Bayanların Pantolon veya Tunikle Namazları Caiz mi? – Fatih Kalender Hoca Efendi
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=gf1A4yC_kLA.
Diyor ki, bayanların, kadınların pantolonla veya dizüstü ya da düzaltı tunik ile namaz kılmaları caiz midir? Şimdi bu meseleyi tabi sual ediyor kardeşimiz ama fıkıhla fetva arasında bazı farklar vardır. Fıkıh odaklıdır yani sadece konuya endeksidir ve o konu çevresinde meseleye bakılır.
Ama fetva olarak baktığımız zaman, fetva odaklı değil, objektif olarak meseleye bakmak gerekir. Şimdi buradaki suale baktığımız zaman namazı caiz midir değil midir? Yani aslında namazı sahil midir değil midir sorusu. Oysa namazdaki setre avret ayrı bir şeydir, bir kadının tesettürü ayrı bir şeydir. Bunları birbirine karıştırmamız gerekir. Namazda setre avrettir farz olan, tesettür farz değildir namaz açısında daha doğrusu namazın sıhhati açısında ifademi düzeltmek istiyorum. Yani buna göre bir kadın avret mahallini örtecek bir elbiseye bürünecek olsa bahsettiği kıyafetlerle tarzında olsa bu kimsenin kılmış olduğu namazın sıhhatına engel olur mu? Evet namazın sıhhatına belki engel olmaz. Neticede setre avret gerçekleşmiştir. Peki ikinci bir soru böyle bir kadının bu halde namaz kılması caiz midir? En cevap caiz değildir. Bakın sahittir ama caiz değildir. Bu ne demektir? Bir şeyin sahi olması ayrı bir şey, o ameliyenin caiz olması, rıza ibariye uğraşmaya vesile olması ayrı bir şeydir. Çünkü namazın sahi olması sıhhat şartlarıyla alakalıdır. Daha önceki programlarımızda buna bir örnek vermiştik hatırlarsınız. Kitaplarımızda geçer namazın farzlarından bir tanesi de imam Ebu Hanife Rahimullah’a göre huruç bis suneyhi diye tabir edilen kişinin kendi iradesiyle namazdan çıkması. Ebu Hanife Rahimullah’a nispet edilen görüşlerden bir tanesi. İstina-i şerihe diye zikredilen 12 meseleden istimbat edilen bir konu.
Peki buna göre deniyor ki bir insan teşehüt yani son teşehüdi yapsa ve son teşehüdden sonra, dört rekatlı bir namazın son teşehüdünden sonra kasıtlı olarak bilerek konuşacak olsa veya bir şekilde abdestini bozacak olsa ama bilerek bunu yapsa ya da namaza aykırı bir ameliyede bulunsa bu kişinin namazı sahi olur mu? En cevap namazı sahi olur çünkü farz yerine getirmiştir.
Peki bu kişinin bu şekilde namazdan çıkması caiz olur mu? Asla caiz olmaz çünkü vacibi bilerek terk etmiştir. Nedir o? Selam ile namazdan çıkma vacibi. Şimdi burada da kadının tesettürü müdür bir pantolon giymesi? Asla bir kadının velev ki evde dahi olsa pantolon giymesi caiz değildir.
Erkek kıyafeti giymesi hadis-i şerifin ifadesiyle erkeklere benzeme yönü açısından bakıldığı zaman tesettür değildir, caiz değildir. Belki onunla setre avret gerçekleşmiş olabilir. Namazın sıhhatına engel olacak avret malinin örtülmesi gerçekleşmiş olabilir. Ama bir tesettür müdür? Asla tesettür değildir. Çünkü tesettüre baktığımız zaman İslam fıkhında tesettürdeki ana gaye gerek erkek için olsun gerek bayan için olsun güzelliliği izhar etmek değildir. Özellikle bayanlarda. Var olan güzelliliği setretmektir. Yani günümüzde algılandığı gibi İslami tesettür bir moda haline geliyor. Adeta kadınları nasıl daha cazip bir hale sokabilirsek bir tesettür anlayışı İslami bir tesettür değildir. Allah muhafaza. Çünkü tesettürdeki gaye kadının güzelliliğini izhar değil setretmek. Hatta bir kadın dışarıda yürüyecek olduğu zaman tesettürlü bir bayan bu bayan genç bir bayan mıdır, yaşlı bir bayan mıdır bakanlar açısından fark edilmeyecek derecede kapalı olması. Yani orada onu cezbedecek erkeklerin özellikle gözlerini cezbedecek bir durumdan şiddetle kaçınması asıl tesettür budur. Günümüzde İslami tesettür adı altında bahsedilen kıyafetlerin maalesef tesettürle ilgiden uzaktan yakından bir alakasının olmadığında burada sizin vesilezinizle de bir şekilde duyulmuş olalım. O yüzden kardeşimizin suali evet namazın sıhhatına engel midir? Evet namazın sıhhatına engel değildir. Peki bu şekilde namaz kılmak caiz midir?
Bu şekilde namaz kılmak caiz değil çünkü bir Müslüman kadının tesettürü pantolon olamaz. Yani bunu da bu şekilde net bilgilendirmiş olalım inşallah. Bunu şunu için de söylüyorum hani fetva odaklı değildir yani soru soran kimsenin sorusuna odaklanarak cevap vermek değil karşı tarafın ne anlayacağını anlayarak cevap vermek gerekir. Ne yanlışlığı burada pantolon giyebilir miyiz? Pantolon bizim tesettürümüz olur mu? Olabilir mi? Bir tarihte yine bir programda bir soru gelmişti işte affedersiniz ben işte kız arkadaşımla beraber ramazanı şerif oruncu tutarken beraber konuşurken bende bir ürperdi oldu affedersiniz bir ıslaklık oldu iç çamaşırımda. İşte bana kefaret gerekir mi? Soru şimdilik bu. Şimdi siz eğer bir fıkıhçı olarak bir hoca olarak ya bana sorulan soru sadece kefarettir. Bu kardeşimize kefaretin gerekli olup olmadığı noktasında cevap vereyim dersen yanlış yapmış olursun. Buna verilmesi gereken cevap nedir? Dur bakalım bu nasıl bir soru? Bir erkeğin kız arkadaşı olamaz ki. Olursa ya hanımıdır ya mahremidir. Bir kızın erkek arkadaşı olamaz. Olursa ya kocasıdır veyahut da mahremidir. Bu noktada cevap vermek gerekir. Bunun sormuş olduğu bu kişiye işte kefaret gerekir mi gerekmez mi? O ikinci üçüncü plandaki bir meseledir. Ama siz eğer direkmen onun sorusuna cevap verecek olursanız dolaylı olarak belli şeyleri de kabullenmiş olursunuz.
O yüzden fetva noktası hakikaten dikkat edilmesi olan bir noktadır. Burada ben fıkıh yapayım derken insanları yanlış yere yönlendirme noktasında da son derece kaçınılması gerekir.
Yani soruyu anlamaya çalışırken oradaki alt yapıyı kafa yapısını da görmek lazım. Aynen öyle. Allah razı olsun.
İlk Yorumu Siz Yapın