Anadolu 7,5 milyon yıl önce nasıldı? Prof. Dr. Pınar Kırmızıoğlu yanıtladı
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=zGricB2vPX4.
Pınar hocama hemen sormak istiyorum. Pınar hocam siz de hoş geldiniz. Siz de Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde öğretim üyesiniz ama beraber çalışıyorsunuz. O dönemki Anadolu coğrafyası. Anadolu nasıl bir yer o sırada? Neler var? İklim nasıl? Bugün gibi olmadığını, biraz tropikal iklime yakın bir iklim olduğunu biliyoruz. Yaklaşık Mio’si’nin sonuna kadar, hatta belki iki buçuk Mio’nun yıl öncesine kadar
Anadolu’da bugün Afrika’da gördüğümüz türde canlıların yaşadığını ya da onların atalarının yaşadığını bölgedeki özellikle hayvanların bu tip hayvanlar olduğunu üç aşağıya beşüküyoruz ama tam ne var? O gün Anadolu nasıl bir yer, neler oluyor Anadolu’da? Evet aslında başlarken Mio’sen dönem hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. Mio’sen dönem, özellikle paleontolojik çalışmalar için oldukça önemli bir dönem. Mio’sen dönem dediğimizde, geolojik zaman çizgisinde baktığımızda üçüncü zaman olan senazoyun içerisinde 23 ile 5.3 milyon yılları arasını kapsayan bir dönem. Kendi içerisinde de erken, orta ve geç olmak üzere üç ayrılıyor.
Şimdi Mio’sen neden bizim için bu kadar önemli? Çünkü bu dönemde artık kıtaların konumu bugünkü günümüze benzemeye başlıyor. Yaklaşık 225 milyon yıl öncesinde bütün kıtalar birleşik durumda. Biz buna pangye adını veriyoruz.
Daha sonra 200 milyon yıl öncesinde yavaş yavaş Kuzey’de Laurasia ve Güney’de Gondwana olarak ikiye ayrılıyor. Kuzeydeki Laurasia, Kuzey Amerika’yı ve Avrasya’yı içeriyor. Gondwana ise Güney Amerika, Afrika, Antarktika, Avustralya, Hindistan’ı içeriyor. Arada da bir tetis denizi var. Şimdi bu arada yavaş yavaş kıtalar, Kuzey’deki, Güney’deki kıtalar parçalanmaya başlıyor.
Ve birbirlerinden ayrılmaya başlıyorlar. Burada daha sonraki zamanlarda hep tektonik ve volkanik olaylar var. Bu tektonik ve volkanik olaylar devam ediyor. Bu arada Alp-i Malaya dağ sistemi oluşuyor. Çeşitli sıra dağlar meydana geliyor. Kıtı hareketleriyle tetis denizi iyice küçülüyor ve Akdeniz onun kalıntısı halinde kalıyor.
Bu arada iklim de değişmeye başlıyor. Şimdi bu dönemde artık kara köprüleri kurulmaya başlıyor. İşte bizim için en önemli nokta bu. Artık canlılar bir kıtıdan diğer bir kıtaya bu kara köprülerini kullanarak geçmeye başlıyorlar. Ve özellikle bu dönemde memeli çeşitliliği açısında inanılmaz bir artış görülüyor. Evet şimdi bu dönemde Anadolu nasıldı?
Şimdi Niosen dönemden bir önceki dönem Oligosen dönem. Bu dönemde Anadolu bir adan iteliğinde. Ve günümüz Türkiye’sinin büyük bir bölümü denizlerin altında. Oligosen’in sonuna doğru yani 23-24 milyon yıl öncesinde Anadolu denizlerin üzerine doğru yükselmeye başlıyor. Deniz seviyesinden yükselmeye başlıyor ve kara durumunu, kara parçası durumunu alıyor.
Yani Niosen dönemde artık Anadolu günümüz coğrafyasına benzemeye başlıyor. Alporageniz sihirine beri dağlar oluşuyor. Aynı zamanda denizler çekiliyor. Coğrafik engeller ortaya kalkmaya başlıyor. Artık kara köprüleri Anadolu’da da kuruluyor. Ve gerçekten biraz önce de söylediğiniz gibi Anadolu çok önemli bir kavşak noktası haline geliyor canlılar için.
Yaklaşık 16 milyon yıl önce yani erken Niosen sonlarıyla orta Niosen’in başlarında Arabistan levhasıyla Anadolu levhası birbiriyle çarpışıyor. Bu çarpışma sonrasında adına gonfotarium, kara köprüsü de dediğimiz bir kara köprüsü oluşuyor. Bu kara köprüsünün oluşmasıyla birlikte Avrasya ve Afrika arasında bağlantı sağlanıyor. İşte burada kıtasal göçler çok önemli. Yani Anadolu her üç kıta için Avrupa, Asya ve Afrika için bir geçiş noktası oluyor. Bir kara köprüsü görevini görüyor.
Şimdi Anadolu güneyde Arabistan ile Afrika’ya, doğuda İran üzerinden Asya’ya, kuzeyde de Avrupa’ya bağlanan kara köprülerini oluşturuyor. Böylece Afrika memelileri Arabistan üzerinden, Asya memeli İran üzerinden Anadolu’ya geçiyor. Tabii bu arada da Anadolu’dan bu kıtalara yine aynı şekilde geçiş söz konusu. Şimdi biz Mösen dönemde Anadolu’da gergedanları görüyoruz, filleri görüyoruz, etçileri görüyoruz, geyikgilleri görüyoruz. Aynı zamanda atları görüyoruz.
Zürafaları görüyoruz, domuzları görüyoruz. Gerçekten canlı çeşitli, hayvan çeşitliği oldukça fazla. Peki iklim nasıl? Şimdi Mösen dönemi, bir öncesi dönemde, Oligosen dönemde… Hocam bu slide’larınız var, onları da gösterelim mi bir yandan da? Slide 1, 2, 3, 4… Olur. Olur. Biz unutuyorsunuz çünkü onları. Mesela bu neydi?
Aslında ben bir sonraki buluntularla ilgili göstersek daha iyi olurum. Bununla alakalı değil çünkü ben slide 4’ü bunlarla alakalı sandım da o yüzden üzülüyorum. Şimdi şöyle, iklime bakılacak olursa, Anadolu’daki iklime bakılacak olursa, artık Mösen dönemle birlikte iklim daha sıcaklaşmaya başlıyor, daha sıcak olmaya başlıyor. Tropikal, süptropikal, ılıman bir iklim söz konusu. Paleokolojik olarak çevreye baktığımızda, özellikle erken Mösen dönemde ormanlık alanların fazla olduğunu görüyoruz. Bu ılıman ve nemli iklim, erken orta Mösen süresince devam ediyor. Orta Mösen’in sonuna doğru artık havalar soğumaya başlıyor. Daha soğuk, daha kuru bir iklim oluyor, daha kurak oluyor. Ve bunun akabinde de bu tropikal ve süptropikal ormanlar azalarak yerini daha açık alanlara, savalanalara, daha geniş otlak alanlara bırakmaya başlıyor. Şimdi bu arada Mösen’in sonunda Akdeniz’de çok büyük bir değişim meydana geliyor. Yaklaşık 6 milyon yıl öncesinde Mesiniyyen tuz krizi dediğimiz Akdeniz’in kısmen kuruması yaşanıyor. Şimdi burada olay şu, tektonik hareketler oluyor ve bu tektonik hareketler sonucunda Cebeli Tarık Boğazı kapanıyor. Ve Cebeli Tarık Boğazı’nın kapanması ile Akdeniz’de Atlas Okyanusu’nun eleşiği kesiliyor. Bundan sonra Akdeniz buharlaşarak yaklaşık 200 metre kadar su seviyesinde kayıp yaşanıyor.
Akdeniz böyle sığı göllerle yani Akdeniz yerini sığı gölleri tuzlu bataklıklara karasal alanlara bırakmaya başlıyor. Yaklaşık 5.3 milyon yılla yine tektonik hareketler sonucunda Cebeli Tarık Boğazı tekrar açılıyor ve bu kriz sona eriyor. Atlas Okyanusu Akdeniz’i tekrar dolduruyor ve bugünkü durumuna geliyor. Şimdi tabii ki bu dönem hem flöre için yani genel olarak şöyle diyelim denizel ve karasal ekosistemde çok ciddi izler bırakıyor. Aynı zamanda miyosen ve daha sonraki dönem olan plösen geçişinde Anadolu’da açıkçası türlerde azalma görüyoruz, yok olma görüyoruz. Yani etkilerini görüyoruz yani kısacası miyosen dönemle birlikte Anadolu tüm canlılar için bir kara köprüsü olmuş. Göçlerin hemen hemen hepsi Anadolu üzerinden gerçekleşmiş ve 3 kıtaya ait yani Asya, Avrupa ve Afrika’ya ait hayvan grupları faunalar Anadolu’da birlikte evrilmişler.
Bu çok önemli zaten bulunan fosillerine baktığımız zaman bize işte o iklim hakkında, çevre hakkında ya da paleogeografi hakkında çok önemli bilgiler veriyor.
Anadolu’nun zaten en önemli özelliklerinden biri miyosen dönemde Anadolu’da ele geçen memeli fosilleri çok çeşitli memeliler çok çeşitli ve aynı zamanda fosiller çok iyi korunmuş. Zaten Yamula’dan elde edilen Kayseri Yamula’dan elde edilen fosiller de bunlara çok güzel örnek ki. Okşana hocam buradan isterseniz siz devam edin.
Yamula’dan tamam.
İlk Yorumu Siz Yapın