"Enter"a basıp içeriğe geçin

Bu fotoğraf size çok şey öğretecek..

Bu fotoğraf size çok şey öğretecek..

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=W8wzigMZ844.

Merhaba ben Ruhi Çenet. Göz bozukluğu gördüklerimizi sınırlar, görüş bozukluğu ise yaptıklarımızı sınırlar. Bazen geniş çerçeveden bakmak her şeyi değiştirir. Tek bir görüntü bize ne kadar çok şey anlatabilir ki, ne o kanalı ve daha birçok kanalın ve web sitesinin daha önce değindiği bu konuya Türkiye’de ilk biz değinelim. İşte bu görüntü mevcut gelişmeleri ve devam eden problemleri daha iyi anlamamızı sağlayabilir. Işık kirliliği miktarı yoğun nüfustu bölgelerde en yüksek seviyededir. Avrupa’daki Benelaks bölgesi ve Pova vadisi o kadar parlak görünmektedir ki, ayrı ayrı şehirler adeta büyük bir ışık denizine karışmış gibi duruyor. Arap dünyasında petrol çıkarmı sırasında gazın alevlenmesine denile parlak ışıklar ortaya çıkıyor. Afrika’da Nısır’ın yaşam çizgisi olarak bilinen, medeniyetin etrafında kurulduğu ve ticari teknelerle dolu Nil Nehri’nin izlerini görebiliriz.
Uydular çoğunlukla ıssız olan Batı Avustralya bölgesinde dahi, 240 gün boyunca devam etmiş olan yangınlardan dolayı oluşmuş ışıkları yakalayabilmişlerdi. Asya’da ise Hindistan Alt Kıtası açıkça öne çıkıyor. Gezegenin nüfusunun yaklaşık %20’si burada yaşıyor. Popülasyon’daki hızlı artışlarını, bu bölgenin 2012’deki görüntüleriyle 2016’daki görüntülerini karşılaştırarak görebiliyoruz. Portakal rengindeki bu parlak çizgi ise Hindistan ve Pakistan arasındaki uluslararası sınırdır. Hindistan hükümeti, uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığını önlemek için 150.000 adet güvenlik lambası kullanmaktadır. Ancak ışığın olmadığı bölgelere bakmak da bir o kadar ilginç. Güney Kore parlak bir şekilde aydınlatılmışken, Kuzey Kore neredeyse tamamen karanlığa gömülmüştür. Güneyin başkenti Seul’da artık 25 milyondan fazla nüfus yaşıyor.
Buradaki nüfus yoğunluğu İstanbul’dakinin iki katından daha fazla. Ayrıca Güney Kore’yi çevreleyen kıyı şeridi çok sayıda balıkçı teknesi sebebiyle parlak bir şekilde aydınlatılmıştır. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine göre, bir ülkenin kıyılarının ne kadar uzana kadar kaynakları keşfedebileceğine dair açık kurallar vardır ve ülkeler arasında balıkçılığı düzenleyen çeşitli anlaşmalar da mevcuttur. İşte bu anlaşmalar okyanus ortasında dümdüz çizgilerin oluşmasını sağlıyor.
Kuzey Kore’nin enerji altyapısı ise oldukça eski elektrik kesintileri sık yaşanıyor. Burada yaşayanların ve yaşananların çoğu karanlıkta kalıyor. Her iki ülkeyi bölen sınır şeridi DMZ, dünyadaki en fazla güvenlik önleminin alındığı şerittir ve militarist yığılmalarla açıkça göze çarpmaktadır. İşte 70 yıldan fazla bir süredir bölünmüş olmanın etkisinin ne kadar büyük olduğuna dair etkileyici bir örnek.
Harita aynı zamanda bize benzer bir ayrımın uzun süreli etkisini de öğretiyor. Soğuk savaş zamanında Almanya, Doğu ve Batı Almanya olarak ikiye ayrılmış, Berlin şehrinin batı kısmı Batı Almanya’nın, doğu kısmı Sosyalist Doğu Almanya’nın kontrolünde kalmıştı. Doğuda bildiğimiz sarı ampuller kullanılırken Batı Berlin’de floresanlar kullanılıyordu ve Almanya 1990’da yeniden birleşmiş olsa da bu ayrım hala sürdürülüyor ve uzaydan gözükmeye devam ediyor.
Karanlık bölgeler aydınlık bölgelerden daha fazlasını söylüyor. Yüz binlerce hayatı yok eden Suriye’deki iç harp ülkeyi adeta karanlığa gömdü. Devam eden çatışmalar nedeniyle elektrik şebekeleri sadece bazı bölgelerde mevcut ve güç kaynakları oldukça zayıf. Halep Suriye’nin en büyük şehri ve en önemli kültürel noktası olarak kabul ediyor. Karışıklıklar 1980’den beri UNESCO Dünya Mirası Alanı olan bu şehri neredeyse tamamen yok etmiş durumda. Karanlığa gömünme ekstremistlerin fiili başkent olarak uzun süre kullandığı Rakka’da da görülebilir. Bu görüntülerde bir şehrin karardığını görüyorsak, bu bize bir yerin imha edildiğini, tarihinin yok edildiğini, birçok insanın buradaki hayatının sona erdiğini anlatır. İşte bu tek görüntü bile hem geçmişten gelen hem de günümüzde devam eden sosyal bölümmeleri ve siyasi çekişmeleri gözler önüne sermektedir. İnsan yapımı sınırlar güneşin de göze çarpmazken siyasi sınırlar geceleri belirginleşiyor fakat oldukça anlamsız ve yapay görünüyor. Ortaya çıkan bu garip şekiller gezegenimizi soyut kurallarla ayrı ayrı bölgelere bölmenin somut sonucuna ışık tutuyor. Şehir ışıklarını geceleri seyretmek oldukça keyiflidir. Ancak bu ışıklar nedeniyle oluşan ışık kirliliği gerçek güzelliği görmemizi engeller.
Sanatça teoriyi koyan büyük şehir semalarının eğer ışıkları olmasaydı nasıl görüneceğini şöyle resmetmişti. Hong Kong, Shanghai, Tokyo, Los Angeles. 1990’lı yıllarda yaşanan bir olayda Los Angeles’ın tamamında elektrikler kesilince bazı şehir sakinleri korkmuş ve polisi arayıp tepelerinde tuhaf objelerin yükseldiğini söylemişlerdi. Aslında olan şey galaksimizi hayatlarında ilk kez görmeliydi.
Yapay ışıklar etrafımızı görmemizi sağlar ama kafamızın üstündekileri kaçırırız. Yapay bilgiler ve yapay perspektifler de öyle. Bizi geçici bir sürede mutlu ederler fakat büyük çerçeveyi göremeyiz. Gelin bu büyük çerçeveyi beraber görelim. YouTube kanalımda her hafta yeni bir video yüklüyorum. Kaçırmamak, yeni bir fikir, yeni bir perspektif edilmek için yandaki oka tıklayarak abone olabilirsiniz. Bir sonraki videoda görüşmek üzere.
Ben Rohit Şener.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir