Çin hakkında duymadığınız gerçekler
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=6OVjWXXvV4o.
Güzel bir yaz sabahı evden çıktınız. Biraz yürüdüğünüzde fark ettiniz ki çevredeki tüm kediler mutsuz. Hepsi somurtgan çünkü onlara miyavlamaları yasaklanmış. Şaşırdınız ancak yola devam ettiniz. Bir baktınız otomobillerin tamamı içinde şoförlerle öylece bekliyor. Neden mi? Otomobilleri hareket etmeleri yasaklanmış. E kuşlar, sizin gibi yolda yürüyen yüzlerce kuş gördünüz. Uçamıyorlar çünkü uçmalarına yasak olmuş.
GZT’nin çok neti oldukça ütopik bir girişle geldi. Abarttık çünkü anlaşılmak istiyoruz. Bugün size en az az önce saydıklarım kadar anlamsız ancak tamamen gerçek yasaklardan bahsedeceğiz. Tahmin ettiğiniz gibi bu yasakların tamamı Çin’den olacak. Dünyanın en garip ülkesini yakından tanıyacağız ve bence içerik bittiğinde bu kadar da olmaz deyip uzaklara dalacağız.
İçeriye geçmeden yalnızca birkaç tane alacağız. GZT olarak yaptığımız işi seviyoruz ve çok çalışıyoruz. Amacımız da GZT YouTube kanalını 1 milyon aboneye ulaştırmak. Bu da sadece sizin katkınızla mümkün. Abone ol butonuna tıklayarak 1 milyon yolculuğumuzla bize destek olabilirsiniz. Bir kişiden ne olur demeyin. Bizim için çok önemli. Şimdiden teşekkür ediyor ve hemen içeriye dönüyoruz. Başlayalım.
Yasaklara ve ülke içi işleyişe geçmeden Çin’e biraz daha yakından bakalım. Burası dünyanın en kalabalık ülkesi. 1.5 milyara yaklaşan bir nüfusu ve onları dünyanın en büyük üçüncü ülkesi yapan 9.6 milyon kilometre karalık oldukça geniş bir alanı mevcut. 22 eyalet, 5 özel bölge, 4 doğrudan yönetilen şehir ve Hong Kong ile Macao özel idare bölgesine sahipler. Çin tarihi boyunca çok sayıda farklı yönetim biçimi gördü. 1949’dan beri ise Çin halk cumhuriyeti olarak anılıyor. Hali hazırda da Çin Komünist Partisi tarafından tek parti rejimi ile yönetildiklerini söyleyin. Şimdi ise oldukça iddialı bir cümleyle devam edebiliriz. Çin hemen hemen dünya ile bağlantısı en sınırlı ülke konumunda. Vatandaşların alabildiği hatta almak istediği tüm bilgiler devletin onlara sunduklarından ibaret. Çok sayıda sosyal medya platformuna erişim fazlasıyla sınırlı. Fazlasıyla derken sanırım az söyledim. Neredeyse yok desem daha doğru olur gibi. Çin’de yaşayanlar Çin dışında gerçekleşen birçok gelişmeye oldukça uzak bir noktadan bakıyor. AC BISIT Asasöyet’in 2021 tarihli araştırmasına göre Çin iş yapma konusunda en tutucu ülke konumunda.
Araştırmayı değerlendiren Reddit kullanıcılarının bu konuya dair yorumları da oldukça ilginç. Sadece bir tanesini şimdi söylemek istiyorum. Herhangi bir ülkeden şirketle bir ay daha, Hintlerle bir haftada, Türklerle bir günde yapacağım işi Çinli şirketlerle ancak bir yılda yapabiliyorum. İş yapmanın en zor olduğu ülke tartışmasız biçimde Çin. Çin’in artık alışkanlığa dönüşen bu yavaşlığının temel nedeni ise komünist sistemin onlara sunduğu sınırlı üretkenlik alanı denebilir. Bir çok Çinli çalışan önlerine verilen komutun ötesine geçmeyi denemiyor bile. Farklı fikir üretmek, inisiyatif almak neredeyse imkansız. Bu nedenle Çin’de faaliyet gösteren yabancı şirketlerin çoğunun yöneticisi de Avrupa’dan getiriliyor. Yani onlar da kendilerini gayet iyi tanıyor. Çin’in sağlık sistemi de kelimenin tam anlamıyla fecaat. Malum hastalık sürecinde yakından gördüğümüz için detay verip o can sıkıcı günleri hatırlamanızı istemiyorum.
Ancak hijyen, doğru müdahale, ideal yaklaşım vesaire neredeyse imkansız. Çin’in eğitim anlayışı da 2022 standardından fazlasıyla uzak. Devlet okullarındaki çocuklar tatil günleri dahil her gün belli saate kadar ödev teslim etmek zorunda. Vediler de o ödevleri okuyup kontrol edip onaylamaktan sorumlu.
Sürekli ödevlerle uğraşan çocukların öğrendiğini sindirmeye, mantık terazisinden geçirmeye, bir şeyler düşünmeye ve tabi sorgulamaya fırsatı da kalmıyor. Bu da Çin yöneticilerinin asıl istediği şey olarak karşımızda. Editor bu içeriği Çin’i gömmek için hazırlamış diyebilirsiniz. Ancak öyle bir amacım olmadığı gibi bu bilgiler araştırma sırasında karşılaştığım yüzlerce farklı görüşüm bir özetlik konumunda. Ve artık yavaş yavaş asıl meseleye geliyoruz. Çin’in insanı şaşırtmaktan da öteye geçen ilginç yasaklarını konuşmaya başlayabiliriz. İnanın birçoğuna inanmayıp çok sayıda farklı kaynakla teyit etmek zorunda kaldım. Ancak maalesef tamamı gerçek. İlk yasağımız medya dünyasından. Çin yabancı basından alıntıları oldukça katı kurallara bağlamış durumda. 2013’den itibaren tüm medya mensupları yabancı kuruluşlardan gelen bilgileri yayınlamadan önce mutlaka devlet yetkillerinden izin almak zorundur.
Hatta bu bilgi Çin’e dair küçük bir eleştiri içeriyorsa izin almaya dahi gerek yok çünkü bu tümden yasak demek. Çin’in kumetinin ilginç müdahalelerinden biri ise dedikodu konusunda karşımıza çıkıyor. Toplumun zihnini bulandırdığı gerekçesiyle herhangi iki insanın dedikodu yapması yasak. Biri içi kişinin herhangi bir konu hakkında dedikodu yaptığını bildirip birkaç da delil ibraz ettiğinde bu isimler yargılanıp ciddi para cezalarına maruz bırakılıyor.
Bu yasak tekrarlandığında hapis cezası da mümkün hale geliyor. Çin hükümeti ülkede hip hop müzik de duymak istemiyor. Herhangi bir hip hop ürünü şarkının ülkede çalınması kesinlikle yasak. Ülkede ki katı tutumun sinema sektörüne yansımamış olması tabi ki mümkün değil. Nisan 2011’den bu yana içinde zaman yolculuğu barındıran herhangi bir film Çin’de gösterilemiyor. Çin hükümeti internet genelinde birçok sosyal medya platformu ve blogda hayır ben katılmıyorum imparator gibi anahtar kelimeleri yasakladı. Hatta bu kelimeler istense dahi kullanılamıyor. Kullanıcılar yazmaya çalıştığında hata ekranlarıyla karşılaşıyor. Bu yasağı bir ekleme daha yapmak istiyorum. Ne harfide aykırılığı ve reddetmeyi temsil ettiği düşüncesiyle bir dönem yasaklanmıştı.
Çin devlet başkanı Xi Jinping’i simgelediği düşüncesi üzerinden ülkede Winnie the Pooh çizgi filmi de yasaklanmış durumda. Çin’in yasaklarına ek ülke hakkında muhtemelen bilmediğiniz birkaç meseleyi de akışa eklemek istedik. Bunlardan ilki bir trafik rekoru. 2010’da Şangay’da tam 12 gün süren ve 100 kilometreye kadar uzanan bir trafik sıkışıklığı yaşandı. Bu dünya tarihinde görülmüş en büyük trafik sorunu olarak kayıtlara geçti. Ülke maalesef her yıl 4 milyon kediyi besin olarak tüketiyor. Yılın bazı zamanlarında pekinde bir dakika nefes almanın karşılığı günde 21 sigara içmekle eşdeğer hale geliyor. Burası dünyanın havası en kirli noktalarından biri. Maskesiz uzun süre dışarıda olmak ölüme davetiye anlamına dahi gelebiliyor.
30 milyon Çinli, yağı don kadı verilen mağara biçiminde evlerde kalıyor. Bu sayının Avustralya nüfusundan fazla olduğunu söyleyebiliriz. Çin polisi her yıl çok sayıda kazı, agresiflikleri ve üstün görüş kabiliyetleri nedeniyle istihdam ediyor. Ülke diğer tüm ülkelerin toplamının 4 katı kadar mahkumu her yıl infaz ediyor. Bu konuda yasaların uygulanma katılığı tahmin edilenden çok daha üst bir seviyede. 100 milyon Çinli günde 1 dolarla geçinmeye çalışıyor. 2011 ve 2013 arasında Çin, Amerika Birleşik Devletleri’nin 20. yüzyıl boyunca toplam kullandığından daha fazla çimento kullandı. Burada her 5 günde bir gökdelen inşa ediliyor. Dünyanın en yüksek 10 binası listesinde tam 6 Çin binası bulunuyor. Çin’in demir yolu dünyanın etrafında 2 kez dolanabilecek uzunlukta. Burada her yıl 45 milyar yemek çubuğu kullanılıyor. Gezegendeki tüm çorapların 3’te 1’i Çin’de üretiliyor.
Ayağınızdaki de muhtemelen Çin üretimi olabilir. 4600 alışveriş merkeziyle bu alanda da zirvedeler. Hatta her iki AVM’den biri Çin’de bulunuyor. Tuvalet kağıdının ve dondurmanın bulunduğu, keşfedildiği yerde tabi Çin. Asya’nın Gariplikler Ülkesi’nde yaz rengi siyah değil beyaz. Bu nedenle cenazelerde beyaz giymiş insanlar görmek oldukça alışıldık bir durum. 1,5 milyarluk nüfusların %85’i sadece 100 ismi paylaşıyor.
Son olarak dünyadaki her 10 insanlar ikisinin Çinli olduğunu ve her 1 dakikada 34 Çinli’nin doğduğunu da söyleyelim. Çin’i, garip yasaklarını, şaşırtıcı çok sayıda bilgiyi tek tek konuştuk. İçeriğin yavaş yavaş sonuna gelirken herkesin bildiği ama konuşmadığı bir konuyla bitirelim bir şey. Çin’in Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği sistematik işkenceler devam ediyor.
Asimilasyon başta olmak üzere çok sayıda dayatmacı tutum Uygur Türklerinin yaşam haklarını elinden alıyor. Tüm dünyanın gözü önünde bir insanlık suçu işleniyor. Çin’i araştırırken karşıma çıkan işbir bilgi bundan daha değerli değildi. Bu bilgi istisnasız herkesi harekete geçirmek için yeterli olmalı. Şimdi yüksek sesle söylemenin tam sırası.
Çin, Doğu Türkistan’da soykırım yapıyor.
İlk Yorumu Siz Yapın