"Enter"a basıp içeriğe geçin

Costa Concordia Felaketi

Costa Concordia Felaketi

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=j5WO2f-Rnzk.

Hepinize merhabalar ben Ruhi Cennet. 2004 senesinde Costa Gemi Turu şirketi nihayetinde yeni bir modeldeki ilk gemiyi sipariş etmiş ve bunu Costa Concordia olarak adlandırmıştı. 570 milyon dolara mal olan gemi, filonun en büyüğü olarak 290 metre uzunluğa, 35 metre direk boyuna, 13 açık güverteye sahiptir ve şirket bu geminin dünyadaki en iyi krubeziyer gemisi olduğunu iddia ediyordu. 2 katlı spaya ve 4 havuza sahipti. Geminin merkez havuzunda açık hava sineması, döner kaydıraklı aile havuzu mevcuttu. Üst güvertenin altında 5 restoran, 13 bar ve 10 katlı bu yapının önündeki geniş avlu yer alıyordu. Geminin toplam kapasitesi 4890 kişiyi kaldırıyordu ve bu insanlar 1502 adet yolcu ve 601 adet mürettabat kamerasında dünyadaki tüm dertlerden uzak konforlu bir şekilde seyahat ediyordu.
Geminin kaptanı 2002 yılından beri şirkette çalışan İtalyan Francesco Scattinoidu. Konkordia genelde Akdeniz’de seyahat eder ve İtalyan limanlarına uğrardı. Ta ki 11 Ocak 2012’de krubeziyer sektörünü sonsuza dek değiştirecek bir olay gerçekleşinceye dek.
Costa Concordia 7 günlük Akdeniz turuna 11 Ocak 2012 tarihinde Kaliari’den başlıyordu. Gemi Sicilya’da durduktan sonra İtalya’nın Civilla Vecca bölgesine ayın 13’ünde cuma günü ulaştı. Güneş battığında Savona’ya doğru yola çıktı. Resmi rota geminin İtalya Anakarasının ve Cilio Adası’nın ortasından gitmesini gerektiriyordu. Ancak selamlama olarak bilinen bir eylemin yapılması için resmi rotadan sapıldı ve gemi adaya çok daha fazla yaklaştı. Bu eylem karadaki denizcileri selamlamak ve yolcuların adayı benzersiz bir şekilde görmelerini sağlamak için yapılan kıyıdan bir nebze yakın geçme hareketiydi. Bu tur gemileri için yeni bir şey olmadığı gibi Concordia için de yenilik sayılmazdı. Çünkü bu manevralar Cilio Adası da dahil olmak üzere daha önce pek çok kez farklı yerlerde yapılmıştı. Gece çöktüğünde gemi Cilio Adası’na doğru planlanan sapma hareketini gerçekleştiriyordu. Kaptan Scettino akşam yemeğini yerken gemiyi köşkündeki güverte görevlileri yönlendiriyordu. Kararlaştırılan güvenlim esafe 1500 litre yani 450 metre olduğu için yardımcılarına adadan en az bu uzaklıkta seyretmeleri söylenmişti. Akşam 9.40’ta Costa Concordia 15 deniz mili hızıyla seyrediyor ve dönüşünü yapmaya hazırlanıyordu. Kaptan köşke metresiyle beraber döndü ki bu konuyu videonun ilerleyen zamanlarında daha da açıklayacağım. Kaptan ile gemiyi kontrol eden dümen’deki görevli arasında doğru dönüş rotasının ne olacağı konusunda bir yanlış anlaşılma meydana geldi. Yanlış pozisyon numaraları yüzünden ada çevresinde ilerleme çapı olması gereken çok daha fazlaydı. Bu yüzden devasa gemi kıyıya olması gereken 659 metre daha yakın bir konuma geldi. Concordia kaptanı derhal 20 derece sağa dönme emri verdi.
Akşam 9.44’te geminin kıyıya bakan yüzü sualtı kayalarına çarptı ve bunun sonucunda geminin gövdesinde 60 metrelik bir yarık açıldı. Concordia’nın jeneratörlerindeki enerji birden bire kesildi ve iki motoru da çalışmayı durdurdu. Acil durum jeneratörleri devreye girdiği sırada yolcuların yemek yediği ana restoran bölümünde panik hakimdi. Saat 9.51’de jeneratörlerde bir sorun oldu fakat durumun kontrol altına alındığı farklı dillerde anons edildi ve teknisyenlerin sorunla ilgilendiği bildirildi. Yani yalan söylenmişti. Oysa yolcular yatıştırılırken bu sırada gemi çok sert bir darbe almış ve yavaş yavaş sola yatıyordu.
Üç kompartiman delinmiş ve su ana elektrik paneline ulaşmıştı. 16 dakika sonra saat 10.07’de sahil güvenlik Concordia ile iletişime geçti ancak kaptan durumun sadece elektrik kesintisinden ibaret olduğunu ve kontrol altına alındığını söyledi.
Bu arada 4, 5, 6 ve 7 numaralı kompartimanlara suyun tamamen dolduğu bilgisi başmühendis tarafından kaptana verilmişti.
Bu noktada su geçirmez kompartimanlara su dolması ile beraber gemi yan yatmaya başladı ve yolcular kurtarma botlarının olduğu 4 numaralı güverteye akın ettiler.
Kaptan Scattino gemiyi daha da sığ sulara çekmeye karar verdi çünkü en kötü senaryoda gemi karaya otururdu. Su basan kompartimanlardaki tahliye pompaları başarısız oluyor, geminin yan yatmaya devam etmesiyle içeri giren su miktarı her geçen dakika daha da artıyordu. Şaşırılacak olan şey bu sırada dahi ne kaptan ne de Costa Gemi Turu şirketi hiç kimseden yardım istemedi.
Ancak güverte altındaki durumun kötüleşmesi ve yolcuların kendi kendilerine kurtarma botlarına çıkmasıyla beraber nihayetinde kazadan 1 saat sonra gece 10.35’de kaptan köşkünden geminin terk edilmesi çağrısı yapıldı ve acil durum alarmı çaldı.
Birden değişen yer çekim hissiyatı düşen avuceler uçuşan piyanolar.
O sırada Costa Concordia’da 1023’ün mürettebat olmak üzere toplamda 4229 kişinin tahliye edilmesi gerekiyordu. Tüm yolcular ve mürettebat panikle dört numaralı güverteye gidiyor ve birer birer suya indirilen kurtarma botlarının etrafında toplanıyordu.
Gece 11’de gemi 25 dereceden daha fazla bir açıyla sancak tarafına doğru yatmıştı ve geminin kurtarılabileceğine dair tüm umutlar tükenmişti. Bu kadar hazırlıksız yan yatınca filikaları indirme işlemi de büyük ölçüde aksamıştı.
Kazazedelerin anlattıklarına göre bindikleri kurtarma botlarını denize indirirlerken gemi fazlasıyla yan yattığı için botu indiren halatlar kısa kalmış, bot suyun 3 metre üzerinde asılı kalmış, ipler kesilince bir anda botla suya inmişler. Ama en vahimi ise tüm bu olaylar olurken gemiyi ilk terk eden kaptan Scatino olmuştu. O sırada ikinci kaptanda dahil olmak üzere kaptan köşkünde çalışanların hepsi pozisyonlarını terk etmişti ve gece 11.30’da Costa Concordia’nın kaptan köşkü tamamen bırakılmıştı. Ayrıca gemide herkese yetecek sayıda kurtarma botu yoktu. Yani insanların bazılarının gece karanlığında, ocak ayında 20 metre yükseklikten denize atlayıp kıyıya yüzmesi gerekiyordu. Unutmayın, insanın yüzmeyi bildiği kadar denizde boğma bilgisine sahiptir. Bunlar olurken 80 kişi geminin yan gövdesinden aşağı bir ip merdivenle sarkıyor, olay yerine gelen sahil güvenlik ekiplerinin kurtarma botları aşağıda bekliyordu.
Ancak kaptan Scatino kimse bilmese de çoktan gemiyi terk etmişti. Sahil güvenlik ondan gemiye dönmesini istese de o buna uymadı.
Sahil güvenlik geminin yan tarafından sarkmakta olan insanları kurtarmaya devam etti.
Costa Concordia sahil şeridindeki taşlara 80 derecelik açıyla yatmıştı ve geminin sancak tarafı tamamen suya gömülmüştü. Sabah 6.17’de kurtarma operasyonları sonlandı ve doğan güneş felaketin gerçek boyutunu ortaya çıkardı. 290 metre uzunluğundaki kuru vaziyerin gövdesindeki 71 metrelik yarık darbenin ne kadar şiddetli olduğunu gösteriyordu.
Toplamda 27’si yolcu, 5’i mürettebat, 32 kişi öldü. Neredeyse hepsi geminin batan kısmında mahsur kalmış ve suvar altında aciz bir şekilde can vermişti. Bu korkunun nasıl bir şey olduğunu hayal edip, gemide asansördesiniz ve elektriklerin gitmesiyle birden asansörde kalıyorsunuz. İnsanlar etrafınızdan kurtarma botlarının olduğu güverteye koşuyor ama kimse size bakmıyor. Asansör camını kırmaya çalışıyorsunuz, insanlara bağırıyorsunuz ama nafile. Gemi denize karışırken, yan yatarken etraftaki tüm objeler uçuşuyor, bazı insanlar düşüyor ve bu kapalı kutuda çaresizce ölümü bekliyorsunuz. Cesetler genel olarak alt güvertelerde bulundu. Bu da insanların su baskını sonucu ve geminin yan yatmasıyla oluşan yer çekimi etkisiyle buralarda mahsur kaldığını gösteriyor. Orta avlu asansöründe herkesin ortasında mahsur kalan 4 insana ait ceset ve diğer 2 asansörde de 9 ceset bulundu. Yolcuların ifadesine göre kaptanda dahil olmak üzere tüm mürettebat kaçarken, işte bu sırada kahraman bir garson taşıdığı sorumluluk bilinciyle kaçmamış, yolcuları çıkışa yönlendirmeye çalışmış, evinden geldiğince insanları kurtarma botlarına taşımıştı. Bir yolcunun hayatını kurtarmak için kendi can yeleğini vermiş ve geminin batan kısmında mahsur kalıp hayatını kaybetmiştir. 15 Ocak pazar günü ise Güney Koreli genç bir çift, kapısını açamadıkları kameralarında geçirdikleri 30 saatin ardından kurtarıldı. Hayal edin bir felaket oluyor, insanlar kaçıyor ve siz kabininizdesiniz, bir türlü çıkamıyorsunuz. Bulunduğunuz ortamdaki yer çekimi etkisi değişiyor, artık zeminin üzerinde değil yan taraftaki duvarın üzerinde ayakta duruyorsunuz. Üstelik 30 saat boyunca karanlığın içinde insanların çığlıkları çok öncelerde kesilmişti. Kazadan kısa bir süre sonra geminin sahibi Carnival Corporation ve sigorta şirketi, geminin tam olarak zayı olduğunu ve toplam zararının 500 milyon doları aştığını belirtti. Ancak 114 bin tonluk, yarısı batmış bir tur gemisini kaldırmak hiç kolay ve ucuz bir iş değildi. 20 ay boyunca suyun altında karaya yastı bir şekilde duran gemi, Eylül 2013’te yapılan çalışmaların ardından dik duruma getirildi. Zeminine yerleştirilen ve içi havayla doldurulan büyük metaller geminin su yüzeyinde kalmasını sağladı, kalın çelik halatlarla geminin bu şekilde tutulması çalışıldı. Gemi dik konuma geldiğinde yan yatan tarafın açığa çıkmasıyla anlaşıldı ki gemi inanılmaz derecede ağırdı, çelik balkonları tamamen ezilmişti. Gemiyi dik konuma getirmek ayrıca içeriden fotoğraf alınmasını da mümkün kıldı ve zararın gerçek boyutu gözler önüne serildi.
Doğru unutulduktan sonra koruyucusu kostüm giyen 50 adam kahramanlık yapmış 33 yaşındaki kayıp Hintli garsonun cesedini aradı ve insan kemikleri bulundu. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı başka bir operasyonda ise daha önce erişilemeyen fakat yolcuların değerli eşyalarının da saklandığı kasalara ulaşılmaya çalışıldı ve 14 Temmuz 2014’te tamamen parçalanacağı İtalya’nın Cenevri limanına doğru son yolculuğuna çıktı. Yeminin dik duruma getirilmesinden bir limana götürüldü parçalanmasına kadar kurtarılma faaliyeti ise toplamda 1,5 milyar euroya mal olmuştu. Yeminin kendi değerinin yaklaşık 3 katı. Concordia’nın birinci il görevlilerinin çoğuna ortalama 2 yılın altında olacak şekilde hapis cezası verildi. Kaptana ise kim mahkemesindeki ifadesi basit tabiriyle çok baştan savmaydı.
Kaptan Scettino mahkemede duruşma sırasında kurtarma operasyonunu koordine ettiği sırada ayağının kaydığını ve o sırada geminin yan yatmasın sebebiyle kurtarma botuna denk geldiğine ileri sürdü. Yani kurtarma botuna istemeden kaza ile bindiğini söyledi. Daha sonra ortaya çıkan bir video Kaptan Scettino’nun korkuluklara yaslanmış ve kurtarma botuna binmek için sakin bir şekilde beklediğini gösterdi.
Bu kişinin kendisi olmadığını iddia etse de itfaiye kamerası korkak kaptanın daha binlerce yolcu kurtarılmayı beklerken ilk kaçanlardan biri olduğunu gösteriyordu. Ayrıca mürettebatının kendisine yanlış bilgiler verdiğini söyleyerek çalışanları da suçladı. Bunlar bir kenara bileti olmayan bir kadını gemiye soktuğu ve görevi başında onunla ilişki yaşadığı da ortaya çıktı. Kaza yaşanırken kaptan köşküne getirilmiş ve kaptanın dikkatini dağıttığı iddia edilen 26 yaşındaki Moldavalı sevgilisi kaza anında kaptanın her daim yanında olduğunu söylemiş. Gemi battığında Endringheta mafyasına ait kokainleri taşıyormuş. Kaptanın madde kullandığı ispatlanamadı fakat saçında onun izlerine rastlanıldı. Savunması ise bu maddeyi kullanan biriyle temas etmiş olabilirim şeklindeydi. Skettino’nun yaptığı tek iyi şey gemiyi kasten karaya oturtması oldu böylece gemi tam olarak batmadı. Eğer birkaç on metre kıyıdan daha uzak bir şekilde batmış olsaydı tamamen suya gömülecek ve belki binlerce insan hayatını kaybedecekti. Sonuç olarak Skettino cinayetten, kaza yapmaktan ve gemisini terk etmekten 16 yıl bir ay hapse mahkum edildi ve şu an hala cezasını çekiyor. Kendi gemisine kaptanlık etmeyen, vardığı limanada şaşmamalı. Hayatta da bu böyledir.
Kaptanın 114 bin tonluk gemiyi, kıyıdaki arkadaşlarını selamlamak için kayalıklara vurdurması, sonrasında hiçbir şey olmamış gibi yardım çağrısında bulunmaması, telefonla arayan kurtarma ekiplerine hiçbir şey yok diye yalan söylemesi, gemi su almaya başladıktan sonra yolculara bir şey yok, sakin olun odalarınıza geri dönün anonsu yapması, sonra herkesten önce kurtarma botuna atlayıp kaçmaya çalışması,
yolcuların durumunu sormak için arayan yetkililere bilmiyorum kurtarma botundayım şu an diye cevap vermesi, mahkemeye çıkınca o bota kaçmak için bilmediğini, ayanın kayıp yanlışlıkla düştüğünü iddia etmesi, son olarak da kaza anında Moldavalı bir kadınla birlikteliğinin ortaya çıkması aldığı cezayı çok hafif göstermekte. 70 farklı milletten yolcunun bulunduğu gemiden 9 Türk yara almadan kurtarılmıştır. Felaketin toplam maliyeti ise 2 milyar doları bulmaktadır.
Tarih tekerrürden ibarettir. Tarihteki gemilerin çoğu bir insan yüzünden batmıştır, deniz yüzünden değil. Tarih demişken, titanik’in batmasından tam olarak 100 yıl sonra titanik gibi batmayan gemi olarak atlandırılan, titanik’in iki katı büyüklüğündeki bu dev geminin yine bir insanın hatası yüzünden İtalya kıyılarında battığını düşünmek gerçekten korkutucu.
Bazı batıl kesimler ise, kazanın hem 13 Ocak’ta hem de cuma günü gerçekleşmiş olmasını günden haline getirmektedir. Benim ve benim gibi düşünen insanlara göre ise, tesadüf, talih ve bahtsızlık hepsi kaderin birer şubesidir. Video hoşunuza gittiyse beğenme tuşuna basmayı unutmayın. YouTube kanalımda her hafta bir yeni video yüklemekteyim. Kaçırmamak için abone olmayı unutmayın. Ayrıca internette 59 TL’ye satılan A’dan Z’ye YouTube ve YouTube’tan para kazanmak eğitimimi katıla yükledim. Bu eğitim sayesinde sizler benim YouTube’da 7 yılda öğrendiğimi sadece 50 derste öğrenebilirsiniz. Toplamda 8.5 saat ediyor. Ayrıca eğitimin son bölümünde diğer YouTuberlar da size ders vermekte. Katıl videolarımı ve eğitimlerimi izlemek için aşağıdaki linke tıklamanız yeterlidir. Bir sonraki videolarda görüşmek üzere.
GAN ROHİCENES

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir