"Enter"a basıp içeriğe geçin

Dünyanın Soğuk Cenneti – NORVEÇ

Dünyanın Soğuk Cenneti – NORVEÇ

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=YEwal3vRh_M.

Kuzeyin soğuk ama bir o kadar da çekici ülkesi. Doğal güzelliği, mimarisi, yaşam standartları ve garip yasalarıyla son derece sıra dışı. Norveç’i tanıdıkça her yönüyle başka bir gezegende yaşadıklarını düşünmemek elde değil. Peki dünyanın geri kalanında ne farkı var? O halde birlikte izleyelim ve görelim. Norveç’te hapishanelerdeki her mahkum sınırsız internete sahip. Bu kadar da değil. Her birinin plazma televizyonu, özel duşu ve isterlerse tek kişilik, lüks sayılabilecek odalarda kalma hakları var. Ancak suç oranı çok düşük. Hatta ikinci dünya savaşından bu yana öldürülen polis sayısı sadece 10. Norveç yaşam standartı en yüksek olan 3 ülkeden biri ve günde sadece ortalama 6 saat vesayi yapıyorlar. İnsanlar aileleriyle, arkadaşlarıyla vakit geçirmeli, gezmeli ve kişisel gelişimlerine zamanları olmalı. İş ise ikinci planda kalmalı. Çünkü mutlu bireylerin, boş vakti bol olan insanların kısa mesai saatlerinde verimlerinin daha yüksek olacağını düşünüyor devlet. Nüfusu ise sadece 6 milyon ve en kalabalık şehri olan Oslo’da 650 bin kişi yaşıyor. Buna rağmen devlet yüksek binalar yapmak yerine Norveç kültürüne uygun doğasıyla bütünleşik, küçük ve renkli yapıları tercih ediyor. Çünkü doğayı korumanın mutlu bir hayata sahip olmak için en önemli şey olduğunu düşünüyorlar. Bu nedenle hayvanlara özel bir ilgi var. Örneğin köpeğinizin yaşam kalitesini yükseltmeyecekse onu kısırlaştırmak bile yasak. Hayvan hakları ihlallerinin ciddi hapis cezaları var. Ev hayvanlarının ise kötü muameleye maruz kalıp kalmadığı sık sık devlet tarafından kontrol ediliyor. Ülkede 450 bin göl var ve doğa insanların en büyük eğlencisi. Nüfusun çoğu göl kenarlarında ve köylerde eski tarzda yapılmış evlere sahip ve dünyadan kopmak istediklerinde buralara gelip tam manasıyla herkesten uzak, ilkel bir hayat sürebiliyorlar.
Yaban hayvanları insanlara o kadar çok alışmış ki kasabaların merkezinde bile yabani geyiklere rastlayabilirsiniz. Devlet ünlü olmasanız da her yazarı ve sanatçıyı potansiyel bir yetenek olarak görüyor ve onlara destek veriyor. Örnek vermek gerekirse kitap yazmak isteyen birine devlet Grants adında aylık marş bağlıyor ve kitap bitene kadar bu marşı ödüyor. Kitap çıktıktan sonra da destek kesilmiyor.
Her kütüphane yeni çıkan kitapları belli sayıda almak ve halkla bu kitabı buluşturmak için görevlendirilmiş durumda. Bu da bir şeyler üretmek isteyen insanlar için güven demek. Elbette ki iklim kış aylarında çok soğuk ve hayat da buna göre şekilleniyor. Bu mevsimlerde genellikle kamp, orman yürüyüşü, dağcılık ve kayak sporu ön planda. Herkesin evine en fazla 20 dakika mesafede kayak merkezi var.
Ve ormanlarsa zaten şehirlerle bitişik. Binlerce dağ ve fiyortun bulunması ise ekstrem sporlar için çok uygun bir ortam oluşturuyor. Yazın ise ülkenin önemli bir bölümünde hava sıcak olduğu için denizler girilebilecek kıvamda oluyor. Birçok kumsal ve göl var. Hatta kış aylarında bile karların arasındaki göllerde yüzen insanlar görebilirsiniz.
Sıcak su kaynaklarının olduğu bu göllerde insanlar kışın yüzmeyi çok seviyorlar. Gençler ise hem yaz hem kış buralarda kamp yapmayı tercih ediyor. Bu etkinlikleri yaparken doğanın bir görsel şöleni olan kuzey ışıklarını izlemek de Norveçlilerin en büyük şanslarından biri olsa gerek. Kuzey ışıkları dünyanın mahiyeti kalanı ile güneşten gelen yüklü parçacıkların etkileşimi sonucu gökyüzünde ortaya çıkan doğal ışımalardır. Bu görüntüyü Norveç’in büyük bölümünden izleyebilirsiniz. Norveç aslen bir monarşi olsa da kraliyet ailesi sadece sembolik olarak var ve söz hakkı tamamen mecliste. Ortadoğu ülkelerindeki gibi kralların sınırsız haklara sahip olduğu bir monarşi değil bu. Kralın devlet yönetiminde doğrudan bir etkisi yok. Daha çok sembolik ve tarihsel bir değer niteliği taşıyor ve yasalar çerçevesinde herkese eşit durumda.
Halkın %70’i protestan olsa da insanlar kendilerini genellikle ateist olarak tanımlıyorlar. Bir de önemli Müslüman göçmen nüfusu var. Genellikle Arap ülkelerinden gelen göçmenler de diğer dünya ülkelerinden daha fazla haklara sahip. 136 tane Müslüman derneği var ve göçmenlerin %70’i bu derneklere üye. Göçmen ailelerin bazıları çocuklarının Hristiyanlarla aynı okulda okumasını istemediği için
devlet Oslo şehrinde sadece Müslümanların gidebileceği bir okul bile açtı. Aynı zamanda Norveç yaşam standartlarının Avrupa’dan daha yüksek olması nedeniyle Avrupa Birliği’ne girmeyi reddetmiştir. Bu karar yapılan bir referandum sonucu halk tarafından alınmış bir karar. Devlet temel olarak doğayla iç içe bir ülke anlayışına sahip. Hem dağlık olması hem de çevreyi koruma amaçlı olarak genellikle şehirler arası yollar, köprü ya da tünel olarak yapılıyor. 21 kilometrelik dünyanın en uzun tüneli de Norveç’tedir. Bu anlayış onlarda masalsı bir mimarinin de oluşmasını sağlamış. Evleri ve diğer yapılarıyla neredeyse her sokak bir fotoğraf karesi niteliğinde. Örneğin burası Borgen Steve Kilisesi. Tam 800 yıllık ve ahşap olmasına rağmen çok iyi korunmuş durumda. Burası ise Leydfossen Köprüsü ve dünyanın en ünlü şelalelerinden birine ev sahipliği yapıyor. Yine doğal güzelliği koruma amaçlı olarak çevresine büyük oteller ve kazanç getirecek pahalı yapılar yerine küçük birkaç barınak yapılmış. Ülke balıkçılığıyla ünlü ve balıkçı kulübeleri de bir o kadar hoş. Evler ise eski geleneklere bağlı olarak rengarenk ve ahşap. Özellikle köylere gidecek olursanız daha sıradışı olanları da görebilirsiniz. Doğal yalıtım sağlamak için üstü toprakla örtülecek şekilde inşa edilen köy evleri hala kullanılıyor. Ve birçoğunun üzerinden ağaçların uzamış olması sizi şaşırtmasın. Charlie ve Çikolata Fabrikası isimli ünlü romanı ve filmi birçoğunuz biliyorsunuzdur.
Filmdeki evler ortam Norveç’ten esinlenerek tasarlanmış ve yine filmdeki marka Norveç’in ünlü çikolata markası olan Freya’dan esinlenmiştir. Peki Norveç’te neler yok? Bir de onlara bakalım. Trafik gürültüsü ve sürekli korna çalan sürücüler yok. Ay sonunu düşünme derdi yok. Öyle ki Norveç’te çok fazla gözlük, ayakkabı, kıyafet ya da birçok değerli eşya sokağa bırakılıyor. Ve sahipleri bunları umursamıyor. Kimse de alayım evime götüreyim demediği için sivil toplum kuruluşları tarafından sokaklardan toplanan bu eşyalar, Afrika’da ve Asya’daki yoksul ülkelere yardım amaçlı gönderiliyor. Dolandırılma derdi yok. Norveç’teki suçlar arasında dolandırıcılık vakası bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az ve yapanlar da toplum tarafından dışlanıyor. Okul masrafı düşüncesi yok. Bir insan yeter ki okumak istesin, üniversite eğitimi dışarıdan gelenler için bile ücretsiz. Maddi durumu kötü olanlara ise devlet yüklü miktarda destek veriyor. Şiddet gören çocuklar yok. Eğer öğretmenleri bir çocukta yara izine denk gelirse devlet hemen inceleme başlatıyor ve çocuğa şiddet uygulandığı tespit edildiği anda hiç tereddüt etmeden ailenin elinden alıyor. Bu kontroller düzenli olarak yapılıyor.
Hırsızlık derdi yok. Yine Norveç’teki en düşük suç oranlarından biri hırsızlık ve bunlar en ayıp suçlar arasında. Aynı zamanda Norveç şövalye ünvanına sahip tek penguenin bulunduğu ülke. Penguen Nils Olif 2005 yılında Norveç ordu mensuplarından madalya alarak albay olmuş ve Norveç kraliyet muhafız alayının onursal komutanlığına atanmıştı. Fahri albaylığa terfi ettiği günde tören kıtasını teftiş eden Penguen Olif 90 santimetredeki gerçek boyutunda yapılan heykelinide ziyaret etmişti. Hatta bir Norveçli subay, ülkenin en seçkin birliğinin komutanlığına en uygun pengueni seçtiğimizden eminiz değerlendirmesinde bulunmuştu. O şu anda Tuğ Generallik rütbesinde. Aslında kendisi Nils Olif adını taşıyan 3. nesil penguen. 1970’lerde Tejman Nils, hayvanat bahçesindeki bir pengueni çok sevmiş ve onu kendi birliklerinin maskotu ilan etmiş. Gösteri için Edinburgh’a her gelişlerinde birlikten özel bir ilgi gören o penguen daha sonra 1980 yılında Norveç kraliyet muhafızlarının fahri üyesi olmuş. Birliğin maskotu olan ve törenle fahri üye yapılan ilk penguen 1987’de ölmüş.
Ancak o penguenin soyundan gelen 2. ve 3. pengueni de kraliyet muhafızlarının fahri üyesi yapan Norveç ordusu aynı geleneği günümüze kadar ulaştırmış. Penguenler bu gelenekten mutlu olsalar gerek ki tam bir komutan edasıyla askerleri teftiş etmekten geri durmuyorlar. Norveç her açıdan olduğu gibi bu konuda da sıra dışılığını ortaya koyuyor. Eşitaklar, hukukun ve doğanın üstünlüğü zemininde insanların yarınını düşünmeden
güven içinde yaşayabilecekleri siyasi tartışmaların ve ırksal, dinsel bölümelerin yaşanmadığı bir ülke. Umarım bir gün tüm insanlık aynı anlayış ve özgürlük çerçevesine erişebilir. Daha fazla içeriğe ulaşabilmek için kanalıma abone olabilir, video açıklamasına bıraktığım Instagram linkimden bana ulaşabilirsiniz.
İyi seyirler.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir