Eren Bülbül’ün hikayesini anlatıyor (Rahman Beşel ne yaşadı?)
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=uLsA7BfCCgo.
Evine girdiğinde kapıdan bir bakıyorsun Eren diyorsun ki şurada oturdu ve Eren diyorsun şurada yemek yedi, şurada uyudu. Yani çok garip oluyor çünkü içim bir cız ediyor. Eren bülbül hayatının baharında, on beşindeydi henüz. Hainler pusudaydı. Kalleşçe şehit etti. Annesinin sevdiklerini acısı hiç dinmedi. Eren için tüm Türkiye iyi ki varsın dedi. Eren kardeşimiz şehit olduğunda 12 yaşındaydım. Üzülüyorsun. Hem memleketle, bir daha küçücük yaşta. Kendimi o ailenin yerine koyduğum zaman gurur diyorum çünkü minneti için şehit olmuş bir gencecik kardeşimiz. Vatani sevgi herkes için aynı şekildir çünkü önceden bu ülkenin kurulması için herkes çok savaş verdi. Şu an bile değil, önceden veya gelecekte de aynı şekilde devam edecektir. Herkes minneti için canını verebilir.
Eren’in gerçek yaşadığı yerde, gerçek şehit olduğu yerde, her şey yani gerçekti. Sahneler, evler falan. Küçücük bir çocuk hayallerini kuruyor ve minneti için kendini feda ediyor, şehit oluyor. Ayşe Aynna ile mesela bizim bir cihazımız var. Ayşe Aynna ile mesela bizim sahneler olduğu için onlar da orada evi vardı. Sette giderken mesela Eren’in mezarını oradan geçiyorduk. Beraber çıkıp dua okuyorduk orada. Oturuyorduk, sohbet ediyorduk. Öyle konuştuk bazı şeyleri. Sarıldık. Anne derdi ben şehit olmaya istiyorum.
Cenab-ı Allah lafını sözünü tuttu, kabının önünde şehit oldu. Benim ailem aslında bir şehid canlandırmak, bir şehid canlandırdığım için, hem benim için hem çevremdeki insanlar için hem mutlu edeceğinde gurur verici bir şey. Çünkü ben memleketlim, coğrafyayı biliyorum. Nasıl ne yapıldığını biliyorum, ne yemek yapıldığını biliyorum.
Daha çok hakimim onlara. Nerede nasıl bir şey yapılacağını biliyorum. Çünkü Eren’den çok ortak bir noktamız var. Ben de köyde büyüdüm. Eren de köyde büyüyordu. Yaşanır, anlatılmaz diye bir şey var ya. Her şey gerçek mekanlarda şehit olduğu yerde, evinin önünde, evinin içinde yaşandığı için
çok daha fazla şey oluyor. Üzülüyorsun, duygulanıyorsun. Nasıl bir süre geçirdik? İlk başta bizim dijital sanatların kasti gibi, Trabzon’la Karadeniz çevresinde oyuncu arıyordu. Sarışın renkli gözlü çocuk arıyorlardı. Ben de kendimi tanıttığım bir tane video çektik orada. Ondan sonra İstanbul’a geldim. Bir ay oyunculuk eğitimi aldım orada. Ondan sonra Hatay’a gittim. İlk oyunculuk deneyimim olduğu için, bir şey bilmediğim için Hatay’da öğrendim.
Bir şeyleri. Orada sete alışmam için bana yardımcı oldu Hatay. Ondan sonra işte maçta da benim sahnelerim vardı. Sette zaten aile gibiydik, abi kardeş. Öyle tarz yani. Çok eğlenceli vakit geçirdik sette. Ben elsem Eren’in huzuruna gidemem. Eren’in ben o çilelerini o çevrelerine yanarım. O duygularına yanarım. Eren’in o çileleri, o duyguları bitmez. Ölsem de bitmez yani.
İyi ki varsın Eren, iyi ki varsın Ferhat geldik. Koptan! Koptan, terüsleri gördüm. Evin eriyeninde gözüyorlardı.
Ağlayan analar babalar değil, gülen bebeler olsun diyorum be dayı.
Altyazı M.K.
İlk Yorumu Siz Yapın