Gençler Nasıl Kurtulur? – Olmaz Öyle Saçma Ekonomi – Dr. Hakan Özerol – B20
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=fE_Ww0c3UPY.
Türkiye’nin en sevilen ekonomi programına hoş geldiniz. Hocam hoş geldiniz. Hocam hepimiz hoş geldik. Hoş geldiniz. Bu ne güzel değil mi? Kendi kendine ilan ediyorsun. Türkiye’nin en sevilen. Tabii tabii. En sevilen, en çok izlenen. 80 milyon bizi izliyor. Bugün ki konumuz çok önemli bir konu. Her zaman olduğu gibi finansal özgürlük. Evet hocam. Hocam finansal özgürlüğe nasıl kavuşuruz? Ama daha önce finansal özgürlük. Nedir? Ya abi hep bunu söyleme. Önce de hazırlık yapmıyoruz. Farkında mısın? Nasılsa bunu soracak.
Bu adam bir çalışıp gelmek lazım. Hiç düşünemiyoruz. Her zaman bir kilitleniyoruz. Acaba nedir? Acaba nedir nedir? Demi mi? Bu an sorduğunda ben şey diyorum. Nedir? Bu arada gerçekten Türkiye’de eksikliği çekilen bir şey bu. Gençler özellikle finansal özgürlüklerini kazanmakta güçlük çekiyorlar. Çünkü aslında öyle bir şey yok. Yani seninle benim de yok ama biz olmadığını kabullenmişiz. Genç arkadaşlarımsa benim bu ara bir yerde yırtmam lazım psikolojisi var. Ondan dolayı finansal özgürlük falan böyle biraz moda bir konu gerçekten. Hakikaten yeni mi çıktı bu la? Yeni kullanılmaya başlandı sanıyorum. Birkaç yıldır ben çok yoğun duyuyorum. Tabii konsept olarak elbette yani herkes finansal olarak özgür olmalı ama bunu neden bahsettiğimiz çok net değil. Ben sosyal medyada şu formatta görüyorum mesela. Finansal özgürlüğümü yakaladım. Yani ücretli olarak bir yere gitmiyorum. Evde iki tane ekran koydum önüme ve böyle takılıyorum falan. Bu eskiden parayı vurdum veya kendi ayakların üzerinde duruyorum daha eskiden. Zengin olmaktan ne farkı var finansal özgürlüğün? Abi aslında doğru söylüyorsun bir de şu var zaten. Zenginlik doğru söylüyor çok benziyor fakat şu anda bunu savunan genç arkadaşlarımın büyük bölümünde bence şöyle bir sorun var. Aslında kastettikleri şey 3-5 kuruş köşeye koyup onunla bir piyasada bu kript olabilir, hissi olabilir, alsat yapmak. Ben bununla alsat yapıyorum. Evet her sabah maaşlı bir yere gitmediğime göre özgürüm diyor. Ama sonra diyor ki gece 3.30 da Asya piyasalarında bir tersliye kalındık oğlum. Lan sen özgürlük bu. Biz uyuyorduk o saatten eğer. Yani tam bu değil aslında. Böyle bir şey olmaması lazım. Arkadaşlar bunu genelde finansal özgürlük diye tanımıyorlar. Herhangi bir özgürlük sonsuz değil zaten yani sadece ekonomik değil.
Ben zengin oldum diye bir şey var mı? Bugün zenginsin yarın. Bunun daha eski modası şeydi. 3 tane daire aldım birinde oturuyorum diğer ikisinin kirasıyla yaşıyorum. Finansal özgürlüme sahip miyim? Abi aslında bu sabah akşam kripto satıyorumdan daha finansal özgürcülük. Bir şey yapmıyorsun abi ev alıyorsun. Kiracıya veriyorsun kiracı sağlaması hukukken falan yatıyorsun kazanıyorsun. Bak buna fazla ihtimal yok. Ama ya kiracı ödemezse? Abi o da şey riski. Hepsine sahip bir riski. Ya aslında şunu demek istiyorum özgürlük diye bir şey yok orada da kiracıya bağlısın.
Evet ama hani yani şunu altını çizmek lazım. Arkadaşlar çalışmadan para kazanmak tam olarak tanımı ne? Hani hiç çalışmayarak para kazanmaksa mesela bu en azından evini kire vermek biraz daha buna uygun gibi görünüyor. Çünkü öbür türlü de evet 9.5 gitmiyorum deyip günde 9 saat ekrana bakıyorsan hani giy git. Aslında şeydir. Ne yapıyoruz? Onun için tam tanım belki de şöyle olmalı yani şöyle laflar ederler bazen. Abi sen şu anda Cumartesi günü burada kahve içiyorsun ve yemek yiyorsun şu anda bir yerden para kazanıyorsan bu iş bu abi yani tamam mı? Dolayısıyla bunun da belki mesela hisse tarafında bir portföy oluşturup ama hisseyi alsat meselesi değil. Hissenin bir şey üreterek kar payı gibi hani sana para getirmesi, ev aldın evin kira getirmesi, bonu aldın kupon getirmesi gibi bölümü aslında biraz daha özgürlük olarak konuşuyor olmak lazım. Hocam siz finansı olarak özgür müsünüz? Yani hür generali. Hocam bu sakat soru şimdi bu hedef gösteriyorsun. Ben bu soruyu hayır desem altta şu gelecek. Abi adamın zaten parası yokmuş burada bize akıl veriyor. Ben burada evet desem abi tuzu kuru gelmiş burada koyuyor yani. Lanmayın. Bu lüçümlülük dediğin şeyden kurtulmak ben çok mümkün değil. Sadece burada yani şundan mı bahsediyoruz? Gelirin gideriden fazla olması yani gelirin yetmesi mi? Çünkü bu tekrar ediyorum sosyal medyada bu çok moda olan şu anki çok moda olan finansal özgürlük bence bu değil. Yani benim ayda 70 bin kazanıyorum 170 bin kazanıyorum evet de çalışıyorum onu kastetmiyor. Onun kastettiği hani o paranın sana bir şey üretiyor olması.
Mesela Pasif gelir dedi ya örnek ben bu Flu TV’ye ortak olsam para versem de ben gezerken Flu TV para kazanır ve bana para veriyor olsa ki aslında bu da bir temet diyor değil mi Karpay’ı? Bundan bahsediyoruz. Yani paranın kendi kendine çalıştığı benim artık bu kadar da fazla bu işin peşinde koşmadığım. Hisse tarafında bunun karşılığı bence şu. Hisse portföyüm var üç kadar liralık ve alsat yaparak para kazanıyorum. Bir portföy kurdum ve artık emek de vermiyorum. O portföyün getirisiyle yaşıyorum bile aynı şey değil aslında bakarsan.
Ben bundan bahsediyorum yani özgürlükten kastım bu çünkü öbür türlü ben zaten 7 saat buraya emek veriyorsam abi gidip bir yerde 7 saat çalışarak da para kazanıyorum. O zaman çok kazanmak özgür olmak değil ki. Şimdi ne kadar zengin olursa ne olur yaşlıkta sefalet içinde ölmeyecek olmanın garantisinden bahsediyoruz. Onlar ondan bahsetmiyor. Senin fikrin o. Evet yani sosyal medyadaki adı geçen finansal özgürlük o değil ama sen seni anlıyorum buradaki mantık şu. Yaş kemale erdi tabi. Evet belli miktarda paran olması geleceği güvence altlamak başka bir şey. Bunu hangi modelle yapıyoruz dan bahsediyoruz. Ve şu anda adı geçen şey de şu aslında bakarsan çok moda olan finansal piyasalarda belli bir portföy oluşturmak bu portföyü çok da fazla her gün takip etmene gerek kalmaksızın. Onun sana düzenlemi getirisi sağlaması. O da genelde temet düzenini kuralıyor. Peki çok zengin insanlar var ya dünyada Bill Gates’ten işte. Senin ortak vardı bir de şey. Benim ortak var falan. Elon Musk. Aslında bunlar da böyle mi yaşıyor?
Değil yani Elon Musk’a bakarsan adamın değil gibi çalışıyor adamlar. Çalışıyorlar ama aslında. Duru mu çok fena yani öyle söyleyeyim sana. Yani şunun için soruyorum eskilerin sevdiği bir laf vardı efendim parayı çalıştırmak paradan para kazanmak bunu mu kastediyoruz? Evet ama bu arkadaşlar işte odun da değiller aslında yani bundan bahsediyoruz tabi. Onun için zaten bunun hani bir kısım çok ahlaklı bir şekilde yapıyor. Ya bak ben böyle böyle yaptım siz de böyle yapın diyen var ki bunu aslında belli ürünlerle yapmak da mümkün olabilir. Ama onun dışında bir de ne yapıyorsun valla bir baltaya sap olamadık evde sabah akşam asat dip yiyorsam açıklaması da finansal üzgünlük diyenler var. Yani onu bir kere bir köşeye koyalım abi anlatabilir miyim? Bununla ilgili bir şey soracağım ayıp değil mi ya bu paradan para kazanmak? Ayıp mı günah mı ben onu tam bilmiyorum ama. Hayır hakikaten yani şey değil mi? Hayır bu biraz şey sıkıntısı değil mi? Giden vapur duran vapur şimdi herkes paradan para kazanıyorsa sen istediğin kadar paradan para kazanmanın ayıp olduğunu düşün. Yani evet Lavoisier kanunu vardır ya hiçbir şey yoktan var olmaz ve hiçbir şey var dan yok olmaz. Abi zaten herkes piyasada yenebileceğini varsayıyor ve biz sadece o arkadaşları konuşuyoruz. Bizim bir arkadaş vardı 27 yaşında işi bıraktı 100 bin lirası vardı şimdi apartmanı var halbuki diğer arkadaşlar kayıtlarda yok apartmanı vardı artık arkadaş yok apartmanda yok. O grup yok abi. Amerika’da benzinci gibi. Tabii tabii orada 500’ler karakter var bunların 4 tanesi parayı o 4 tane konuşup duruyoruz biz yani.
Ancak bu ne oldu abi startup gibi değil mi yani startup olarak başladık baba yılda 10 binlerce startup olarak başlıyor. Onların bir bölümü yok. Peki biraz da popüler bilgi verelim yani gerçekten sence Türkiye’de örneğin Mertcan’ın finansal özgürlüğünü kazanması için kaç paralık bir portfeye sahip olması lazım? Yani bu bilimsel bilgi üzerinden gidiyorsak aslında burada karşımıza şey çıkıyor benim o anlattığım gibi yani Mertcan belli miktarda parayla bir portfe oluşturacak portfeyin temetri geliriyle ölçüyoruz. Bu bilimsel bir noktaya gelmeye çalışıyoruz.
Buradan gidersek elimizde şu kalıyor aslında şirketlerin ülkedeki bizim borsamızdaki şirketlerin çok büyük bölümü düzenli temetri vermiyor bir kere. Hocam temetri nedir diye sormak gerekiyor. Harika hocam bu tam yerinde doğru söylüyorsun temetri aslında kar payı. Mantıkta şu şirketler kar ettikten sonra bir önceki bölümde hatta bedelli bedelsiz sermen artışı falan konuşmuştuk. Biz izleme arkadaşlarım o bölümü izlesinler mutlaka diyelim. Şimdi oradaki mantık şu şirket kar ettikten sonra iki durum var. Bir bu elde ettiği karı ortaklara kar payı olarak dağıtabilir temetri. İki bunu içeriye tutar yani sermayesine ekler işte sermaye artışı yoluyla içeriye tutmak filan. İçeriye tuttuktan sonra nakit kalsın yok borcumu kapatayım yok onunla bir şey alayım ayrı bir karar. Ama öbürü yani bunu kar payı olarak dağıtayım dediğinde o zaman elde edilen karın genel kurul kararıyla dağıtılmasına karar verilen kısma temetri diyoruz. Sen aslında borsadan bir hisse senedi aldığında para kazanmanın çok temel iki yolu var gibi görünüyor.
Kitaplarda üç yolu der de bir şirketin hisse fiyatı artacak üçü aldın beşe sattın iki şirket kar payı dağıtacak cebinde para girecek. Üç işte bedelli artış verecek de o işte hak satacaksın rücan hakkı falan onu geçiyorum. O zaman şirket kar etti ve dağıtıyor dediğimizde sen buna oynuyorsan yani ben bir hisse alıyorum ve amacım hissenin fiyatının 50 liradan 55 liraya çıkması değil hissenin bana kaç lira temetri dağıttığına bakıyorum dersen bizim ülkemizde bu şekilde düzenli bir şekilde anlamlı miktarda temetri dağıttan çok az sayıda şirket var. Dolayısıyla şirketleri alırken genelde bizim borsamızda insanlar hisseyi alayım daha iyi fiyattan satayım diye alıyorlar. O zaman da demin gırgırını yaptığımız finansal özgürlük olmaz zaten sen 724 piyasaya takip etmek zorundasın üçü alıp beşe vereceksin. Ama senin dediğin tarafı dönersek yani ben hisseleri alacağım bir portfe oluşturacağım bu hisseler zaten her yıl örnek veriyorum yüzde beş temetri dağıtırlar.
O zaman da biz deriz ki kardeş 100.000 liralık bir portföy tutarsan bunlar her yıl 5.000 lira sana temetri veriyor. 5.000 bini kurtarmaz dersen yılda. Yılda Mertcan’ı kurtarır. Yılda kurtarmaz dersen. Yılda 5.000 liraya. O zaman diyeceksin ki 1 milyon liralık bir portföyün olmalı ki 50.000 lira dağıtsın da yılda aylık 4.000 küsürlülere alasın filan. Şimdi bu bu taraf. Peki bu mümkün mü? Bizim ülkemizde çok az sayıda şirket veriyor ama gelişmiş piyasalardaki bir numarası Amerikan piyasası orada çok sayıda şirket aslında her yıl ne zaman temetri dağıtacağını söylüyor.
Her yıl dağıttığı temetri oranı iyi kötü belli hatta bir kısmı şey diyor. Minimum %3 dağıtacağım filan diyor. Sen biliyorsun abi en az %3 alacağını filan. Şimdi bu tip bir portföy oluşturursan matematiğe de kolay artık. Hani 100.000 dolara karşı 3.000 dolardan ne kadar lazım demek ki şu kadar portföyün olması lazım gibi bir portföy oluşturursak o zaman o gırgırını yapmadığımız finansal özgürlüğe yakınız. Şu kadarlık portföy oluştur. Tut sana ne kadar vereceğe baştan belli. O zaman bana şunu diyebilirsin. Evet ben şu kadar parayı gömdüm ve bu çok büyük bir risk değil çünkü dünyanın en iyi firmaları zaten bunlar büyüyecek.
Bana da her yıl şu kadar dağıtacaklar. Ben evet bunu buraya attım ve işime bakıyorum. Ya da hiçbir şey yapmıyorum yatıyorum diyebilirsin. Niye Türkiye’dekiler temetri vermiyor demek ki kar edemiyorlar mı? Ya kar ediyorlar ama aslında birincisi şu bizim ülkemizde yatırımcının çok ön plana çıkardığı bir konu olmadığı için temetri vermesek de millet bizim hisselerimizi alıyor durumu var birincisi bu. İkincisi kar miktarı hem çok yüksek değil hem de o karı dağıttıktan sonra dönüp kendi yatırımları için kredi almaları lazım kredi faizleri yüksek.
Şirketlerimiz genelde şöyle düşünüyor ben bu temetri ilkelere dağıtacağım sonra yeni fabrika kurmak için kredi alacağım kredi faiz 23-25-30. İlk kere dağıtmayayım. Dağıtmayayım ben bununla bu yatırım yapayım diyor. Çok iyi fikir hocam. Evet. Peki yurt dışında böyle değil dediniz ya. Yurt dışında çünkü senin ortağın efendim Jeff abi olsun, Elon abi olsun filan bunların firmaları para basıyor. Bazen görürsün mesela der ki Apple’ın kasasında 110 milyar dolar var diyor. Nasıl para babacım ya? Nasıl kasa o? Nasıl kasa değil mi?
Yani bu kadar büyük para bastığı zaman bu şirketler şu olabiliyor. Zaten ben işte ne bileyim yatırım yapacağım. Yatırım kaç para? 10 milyar dolar. Baba 110 milyarımız var zaten yani anlatabildim mi şimdi? O zaman hani onu dağıtmayalım da kredi kullanalım falan gibi bir şeye girmiyorlar ve nakitleri yüksek oluyor, karları yüksek oluyor. O zaman da diyorlar ki yatırımcı bizi tercih etsin diye ben bu temetri ilgin bir kısmını dağıtayım. Çünkü yatırımcı da şöyle hani bizim o deminki alsatçı abi değil de Mustafa’nın söylediği gibi kardeşim portfü alayım durayım buradan para kazanayım diyorsan da o firmaları tercih ediyorsun.
Her gün borsayı takip etmek bizim vatandaşımızın sevdiği bir şey ama benim sevmediğim bir şey mesela her gün niye bakayım ben ya borsaya. Peki hangisinin ne kadar ne zaman temetri vereceğini takip etmek zor değil mi hocam? Hocam iyi soru. Bizim ülkemizde işte belli tarihi var o tarihte söylüyor genel kuruldan sonra ama biz baştan aslında çok da bilmiyoruz. Şimdi Amerika’da durum farklı. Orası gerçekten XXX larç bir piyasa. Dünyanın en büyük piyasası. İnsanların takip etmesi çok zor çünkü binlerce hisse var. Binlerce.
Şimdi o zaman sen oradan mesela ben sadece temetri verimi yüksek olan hisseleri alacağım dediğinde bunu incelemen lazım ama Midas da böyle değil. Sözü sponsorumuza getirmeyi başardık bu günde. Başardık abi. Nedir Midas’lık olağan? Çünkü gerçekten iyi ürün yani gerçekten iyi ürün. Ben aplikasyona girdiğimde bana bu işin krallarını söylüyor. Diyor ki bak kardeşim bu serinin içerisinde en çok son 25 yıldır inceledik. Sürekli ve düzenli en az şu kadar temetri dağıtan şirketler bunlar diyor.
Ve ben artık şunu biliyorum o hisseyi alırsam bu yılda temetri dağıtacak. Niye son 25 yılın 23’ünde dağıtmış. İstisnai bir yıl olmamak kaydıyla. O zaman ben bu temetri emekli denilen şeye odaklanıyorsam hangi hisseleri alacağım da belli yani. Müthiş bir analiz yapmama da gerek yok. Hisseler belli. Zaten çok kolay bir şekilde aldığımızı çok düşük maliyetlerle aldığımızı Midas da ya da portföyümüzde bir alt sınır olmaksızın bunu alabildiğimizi de biliyoruz. O zaman teorik olarak sen çok düşük montanlı bir hesabı olan bir yatırımcı olarak hatta parçalı hisselamı da var dedim geçen seferde konuştuğumuz.
Parçalı temetri de olabilir. E tabii parçalı temetri de olabilir. Yani sen 3000 dolarlık hisseyi alıp da onun 300 dolarlık temetri göz diktin ama toplam 1000 doların var. O zaman sen 3000 dolarlık hissenin 1000 dolarlık bölümünü alıp sana düşen temetri kadarında alacaksın. Aptalca bir şey soracağım ama o temetri sana cash olarak mı veriliyor da yoksa hisse olarak mı veriliyor? Temetri şimdi normalde nakit temetri denilen şey nakit olarak hesabına geçer. Bu anlattıklarımızın nakit olarak hesabına geçer. Fakat kanunla mesela bizim ülkemizdeki kanuna göre söyleyeyim. Şirket ben temetri dağıtıyorum hisse temetri dağıtıyorum diyebilir baştan.
O zaman dediğin gibi para değil hisse geçiyor hesabına. Bedelsiz aslında ama onu da satabilirsin sonuçta farkında mısın? Aynı. Yani benim hiç bilgim olmadan aslında bu aristokratları takip ederek garantiçi olabilirim. Peki hocam aldım ben. Cevf bana temetri yollayacak. Nasıl geliyor hocam o para buraya? Abi şimdi mektubu alıyor zarfı açıyor bak Cevf diyor ki sevgili ilker diyor. Yolda o zarf zaten sizleri övür abi. Bir ara AliExpress’de gelmemeye başlamışız.
Şöyle bakıyor iyiymiş bu falan kalınca biz de aradık. Türkiye versiyonunda burada aldığın hisse temetri dağıttığı zaman hop takas bankajı hesabına geçer. Burada da o sağlammış aslında büyük operasyon. Yani oradaki hissenin temetrisi var orada hisse temetrisi ödendiğinde burada Midas aracılığı da ben kendi hesabına oradaki temetriyi alabiliyorum. Üstelik de bu vergi mergi işlerinde arada kurumlar hallediyorlar. Yani sana direkt o vergiden sonra net kalan bölüm gelmiş oluyor hesabına geçiyor. Midas ile ilgili bilgileri açıklama bölümünden ulaşılabilir.
Kendilerini öneriyoruz ve teşekkür ediyoruz. Hocam yani çok güzel lafı çevirdiniz. Laf ebesisiniz. Estağfurullah bir mukabele İlker Bey. Umbertecan 1 milyonu nasıl bir yere getirecek ya? Ya hocam şimdi o çok pahalı bir eğitim. Onu veriyoruz ama kurumsal olarak Flu TV eğitim tarafında onu veriyoruz. Hocam zaten o dediğin iş senle arada da konuştuk ya gerçekten memleketin ekonomik durumunu. Yani ben burada verdiğim maaşları biliyorum 1 milyon hayatta olmaz hocam. Olabilir aslında belli bir sürede yani her şey belli bir sürede.
Peki gerçekten bir şey soracağım. Dolar faizi kaç şu anda dünyada? Tam da bugün bakarsak işte 10 yıllık Amerikan tahvilleri %2.5 filan getirdi yıllık. Ama öyle Amerika’da aylık maylık getirirsen hala %1 civarında falan. Yani şey için sordum 100 bin doları zaten faize yatırsam yılda 2500 dolar alacağım. Temet’i %5 sen onu ortalama mı söyledin yoksa? Temet’i oranı medudat oranının üzerinde kesin olarak.
Kesin olarak daha korktu zaten mantığı da şu düşünsene bir hisse senede aldığında bu arada şu da dikkate alınır. Mesela Amerika’dan bir hisse senede aldığın temet’i veriyor diyelim ki %3. %3 vermiş olduğu temet’üden gelen parayı da biz senin tekrar hisseye yatırdığını düşünürüz. O zaman bileşik bir yeteri doğmaya başlıyor. Her yıl %3 verecek ama 100 bin, 3 bin verdi bir sonraki yıl 103 bin üzerinden %3 olacaksın. Hatta şirket büyüyor muhtemelen. Yani şirketin de 100 bin değil 105 bin edecek şirket daha fazla temet’i dağıtacak filan diye giden bir seri var. Yani onun hesabı bileşik olarak yapılır ve bileşikte de kesinlikle faiz oranının üzerinde kalmasını bekleriz. İstisna yıllar kriz yılları filan haricinde. Hocam bu bileşik faiz çok önemli bir şey ve toplumda pek bilinmiyor. Bunu bir anlatabilir misiniz? Bileşik faiz nedir? Valla hocam doğru diyorsun çünkü onu dikkate almadığın zaman ya bir şey çok çok az geliyor, bir şey çok çok ucuz geliyor. Mesela vatandaşın tufaya geldiği şey ihtiyaç kredisi aldım ne kadar? Abi %1. Bir kere demek yıllık 12 falan. Değil abi. Yani 1 çarpı 12 değil. Çünkü oradaki hikaye şöyle çalışıyor. Yani 100 bin lira üzerinden bir ay sonunda 1000 lira ödeyeceksin değil mi? O 1000 lirayı ödemeyip bir ay daha taklattırsan 101 bin üzerinden %1 filan diye gidiyor. Anlatabildim mi? Eklenerek gidiyor. Eklenerek gidiyor. Yani faize faiz işlemesi aslında bu. Şimdi Temet’i de verdiğim örnek de oydu.
Yani 100 bin liralık bir portfeye 3000 lira Temet’i verdim dediğinde 3000’i çekersen 100 bin’e 3 daha ve hep 3 alıyormuşsun gibi. Oysa ki 100 bin’e 3 verdim 3 eklersem. 103 üzerinden %3 dediğin şey artık 3000’den daha büyük bir şey. 3100 diyelim. Onu da ekleyip devam ettiğinde 106 bin 100 üzerinden bir şey. O zaman da faize faiz işliyor giderse. Gelirse de aslında gelirin katlanarak devam ettiği için bileşik faiz önemli bir kavram. Benzer mantıkla bizim bir sürü hısım akraba öyle paralarını yok ettiler faizle.
Mesela 1 milyon lirası var Mertcan’ın. Asıl önce olmaz dedi. Olur tutarsızlık var. Defalarca söylersek belki olur diye şey yapıyorum. Bunu faize yatırdı. Bir defa kesin olarak o faiz parasını yersen bu bitiyor değil mi? Çünkü o 1 milyon lira zaten bu yıl memlekette enflasyon %10 ise bizim memleketten bahsetmiyoruz. %10 ise zaten seneye o 1 milyon lira bugünün 900 bin lirasına düşecek ya. Kendini korumuş oluyor. Evet. Onun için şöyle bakmamız lazım.
1 milyon lira zaten enflasyon kadar eriyecek o 1 milyon liraya verilen faiz enflasyon kadarsa aslında hiç yemeden üstün eklemesi lazım. Doğru mu? Evet. Dolayısıyla bir finansal özgürlük aracı değil. Dolayısıyla faizin enflasyonun üzerinde olması lazım ki bizim memlekette 6 aydır konuşulan konu bu zaten. Faiz enflasyon üzerinde olmalı ki Mertcan parasını faizi yatırdığında 50’e faiz enflasyon karşısında parayı koruyup üstüne de 1-2 lira kalsın onu da yesin diye umuyoruz. Peki o zaman asıl soru şimdi geliyor.
Aslında bütün bu finansal özgürlük hikayelerinde hep şu var ya bir para var. 1 milyon, 5 milyon, 10 milyon, 100 milyon. Bu para beni yaşatıyor. Böyle bir şey var. Aslında bu gerçekçilikten uzak bir şey değil mi? Sen güzel tespit ettin şu an. O getirenin yani o faizse ya da temetliyse enflasyonun üzerinde olması lazım. O zaman o bölüm seni yaşatıyor. Demek örnekte enflasyon yüzde 10 ama Mertcan’ın 1 milyon lirasını aldığı faiz yüzde 20 ise o zaman diyeceğiz ki sen o 10’luk bölümü yiyebilirsin Mertcan. Yani 20’yi değil. Çünkü o 20’nin onu zaten korudu kendini. Anladın mı Mertcan? Onu o üstüne kalan bölümü harcamasın. Ne anladın çocuğum? Duyarım yok hocam. Net ne dinleyeceğim abi. Parası olan dinlesin zaten. Temetlicilik bana biraz da garanticilik gibi geliyor. Yani zaten belli bir paran var. O paranla alakalı yüksek risklere girmek istemiyorsun ki genelde Mertcan’ın o parası olsa şu anda çok büyük risklere girmek istiyor olacaktı. Ama atıyorum ilkerle ben biraz daha şeyizdir hani garanticiyizdir. Şu kadar getirsin ama düzenli getirsin. Ben değilim de neyse ben harcardım hocam. Temetlinin tesine gelemiyor. Bir şey soracağım. Bu şey çok ilgimi çekiyor. Yani bir parayı yönetmek ama şimdi mesela ev almak yani Türkiye’de çok konuşulan şeydir ya başta da söyledim. Üç ev alırım efendim birinde otururum. O zaman o bundan daha mı iyi hocam burada iyi kötü diye bir şey bence aslında yok. Mesela demikinde de garantili garantisi dedi ki garantici mi ne kadar garantici filan burada baktığın şey şu ortada bir rakam var bunu değerlendirmek için bunun ise borsa örneğinde bu tarafından bakıyoruz abi kumar aldın verdin falan halbuki biz borsa programımızda ne demiştik bir şirket büyümek için ortak istiyor diye girmiştik mesela. O taraftan bakarsan aslında ben şunu da düşünebilirim benim abi 100 bin liram var ve 100 bin lirayla ben sadece Flu TV’yi kurabilirim ama Flu TV ve bu ayarda üç tane daha şirket yok ama olsaydı her birinin yüzde otuzunu alsaydım riskimi dağıtacaktım. Bu tümüyle böyle kumar gibi de bakmamak lazım.
Ben yanlış anladım ben şey anlamda söyledim şimdi böyle bakınca sanki ev almak Türkiye’de emlak almak en iyi yatırım gibi oluyor çünkü faizde dedin ya enflasyonun üstünde olmadığı için eriyor temetlide verecekler mi vermeyecekler mi belli değil onun için hatta işte yurt dışına yatırım dedik ama sanki emlak böyle düşmez kalkmaz bir Allah gibi bir şey oluyor öyle mi? Düşmez kalkmaz bir emlak abi dönemsel bence o. Mesela bugün öyle yani bugün sen bundan 10 yıl önce ev aldıysan ya da 7 yıl önce aldıysan ne zaman aldıysan çok kardasın bugün gayrimenkul’de bir sürü semt için konuşuyorum ama mesela bundan 2 yıl geriye gittiğinizde o günden geriye doğru 10 yıl ne zaman alsan karda değildin dolar bazında altın bazında TL’yi boş ver Türk lirasına enflasyon var zaten. Şöyle bir inanç var ya emlak fiyatları daima yukarı gider diye bir anlayış var. E dolar da daima yukarı gider hatta borsa da daima yukarı gider uzun madede bakarsın. Yeterince yaşarsan. Uzun madede bakarsan yani şöyle hatırlasana 80’lerde falan yine böyle bir dönem var da asla kimse ev alamazdı ev almak ihtimal dışıydı filan ama fiyatları da artmıyordu. Şu anda da böyle bir şey gelmiş olabiliriz yani almak mümkün değil ama ne yani 4 milyonluk ev 9.5 milyon lira mı olacak abi ne olacak yani? Bir yerde dururdu. Bir yerde duracak ama yine alamayacağımız bir yerde duruyor olabilir sonra tekrar bir normalleşme oluyor falan. Yani her dönemin çok kazandıran yatırım aracı diye bir şey biz yoktur deriz mesela. Peki şimdi Mertcan gibi birisinin 1 milyonu var diyelim ki ev mi almalı yoksa temet düğümü almalı? Abi o hem dönemsel hem biraz da vizyon ve hani finansal okul yazarlıkla ilgili bir şey.
Vizyon yok hocam onu biliyorsun. O zaman ev alsın. Bunların hepsinin artısı eksi var değil mi? Konut dediğin şeyin çok hızlı naklet çevrebilitesi daha zayıf. Ötekisinin riski daha fazla vesaire vesaire. Hem de bir bölümü satabilirsin öyle değil mi? Şimdi bir evin var 50 bin lira lazım ev satman lazım. Sadece mutfağı sattım diyemiyorsun. 1 milyon liralık hissem varsa 50 bin lirayı satıyorsun. Yani hepsinin bir avantajı var ve yani genel olarak şunu söyleyebilirim. Aslında normal koşulları altında yatırım aracının riski arttığında yeteneklerinin artması lazım.
Yani normal koşullarda borsanın gayrimenkulden ve bonodan ve faizden fazla getirmesi lazım. Şimdi ben de ona gelecektim. 1 milyona gerçi İstanbul’da pek ev kalmadı ama diyelim ki aldı bir yerde. Aylık kirası ne kadar olur? Herhalde 2000 lira falan olması lazım. Olabilir yani çok gayrimenkul bildiğim bir şey değil. 2000 yılda 24 bin lira yüzde 2.5 etti doğru mu? Evet. Yıllık getiriyi bulun sen şu anda. Sence temetüde daha fazla kazanır öyle mi? Yine dönemsel elbette ama evet yani daha çok kazanmalı.
Temet dükettirsin daha yüksek olacağını varsayabiliriz. Türkiye’de rakam yüksek zaten şu anda. Türkiye siteden bakarsak bunun üzerinde bugün için. Yüzde 2.5 çok az değil mi aslında? Abi işte gayrimenkul biraz şey bir konsept. Hem kullanım değeri var hem fiyatın artmasını umuyoruz. Yani orada biliyorsun şeye bakarlar ya kaç yılda kira kaç yılda çıkarıyor gibi bir şey var. Onun için gayrimenkul biraz daha farklı bir yer. Bir de hani mesela biz de şey espriyosite yapabilirdik. Arabayı da yatırımdan sayabilirdik ama Hollanda’da bugün arabayı yatırımdan saymıyorsun. Evet araba almak çok saçma bir şey değil mi hocam? Yatırım için saçma bir şey ama enflasyonist bir ülkede. Bir de bu yıl biliyorsun yok çip yok. Kurdan dolayı şey gelmedi devlet vergi koyduğu gibi. Apsül kalemleri koyduğunda araba iki yıldır çok iyi bir yatırım aracı oldu. Normal koşullarda değil. Araba bir buzdolabından halledecek bir şeydir yani normal kışartıda. Evde almak aslında bir şey alıyor olmak aslında o anlamda taşınmaz almak her zaman iyi mantıklı yatırım değil ki. Ne yapmak lazım o zaman? Ne yapalım hocam?
Şöyle mesela Gülsema’yı biliyoruz kızcağız aylardır ev arıyor ki yani o 2000 lira kira örneği falan maalesef artık gerçekçi örnekler değil. O zaten Mertcan’ın eviydi o şey. Yani üzülerek sanki 20 yaşındaki birisine finansal özgürlük tiyoları veriyor olmak günümüz Türkiye’sinde çok ayakları yere basmıyor gibi geliyor. Şimdi ben devreye giriyorum ve verilebilecek en iyi finansal fikri veriyorum hocam.
Bir insanın finansal özgürlüğüne kavuşması için en garanti en kısa ve en iyi yolu veriyorum. Sıkı durun, evlenin. Mertcan zengin koca bulduğun anda abi hayat bambaşka bir yere gidiyor. Haksız mıyım hocam haksız mıyım? Hocam haksız mıyım söyledim. Hızlı bir yöntem doğru hızlı bir yöntem olduğunu kabul etmek lazım. Ama tabi orada da iyi araştırmak lazım hocam yani. Altın fiyatlarını falan.
Bir de hani nimet-kürfet dengesinde bu kuvaçtan Mustafa’ya burada dönüyorum değil mi kardeşim? Nimet-kürfet dengesi burada çok önemli yani oradan parayı vuracağız ters taraftan nasıl olacak bu iş falan. Yani öyle yok temetliymiş. Yani kiraymış, payizmiş bunlarla uğraşmayın. Doğru düzgün bir koca bulmaya çalışırsanız veya eş. Abi o zaman şey yapalım bence bir de bu mesela ABT olsun vizemizde komple olayı kapatalım. Yabancı olsun yabancı ve zengin mesaj. Mesela Jeff Bezos ile evlenebilirsiniz çok iyi olur. Herhangi bir Olaf, Yulaf, herhangi birisi hiç Jeff Bezos’a gerek yok yani. Bir Avrupa vatandaşlığı şu anda epi bir şey. Evet program çok güzel bir yere geldi yabancı. Çok mantıklı abi. O zaman biz böyle bir hizmet şey yapabiliyor muyuz? Ya biz midası alternatif bir şey yapalım o zaman. Temetli veriminden daha yüksek getiriyor. Çok mantıklı. Çok mantıklı. Bak öyle bir yazılım yapacağız ki hocam bak şimdi fikir geliyor. Temetli toplayanları bize gösterecek. Kimin ne kadarlık portföyü varsa mesela onlarla eşleştiriyor böyle. Sağa sola çok iyi bir fikir ya. Çok akıllıyız değil mi? Midas’ın yaptığı her şeyi yapacak üzerinde bir de yabancı eş bulacak. Aplikasyon ürettiği. Hayır tabi Midas’ın yaptıklarını yapmayacak abi. Onun midası artık kocası yapacak. Hazır midas da hesaba olan. Orada şey vardı değil mi Bill Gates’in portföyünü gösteriyordum sana. Bill Gates’in portföyü gibi böyle en yüksek portföyü olanlar arasından şey yapıyorsun. Sağa sola kaydırıyorsun. Sağa sola kaydırıyorsun. Bu arkadaşlara nasıl iletişime geçerim onu bize söyleyecek. Çok güzel oldu ya. Hep komansiyonel. Hep komansiyonel yani. Hiç sebona falan. Alternatif yatırım teknikleri eğitim altında bence olabilir. Şaka bir yana gerçekten gençlerin durumu zor ya Türkiye’de. Bizim zamanımızdan daha mı zor yoksa bize mi öyle geliyor? Vallahi hocam şöyle bir şey var. Bazı şeyler bize göre çok çok kolay. Ben mesela… Finansa da özgürlük bakımından diyorum. Ben lisedeyken ya da üniversitedeyken uçağa binmek olanaksız gibi bir şeydi yani maddi olarak. Her şeyleri arası uçağın bilgisiyasıydı. Ben ilk yurtdışı seyahatime hatta ilk iki yurtdışı seyahatime trenle gittim abicim. Bugün mesela bir genç arkadaşıma buradan Almanya’ya trenle git desem gitmem arkadaşım falan der muhtemelen. Yani gitmem daha iyi filan diyebilir. Dolayısıyla bazı şeyler kıyaslanmayacak kadar bu anlamda kolay. Ama uçak var ama uçak bileti 3500 lira dediğin zaman da yattığı daha zor. Yani ben bir seri olarak her şeyin kötüye gittiğini düşünmüyorum ama bence büyük sorun şu. Bu kadar yılda ilerleyememiş olmamız çok kötü bence. Ülkenin başka bir yerde olması lazım.
Herkes ilerleyip biz ilerleyemediysek bence problem burada. Peki Danimarka ilerledi mi mesela? Bence özellikle de onlar ilerlediler abi. Geçen bir şey vardı 1920 yılını gösteriyor. New York’u gösteriyor, Berlin’i gösteriyor, Paris’i gösteriyor, Amsterdam’ı gösteriyor, Copenhagen falan. Yani Amerika’da New York’u göstermiş aynı yıl caddelerde arabalar var mesela. Almanya’yı gösteriyor arabalar var Paris’e geçiyor arada at arabaları var. Copenhagen geçmiş yarısından fazla at arabası. Yani aslında adamlar geriden gelip kapatmışlar. İki Dünya Savaşı’ndan sonra bir toparlama var sanki yanlış olmasın ama dahi bilenler vardır. Yani 50-60’lardan sonra Kuzeyliler şey olmuş. Yani 1940’ta kimse Finlandiya yaşamak istemiyor olabilir. Ama biz de 20’li yaşlarımızda yurt dışına çıkabilmek ya da 20’li yaşların sonlarında yurt dışına çıkabilmek bir sürü şey yapmıştık yapabiliyorduk. Şimdi artık hayal edilemiyor öyle konular. Abi çok dönemsel bir şey konuşuyoruz ama ya. Yani 8 ay önce edilebiliyordu anlatabildim mi? Bugün edilemiyor diyorsun. 8 ay önce edilebiliyordu. 8 ay sonra yine olacak. Dolar 8 liraydı anlatabiliyor muyum? Bugün dolar 14 iken konuşuyoruz biz.
Mesela yani tam krizin belki de berbat günlerinden bahsediyorsun. Bu arada hocam bir bölümde ben dolar 18 olur mu demiştim hatırlıyorum. 18 olur mu? Evet ya açtı ağzını. Yok artık 18 olsun bari gibi bir şey söyledi. Ve oldu değil mi? Şah diye oldu. Millet şimdi şey diyor ilker ne derse alacağız diyor. Evet şimdi kaç olur hocam? Yakında evlilikler patlayabilir ben ondan korkuyorum. Peki hocam şimdi ne yapalım? Bir de şey çok dikkatimi çekmiştir Türkiye’de finansal özgürlük olarak.
Bizde galiba finansal özgürlük yakalama yaşı da geç. Mesela 30 yaşında olup 32 yaşında, 35 yaşında olup ailesiyle yaşayan insanlar var. Mesela Avrupa’da Amerika’da bu pek olamaz. Hocam hem haklısın bir de şu bence önemli ya şimdi finansal özgürlüğün bir alt kalemi de galiba şu. Finansal olarak kendini güvende hissetme meselesi var. Yani biz kendimizi güvende hissetmiyoruz abi. Yani hiçbir yere borcun olmayıp bankada 50 bin liran varsa da güvende hissetmiyorsun. Hiçbir yere borcun yok bankada 500 bin liran var güvende hissetmiyorsun.
Hiç kimseye borcun yok iki evin var hala güvende hissetmiyorsun. Çok enteresan. O ilginç öyle. Ya bunu mesela Avrupa karşılığı dediğin gibi mesela pandemide olmuş ya adam şey diyor 12 bin dolarım var. Çıktım abi işten ya 3 ay gezeceğim diyor mesela. Benim bu an 12 bin dolarım var işi bıraktım baba 3 ay ben demem yani Türkiye’de anlattım. Yani bence konu sadece bu da değil yani farklı bir bakış var. Çünkü adam biliyor 3 ay sonra bir şey olur abi ya işler açılır. Devlet destek atar, işsizlik maaşı verir. Stabilite. Bir şey olur yani. Sen burada diyorsun ki ben bu işi kaybedersem arkada 3 yıl işsiz kalabilirim.
Mustafa sen kendini güvende hissediyormuşsun. Yok şimdi anlamadım hocam. O Hollandalı adamın övüyorsun bizi mi? Bence sürekli aportlu olmak daha mantıklı bir şey. Bize şöviyorum ben Mustafa Bey. Sürekli her an bir yerden bir şey çıkabilir diye uyanık olmak bence daha iyi. Atletik tutuyor insanı. Atletik tutuyor. Doğru söylüyorsun. Gözler fıldır fıldır oluyor. Fakat şu dönemin çok da boomer konuşması yapmayalım ama şöyle bir avantaj da yok mu? Artık bu yazılım dünyası gençler merak salıyorlar. Aplikasyon şudur budur. Çok daha hızlı bir global parayı vurma dönemine de gelmedik. Tabii ihtimal olduğu için de oyuncular gelmeye başlıyor ama bence yine bunun yüzdesine bakmak lazım. Hep diyorum ya o başarı öykülerini konuşuyoruz. Bir belgesel izliyordum Netflix’te. Şey diyorum işte Ferrari’ye biniyor. Yani teknik olarak bunun maliyeti bana 2500 dolar. 2500 dolar Bitkoy’a almış. Bitkoy’a zıplanınca Ferrari’si olmuş falan. Şimdi son 3 ayda mesela kripto borsalarındaki işlem yapan portföylerin getirisine bak. Muhtemelen berbattır. Kriptoların tamamı düşüyor.
Bu at arabasının bana maliyeti 200 dolar diye. Aynen öyle abi. Yani ben biraz şey gibi düşünüyorum. Evet ama o fırsat anı vardı. O da bir dönem. Ve her gün öyle bir dönem aslında yok. Ve bence kesin olarak bizim kendimizi güvende hissetmememizi sağlayan bir ekonomik, sosyoekonomik, ekonomik politik bir ortam var. Bu ortamın toplamında da yani sen gençler için çok zor yurt dışı falan dedin. Abi senin için de çok zor. Sen de şu anda yurt dışına çıkmak için. Düşünsene. Abi kariyerin bilmem kaçıncı yılındasın ya. Şu sektördeki sayıl insanlardan birisin ve… Hocam yalnız üstüme gelmeyin. Ve abi yurt dışına çıkayım dediğin zaman e abi çıkamayız gidemeyiz durup bir toparlasın da falan diyorsun. Bugün pasaport yeniledim 1500 lira verdim hocam. Buradaki konu aslında bence gençlerdi. Türkiye ekonomik bir kriz ortasında olduğu için konuşuyoruz. Gençlerle ilgili bir konu değil miyse. Bence Hollanda’daki gençler tarihinin en kötü günlerinden geçmiyor. Ya da Fransa’daki gençler babalarına göre daha zor durumda bence değiller.
Ama bizim ülkemizde genç menç değil abi. Hepimiz de oradayız zaten. Son olarak hocam Mertcan ne yapsın? Mertcan. Yani Mertcan derken bir Türk genci 20 yaşında 18 yaşında finansal özgürlüğüne kavuşmak istiyor. Kaç yıllık bir perspektif veriyorsunuz? Ben ilk önce hocamlara aldığım bilgilere istenen söyleyen Mertcan. Önce bir pasaport alıyoruz. Sonra mesela herhastasıl falan bir şekilde kendimizi Avrupa’ya atıyoruz. Orada karşı cins ama şeyi takip ediyoruz.
Instagram’dan falan anlamsız. Anne baba nerede nasıl oluyor? Tatili nereye gidiliyor? Araba nerede fotoğraf çekiliyor falan. Birazcık araştırdıktan sonra oraya şey yapıyoruz. Yani 3 yaşımdan beri hayallerimdeki kız sendin falan gibi hemen orada. Tabii bu arada da karşı tarafında aptal olmasını bekliyoruz ki aynı kontrolleri olamak. Öyle demeyelim. Koca koca adamlar harika akıl verdiniz çocuğa. Hocam çok teşekkür ederiz. Altyazı finansman teknikleri hocam. Ben biraz daha ciddi bir şey söylersin diye umuştum. Yani para biriktirerek olur mu bu iş? Sen bana gayri geldin değil mi diyorsun?
Abi şu şeyi artık daha önce birkaç kez konuştuğundan kurtulmak lazım. Gelirimiz az zaten zor yaşıyoruz. Abi 10 lirayla zor yaşıyoruz doğru. 9 lirayla yaşayamıyoruz. Herkes sınırda yaşıyor gibi görünüyor. Yani 100 lira bile atsan. Abi bir şey atman lazım. Bir şey atman lazım yapma. Bugün hiç o yapamayacağım. Zaten borç harç yaşıyorum. O zaman minimum borç falan neyse. O günleri atlattıktan sonra da buna bakmak lazım. Kesinlikle ilk fırsatta köşeye para atmak. Orada da hani o lafı bir daha söyleyeyim. Harcadıktan sonra kalan kısmı biriktirmiyoruz abi.
Önce tasarruf edip kalan bölümü harcıyoruz. Öbür türlü harcadıktan sonra bir kısım kalmaz zaten. Geri ne harcarasın herkesten hayatı böyle. Şu anda cebinde son paran kalsa. İşte şunu yiyeyim. Yani yine de umut var diyorsunuz hocam. Hocam elbette umut her zaman var ve kesin olarak buradaki mesele çok erken yaşta. Olabildiğince para biriktirmek. Bunu yaparken de mesela şunu da söyleyelim bir teknik olarak. Hani faiz mi ev mi gayri mümkün mü falan vardı ya. Çok temel bir yaklaşım şudur. Ne kadar genç yaşta tasarrufa başladıysanız, onun büyük bölümünde riskli bir şey yatırır. Anlatabiliyorum ben işte 30 ile 55 yaş arasında para biriktireceksem, 55 yaşımda hisse değil, 30’umdayken hisseye ya da riskli neyse ona girmek ve sonlara doğru risk profilini azaltarak devam etmek lazım. Sürekli biriktirmek, başta çok risk daha sonra daha az risk ve bu noktaya gidecek ve herkes de cef pezos olmayacak abi. Onun adını koyalım yani. O zaman Mustafa biz biriktirmeye başlayalım ya. O diyecek. 45 yaşından büyük seyircilerimiz için yaptığımız bir bölümde sonuna geldi. Tam öyle değil ya. Gençlere bayağı akıl fikir verdik yani. Şengen konusunda olsun, AB’ye giriş konusunda olsun.
Ayrıca bir de AB fikri de geliştirdik. AB fikri geliştirdik tabi. Onu da patentine alalım istersen. Hocam teşekkür ederiz görüşmek üzere. Hocam çok sağ olun görüşürüz. Biz teşekkür ediyoruz.
Görüşmek üzere.
İlk Yorumu Siz Yapın