"Enter"a basıp içeriğe geçin

Hisseyi Hissetmek – Olmaz Öyle Saçma Ekonomi – Dr. Hakan Özerol – B22

Hisseyi Hissetmek – Olmaz Öyle Saçma Ekonomi – Dr. Hakan Özerol – B22

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=FDk3RjHPnuw.

Merhaba hocam. Hoş geldiniz. Ekonomi kaynıyor. Siz yoksunuz ortada hocam. En güzeli ya. Kendimi güvenli bir yere attım. Akat hocam tebrik ederim. Ülke gerçekten batmıyor. Bu konudaki öngörünüz. Batmaz hocam. Beter olur, çö olur, bu olur ama batmaz. Ülkeler şirket olmadıkları için malum. Bugünkü konumuz borsaya yatırım yaparken nelere dikkat etmeliyiz? Bu üçüncü galiba değil mi? Borsaya ilgili konuşuyoruz ama bu sefer daha spisif bir şey yapıyoruz. Kime yatırım? Hangi borsa? İsim verin hocam.
Artık borsaya yatırım yapalım mı yapmayalım mı iyi geçtik. Zaten yapalım diyoruz. Kedili ekonomist. Hocam kedili gidiyor. Peki hakikaten geyik bir yana siz borsaya yatırım yapıyor musunuz? Tabii tabii. Ama yatırım tavsiyesi değil değil mi? Annenle değil ama şöyle söyleyeyim literatür bile zaten şunu söylüyor. Uzun vadeli para yatırıyorsanız paranızın bir kısmı borsada olmalı. Bu bölüm bence yatırım tavsiyesi meselesi değil. Uzun vadeli de evet. Ama buradan gelelim hangi kağıdı alalım haftaya satalım mı falan tabi ki bu günlük takip edilecek bir konu. Ama zaten bir insanların parası portföy olmalı. Tek bir şey de olmamalı.
İki portföy’ün bir bölümü hisse senede olmalı. Burada bir risk yok bunu söylemek istedik. Mustafa sen yatırım yapıyor musunuz hisse senede? Bazen yapıyorum bazen yapmıyorum ama şey çok kolay değil mi? Kışa girerken enerjiyle alakalı şeylere yatırım yap. Yaza girerken meyve sebze yap. Otel motel falan. Evet. Basit değil mi? Niye bu kadar riskli ve insanlar inanılmaz kaybettik vesaire diyorlar. Dediğin şey çok doğru fakat çok turist gelecek. Uçak firmalarının hisselerine alalım. O zaman hep beraber bunu biliyorsak turizm sezonundan 10 gün önce alırsak artacak.
O zaman ben 15 gün önce alacağım. Sen 40 gün önce alacaksın ve sonra bu giderek geriye yansıyıp bir süre sonra ortadan kalkacak. Sonuçta bu tip değerleri mesela şeyler de vardır. Ayın ilk bilmem kaç günü alırsanız artma ihtimali daha çoktur. Ya da şu ay alırsanız artma ihtimali daha çoktur filan. Bunların zaman içinde anomali deniyor. Bu anomallerin zaman içinde törpüllenmesi ve ortadan kalkması bekleniyor aslında. Dolayısıyla hep söylediğiniz gibi eğer bir orta vadeli yatırımsa aslında bunlar sağlam yatırımlar. Kısa vadeli düşünenler bu riskleri dalgalanmaları karşılıyor.
Kesinlikle öyle. Zaten mesela ben çok söylerim. Ülkenin en büyük portaföl şirketlerinden bir tanesinin yöneticisi, genel müdürü, bizim arkadaşımız olsa da sorsak keşke ne alıyorlar acaba filan dendiğinde aslında aldıkları kağıtlar belli. Hangi isteğine kadar adını söylemez ama borsa İstanbul, Endex’te var işte. Biz 30 biz 100 diye. Zaten biz 30 bazı fonlar bilemedim biz 100’den kağıt alıyor. Şu Amerikan filmlerindeki içimde bir his var. Şu kağıt gidecekmiş falan böyle bir yöntem yok abi. Zaten profesyonel alabileceği kağıtlar bazı durumlarda kanunla bile tanımlanmıştır. Yani sermaye piyasası kurul der ki mesela ya da emeklik fonlarında mesela. Sen insanlara parasını yönetiyorsun. Eee içimde bir his var deyip saçma sapan kağıt alamazsın. Benim Berber uranyuma yatırım yaptı 7-8 ay önce. Kaybediyorken bizim fiyatlar artıyordu. Şimdi anladığım kadarıyla artmış bir süredir zam yapmıyor. Hocam yalnız komisyonlardan çok kaybediyoruz diyorlar. Tamam hizmete alıyoruz çok güzel ama komisyon evet önemli. O zaman biz de diyoruz ki bazen böyle fırsatlar olabiliyor Midas’ta olduğu gibi. Ben çünkü yeni geldim borsa İstanbul’da artık ZPK üzerinden yetkileyim. Borsa İstanbul’dan da his senetleri alıp satabilirsiniz. Eee o zaman ben de size bir güzellik yapayım diyor. Önce bir 3 ay filan dedi sonra anladığım kadarıyla yıl sonuna kadar komisyon almıyorum diyor. Bu güzel bir şey. Hangi yıl olduğunu da söyleyelim. 2000… 2028 yılına kadar. 2023. Evet onu sormak lazım ya hangi yıl sonuna kadar. 1974 yıl sonuna kadar kesinlikle komisyon almadık. Valla bunu dert etmenler açısından evet güzel bir fırsat yani. Zaten platforma başka özellikleri de var daha önce de konuştuğumuz. Yurtdışından işlem yaptım, Türkiye’den yaptım, dolarımı TL’ye çevirdim. Hadi buradan aldım.
Komisyonu da almıyorum süper. Bence denemek lazım hocam. Hocam en son bıraktığımızda Midas sadece yurtdışından işlem yapabiliyorduk. Şimdi artık buradan da yapabiliyoruz. Evet ve bu aslında büyük bir özellik düşünsene. Yani aynı platformdasın ve işte gündüz bizim borsamızdan bir şeyler aldın sattın. Komisyon da vermedi yıl sonuna kadar. Bizim bura kapandı böyle heyecanlı arkadaşlar var. Akşam da işlem yapacağını falan yap kardeşim o zaman. Amerika açık oradan devam et. Ha aynı ara yüzünden mi yapıyorsun? Evet evet. O da çok iyi. Aynı platformda bunu yapıyoruz. Yani bir yerden bir yere para taşımı başka kurum kullanmıyoruz. Aynı kurum üzerinden devam ediyoruz.
O zaman ortak mı oluyor? Bizim mevzulatımız gereğince buradaki paranın sonuçta takasta bulunması için takas bankta olması için bu açıda arka tarafı ayrı ama kullanıcı olarak bunu fark etmeyeceğim. Benim için iki yerde de param var ve tek platform kullanıyorum. Yeminle ben hep bunu düşünüyordum. Niye başka borsalar için başka hesap açayım diye. Hem öyle hem de abi düşünsene TL’de kazandın artık bizim borsa şişti falan diye düşünüyorsun. Çeviri dolara öbür tarafta işlem yap. Orada da az komisyon oluyorlar. Yani kotasyonları gayet iyi. Kotasyon hocam kotasyon. Hocam sen Frankofol’sun.
Dolar arasında bilmeyenler vardır. Döviz alış satışında fiyat farkları var malum diyor ki mesela doları alış örnek veriyorum 18 20 satış 30 diyorsun. Millet de diyor ki ama büyük marj var falan şimdi bunu 18 25 18 27 yaparsan alış satış arasındaki fiyat farkı çok düşük olmuş oluyor. Oradan bahsediyorum yani verilen makas güzel verilen fiyattan bahsediyoruz. Makas ne kadar darsa aslında hızlı hareketlerle bir öre geçtim bir buraya geçtim. Az maliyetle bu iş yapmış oluyor. Tamam hocam bizdeki komisyonlar düşük Amerika’daki komisyonlar ne durumda yalnız orada
çok düşük zaten işten başında bir buçuk dolar masraf alıyor. Ayrıca hesap işletim ücreti de yok. Yani dolayısıyla iki tarafta da muhtemelen en iyi fiyatlamayı veren kurum gibi görünüyor. Yalnız bir buçuk dolar derken fizikken küçülmeniz beni çok etkiledi hocam. Programımızın bugünkü sponsoru Midas’a ve Mustafa Seven’e ve Hakan Özer ola teşekkür ediyoruz. Hocam biz biliyorsunuz öyle tavsiye veren falan bir kanal değiliz. Biz aslında ekonomi kanal da değiliz. Var öyle çok kanal. Oraya gitsinler kardeşim falan gibi bir giriş oldu. Yabancı bir şey yapmaya çalıştığımız için genel olarak birisi borsuya girmek istedi. Neye baksın? Güzel Berber, kuaför, enişte, taksi şoförü gibi önemli kritik kadroları çok dikkat almıyoruz. Oradan başlayalım. Bu arada bu bizim ülkemiz özel bir şeyle değil. Yurt dışında yapılan çalışmalarda işte böyle bir fikri kimle alırsınız, kimle fikri önemsersiniz diyor. Hani şıklar arasında şey var. The Economist, Wall Street, bilmem ne Berberim yani gerçekten var şıklarda ve bayağı işaretli ama ben şeytanın avukatını yapabilir miyim? Olamaz mı kardeşim? Niye adama aşağılıyorsunuz? Belki duydu.
Yani şey Belin Arıyor ne yaparsın ilk yere giderim yani şıklaran bir doktor mesela. Abi adam aynı zamanda maç skoru da veriyor. Hepsine güvenemiyorsun. Şeyi çok merak ediyorum. Filmlerde olur ya siz böyle devasa ekranlar hepsinde acayip böyle bir haritalar analizler, listeler onlar gerçek mi? Onları siz okuyor musunuz? O hava olsun diye mi olabilir? O şey spor klübe üyeliği gibi mesela gidiyorsun mesela 50 makine var üçünü kullanıyorsun ama lazım olsa kullanabilirim aslında. Çok iyi oldu bu kulüb. Kesin burada fit olurum. Karşılığı şaka bir yana elbette yani çoğundan faydalanan insanlar var. Bir kısmını öyle şekil olarak koyanlar da var ama şekil olarak koymak için bayağı maliyetli bir şey öyle söyleyeyim. Biliyoruz bizde de çok ekran var. Evet evet. Zaten tutturamazsak oraya döneriz diye düşünüyoruz. Yalnız şunu söyleyebilirim sevgili Mustafa yani düşünsene bizim borslamızda işlem yapacaksın. 450 tane isteği var. 450 tane isteği takip edemezsin zaten. Genelde bunu elersin elersin çok baktığın ne bileyim 10-15 kağıt vardır. Duruma göre o bile çok.
Onun grafiği, onun özellikleri, onun mali tablosu, onun geçmiş fiyatları falan hepsini aynı anda bakayım. İşte o ihtiyaç niye var hepsini aynı anda? Bunlar anlık şeyler mi yani 30 saniye geç kalırsam Allah gitti para gibi bir durum mu var? Süper şimdi yatırımcı modelleri yatırımcı türleri. İki tür yatırımcı var. Bir aracı kurumda hesap açtığın zaman bankada böyle risk profil anketi falan yaparlar. İlk müşteri olurken hisse alacağım dersin şu anketi dolduralım falan derler. Sen de nedir abiciğim o anket dersin. Ne kadar risk alabilirsiniz? Yaşınız kaç, boyunuz kaç, ona göre öneride bulunacağız falan der. Anketlerin temelini oluşturan iki tane baba çalışmaları. Bunlardan bir tanesi de yok ki yatırımcılar iki türdür. A. Aktif yatırımcı. Bunlar kendileri işte hayatları boyunca çalışarak para kazanmışlardır, yok tırnaklarıyla buraya gelmişlerdir falan filan. Bunlar piyasayı takip etmek isterler. Akıl fikir versem bile niye diye sorgulamayı tercih ederler. Altını incelerler, üstüne bakarlar, kendi kararlarını verirler ve kar zarar konusunda da kararların arkasında dururlar diyor. İkincisi de pasif yatırımcı.
Bunlar genelde daha küçük montanlı parası olan, yüksek risk almayı sevmeyen, yönlendirilme ya da alternatifleri dinleme konusunda bunlara meraklı olan insanlardır diyor. Şimdi aktif yatırımcıysanız senin dediğin gibi ben kendi kararımı veriyorum, işim gücümde bu arkadaşım, alacağım satacağım gün içinde çünkü fiyatlar sürekli oynuyor. Bundan faydalanacağım diyorsan sorunlu cevabı evet. Orada bakman lazım, takip etmen lazım filan. Ama pasif yatırımcıysan mesela benim gibi o zaman zaten birkaç kriteri bakıp birkaç hislere oluşan portföy oluşturursun ve sonra beklersin.
Çünkü hayatımın anlamı bu değil benim. Bir de bunun şey tarafı var, startup tarafında da var diyor. Ne yaptın? Startup kurduk falan. Ne yani? Dürümcüm bu. Ne kurdun startup kurdun? Bunu yaparken sadece bunun bici bicisinin ismini, rengini, onun kartını sevmek için yapanlar var. Sevdiği için yapanlar var. Şimdi borsa tarafında da öyle bir kitle var. Ne yapıyorsun? Ben borsacıyım. Ne yapıyorsun yani? Borsacıyım. Yani sabah akşam ekrana bakıyorum. Süper abi o zaman birkaç ekran daha almalısın. Yani eğlenceli böyle bakabilirsin.
Mustafa’nın dediği gibi o büyük yatırım şirketlerini yani Hollywood filmlerini de hep görüyoruz ya. Abi kurumu geçtim zaten. Kurumun işi o. Oradaki son cevap evet ya. Adamın işi o zaten. Bir de şey Mustafa şey dedi ya gecikmenin önemi var mı dedi ya. Kablo çektiler Atlantik’ten daha hızlansın diye. Yanlış mı hatırlıyorsun? Ya şu da vardı biliyor musun? Bizim borsamız ilk kurulduğunda eski adili imkb şöyle komik işler vardı. Piyasayı bilenler bizi izlerken gülümsece kadar alttan. Bazı işlemlerin sonuçları bildirilirken alfabetik olarak gönderiliyordu. Onun için aracı kurumların yarısından fazlası A harfiyle başladı. Sonra bir şey daha vardı hocam. Emir girmek için eskiden borsada içeride böyle tahtaya falan yazıyordun. Daha sonra bilgisayara geçirince bu sefer de senin dediğin konu abi. Emir giriyorsun ya ne kadar yakın olduğuna göre emir girişi daha hızlı gideceği için borsanın fiziken binasına yakın yerlerdeki aracı kurumlar avantajlı oldu falan. Yani galiba 1 saniye bile fark ediyor. Milisaniye hatta ya. Birkaç milisaniye. Ama şimdi tekrar toparlayalım. Şimdi Mustafa’nın sorduğu eğer aracı kurum üzerinden gidiyorsak evet. Çünkü aracı kurumla birini diyorsun ki bak şu okulları okudun geldin ben sana işi anlattım.
Aha da ekran. 50 milyon dolar para yönetiyorsun işin bu. Şimdi bu adam evet yani kahve bile içmeye gerek ekrandaki tüm değişiklikleri bakarak en iyi yakalamaya çalışacak. Ama biz bunu amatör yatırımcıya çevirdiğimizde kurumsal değil de kendi parasını yöneten insanlara çevirdiğimizde o zaman diyoruz ki bu hem bu kadar kolay değil. Bu adam senin rakibin. Anlattığın adam senin rakibin. Yani sen evde iki tane ekran alarak bu adamı yenebileceğini düşünüyorsun. Bir kere bunu tanımlamış olalım. Artı sabah akşam ona bakacaksın abi. Mesela ben kendi adımı bunu kabul etmiyorum.
Değerse bakanları anlıyorum. Yani adam sabahtan akşama kadar buna 8-10 saat mesaiye harcayıp parasını günlük bazda %1 arttırıyorsa bir manta olabilir. Ama üst üste birkaç tane doğru adım mı atması lazım bunun için. Hep doğru adama oynaması lazım. Sadece ilgi alaka yetmiyor herhalde. Yine de bir bilgi bir şey gerekiyor. Günlük %1 arttırıyorsa yılda 365 eder. Basitten bir de şeyden yaparsak daha da fazla ediyor. Baya iyi ben %1’e çok ihtimal değilim. Gerçekten teorisi var abi. Mesela şöyle düşün.
Trade yapıyor adam. Benim bir arkadaşım var abi. Her aldığı doğru çıktı falan. Öyle bir adam varsa niye senin hâl arkadaşın ya? Her aldığı doğru çıkabilir mi? Ne bir adamı ya? Ya da bu adam hâlâ niye bu iş yapıyor? Düşünsene mesela her harekete doğru olan bir adamın 6. ayın sonunda birkaç 100 milyon dolar gibi adam olması lazım ya. Her işlemi doğru çıkan bir adamın hikayeni biliyor musun? Trade’deki mantık şudur. 10 işlem yaparsın. 7’si artıdayısı, 3’ü eksideyse çok başar. Çok iyi yani. Sen ortalama 7, ortalama 6 ile falan gidiyorsan biz buna razıyız yani. Ortalamada 9, 10’da 9 beklemiyoruz bile senden. 10’da 7 bile büyük bir şey değil.
Büyük bir şey değil. Dolayısıyla kendini bil. Ben neyim arkadaşım? Ben dediğin gibi işi gücü bıraktım, ekranı koydum ben buna bakacağım. Süper. O zaman adını koyalım. Alçalt yapıyorsun. Bu alçaltın teorisini bir kere bil. Nereden öğrenebilirim? Can Mustafa’da iki ekran vardı. Ben hep düşünüyordum. Niye bu adamda iki ekran var diye şimdi anlamaya başladım. Dört olsaydı duramazdın. Valla eğitimi nasıl aldı? Atıyorum 6 aylık eğitimle bir temel bir okuma yazma bilgisine sahip olabilirsin. Bu ekonomi kanallarının en sevdiği muhabbettir. Hakan Özer Allah.
Bizim verdiğimiz bir kurs var arkadaşlar. Alttan geçen kodu. Ya bak güzel söylüyor. Ben de bunu merak ediyorum. Abi şöyle söyleyeyim. Bence bugün artık hele ki pandemiyle ben bunu öğrendim. Her şeyi öğrenmek çok ucuz ve erişilebilir. Finansın merkezi New York, Londra olduğu için hani İngilizce avantajımız varsa çok iyi bir durumdayız. Dünyadaki en baba portfe önericisi böyle. Yani randevu alamayacağı herif konuşuyor hep bir yerde. Gir Google anlatıyor böyle böyle yapılır ama bizimkiler şöyle dinliyor. Yalan ya öyle değil. Ben biliyorum. Nereden biliyorsun? Bizim bir arkadaş var. Hiç bunları yapmadım falan. Ama 50 milyon dolarla oynayan çocuk vardı ya bir sürü ekranı olan. Çok para burada bir faktör değil mi? Kuaförden almamanın nedeni biraz da az parası olması değil mi aslında? Abi şöyle bakalım. Çok parayla piyasaya yönlendirme ihtimalin var. Doğru. Fakat bu suç. O zaman zaten manipülasyon mu yapıyor ya geliyor. Bir dakika ama şimdi o çocuk sabah kalktı kahvesini içti. Sonra geldi flu aldı. Flue’u aldı. Flue’u koduyla bilmem nerede işlem gören. 50 milyonu bastı fluya arttırdı bu suç mu? Şimdi burada büyük bir açmaz var. Ben aldım. A artmış dersen suç değil. Ama ben arttırmak için aldım dersen suç. Allah’la senin aranda. Farkı nasıl göreceğiz? Gri bölge orası zaten. O farklı olan bölgeyi yakalayabilirsen zaten o ülkenin SPK’sı dava açıyor. Elon Musk Twitter’ı alacak. Ya hakikaten alacağım. Çok merak ediyorum. Bu suç değil gibi görünüyor. Alacağım diye fiyatı arttırdın sonra almadın. Sen bunu yapmak için mi yaptın? Onun için yapmamıştım ama öyle oldu. Ne yapabilirim filan diyorsun. Yani gri bölge orada sprekülasyon manipülasyon farkı zaten. Ben Midas’tan açtım 50 milyonluk aldım. Kimse bana bir şey söylemiyor. Tabii ki suçlu. Sadece şöyle kuralları olabiliyor. Bizde de var mesela. Örnek veriyorum. O şirketin belli bir oranından daha fazla. Örnek veriyorum. Halka açık. Tüm şirketin %10’undan fazlasını aldığında filan belli baremler konur mesela. İlgili kuruma bilgi veririz. SPK dersin ki biz şu şirketi %10’u aldık. Biraz daha aldık aldık artı %20’sini aldık filan. Bunun çünkü bir haber değeri var. Yani küçük yatırımcı şunu bilmeli. O en meşhur yatırımcı Hakan, Flon’un %30’unu almış.
Yani ben de alayım o zaman filan diyebilirim. Ya da ben almayayım o zaman diyebilirim. Ya da Hakan delirdi diyebilirim. Bu bilgiyi hak ediyor. Genelde suç değil, yasak değil ama kamuya aydınlatma zorunluluğu var. Büyük alımlarda, büyük satımlarda böyle zorunluklar var. Ana eksenimize dönelim. Flu’yu almak isteyen birisi neye bakmalı? Tabii flu’yu almamalı ama şimdi spekülasyon da olmasın başka isim vermeyelim. Diyelim ki FLU adlı firmayı alacak. Alacaklar neye bakmalı? Biz iki tane meşhur analizden bahsediyoruz. Bir tanesi temel analiz, diğer de teknik analiz.
Çünkü teknik analiz senin gırgırını yaptığın gibi. İnternette bol bol. Abi bunu kırarsa buradan 30’a kadar gider, oradan dönerse ters, son burada son, bat. Ondan düşer. Şimdi şaka bir yana teknik analiz FLU’nun hisselerinin borsadaki geçmiş hareketlerine bakarak gelecekte nasıl bir hareket yapacağını tahmin etme çalışması, sanatı… Bununla ilgili bir şey sorabilir miyim? X ve Y aksında giden herhangi bir şeyin herhangi bir yerden çektiğiniz çizgidere değmesi son derece beklenebilir bir durum. Hatta çizgileri zaten oraya göre çektiğimiz için zaten değdirmek zorundayız. Çünkü şey diyorsun değil mi? İki noktadan bir doğru geçer anlamında. Temel matematikaların doğru. Zaten şöyle bakalım ona. Örnek veriyorum. Bir şeyin flu hissesi fiyatı 3, 5’e gitti. 3’e düştü. 5’e gitti. 3’e düştü. 3’e gitti. 3’e düştü. 3.5 oldu. Ne olur abi şimdi? Bu bir Karadeniz firması diye düşünüyorum. Adam diyor ki 5’e gider. Nereden biliyorsun? Çünkü daha önce hep 5’e gitmiş. Bir sürü insan böyle bakarsa bu insanlar 3’ten bunu alıyorlar.
Alınca 5’e gidiyor. 5’e gidince de ben diyorum ki oğlum teknik analiz hakikaten çok iyi çalışıyor. Halbuki sen bir çizgiyi çizdin. Çizgimi seni çizdi. Ayrı bir konu. Ama sonuç olarak çok da karikatürüz etmeyelim çünkü bayağı insan bunlara ekmek yiyor. Bu teknik analiz. Haklarını verelim mi? Tabii insan psikolojisini aslında orada ölçtüğü teknik analiz yanlış bir isimlendirme olabilir. Yani o psikolojiyi ölçüyor. Zaten dağranışsal finansın bir altında da bunun yapılan çalışmalar var. Yani bazı kurumlar teknik analiz raporunu alman büyük bankalardan biri dağranışsal
finans raporu diye yayınlıyor. Ne yapıyorsun diyorum. Teknik analiz yapıyor. Çünkü teknik analiz deyince sanki gerçekten kelime itibariyle gerçekten çözmüş yani arabayı tamir ediyor gibi. İlkel bir istatistik aslında. En basitinden bahsediyorum. Daha kompleks modelleri de var. Sonuçta bilgisayarı koyduğun zaman abicim diyorsun ki bunu buna alın. Kare kökünü alın bakalım nereden geçiyor. Ne kadar geriye gittiğinde herhalde önemli. Önemli şey. Bak çerçeveyi bozmamak adına. Buradaki hikaye şu. Geçmişteki fiyatlara bakarak gelecekteki fiyatın ne olacağını yakalamaya çalışıyoruz. Bu bir.
Bu yaparken abi Flü TV pardon ne cihedi ya siz domates pıstırıyorsun bakmadık bak. Tek baktığımız fiyat 3 ile 5 arasında gitmiş gelmiş. Ne iş yapıyorsun bilmiyorum. Sermen kaç para? Bakmadım. Bu bir. Diğer baba yöntem ise temel analiz. Temel analiz tarafı aslında bizim bu açıdan biraz daha belki ciddiye aldığımız. Biraz daha dedi yalnız. Biraz daha ciddi ve biraz daha zor olduğu için de daha az. Bilinen. Çünkü bu daha basit. Tekrar izleyen arkadaşlarımıza hani laf ediyor olmayalım ben teknik analiz dersi de veriyorum. Sadece buradaki mantığı kurmaya çalışıyorum. Genel analiz tarafındaysa birkaç aşamalı bir yaklaşım olabilir ben basit yöntemi söyleyeyim. 3 aşaması var. 1. Genel ekonomi analizi bırak Flü TV. Türk ekonomisi nasıl ki? Türkiye’den bir şirkete para yatırılır mı? Türkiye’de trend nereye gidiyor ki? Youtube’dan para kazanmayı düşünen bir şirket Türkiye’de iyi mi? Temel ekonomik analiz. 2. Temel ekonomisi. Türk ekonomisi iyi gidiyor. Büyüyecek genç nüfus var. Bir şey bir şey bir şey. O zaman aşama 2. Sektör analizi. Bunun için de medya ve gıda sektörü bilmem iyi. Bu ilk sektör iyiymiş. Onun altında geliyorum medya sektöründe Flü TV mi A TV mi B TV mi diye. Şimdi o zaman bir makro ekonomiye bakıyoruz ekonomik resmi. 2. Sektöre bakıyoruz. 3. Şirkete geliyoruz. Şirkete geldikten sonra da artık bunların mali tabloları başta olmak üzere bir sürü açıdan bakıyor olacağız. Yani bir çerçevelemek gerekirse teknik analiz. Temel analiz. Temelde makro ekonomi sektör firm analizi diye gidiyoruz. Onun için de biraz daha tabii karışık olduğunu biraz daha teorik bilgiye vakıf olmak gerektiğini kabul etmek lazım. Bir sürü kısaltma var.
Yok FK analizi yok PDD falan onlar nedir? Firmalar nasıl incelenir diye geldiğimizde ise bu sefer aslında mali tabloları inceliyoruz biz bilenç üstüne bakalım. Naki takım tablosu. Naki takımına bakalım. Onlar açık bilgiler mi peki? Halka açık firmalar için açık bilgiler. Hepsini bulabiliriz. Bizde bir ara kanun çıktı biliyor musun aslında bütün şirketlerin web sayfası olacak diye bir şey çıktı ve web sayfasında mali tablolarını yayın etmen gerekiyor diye bir kanun bir ara çıktı. Çok ilginç. Çıktı ve çıktığı gün millet dedi ki deli misiniz arkadaşım deli misiniz ya çok
ufak bir araştırmayla bu civarda en çok para kazanan esnafı bulup dayı hayırlı günler sıkıntın oldu mu buradayız şeklinde mahallenin bıçkınları düşünseler ver mahallede belli yani. Peki bir dakika bu nereden uydurmuşlar Amerika’da falan var mı? Avrupa’da da var çok çok mantıklı ama işte böyle güvenlikle ilgili bir sıkıntılar falan olmasa şeffaflık harika bir şey ama tabii Türkiye gibi ülkelerde bu biraz sıkıntılı yani şey gibi düşün gidiyorsun Mustafa’cığım bir bağış verir misin? Bizim de işler fena kardeş. Bu kadar kere etmişim koptuk ama seni söylediğin yani bunlar hariç halka açık firmalar
zaten 3 ayda bir mali tablosunu açıklamak zorunda. Bunlar da kap kamuyu aydınlatma platformu. Transferlerde oluyor. Kapabildirdik falan. Yönteme geçelim ne yaparız? Yatay analiz nedir abi? Yatay analiz ya gelir tablosunu koyarım bu yılki geçen senekinin yanına koyarım yatay bakıyorum yani satışı yüzde 30 artmış. Kari ise yüzde 40 artmış satışı yüzde 30 artmış ise maliyetleri de yüzde 30 artmışsa kârı da yüzde 30 artmışsa bu şirket geçen seneye göre yüzde 30 işlerini büyütmüş ama enflasyon ne kadar acaba? Bu dataları nereden aldık? Halka açık kaptan aldık onları. Tamam tamam. Ama şunu hemen dikkate alırım. Ya bu adam ne satıyor? Kupa. Kupa fiyatları yüzde 30 arttıysa bu adam aynı miktarda kupa satıyor olabilir. Yani bunu ben bir kere enflasyona arındırmalıyım. Birincisi bu. Bunu yaptım. Okey geçtim ben burada analizi. Ama analiz şöyleyse satışı yüzde 30 artmış ama kârı yüzde 50 artmış mesela. O zaman dedim ki bir dakika ya bir şey olmuş deyip incelerim ve şey bulurum mesela. Ha daha az personelle daha çok satış yapmış ya da ham maddeyi daha ucuza almış filan. Analiz böyle bir şey. Bu yata enaliz. Yani iki dönemi birbiriyle kıyaslamak. Bunu herkes yapabilir. Evet tablolar önünde biraz böyle alacaksın. EGZEL’e falan yapacaksın. Hatta EGZEL formatında filan veriyor bazı kaynaklarda. Alıp çalışacaksın. Ama tabi hani alın bunu çalışın demek biraz komik. Bilmen lazım. Örnek veriyorum. Havacılık yüzde 100 arttıysa bravo demezsin. Yüzde pandemi vardı abi tabii ki yüzde 100 artacak. Yüzde 200 artsa belki zehridir. Bravo baz etkisi. Baz etkisi nedir hocam? Bazlama geliyor hep aklıma. Abi aldığım baza bakıyorsun.
Aldığım baz sıkıntılıysa mesela kriz yılını aldıysam bu rakam saçma. Ya da en iyi yılı aldıysam bu rakam saçma olmuş olacak gibi. Şimdi bu yatayım. Bir de dikeye bakarız. Dikeyde şöyle mesela 100 liralık mal satıyoruz ve kaç lira kar kalıyor? Kendi içinde yukarıdan aşağı bakıyorum. 100 liralık satışta ne kadar maliyet yapıyorum? 150 yaptığımda maliyetim ne kadar gibi? Yani iki dönemi kıyaslamak değil kendi içinde şey muhabbeti. Kolayı kaç sattık abi? 20. Gelişi kaçasana işte 10 liraya. O zaman bu adam 30 liraya kola satıyor ama aslında bunun zaten 20 lirası işçilik ve reklam falan filan. Bu da dikey. Trend analizi var üçüncüsü. Son 5 yıllık satışlarına bakarak trende bakıyorum. 5 yıldır Flu TV reklam gelirinde yükselişte gibi. Bu da bir trend gösteriyor. Bu daha stabil ülkeler için mi geçerli? Türkiye’de var mı? Evet yani ama bizde de oluyor ya fena değil. Bizde de var. Şimdi sende de bilmiyorum. Arada problemli yıllar olsa da sürekli yukarı giden bir trendin var değil mi? Kilo olarak mı? Flu TV olarak ya.
Dikil analiz, trend analiz, dördüncüsü de hocam. Rasyo ya da oran analizi. Orada da şunlara bakıyoruz. Mesela örnek veriyorum. Kar bölü toplam satışlar. Borçlar bölü bilen çoğunun toplamı filan gibi. Hani bir rakamın başka bir rakamla ilişkisini toplam içinde bir rakamın önemini bulmaya çalıştığımız şeyler. Mesela piyasaya 100 lira borcun var dediğinizde ben şunu sorarım. Bu borcu ne kadarı piyasaya ne kadarı bankalara. Çünkü sen tedarikçiye borcun varsa. Piyasayı tokatlayabilirsin ama bankaları tokatlayamazsın.
Şimdi diyebilirsin ya Mustafa Bey olmadığı için imzadan çıkmadı, Hakancığım haftaya vereceğiz dersi. Peki falan derim ama bankaya bunu dersen peki deyip bir haftalık daha faiz çıkar. Anlatabildim mi? Dolayısıyla banka borcu bölü toplam borç. Mesela bir oran. Borçlar ne kadar abi? Üç ay içinde ödeyeceklerimiz var, iki sene sonra ödeyeceklerimiz var. Kısa vadeli borç bölü toplam borç gibi. Bir şeyi bir şeye orantalayıp ama anlamlı bir şeyi ölçmeye çalıştığım rasyo. Araba üreten bir firma için bu kolay. Şasinumarası belli, satış belli filan. Ama kültürel değer üretiyorsa atıyorum. Yine flu kodlu şirketi alıyorsan maliyet çok belirsiz, getirik çok belirsiz, gelecek dolayısıyla çok belirsiz. O tür bir sektörde nasıl değerlendiriyorsun? Bu anlattıkların bu arada şey değil ha. Şirket değeri bulmadık buradan biz. Biz buradan şunu bulduk. Satışları iyiye gidiyor, maliyetleri düşüyor gibi şeyleri bulmuş. İşler yolunda. Ya da borçluluğu azalıyor gibi şeyler bunlar. Senin söylediğin başka bir iş abi. Firma değerleme, valuation dediğimiz yani bu firma kaç para eder. Bu başka bir iş. Gelelim ona. Ona da geleceğiz yani. Okey tabi ama buradaki mesele şu. Analiz yapıyorum derken Türk Havayolları iyiye mi gidiyor? Trend analizi yaptım kardeşim. Son 7 yılda yolcu sayısı giderek artmış. Karlılığı bilmem ne olmuş. Satışlar içinde, pilotlara verdiği maaşlarda artış var filan. Bu firmayı analiz etmek. Bir araya girebilir miyim? Bu 50 milyon dolar yöneten o genç oğlan bunların hepsini biliyor mu? Ha süper soru bak genelde şöyle çalışıyor abi. Bizde mesela portfe yönetim şirketi bir sürü bu ülkemizde. Senin genç oğlanın ekrana bakıp alsat yapıyorum diyen çocuğun genelde işi şöyle oluyor. O kurumun bir tane araştırma bölümü oluyor. Bunlara o ekip bakıyor. Yani sana diyorum ki sen abi otomotif sektörü bilenç oğlanı incele. Sen gıdayı incele. Ben havacılığı inceleyeyim. Çalışıyoruz. Sen diyorsun ki bak otomotif de şu firma ucuz kalmış. Bu firma iyi. Bu çok iyi falan diyorsun. Sonra bu raporları değerleyip toplayıp şeye karar veriyoruz. Demek ki biz borsadaki 400 kağıdın şu 23 tanesiyle ilgileniyoruz. Ama bu datayı başkaları da biliyor. Biliyor tabi. O zaman uğraşmaya gerek yok. Banktan al mesela olmuyor. Güzel sadece bu hizmeti veren kurumlar var Amerika’da. Portfe falan yönetmiyor. Çünkü Amerika’da çılgın bir yer. 8000 tane hisse var. 8000 hisse içinde şu 7 hisseyi öneriyoruz. Sebebi de budur diyor ve bu bilgiyi sana satıyor mesela. Ama tabi bu da spekülatör. Tabi ki. Ama buradaki mantık şu. O parayı verip o hizmeti alıyorsun. Tutmazsa 2 ay sonra abone oluyorsun. Ya bunlar tutturamıyor diyorsun. Peki senin aldığın data atıyorum. Deutsche Bank’ın analizinden farklı mı oluyor? Çünkü o da aynı dataya bakıyor. Olabiliyor. Oluyor demeyelim. Şunda bir sıkıntı yok mesela. Dünyanın en iyi hava yolu şirketinin hangisi olduğu nettir. O hepsi. Herkes de aynıdır. Ama mesela bunlar kalkıp biz küçük firmalara da baktık. Büyük kurumların bakmadığı ufaklar arasında şöyle bir şirket var. Haberin olsun diyebiliyorsun. Hayır bir de şunu soracaktım dolaylı olarak. Yani oturup 1500 kişinin bu analizi tekrar tekrar yapması yerine. F.L.U. şirketinin analizi zaten açık. Al bunu. Diyemiyor musun? Abi hedgefond hep konuşulur ya mesela. Hedgefondların bir bölümü büyük bölümü hatta. 2-3 kişiyi çalıştırır. 4 kişidir adamlar tamam mı? O adamlar mesela bu firmadan bu hizmeti satın alıyor. Müşteriler rapor yollarken kafasındaki 8 kağıttan 5’ini söylüyor. 3’ünü kendisi kullanıyor. O çorbanın tarifi diye. Var mı öyle bir şey? Var tabii. Bazen istisnai olarak hisseyi aldıktan sonra söylüyor. Alıyor söylüyor. Sen alınca artıyor. O daha önce aldığı için almış oluyor. Yani bunu örnek olarak veriyorsun bildiğinden bir şey. Tabii okurum hiç söylemedim ya. Bu yapılıyor demek istedim. Burada ise mesela 3-4 kişilik hedgefondlar buna zaman ayıracak ve emek verecek şey yok. Şey gibi düşün ya. Biz mesela muhasebeciyi a-sors ediyoruz. Ya da mesela insan kaynaklarını dışarıdan hizmet alıyorsun. Diyorsun ki buraya ilk aycı neyi koyayım abi 5 kişiyiz zaten. Ayda 2000 lira veririm. Bordelomu çıkarır diyorsun. Aynı mantıkla 1000 dolar veririm adam bana raporları getirir. İncelerim. Al sat yaparım. Şimdi geldik senin sorun olduğu yere. O çocuk bundan hepsini bilmiyor. O çocuk bu datalar üzerinden trade tekniğini biliyor. Tek seferde bütün parayı bir kağıda yatırmayacağını biliyor. Sektör bölmesi gerektiğini biliyor. Mertcan gibi kamerayı düşürmeyeceğini biliyor. Ve düşürmüyor. Güzel. Yüzde 2 kar gördüğümü satacağını biliyor. Ya da işte %2 zararda çıkacağını biliyor filan. Yani orada aslında işin bir bölümü var. Peki o zaman en önemli soruya geleyim hocam. O çocuğa ne gerek var? Onun yerine bilgisayar koyamaz mıyız? Mesela onu yapanlar da var şu an. Var ya şu anda adamlar sisteme geçtik abi diyor. O çocuğun kendine çok büyük faydası oluyor. Son dönemde hatırlıyor musun? Sadece 100 kişi için bu imkanı açıyorum. Son bir kişi kaldı. Ben sizin paranızı yönetiyim diye kendine çalışıyorum. Hakikaten bu yapay zeka alıyor onların yerini galiba. Valla şu anda Türkiye’de benim bildiğim çok iyi çalışan 2 kişi var. Daha çok vardır da ben ikisini tanıyorum. Baya bildiğin tabi bu arada şey değil yani. Çok genç zeki çocuklar oturup yazılım yapmışlar gibi açıklayamazsın. Bu adamlar piyasada işlenmemiş adamlar. Öyle bir şey yok yani anladın mı bildim mi?
Bir kitlen genç çocuk bir araya gel dataya baktı falan değil. Ve kendince şu haberde alırım bu haberde satırım bilgisi var. Bunu yazılımcıya aktarıyorsun. Buna da knowledge engineering demişler. O bilginin dijitalleştirilmesini sağlıyorsun. O bilgi dijitalleştirilirken sonra artık şuna bakıyoruz. Ben ne yapıyordum? Kırmızı çizgi yeşili kesince satıyordum ya. Kırmızı yeşili kesince makine direkt satış emri veriyor. Peki şirketin değerine nasıl geliyorsun? Öbür iş valuation dediğimiz iş biraz daha farklı bir iş. Birkaç yöntem var. En böyle temel iki yöntemden bahsedeyim ben burada.
Bu büyük bir iş çünkü baya ciddi bir iş. Köşedeki kuaför devren satılık. Kuaför kaç para eder? Abi dükkandan bahsediyorsak çok basit. Ama dükkandan bahsetmiyoruz. Orada emek veren o iyi kuaför çocuk da bizimle kalacak değil mi? O zaman kaç para eder? Çok zor bir soru. İki tane baba yöntem var. Kolay olan şu. Eğer halka açık ve benzeri olan firmalardan bahsediyorsak Türkiye için mesela Cimento. Sen yarın Hakan Cimento’yu halka açıyorum desen çok basit abi. Ülkede 15 tane halka açık Cimento var. Halka açılacağız. Çok basit. Ciron ne kadar, boyun ne kadar, bostun ne kadar, kime satıyorsun ne? Ürünün bu. Sanayi yakın bu abi. Borsada bunun piyasa değeri de. Çünkü 50 dersek 50’ye var abi zaten. 30 yılın firma. 100 yıllık firma yani. Seninkini 43 diyeceğiz. Dicez ki bak aynısı 43’ye veriyorum falan diye. Bu kolay yöntem. IPO mu deniyordun? IPO. Initial Public Offering. İlk halka arzı yani. Gördüğün gibi ilkel bir yöntem. Çünkü onun fiyatının doğru olduğunu nereden biliyoruz? Doğrudur herhalde. İşlem göre göre doğru fiyat. Bu bir yöntem. Ama baba yöntem ikinci yöntem ise şu, gelecekte ki nakit takışlarını bugüne indirgemek. Problemli yerdeyiz. Çünkü Flu TV gelecek sene 100 bin üretir. Bir sonraki 150. Musa Bey ne diyorsun? Hocam biz her yıl %30 büyürüz. 100, %30, 169, 200, 250 bir şey bir şey bir şey bir şey. Sonra onları bugüne iskont olacağız. Sorun bir. Her sene %30 büyür müyüz? 3 sene evet de yani 24. yıl kaç büyüyeceğimizi herhalde Musa bilmiyordur. Çünkü bir süre sonra dünyayı ele geçirir. Bir. İki. 7 yıl sonraki nakit bugüne hangi orandan indireceğiz? Şu anda enflasyon 100.
Geçen sene 20 idi seneye bilmiyorum. Dünyada değil. Ama yine de problemli bir kere sonsuz yani tamam mı? Şimdi mesela bununla ilgili yıllar önce. Türk seyahat halkı açılırken iki şey hatırlıyorum mesela. Bir benzerlerinin fiyatına bakacağız. Yok Türkiye’de ilk o halk açılıyor çünkü bir operatör olarak. O zaman diyorsun ki okey bunu kullanamayız. O zaman gidip şeye baktılar mesela Güney Kore’de o boyutta bir operatör bulundu. Yaklaşık abone sayısı falan. Abone başına örnek veriyorum.
2 dolardan firmanın değeri şu kadar 2 dolardan değeri bu kadardır diye bir fiyat bulundu. Bu bir. Yetmez. 2. Büyüme hızına bakarak gelecekte ki nakit akımları tahmin edilip onların bugünkü değeri indirildi. Yöntem 2. Şu anda anlatılmayacağımız 3-4 yöntemde fiyatlar buluyorsun ve diyorsun ki 2 milyar 2.3 2.5 değişik yöntem var ya. Kim karar veriyor bunu? Kabullüğünü kim yapıyor? Aracı kurum genelde şey diyor bak bulduğumuz fiyatlar 2 ile 2.5 milyar dolar arasında 2 ile 2.5 milyar dolar arasında eder bu.
Biz bunlardan en düşüğünü alalım 2 üstüne de %10 iskonto koyalım 1.8. Bunu da pazarlamalar kullanıyorsun. Bakın arkadaşlar. Ucuz. Biz bu yöntemlerle bunu bulduk. Bunların en düşüğünün de %10 altında fiyatlı halka arz ediyoruz. Ama böyle olsaydı bütün hisseler ilk çıkışlarında artardı. Oysa öyle olmuyor. E tabii çünkü o firma 2 milyar dolar eder diye düşünmemiz ve halka açıldığımız günkü Türkiye’nin hali bir bülot tutmayabilir. Veya halk inanmıyor olabilir. Halk inanmayabilir. Teorik olarak bulunan bir fiyatlama nasıl bulundu?
Sen böyle bulunuyor. Peki bu çıktı 2 milyar dolar dedin. Flu TV, F.L.U veya H.K.N.M.E.Ç’nin. Flu olsun benimki kodları çok zor. Bir defa kaç hisse çıkaracağın falan onların hesapları yapıldı. Yani diyelim ki %30’unu halka açtın. 2 milyar demek ki %30’u 600 milyon dolarlık. Adım atmadan bir düzeltme yapman lazım. Şöyle çalışıyor. Flu TV’nin sermayesi 1000 liraysa %30’u satacaksan. Bak sen fiyat dedin. Ben sermaye diyorum. Bizi takip edenler için.
Sermayesi 1000 liraysa diyoruz ki Flu TV’nin 1000 tane hissesi vardır diyoruz. O sabit. Tamam mı? Sen %30’u satacağım deyince 300 adet hisse basacaksın. Bu da kesin. Sonra diyorum ki bir dakika ya Flu TV sermaye 1000 lira da sen kaç para edersin? 2 milyar dolar. O zaman 2 milyar demeyeceğim kafadan çarpamayacağım. O rakamı 1000’e böleceğiz ki hisse fiyatı bulacağız. Anlatabildim mi? 1000 lira sermayen var ama Flu TV 10.000 lira eder dersen. Ben diyeceğim ki 10.000’i 1000’e böldüm. Her bir hissemiz 10 liradır diyeceğim.
Ben fiyatı 100.000 lirasını satıyorum. 3000 liralık halkı arz yapıyorum. Mustafa 10 liradan aldı bir hissemizi. Aldı elinde patladı. 7 liraya düştü. 7 liraya düştü. F.L.U.’nun değeri şey mi oldu? 7.000 lira artık. Artık onu piyasa belirliyor. Piyası 7.000 lira oldu. 11.000 oldu. 12.000 oldu falan filan. Ama pratik olarak günlük 7.000’den 8.000, 6.000 fluya etkilemeyecek doğru mu? Hiçbir şey değil. Bunun koç oleyniği haberi yok ki. Sabah, akşam bakmıyorlar. Başta satmışlar falan filan diye.
Bir de satış yapmıyor ki. Hem öyle hem de bugün ilgilendirmiyor. Ama çok önemsiz bir bilgi diyemeyiz. Çünkü bundan 3 yıl sonra ben Flue TV’yi satacağım dediğin zaman adam şey diyecek. Borsada kaç para ediyorsun diyecek. Günlük önemsiz. Şey önemli. Yok artık. Bizim firmada 10.000 lira etmez. Yani artık 50.000 ediyor dersin. Bazen görürüz. F.L.U. filan şirketi borsadan kendi hisselerini şu fiyattan alacağını açıkladı falan der ya. Onun sebebi o.
O zaman hemen artıyor tabii. Çünkü kendince çok ucuz. O parayı bankaya yatıracağına kendi hisselerini geri alıyor. Sırası geldiği için soruyorum. Bu gazetelerde falan çok geçen bir laf var. O galiba onunla ilgili. Yani aslında Jeff Bezos’un işte şu kadar parası var dedikleri o para değil değil mi? Bu. Mal var mı? Mal var mı? Hisse senedinin doğru malları da elbina da değil. Gerçekte bir para yok yani ortada. Tabii hisse senedilerinin toplam değeri. Onun için der ya mesela borsa düşüşünden ettikleri zararları. Jeff Bezos 3 milyar öbürü 5 milyar. Garibin falan. Şimdi ilkerin firmasının değeri düşüyor.
İlker sürekli şunu yapamaz mı? Hep olumlu haber çıkartıp bu ekonomi okur yazarlarını ateş edemez mi? Yani der ki artık Facebook’ta da flu tv açıyorum. TikTok’da da açıyorum. Yeni bilmem ne plazaya taşındık. Şu şu makineleri aldık deyip sürekli bir olumlu bombardıman yapamaz mı? Hocam gördüğünüz gibi biz hep işin üç kağıdındayız. Bir de bak 3K atandırken ilkeri şirketi diyor. Kendisi yaptı. Benim beklentim zaten sana ortak olurken yeni makine almam, büyümem falan. Bu haberleri sen oldukça ver zaten. Fakat bu verdiğin haber gerçek değilse eğer zaten anlattığım modeli unutmayalım. Halka açığız abi. Spk’ye bildiriyoruz. Kapa bildiriyoruz. Dolayısıyla spk’da burada garip bir görevi var. Halkın avukatı gibi. Yani çünkü ben düşünsene almışım flu tv hissesini. Flu tv yeni binalet taşınacağım demiş. Ben bu takip mi edeceğim abi? 1000 liralık flu tv ama onu mu takip edeceğim? Ama taşınmazsan birisinin babacım niye yapmıyorsun demesi lazım. O spk. Onun için bunu sürekli yalan üzerine kuramazsın. Manüplasyon olarak söylememiştim de mesela normalde hava atmayı sevmez. Her yaptığını söylemez ama böyle bir durumdaysan pozitif her şeyi de bir yandan söylüyor olmanın avantajı var. Kesin lansman yapmalısın. Değerini arttırmaz. Amacımız bu zaten abi. Düşünsene. Değeri arttıracak. Ben de kazanacağım. Siz de kazanacaksınız. Flu örneğine dönersek çıktı. İşlem görüyor. Bütün bu analizleri yaptık. Ipos’un da yaptı. 7000 de atıyorum. Alsın mı mesela?
Onu mu bunu mu alacağım dediğinde senin bireysel bu analizleri yapman lazım. Bu çok zor bir şey bence. Onun için önerimiz şu bizim. Aracı kurumlar zaten bu raporları da yayınlıyorlar. Bizim aracı kurum olarak önerimiz şu 5 kağıt diyor. Ben diyorum ki o 5 kağıt incelenmiş nasılsa o 5 kağıttan al. Bunu yaparken de şeyi atlama ama bütün paranla bir kağıt alma. 3’e böl 5’e böl bütün paranın ne bileyim yüzde otuzundan fazlası borsada olmasın gibi. Yani senden beklenen aslında akıllı ol. Akıllı ol abi sepet oluştur.
Sepetinin bir bölüme hisse olsun o bölümü ben yüzde olarak söyleyemem. İlk ay çok risk seviyor mesela. Yüzde 70 hisse alsın. Ben sevmiyorum. Yüzde 30 hisse alayım anlatabildim mi? Onun da bir rakamı yok yani. Risk algına göre portföyünün diyelim ki yüzde 30’u hisse o 30’luk bölümü de 10 hisseye bölmen lazım. Hangi hisseler? Aslında yazılı. Hangi aracı kuruma girsen yazıyor. Şu kağıtlar diyor. Onlar arasından seçeceksin. Şu 5 kağıdı tercih etmenize salık veriyoruz diyorlar. Herkes onlara yönelirse kim kaybediyor burada? Yükselen dalga tüm gemileri kaldırır diye bir laf var ya.
Yani borsa yukarı doğru giderken tabi yukarıda endeks yukarı doğru giderken endeksdeki kağıtlar alan herkes kazanabiliyor. Yani sen kazanıyorsan mutlak sürede benim kaybetmem gerekmiyor. Borsadaki eğer short tarafı yoksa vadeli tarafı yoksa yani direkt bir hisse almaktan bahsediyorsak. Öyle olduğu için de o verileri takip eden herkes aslında kazanabilir. Tabii ki veriler her zaman doğru sonuç ulaşır demiyorum. Burada fark şurada çıkıyor. Bence biraz nüans olarak hani böyle ufak tefek köşede kalmış kağıtları bir sürü kurum incelemiyor. Sırf onları inceleyenler var. Onlar genelde kurumlar değil çünkü böyle hani youtuberlar falan kendi kendine çalışan insanlar kıyada köşede kalmış kağıtları inceliyor. Onlara odaklanan insanların radikal fazla kazanması ya da artan borsada kaybetmesi gündeme gelebiliyor. O da farklı bir risk algısı. Makul bir risk almak istiyorum. Herkes ne yapıyorsa yapayım çok da vakit ayırmak istemiyorum dersen. Aracı kurumların raporlarına bakıyorsun. Beş aracı kurum her biri onar tane kağıt söylüyorsa yedi ya da seksi tanesi ortaktır. Bir iki tanesi farklıdır. Onlardan alıp sepet oluşturursan tahmin edildiği gibi borsa iyi giderse para kazanırsın.
Ama ben kıyada köşede kalmış bir kağıttan senin on katın kazanabilirim ya da artan borsada kaybedebilirim. O da yine kendi içinde bir risk daha alır. İkincisi Türklüğe çok daha uygun bir yöntem bence. Ama ben o tür hiç kazanan görmedim. Bunlarda mı? Taksici, kuaför falan. Yani crypto dünyasında bile kendi adama konuşuyorum problemli bir şey oldu anlatırken adam şey diyor Bitcoin falan onlar modası geçti değil daha antin kuntin bir şeye gitmeye çalışıyor falan. Zaten bu kendi kendine tek başına baya bana göre antin kuntin bir şey. Onu bırakıp bir de falan falan haklı yani ondan yüzde 10 bin kazanabiliyorsun ama sıfırlayabiliyorsun. O zaman geyikle kapatalım. Flu ya şimdi ben de Flu’nun CEO’suyum veya Mustafa’da ortak işte gidip bir arkadaşına söyleyebilirim. Abi Flu al. Flu al abi. Büyük atak yapacaklar. Her şeyini satayım. Abi göm. Göm Flu’ya göm. Devri araba insandı Flu’yu al. Abi önce ben Flu’yu alayım ondan sonra bu haberi yayalım. Böylece kare kırışırız abi.
Bu da ki kedi tanıdık diyor. Şimdi küçük parayla yatırım yapıyorsan mesela 1000 liran var yatırım yapıyorsun. 1000 lirayı abi hani ikiye katlasan zaten 2000 lira olacak bir şey fark etmiyor. Şunu istiyor. Yüze katlamak istiyor. O zaman 100 bin lirası olacak herifin. Genelde o 1000 lirayı kaybetmekle sonuçlanıyor. Zaten riskli bir şey alıyorsun kıyıda köşede kalmış. İşlem acımı en yüksek olan halka açıklığı en yüksek olan piyasadeleri eksik olanlardan endeks oluşturuyoruz diyorsun. Bu endeks dışında diyor.
Demek ki halka açıklığı en yüksek olanı atabildim mi yani? Tanı mı var bunun ya? Sen diyorsun ki ben bunu alacağım ve çok kazanacağım. Peki her şey sizin dediğiniz kadar güvenliyse borsada ve rasyonelse o zaman bu manipülatörler, spekülatörler, üçkağıtçılar, dümenciler, dalgacılar bunlar nereden çıkıyor? Bir dakika her şey çok garantili falan demedim mi? Öyle bir şey yok yani. Hayır senin kurduğun resimde hiçbir şey olamaz. SPK kontrol ediyor, halka açık, her şey şeffaf. Şirketin datası doğrudur anlamında konuşuyoruz ama borsa artacak gibi bir şey söylemedik. Hocam Matrix Matrix onlara gelelim. Dün patladı o işler. Hocam şimdi teorik olarak köşedeki kebapçıdan gelen bilginin yanlış olabileceğini ama halka açık olan bir firmadan gelen bilginin doğru olacağını varsayıyoruz. Yalnız Kebapçılar Federasyonu ve Kuaförler Federasyonu aradığı… Karşıyız. Sürekli bizde alay ediyorsunuz dediler. Hocam tabii bunu delmek isteyen birileri mutlaka olacak çünkü Demi verdiğimizde alan çok enteresandı. Sen diyorsun ya FluTV gidecek. Gerçekten FluTV gidecek diye düşünerek söylemiş olabilirsin ya da fiyatı arttırmak için söylemiş olabilirsin. Yakalanması da çok kolay değil ama yakalanırsan suç demiş olayım sana. Abi bir ara baya tokatçılar vardı borsada. Yani operasyon yapan birtakım insanlar vardı. Var mı hala onlar? Hala var. Ararara yakalıyor SPK. İşte bu adama işlem yasağı diyor. Bu adam para yesiyor. Nasıl yapabiliyorlar? Nasıl yapabiliyorlar? Yani düşünsene sistemi yenmek için bir şey yapıyor. Heklemeye çalışıyorsun yani adam Windows’a ekliyor. Yani gidiyor şey yapıyor mesela örnek veriyorum. Karşı taraf çünkü Watchdog dediğimizim takip eden kurumda şeye bakıyor. Bir kişi sürekli alsat yapıyorsa onu takip edeyim diyor. O da diyor ki mesela paramı 10 arkadaşa böldüm diyor mesela yakalayamasın diye. Sonra aynı kağıtta daha önce hiç işlem yapmayıp bugün 1 milyon üzerin işlem yapanları takip edeyim diyorsun. Adam 999 bilinlik işlem yapmaya başlıyor falan. Yani bir şekilde sistemi yenmeye çalışıyor. Şey olabilir mi? Kuaförler ve kebapçılar ve taksiciler belki onlar da bir dümenin parçası olabilir mi bilmeden? Takside de ama radyodan anons yapılıyor merkezden. Arkadaşlar bugün F.L.U’yu yükseltiyoruz. Hayır ya şunu kastediyorum. Ben bindim bugün taksiye dedim ki ya seni çok sevdim şöyle bir şey söyleyeceğim. F.L.U abi kopacak al dedim. Şeyi biliyoruz biz aslında haberlerin yayılma hızı çok yüksektir. Eğer taksici buna inanırsa ve diyelim ki o gün aldı biraz da arttı. Ben de buradan başka yerden aldırdım F.L.U’yu arttı. Biz bunu kullanabilir miyiz diyorsun yani? Çok iyi fikir ya olabilir. Hayır bu olamaz mı? Çocukların cemine beşer yüzler verip oradan oraya taksın. Aslında Erun Maskın yaptığı şey de öyle. Aslında evet. O bunu Twitter’dan yapıyor. Şu anda bizi izleyen arkadaşlarım için ben kendi Portsföy’ü geçen hafta aldığım hisseleri söylesem ben de alayım diyen birkaç kişi çıkar. Ya bu çalışır anlatabiliyor musun? Doğru diyorum spekülasyon. Bu konuda ufak bir eleştirme olacak SPK’ye. Yani bu yatırım tavsiyesi değildir dedikten sonra her şeyi söyleyebiliyorsun. Ben anlamadım onu yani. Yatırım tavsiyesi değildir ama dolar çok yükselecek desem ben şimdi. Ne oluyor o zaman?
Yatırım tavsiyesi olmuş olur ya. Ama yatırım tavsiyesi oluyor. O zaman ekonomi programı olmayacak. Soruşunuz yok. Hocam dolar ne olur ya? Başka bir mevzu yok ya. Dölkede bir tane problem var. Dolar ne olur? Yemeği getirip bunların köfte değildir demek ki bir şey yani. Finansçılar arasında da tavsiye vermek etik dışı bir şey midir? Sen mesela finansçısın bana tavsiye verebilir misin? Hocam niye vermeyeyim sen beni dikkate aldıktan sonra? Buradaki mesele Alenen yapılması bunun yani yatırım tavsiyesi gibi yönlendirme gibi. Yani kısık sesle söylediğin zaman.
Ben öyle bir yere çok para yatırsam isterim ki inşallah düşer de zan altında kalmam diye. Ya burada abi işte aynı noktasında gri bölge meselesi var. Yani bu nasıl toparladığına ilgili yoksa ben bir fikrim var kendime kağıt almışım sana da söylüyorum burada bir sıkıntı yok. Ben bunu buradan söylediğim zaman birkaç bin kişiye orada amacım takip edecek. Hakan gerçekten kendi portföyünü mü söyledi? Yoksa bir şey mi yönlendiriyor? Şirketten mi para aldı? Oradan mı bir şey yaptı? Manipülem etmeye çalışıyor. Sana son suyum özer ol. Seni yeneceğim özer ol. Diyelim ki manyak gibi analiz yaptın. Yaladın yuttun kaç şirket varsa biz de hepsini biliyorsun. Verdiğin tavsiyeden ya da boşver tavsiyeyi aldığın hisseden yüzde kaç eminsin? Abi aldığın hisseden çok yüksek müktem de emin olursun çok çalışırsan. Ama sorun şu ekonomi analizi sektör analizi firmada geldik ya biz buradayız abi. Biz bunu konuşurken en yukarıdaki seçim derse savaş derse hır derse gür derse kriz derse hangi kağıdı aldığımızın önemi kalmayacak. Yani burada büyük bir belirsizlik var. Biz bunu konuşuyoruz. Ya da sektörün tek başına o firma belirleyemez sektörün nereye gideceğini. Çünkü bu sektör dedim abi sektörde sıkıntı çıktı. Hava yolunda çıktı orada burada çıktı. Ama şunu söyleyebiliriz yani adını koyalım çok böyle gri bir şey dalgalı bir yer gibi bakmayalım. Çok çalışırsan elbette diğer herkesten daha avantajlı başlarsın bu oyuna. Öyle değil mi? Çalışırsan bağ olur çalışmazsan dağ olur. Daha önce nereye yatırım yapalım dedik kendinize yapın dedi. Şimdi nasıl yapalım diyor çalışın diyor.
Bu programı niye çekiyoruz hocam ya çalış hocam çalışmadan yok mu bunun yolu var mı var nedir onun yolu var tabii olmaz. Olmaz mısın anlatsana hocam söyle abi. Tamam. Anlaştık mı abi bak bunda söylemiş olduk harika ya yatırım tavsesinde bulunmuş oldu. Fakat galiba seste bir arzu oldu orada neyse ya o zaman onu ücretli programımızda.
Hocam harikaydı.
Teşekkürler görüşmek üzere.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir