İdris Aleyhisselâm ile Azrail Aleyhisselâm’ın Kıssası – Cübbeli Ahmet Hoca

İdris Aleyhisselâm ile Azrail Aleyhisselâm’ın Kıssası – Cübbeli Ahmet Hoca

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=q0E7i2LOhhk.

Bir gün sıcakta giderken güneş de çok yandı baya terledi bunaldı. Ya Rabbi dedi, ben dedi bir gün bu sıcakta dayanamadım da bu güneşi taşıyan melek güneşin dibinde güneşi kanadı ile çekiyor. Güneşi bulutları yağmurları efendim ayı yıldızları kim sevk ediyor? Melekler, görevli melekleri var götüren. Sen de tabi şimdi böyle göremediğin için bir de bakıyorsun sabah güneş buradan çıktı akşam nereye gitti? Buraya. Ne kadar mesafe var? Oooo güneşin doğduğu yerden battığı yere uçak gitse kaç saatte gider? Doğduğu yerde battığı yere. O güneş oradan oraya kocacıyız. Dünyadan kaç kat büyük? Kaç? Yüzlerce kere binlerce kere büyük. Oradan oraya geldi. Şimdi bir araba görsen bir de baksan şoför yok bir daha baksın bana hemen ne dersin?
Uzaktan kumandayla şimdi. Değil mi? Hiç der misin ki araba kendi kendine gidiyor? Yine mutlaka uzakta ne var? Çocukların arabaları var iyi ki oradan anlıyorsunuz meseleyi yani. Böyle buradan basıyor oradan gidiyor ya. İşte öyle arabada gidince ne diyeceksin? Uzaktan birisi bunu kumanda diyor. Yoksa bu araba kendi kendine gider? Peki güneş gidiyor oradan oraya. Ay dolanıyor bacayı. Bur taraftan bu tarafa. Bir gece ay nereden çıkıyor? Akşam görünmeye başlıyor. Sabaha doğru ay nereye gidiyor? Ta nereye gidiyor? Güneş bir günde nereden nereye gidiyor? Ondan sonra ben dediğim zaman ki bunları melek götürüyor. Bu da dedi ki hadi ya melek bir şey görmüyoruz. Araba gidiyor kendi başına desem deli misin hoca diyorsun? Ondan sonra sen kalkıyorsun diyorsun ki güneş kendi başına gidiyor diyorsun.
Şimdi kim deli? Kim deli? Rapor verin hadi bakalım rapor. Kim derse ki güneş ay yıldızlar kendi kendine gidiyor o zırt deli. Bakır köyde de yer yok. Ama yani araba gidiyor kendi kendine gidiyor diye kimse inanmıyor. Deliye bile desen ki hadi be diyor kendi kendine gider mi? O zaman güneşin meleği var. Ya araba bu güneşin meleğine çok salat et yardım et ona. Böyle dua ediyor. Güneşin amiri melek de bir kere dedik ya rabbi müsaade edersen şu İdris aleyhisselama bir dünyada gideyim de ziyaret edeyim ona göreyim. Bana kimse kimse dua etmedi bugüne kadar bir bu salavat okuyor bana dedi. Meleklere salavat okunur.
Geldi ziyaret etti görüştüler ettiler. Onu ibadetlerini biraz izledi. Sonra İdris aleyhisselama durumu arz etti. O İdris aleyhisselam da dedi ki ya ben dedi duyduğuma göre dedi Selin Ezra aleyhisselamla aran iyiymiş. O da dedi ki görüşürüz dedi yani melekler tabi görevli melekler. Yani görüşürüz dediler. Ya dedi benim de ondan bazı işlerim var ama bir aracı olsan da falan.
Görüşsek sonra Azrail aleyhisselam da tabi kulların amelleri meleklere arz ediliyor. Azrail aleyhisselam da dört büyük melekten biri meleklerin peygamberlerinden biri. O da İdris aleyhisselama çok aşık dedi. Dünyada ondan fazla amel eden yok ya herkese duyuluyor bu. Nasıl ki şimdi dünyada bir şey oluyor herkes duyuyor ya. Burada şimdi bir adamın salih ameli olsa onun görevli melekleri onu arz ediyor Rabbime. Dosyalar karşılaştırılıyor. Berat geceleri biliyorsunuz dosyalar alınması var senelik dosyalar var. Aylık arz var günlük arz var haftalık arzlar var. Rabbimize ameller arz ediliyor. Senelik arz Şaban ayında olacak inşallah önümüzdeki ay. İnşallah. Azrail aleyhisselam da onu tanıyor seviyor.
Onunla görüşmek istiyor. Bu güneşin amiri melek de buna bir aracılık edince. Azrail aleyhisselam da Rabbimden bir izin isteyeyim müsaade ederse ben de onunla çok görüşmek istiyorum diyor geliyor. Efendim dört gün seyahata çıkıyor ya İdris aleyhisselama her hafta. Yani seyahat ne demek Allah yolunda işte çıkıyor. Allah’ın ayetlerini görüyor işte zikrediyor, ibadet ediyor milletle uğraşmıyor. Üç gün milletle uğraşıyor dört gün gidiyor.
Geldi selam verdi. Ey Allah’ın peygamberi senle arkadaş olmama izin verir misin? İdris aleyhisselam tanımıyor. Melek olduğunu değil insan şeklinde geldi. Azrail aleyhisselam böyle aynı. Senin gibi felan insan. Şimdi böyle insan olarak gelse aramızda kimse kalmaz burada herkes kaçar. Çünkü bu boşuna gelmez diye. Geldi tanıtmadı kendisini dedi.
Selamün aleyküm. Aleyküm selam. Müsaade var mı? Ne olacak? E dedi işte senden biraz dedi. E dedi ben zaten insanlardan kaçıyorum. Bu dört gün ibadeti ayırmışım dedi. Sen beni nereden buldun şimdi? Kimse beni görmedi nereye gittiğimi. Ya dedi ben Allah’ın bir kuluyum dedi yani. Bana da dedi bir izin verirsen seni Allah’ın peygamberisin dedi. Seninle beraber olayım dedi. Tamam da dedi. Sen dayanamazsın dedi benimle arkadaşlar. Ben az yerim az uyurum az içerim sıralı ibadet.
Sen dedi bana yani yük olursun yani. Ben kalkarım seni kaldıracağım edeceğim. Sen ne mi uğraşacağım? Gibi. Sen dayanamazsın dedi. O da içinden diyor ki sen mi dayanamazsın ben mi dayanamam. Görüşürüz diyor. Dedi inşallah dedi azrail aleyhisselam diyor. Umarım Allah bana bir güç verir dedi ya. İnşallah dayanırız felan.
Artık bir gün bütün yol boyu gittiler. Zikir, ibadet, namaz, şükür felan iç yemek içmek. Biz olsak iki saat gitti mi? E bir mola verelim arkadaşlar çay içmedik. Zaten sigara içiyorsa hiç dayanamaz. Ondan sonra ya bir arkadaşlarla yola çıkıyorum. Üç saatte bir karnı acıkıyor ya. Ondan sonra bana diyorlar ki hocas seninle gezen aç kalır. E ben zaten şeker hastasıyım. Bir dirim yiye yiye yiye yiye karnım küçülmüş. Yemekte yiyemiyorum ki ben.
Hakikaten. Insülüm felan vurmasam iki üç gün yemeden dururum. Fakat de insülüm vurun şeker düşüyor. Mecburen işte karbon üret almamız gerekiyor. Bir dirim felan. Sabah bir dirim yorumondan bazı kere oluyor. Akşam 10-12 felan. Yanımda adam gözüyor. Ya hoca biz açlıktan öldürdü. Niye öldürdün? Git oradan toz yaptır ya bana ne ya? İlla lokantaya mı gideceğiz? E şimdi yemek yok, içmek yok bir şey yok.
İdris Aleyhisselam bakıyor bu dayanıyor mu? Tık yok. Melek ya o zaten yemiyor içmiyor ki. İdris Aleyhisselam da onu bilmiyor. Şimdi bir gün geçti. Artık akşama doğru bir yere vardılar. Bir koyun çobanı gördüler. Azra Aleyhisselam İdris Aleyhisselam’a diyor ki ey Allah’ın peygamberi biz diyor çıktık seyahata ya. Nerede geceleyeceğimiz belli değil. Belki diyor gideceğimiz yerde de yemek de bulamayız.
Onu da imtihan ediyor şimdi. Yemek de bulamayız burada da hazır bir çoban bulduk biraz süt sağdıralım da yanımıza biraz süt alalım. Gece nerede kalırsak da bir süt içeriz. Halbuki kendisi için değil bir bakıyor ki onun durumu nasıl. Tevekkülü nasıl yani? Akşam oldu bir şey yemedi ama. İdris Aleyhisselam tabi oruçlular diyor ki iftarı diyor sütle yaparız bazı yeter diyor yani sütle iftarız. Biz de iç süt felan hurman felan.
Hurman felan biz dedi ki doktor az demiş ya periz listesini yemekten önce mi yiyeceğiz sonra mı yiyeceğiz doktor bey dedi. Şimdi siz şimdi burada oruçluydunuz iftar ettiniz felan tabi evde hazırlık vardır size şimdi. Siz burada geldiniz felan 10 dakika molada ne yutturabilirsiniz. Millet ondan 5 gün oruç tutuyordu sizin şuradaki 5 dakikada yediğinizle biliyorsunuz. 3 hurma 5 hurma götürürsen 5 dakikada 30 hurma da yersin. Yani sahabe bir hurmayla harbe gidiyordu tabi ki.
Dedi yani biraz süt alsak dedi. Akşamda bir yerde nerede geceleyeceğimiz belli değil dedi çıktık senden Allah yolu lan. İftar yaparız. İdris Aleyhisselam hemen bozuldu. La tehu dillah mis lazıh o da onu tabi zannetti karnına çıktı zannetti işte. Bir daha sakın dedi böyle şeyler konuşmak yok. Niye? Allah bize rızkımıza kefil neredeyse oraya rızkımızı gönderir. Nerede kalacağımız belli değil Allah bilmiyor mu dedi nerede kalacağımızı. Sakın bir de öyle konuşma felan.
O da estağfurullah felan dedi vakti ki İdris Aleyhisselam’ın durumu sağlam. Bir sıkıntı yok. Efendim dedi ki sonra akşam oldu gittiler işte gece karandı bir yerde kaldılar. Bir rızk geldi. Nereden geliyor? Allah gönderiyor. Yerden de bittirebilir. Sofra çıkar gökten de sofra iner. İsa Aleyhisselam’a gökten sofra indi mi? Kur’an’da sofra suresi var mı? Adı ne? Maide suresi ne demek sofra işte. He? Yunus Emre’ye bile sofra indi de İdris Peygamber’e mi inmeyecek? He. İki tane dervişle Yunus Emre arkadaş oldu. Dediler Yunus Emre’yi de tanımıyorlar. Adını duymuşlar da şimdiki gibi resim mesim yok tabi.
Büyük veli diye duymuşlar. Tanımıyorlar. Adam Beyazıt Bestami’yi bile tanımıyorlar da geldi birilerinin yanına onlar da onu çok met ettiler. O da bırakın şu bozuk adam falan diye kendisinin aleyhine konuştu bir de dayak yedi. Hala demiyor ki ben Beyazıt Bestami’yim. Öpün elimi falan. Kürek gibi bir de uzatıyor ya bizim bazı hocalar, şeyhler böyle. Hoca Beyazıt Bestami dayağı dayıyor demiyor ki ben sizin met ettiğiniz adamım.
Diyor ki bırak siz bozuk adamı diye falan. Kendisine seviyor falan. Sen nasıl evliya’yı seversin diyorlar, dövüyorlar onu. Yunus Emre de gitti dervişlerle. İki derviş bunu yanaştırmıyorlar falan ya diyorlar. Sen bize ayak uyduramazsın. Onlar da çok ileri seviyede, tasavvuf da çok ilerlemiş. Keşif keramet. Kırılagidiyor. Yunus Emre de dedi ki ya ben de size geleyim arkadaşını ben de zikrederim şükrederim ne var dedi falan. Dediler dur bakalım neyse. Bizde arkadaş olmanın ağır şartları var falan falan.
Bir gün geldi hemen. Akşama kadar gittiler aç açık bir yere konakladılar. Onlardan birisi bir dua etti. Efendim? Bir sofra indi. O zaman bir gün geldiler öbür arkadaşı. O da dua etti. Bir sofra. Sıra Yunus’a geldi. Dedi ki ya Rabbi ben şimdi rezil etme beni dedi.
Bunlar dedi bu işi alışmış dedi yani kerametler kırılagidiyor. Ben dedi bu işlerde senin iltifatına mazhar olma mertebem nedir bir şey bildiğim yok. İçinden dua ettik ya Rabbi dedi. Bunlar kimin hürmetine istiyorlarsa dedi bana da onun hürmetine ver dedi. Dualar gizli iki sofra geldi. Ondan sonra ay mübarek sen ne mübarekmişsin falan dediler. Ondan sonra dedi ya dedi sorması ayıp dedi siz kimin hürmetine istiyorsunuz dedi. Dediler ki bir Yunus Emre var Allah dostu velilerden dediler. Biz hep onun hürmetine istiyoruz. Sofralar geliyor yiyoruz dediler. Anladın? İdris Aleyhisselam’a sofra mı gelmeyecek? Koca peygamber. Sofra geldi. Şimdi İdris Aleyhisselam eczalaaselama dedi ki hadi buyur yedin. İdris Aleyhisselam dedi ki vallahi sana peygamberlik nasip eden Allah’a yemin ederim. Hiç tahammu çekmiyor dedi. Bu sefer İdris Aleyhisselam baktı ki sen dayanamazsın dedik ama biz dayanamayacağız herhalde dedi. Biz yemek geldi yiyeceğiz bu yemiyor. Bu sefer anladı ki bak o çobanı oradan yemek alalım dediğinde de derdi süt değil. Çünkü şimdi geldi sofra yemiyor. İdris Aleyhisselam dedi ki ben beşerim dedi ben mecbur yiyeceğim dedi biraz. İdris Aleyhisselam yemeği yedi kalktılar namaza. Sabaha kadar kılıyorlar kılıyorlar kılıyorlar. İdris Aleyhisselam tabi baya bir yorgunlaştı. Gecenin sonuna doğru hafif böyle bir uyuklayacak yorgunlaşacak. Eczalaaselam ne uyku var ne eskime var ne başını eğme var namaz devam. Bin sene kılar. Dünya kurulmadan kıyamla durmuş melek var hala rüka eğilmemiş. Allah Allah. İdris Aleyhisselam baktı arada bir aylıyor böyle. Bakıyor bu sıralı namaz yemek de yemedi falan.
Allah Allah dedi hayırdır inşallah dedi. Efendim şaşırdım. Ya dedi ben dedi ibadette benden daha kuvvetli insan olduğunu dünyada bilmiyorum. Bildirilmedi bana. Ama sen benden kuvveti çıktın. Halbuki o insan değil. Ama öyle zannediyor. Bu benden daha kuvvetliymiş dedi ya. Ben ibadetimi küçümsemeye başladım dedi. Ben ne yapıyormuşum ya bu yemiyor uyumuyor. Ondan sonra sabah oldu. Yine yola devam ettiler. Bir üzüm bağına geldiler gündüzün sonuna doğru. İdris Aleyhisselam dedi ki ey Allah’ın Peygamberi. Akşam nereye gideceğimiz belli değil birkaç salkımızı mı alsak dedi. Şimdi o dedi ki ya dedi. Allah ben sana demedim mi bir daha böyle şeyler söyleme. Allah rızka kefil nerede gecelersek oraya rızkımız gelir. Yine akşam oldu. Rızıklarını Rabbim gönder. İdris Aleyhisselam yedi. Eder Aleyhisselam dedi. Buyur ye.
Allah’ın Peygamberi dedi. Hiç canım çekmiyor dedi. Yine yemeyince ola. Demek bu üzümü kendine istemiyormuş dedi. Karkılar namaza. İdris Aleyhisselam gecenin sonuna doğru tabi biraz dalıyor falan. Yorgunluk bastı. Eczalat. Ne yoruluyor. Ne uykusu geliyor. İdris Aleyhisselam dedi ki. Canım kudret elinde olan Allah aşkı için bana doğruyu söyle. Sen insan değilsin dedi. Ölüm meleği de yalan mı söyleyecek insan. Melek yalan söyler mi? E dedi. Olabilir dedi yani. Ecen. Lesbüm belediyedir. Ben Ademoğullarımdan değilim. İdris Aleyhisselam dedi. Ya kimsin? Ene melekul mevk. Ben ölüm meleğim. Dedi ki bana bak bir emir mi aldın da geldi. Ümür tefiye bir emrin. Yani vaktimiz mi geldi?
Dedi ki bir emir alıp gelseydim iki gündür sen gezemezdin dedi. Ümür tefiye bir emrin manazartı ke. Göz açtırmazdım sana dedi. Lakin dedi ben seni Allah için seviyorum. Allah’tan izin aldım senin sohbetinde arkadaş olarak geldim. İdris Aleyhisselam dedi ki ya üç gün üç gecedir beraber geziyoruz. Bu kadar mahlukatın hayvanların canını da o alıyor. Denizdeki balığın canı çıksa İdris Aleyhisselam alıyor. Yani bütün canlıların canını o alıyor. Ya üç gün üç gecedir hiç yanımdan ayrılmadın dedi. Bu arada dedi hiç ölen olmadı mı bu kadar mahlukatta? Şimdi soruyorlar ya trafik kazasında on kişi bir anda öldü. Bu Eczelal Aleyhisselam hepsinin canını birden nasıl aldı? Böyle soruyorlar ya filozotifli yer. İdris Aleyhisselam da onu o zaman sordu onu. Beş bin sene evvel altı bin sene evvel. Dedi ki ya hiç kimse ölmedi mi dedi.
Velledi ekrameke bi nübüvvet yani bi Allah. Bela! Ey Allah’ın Peygamberi sana nübüvveti ikram eden Allah hakkı için. Ölmez mi dedi ne kadar canlının canı çıktı dedi. Üç günde. İnni mağik min haynira eyit. Sen gördüğün zamandan beri ben seninleyim. Ve inni eqbudu nefsemen ümürt bi kabzı. Nefsi fi meşarikil ard ve megaribiyah.
Ve me’dünya kullu e’indi illa bi menzil edil maide beyne edir racul. Yemut duyedevuliyete ne’üle min ha maşaa. Bilgiye bak şu ilme bak. Ben seninle duruyorum ya dedi. O anda kimin canını almam emrediliyorsa. Doğularda batılarda dünyanın alemlerin neresinde kimin canı alınacaksa. Onu da o arada alıyorum dedi. E dedi bu nasıl iş? Dedi ki bütün dünya benim gözümde adamın önündeki sofra mesabesindedir. Elini uzatır sofradan nasıl alırsa oradan alıyorum dedi. Cimbız gibi bir can çekerim. Anladın mı şimdi? Tam Fatih Altaylı’nın soracağı tipler yani sorulardan mesela. Cevabınız hazır olsun. Ondan sonra da hoca sen bu kadar şeyi nereden biliyorsun ya? Mübarek senin gibi gazete okusam bir şeyden haberim olmaz. Ben tefsir okuduğum için haberim oluyor. Şimdi bunu gazete yazmaz ki.
Ondan sonra diyorlar Cübbe hocanın ratingi yüksek. Niye yüksek? Millet diyor ki kimseden duymadıklarımızı duyuyoruz. E ben uydurmuyorum ki. E kimse kitaba bakmıyor ki. Hocalar nasıl ilahiyattan profesyol oldum etiketin var diye sallıyor. Hiç kitaba bakan yok. Halbuki kitapta bunlar var. Ondan sonra nereden buluyor ya cennette ne yiyeceğine kadar anlatıyor. Hadisler hepsini anlatıyor. Ama sen kitap okumuyorsun ki. Hey! Hevayı nefse kaldın aslanım. Hadis tefsiri fıkıh kaldı ne anda? Ya şimdi fesat koptu cihanda. Eğer alim eğer avit buşanda. Hocası sofusu diyor tefsiri hadisi bıraktı diyor. İsmet Baba 150 sene evvel 200 sene evvel. E şimdikilerde nerede tefsir okuyan var hadis? İlimler buradan çıkar. İdris aleyhisselam dedik. Sen hangi Allah’ın hatırı için beni seviyorsun ya. Ben de senden istiyorum. Benim senden isteklerim var. Ne olur onları yerine getirir misin? Ne istiyorsan iste ey Allah’ın peygamberi. Dedi ki istiyorum ki bana bir ölümün acısını tattırasın. Dedi ki bu ruhumla cesedi mi dedi böyle bir ayır. Ölümün tadını bir efendim tadayım. Sonra ruhumu bana geri yade edersin. Dedi ki aleyhisselam bir bunu ben Allah izin vermeden kimsenin canını alamam. Sonra geri hiç veremem. Bir. İkincisi dedi kalırsın öyle demek istedi. Ondan sonra hadi aldık nasıl vereceğiz dedi. Bir daha bir şey var dedi. Sen niye istiyorsun dedi bunu. İdris aleyhisselam dedi ki ya dedi ara sıra uykum geliyor dedi. İbadet ederken böyle bir uykulama oluyor ya dedi. Bu ölümün acısını tadarsam uykum uykum kalmaz. Ölünceye kadar bir daha uyuyamam dedi. Ya dedi sen iyi bir şey istiyorsun ama Rabbimden izin istiyor. Şu anda izin istiyorum. Allah’ım.
Mevla ile o anda görüşüyor izin istiyor. Biz bizim de imkanımız var. Ellerimizi açsak ya Rabbi desek bir kul ya Rabbi desen lefk veki ya Rabbi buyur kulun diyor Allah. Ama biz tabi duyamıyoruz. Duyamayınca da ya hiç nida gelmiyor bir şey gelmiyor. Hoca diyor ki nida gelir şöyle olur şu namazı kılana nida gelir falan. Bana da bir şey geldi yok boşuna kılıyoruz senelerdir falan. Böyle şeytan adamı gavur eder.
Ya herkese duyurulan sen melek misin? Ondan sonra dedi ki Rabbimden izin istedim. Rabbim izin verdi. Hemen oracıkta canını aldı. Ruhuyla cesedini birbirinden ayırdı. İdris aleyhisselam düştü öldü. Allah’ım tamamen öldü. Sonra Allah ruhunu yad etti. Böyle başladı yüzünü silme. Kalktı böyle. Öldü dirindi ya Allah Allah.
Allah Allah. Dedi ya Nebi Allah. Vallahi ben seni çok sevdim arkadaş olmaya geldim. Hiç istemezdim dedi sana. Böyle acı tattırmak benim niyetimde yoktu. Sen istedin dedi ben. Ben ne yapayım? Dedi ki nasıl buldun? Ey ölüm meleği. Ben çok rivayetler biliyorum. Ayetler hadisler tabi peygamber o da vahiyye muhatap. Ama dedi bu ölüm benim duyduğumdan bildiğimden çok daha zormuş dedi. Hatta bir rivayette diyor ki
canlı bir koyunun cesedinden canlı canlı diriyken postunu soymak gibi acı geldi. Diyor. Allah Allah. Biz nasıl öleceğiz belli değil. Allah’a iman selametin olsun. Ya Rab ölümün acısını tattırma ya Rabbi. Her gün yüz kere Esselamu aleyke eyyühe n-nebiyyü ve rahmetullahi ve barakatüh. diyen öldüğünü hiç fark etmeden ölür diyor. Esselamu aleyke eyyühe n-nebiyyü ve rahmetullahi ve barakatüh.
Sonra dedi ki bir isteğim daha var. Buyur o nedir? Ya bir cehennemi de görsek dedi. Şöyle bir kenarından baksam dedi. Dedi ki senin cehennemle ne işin var? Hay Allah’ım peygamber Allah seni uzak etsin dedi ya. Sana hiç göstermesin sen niye istiyorsun dedi. Böyle bir şey. Ben umarım ki sen cehennemi görmeyeceksin. Ehlinden olmayacaksın. Yok yok dedi. Allah’tan daha çok korkmam için bir cehennemi de görmekte fayda var dedi. Korkum artsın dedi. Dedim Mevla’dan izin isteyelim. Mevla’dan izin istedi. Rabbim izin verdi. Cehennemin kapılarında İdris Aleyhisselam’ın ne yaptığını biliyor musun? Kan adını aldı. Öyle istasyona gideceksin. Benzini kontrol edeceksin. Mazot bitti mi pilot uyudu mu sarhoş mu? Kan adını aldı gitti. Bir anda nereye gidiyor? Cehennemin kapısına. Allah Allah. Miraç gecesi Resulullah gitmedi mi? Sallallahu aleyhi ve sellem. Cehennemin kapılarından bir kapıdan getirdi. Bekçiye seslendi. Selamun aleyküm aleyküm selam. Kimsin dedi cehennemin bekçisi. Ölüm meleğim dedi. Başladı titreme. Çünkü onlarda da ölüm var ya. Bir emir mi aldınız efendim dedi benim hakkımda gidiyor muyuz dedi. O dedi ki yok yok bir şey yok dedi. Emir alsam zaten sana dedi. Gel bak falan diye.
Çağırmazdım dedi seni. Herkes korkuyor ezda ala selam dediğimi. Melekler de korkuyor herkes ölecek. Küllü nefsin derkatül mevk. Her insan ölecek demiyor Kur’an. Her canlı ölümü tadacak diyor. Bu sefer. Bu dedi Allah’ın peygamberi iyidir. Evet. Mevladan izinliyiz. Cehennemden kapısından aç. Bir kenarından köşesinden bize göster. İğnenin deliği var ya gözle görülmez ha.
İğnenin deliği kadar cehennemden bir yer açtı. Öyle bir gürültü, öyle bir ses, öyle bir sıcaklık ve hararet koptu ki İdris alaihissalam bayıldı düştü. İğnenin deliği kadar yerden. Ayıldıktan sonra dedi ki. Eme nezala selam dedi kapatın kapatın dedi. Vallahi böyle. İğnenin deliğine ne geliyor bak. Öyle gürültü var Allah’ım ya rab. Bu gürültü zaten hiçbir işkence olmasa gürültü yeter ya. Koku yeter. Hapishanede ben bandırma cezaevinde o yanımda tavuk şey vardı. Fabrikası. Öyle bir koku var o bandırma cezaevinin yanında. Bir de yaz var ya sıcakta kaldım orada. Aman ya Rabbi dedim yani. İnsan bir kaç ay fazla yatar da başka bir yerde yatsın. Bu nasıl kokudur ya Resulallah. Yani cehennemde sırf kokudan bir azalt. Gürültü ne demek biliyor musun? Gürültü adamın ne yapar ya?
Sıcaklık hiç dayanılmaz. Allah Allah. Ya Rabbel Alemin. Ölüm meleği hemen ayıldı. Şey İdris nebi bayılmıştı. Ayılınca Ezra azam yüzünü sildi. Dedik ya hiç dedi biz seninle bir iki gün arkadaşlık etmeye geldik. Çok sana da sıkıntı verdik falan yok dedi. Ben istedim dedi. Nasıl gördün durumu dedi. Vallahi ben cehennemi vahiylerden biliyordum.
Ama bildiğimden çok daha fecaatmış dedi. Ey ölüm meleği bir hacetim daha kaldı. Başka da bir şey kalmadı. Nedir o? Cenneti de bir göster. Dedi ki Allah’ımdan izin isteyeyim. Mevla müsaade etti. Ya Nebi Allah’ım müjde dedi. Sen cennet ehlindensin. Cennetin ehlinin en hayırlısı. Peygamberler sınıfındasın. Yakında zaten cennete gideceksin. Fakat şu anda ne lüzum var? Dedi benim senden isteğim. Rabbim de izin vermiş. Bir görmek istiyorum. Cennete aşkım, hırsım, talebim daha kuvvetlense. Aldı cennetin kapıları da birine götürdü. Rıdvan’a seslendi. İçeriden bazı bekçiler görevler. Buyurun kim o? Dedi melekül mevhut. Ölüm meleği. Başladılar titreme dediler. Bir emir mi aldınız bizim hakkımız? Yok dedi bir emir almadım. Allah’ım Peygamberi İdris Nebi gel. Cennetten bir açın da biraz görecek.
Cennete girdi. O serinlikler. O hoş kokular. O rayhanlar. Allah kalbi bütün oraya takıldı. Şey daha kapı açıldı. İçeri tam girmeden. Dedi ki bir de girelim de dedi. Biraz bir şey yiyelim. Meyveler falan da yiyelim. İçeri girmek istiyor. Biliyor musun? Girince bir daha çıkmamak için. Bir de dedi suyundan içelim dedi. Daha çok isteğim artar. İbadete karşı heveçim artar.
Ya buyur gir dedi. Girdi meyvelerden yedi. Cennet suyundan içti. Ölüm meleği dedi. Hadi dedi çıkış. Zamanı geldi dedi. Efendim. Allah seni peygamberlerle beraber kıyamet günü zaten cennete getirecek dedi. Şimdilik bu kadar dedi. Ama İdris Aleyhisselam bir ağacın dalına tutundu. Dedi ki. Ben buradan çıkmam. İstersen de seninle mücadele ederim.
İdris Aleyhisselam. Azra Aleyhisselam. Dedi ki Ya Rabbi. Ben bu kadar yetkili değilim. Bunu burada cennette bırakma. Dünyadan aldık. Cennete transfer oldu. Ben dedi. Bunun şey benim elimde değil. Ne olacak? Bu dedi. Benle mücadele et. Allah Teala. Kadı il husumete tutuş onunla bir dedi. Mahkemeye tutuş onunla bakalım. Kim aklı çıkacak? İkiniz de delillerinizi ortaya koyun. Şimdi. İdris Aleyhisselam. Ölüm meleği dedi ki sen de. Bana karşı ne delil getireceksin dedi ya. Ayetlerden delil getireceğim dedi. Birinci ayet. Küllü nefsin zayi katül mevk. Her canlı ölümü tadacak. Ben de tattım mı? Dedi tattın. Peki dedi. Efen mâne hribi meyyitîn illâ mevtete lelûlâ. Cennete girenler diyecekler ki. Biz artık ölmeyeceğiz. Dünyada bir kere ölüm var. Onu da tattık diyecekler dedi. Ben de bu lafı söylemeye hakkım yok mu dedi.
E var. Peki dedi. Allah bir daha bir kulunu iki kere öldüreceğine dair bir ayet var mı dedi. Yok. Ve innikü billâhü ve arîduhâ. Kâne hâle rabike hatmem maklûhî. Hepiniz cehenneme uğrayacaksınız. Peygamber olsun veli olsun. Herkes bir cehenneme uğrayacak. Bu kesin Allah’ın kararıdır. Meryem Suresi’nin ayeti. Çünkü sırat köprüsünden geçilecek. Sırattan cehennemin üstünde.
Uğrulacak. Hani cehennemde yanmayacak. Ama oradan geçecek uğrayacak. Yolu geçecek. Müslüman geçerken cehennemin alevi sönecek. Cücemmemiz fıkadatı nuru kelebi. Cehennem hatta seslenecek. Çabuk geç senin imanının nuru benim alevimi söndürüyor. E ben dedi cehenneme uğradım mı dedi. Allah’ın kesin kararı ya herkes uğrayacak. Uğradın. Peki şimdi cennette miyiz? Cennette. Allah Teala ne vurdu?
Cennet ehli cennetten çıkarılacak değildir. Ben de buraya girdim mi dedi. Girdikten sonra çıkmak yok. Allah’ın hükmü böyledir. Onun için ben burada kaldım dedi. Efendim. Allah’u Teala Ölüm meleğine vahyetti ki Hz. Hacem dedi ya Rabbi ben buna ne cevap vereyim? Mevla buyurdu ki Hasamaki abdi İdris İdris kulum seni mağlub etti.
Fev izzeti ve celali İzzim celalim hakkı için. İnne fî sabıkı ilmi kablen ehlukü ve nûvla Mevte ale illel mevte telleti mataha. Benim ezelî ilmimde ben biliyordum. Ta onu yaratmadan önce biliyordum ki O bir öldü dirildi ya senin vasıtanla Ondan başka bir daha ölmeyecek. Ben onu ezelde karara bağlamıştım zaten. Ve nev leşe bi gari cim minâ Ve nev et gülü ljen nefis saati leti deheli Bu şimdi seninle girdi ya o vakit cennete gireceğini de ezelde yazmıştım dedi. Ve nev leşe bi gari cim minâ
Oradan da çıkmayacağı da kazada kaderde var. Fe dağ ya melek el melek ey ölüm meleği dedi. Böyleyse onu bırak. Hucceti kuvvetli çıktı dedi. Seni de mağlub etti.
Böylece İdris aleyhisselam cennette karar etti yerleşti.