III. Dünya Savaşına En İyi Hazırlanan O Ülke!
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=OE7sBNWO0CI.
Merhaba ben Ruhi Çenet. Canınızın yanmasından korkmanız, ölmeme isteğiniz, sevdiğiniz insanları kaybetme endişeniz. Üçüncü dünya savaşı çıksa en güvenli ülke hangisi olurdu? Yaşamanız boyunca istetiksel olarak herhangi bir acı durum veya zarar ile karşılaşma ihtimalinizin en düşük olduğu yer hangisi? Dünyadaki en güvenli yer hangisi? Her türlü parametreyi dikkate aldığım bu videoya geçmeden önce kısa bir duyurum var. Bildiğiniz gibi internette A’dan Z’ye YouTube ve YouTube’dan para kazanma başlıklı bir eğitimim var. 59 TL’ye satılıyor. Sizden çok fazla talep geliyor bu karantina günlerinde ve pahalı olduğunu da söyleyenler var. Ben de buna şöyle bir çözüm buldum. Katıl’a yüklemeye başladım. 59 TL’ye satılan ve aktif bir şekilde kullanan insanların bazılarının 10.000 abonenin üzerine çıktığı bu eğitimi artık katıldaki herkes ücretsiz bir şekilde izleyebilmektedir. Bu videonun açıklama kısmının en üstüne koyduğum link’e tıklayarak ve basit prosedürleri izleyerek eğitime ulaşabilirsiniz ve sizlerde faydalanabilirsiniz. Videoya kaldığımız yerden başlayalım. İsviçre, Fransa, Almanya, İtalya ve Avusturya tarafından çevrelenmiş ve denize kıyısı bulunmayan küçük bir ülke. Avrupa Birliği haritasını daha önce incelediyseniz ortada ona dahil olmayan biçimsiz küçük bir yuvarlak dikkatinizi çekmiştir. O biçimsiz küçük yuvarlak İsviçre’dir. İsviçre tabii ki tarafsız olmasıyla ünlü. Avrupa Birliği’ne üye olmamasının yanı sıra NATO’ya da üye değildir. 2002 yıllarının sonlarına doğru Birleşmiş Milletlere de üye değildi. 200 yıldan fazla bir süredir tek bir savaşa bile girmemiştir. Sonuncu savaşları 1815’te Napolya’na karşıydı. Tüm bunlar İsviçre’nin Avrupa’nın tam ortasında ve tarihsel anlamda saldırgan ülkelerle çevrili olmasına rağmendir. Nedeni, coğrafyasında yatmaktadır. Ülke esersen üç farklı bölüme ayrılır.
Güneyinde İsviçre Alpleri bulunur. İsviçre topraklarının çoğunu kaplayan ve onu İtalya ve Avusturya’dan ayıran devasa sıra dağlardır. Batıda ve kuzeyde ise Jura dağları vardır. Alplerden çok daha küçük ama yine de ülkeyi Fransa’dan ayıracak kadar geniş bir sıra dağdır. Son olarak İsviçre platosu. İsviçre nüfusunun çoğunun yaşadığı bu havzayı nehirler ve göller sulamakta ve şehirlerinin çoğu burada yer alır.
İsviçre uzun bir zamandır yabancı bir ülke tarafından istila konusunda aslında biraz paranayak bir tavra sahip ama haklı nedenleri de var. Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya Fransa’ya daha savunmasız bir pozisyonda saldırabilmek için, tarafsız olan Belçika’yı işgal etmiş oradan Fransa’ya girmişti. İkinci Dünya Savaşı’nda ise İsviçre 1940 yılında kendini tamamen eksen işgali altındaki topraklarla çevrili buldu. Bir tarafta Nazi Almanya’sı, bir tarafta Mussolini İtalya’sı ve potansiyel bir Sovyet istilasının soğuk savaşına dair korkular hep devam etti. İsviçre’nin dışarıdan gelecek tehditlere karşı ulusal Redoubt isimli bir acil eylem planı vardır. İlk olarak basit bir kozla başlayalım. Çoğu Avrupa ülkesinin aksine İsviçre’de erkekler zorunlu olarak askere alınmaya devam edilir. Hepsi yaklaşık 245 gün boyunca orduda hizmet etmek ve temel askeriyi eğitimi almak zorunda. Daha sonra yedek kuvvet olurlar ve tüfeklerini evlerinde muhafaza ederler. Bir çoğu muafiyet hakkından yararlansa da İsviçre acil durum ilan edildikten sonra 72 saat içerisinde 200 binden fazla askeri seferber edebilmek kapasitesine sahiptir. Ayrıca ülkedeki her köprü, tünel, demir yolu olası bir istilacının kullanımını engellemek için uzaktan havaya uçurulabilecek şekilde tasarlanmıştır. Heyelanın tüm yolları kapatmasına neden olacak şekilde patlatılır ve tüm dağ yamaçları da dahil olmak üzere ülke sınırları içinde patlatılabilecek 3000’den fazla nokta mevcuttur. Tüm bunları ek olarak modern İsviçre askeri stratejisi her zaman, platoyu ve şehir merkezlerini terk ederek tüm orduyu alplere yani dağlara geri çekmek üzerine olmuştur. Bu da dağların yüksek kesimlerinde İsviçreliler tank savar toplarından, hava savunma silahlarından tutun makineli tüfek yuvalarına kadar uzanan 26 binden fazla sığınak ve müstahkem pozisyon inşa etmişlerdir. İşte bu şekilde kamufle ediliyorlar. Solda bir ahır görünümündeki makineli tüfek yuvası sağda tank savar topu. Bu yapıların her ikisi yer altındaki bir tünel ile birbirlerine bağlıdır. İsviçre’nin Alpler bölgesinin tamamında bunlar gibi kamuflaj pozisyonları mevcut. Bu da tüm ülkenin temelde büyük bir bu bir tuzağı olduğu anlamına geliyor. Ayrıca küresel bir nükleer savaş durumunda da İsviçre dünyanın en güvenli yerlerinden biri. Bunun sebebi İsviçre’nin nüfusunun tamamını barındıracak kadar geniş nükleer sığınaklara sahip olan tek ülke olması.
Hatta nüfusunun %114’ünü barındıracak kapasitede sığınaklara sahip olduğu için mülteci akını durumunda bile bir grup insan daha bu sığınaklara sığdırılabilir. Ülkede 1978’den sonra inşa edilen tüm konut yapıların 700 metrelik mesafeden yapılacak 12 megatonluk bir patlamada sağ kalabilmeye imkan tanıyan bir barınak içermesi yasalarla zorunlu hale getirilmiştir.
2006 yılı itibariyle ülke genelinde 8.6 milyon adet nükleer bombalara karşı kullanılabilecek sığınak bulunmaktadır.
Bunların boyutları normal bir evde bulunan bunun gibi sığınaklardan tutun, 4 ay boyunca 2000’den fazla insanı barındırabilecek ve tünellerin içine inşa edilmiş devasa halk sığınaklarına kadar uzanabilmektedir.
Bu bir militiyel bir kutu bölgesi. Yardımcılık, uykuyup, burda bir şeyin içine girmiştir. Bu ilk kutu bölgesi ve uykuyup bölgesi. Bu büyük bir açılma bölgesi, farklı bir kutu. Sürjür bölgesi, inşa edilmiyor. Peki diğer kriterlere bakarsak en güvenli yer hangisi?
Göz önüne alacağımız ikinci kriter, ortalama yaşam süresi. Türkiye’de ortalama yaşam süresi 77.4 yıldır ve 45. sıradayız. Birinci sırada ortalama insan ömrünün 89.5 yıl olduğu Monaco var. Aslında uzun bir yaşama sahip olmanın hilesi cinsiyette yatmaktadır. Kadınlar genel olarak erkeklerden daha uzun yaşamaktadırlar. Monaco’da kadınların ortalama yaşam süresi 93.5 yıl olarak dünyadaki en uzun ortalama yaşam süresidir.
Üçüncü kriter, başka biri tarafından cinayete gitmek sizin en büyük korkunuzsa, kasıtlı olarak cinayet oranlarının en düşük olduğu bu 10 ülkeye bakmalısınız. Türkiye bu listede 108. sıradadır. En üst sıralarda yer alan Liechtenstein ve Monaco’da geçtiğimiz yıl içinde tek bir cinayet bile işlenmemiştir. Listeye dikkatli baktıysanız en üst sıralarda hep nüfusları az olan ülkeler var. Nüfusun 126 milyon olduğu Japonya ise makro ölçekte dünyanın en güvenli ülkesi.
Türkiye’de yaklaşık olarak her 100.000 insandan 5’i cinayete kurban giderken, Japonya’da yaklaşık olarak her 2 milyon insandan 5’i cinayete kurban gizmekte. Burada başkası tarafından hayatınızda son verilme ihtimaliniz, dünyadaki diğer kalabalık ülkelerden oldukça düşük olsada, Tsunami veya deprem gibi doğal afetlerden ölme ihtimalinizde ters orantılı bir şekilde oldukça yüksektir. Dünyada doğal afetlerden ölme ihtimalinizin en düşük olduğu 10 ülke ise şu şekilidir.
Dikkatinizi çektiğse bu listeyi Arabistan yarımadasında yaşayan ülkeler domin etmekte. En başta Katar olmak üzere komşusu Birleşik Arap Emirlikleri, Bahrein ve Sudi Arabistan, bir doğal felakete kurban gitmenizin en düşük olduğu ülkelerin başında geliyor. Türkiye doğal afet riskinin en az olduğu 66. ülkedir. Ülkemizden geçen fay hatlarının burada büyük bir katkısı var. Peki hangi ülkelerde yaşayan insanlar dünyanın en mutlu insanları?
Bu listeyi ise İskandinavya bölgesinde bulunan ülkeler domine etmekte. Ülkelerdeki mutluluk oranı ölçülürken kişi başına düşen gayrisafi yurt içi hasla yani maaş, uzun yaşama süresi beklentisi, özgürlük ve düşük yolsuzluk seviyeleri dikkate alınıyor. Bir diğer değişle bu listenin indeksine göre en büyük mutluluk hür düşüncedir. Peki havası en temiz olan ülkeler hangi ülkeler? Çevre ve hava kirliliğinin en az olduğu ülkelerin listesine de İskandinavya ülkeleri domine etmekte.
Başta Finlandiya, İzlanda ve İsveç’te olmak üzere bu ülkelerde ciğer ve solunun yolu hastalıklarına yakalanma riskiniz dünyanın diğer ülkelerine göre çok düşük. Mutluluk demişken dünyada intihar oranlarının en az olduğu ülkeler hangisi? Bu listeyi ise güzel doğal alanlara sahip olan Karayip ülkeleri domine etmekte. Belki daha önce ismini duymadığınız Barbados, Antigua ve Barbuda, Bereneda bu listenin başını çekmekte. İslami anlayışa göre intihar etmek büyük bir günahtır ve belki de bu yüzden bu listenin 14. 15. ve 16. sırasında sırasıyla Pakistan, Fas ve Ürdün ülkeleri var. Kaldı ki bu ülkelerde refah seviyesi ve özgürlük seviyesi oldukça düşük. Aynı perspektiften bakacak olursak intihar oranlarının en düşük olduğu 25 ülkenin 14. Müslüman ülkesidir. Türkiye ise bu listede 67. sıradadır. Bulaşıcı olmayan, kanser gibi hastalıklara yakalanarak ölmek en büyük korkunuşsa, belki de sağlıklı, tuzsuz yemek alışkanlıkları ve tıbbi önlemleri sayesinde bu listeyi İzlanda, İsviçre ve Japonya domine etmektedir. Dikkatinizi çekerim ki burada günümüzdeki malum salgın herhangi bir etkileyici unsur değildir. Günümüz salgını ile alakalı veriler çok yeni ve değişken olduğu için ve çok güvenilir olmadığı için onun henüz bir listesi yoktur.
Fakat İzlanda’nın bütün kategorilerde en üst sıralarda yer aldığını fark ettiniz mi? Kanser gibi bir hastalıktan ölme riskinin en düşük olduğu kategoriden, en mutlu ülke kategorisine, doğal afet tarafından ölüm riskinin en düşük olduğu kategoriden, havanın en temiz olduğu ülke kategorisine, ortalama insan ömrünün en fazla olduğu kategoriden, basın özgürlüğünün en yüksek olduğu kategoriye kadar bu parametreler dikkate alındığında dünyadaki en güvenli ülke İzlandadır.
Tabi İzlanda’nın nüfusu oldukça düşük yaklaşık 360 bin civarında. Belki de bu ülkeyi mikro ölçekte değerlendirmeliyiz. Makro ölçekte ise nüfusu 126 milyon olan Japonya benim görüşüme göre tüm parametreler dikkate alındığında dünyadaki en güvenli ülkedir. Ayrıca coğrafya kaderdir. İzlanda gibi ülkeler dünyanın diğer taraflarından izole. Fakat Japonya Çin gibi bir ülke ve Amerika Birleşik Devletleri gibi bir ülkenin arasında kalıyor ve buna rağmen üst sıralarda. Her saadet kederle satın alınır cümlesinin karşılığı Japonya’dır. Son olarak her sene global barış endeksinin her ülkenin dahil edildiği listesinde en az güvenli olandan en çok güvenli olana doğru bir sıralama yapılır. Ve geçtiğimiz yıl İzlanda’ya dünyanın en güvenli ülkesi ünvanı verilmişti. Türkiye geçen sene bu listeye göre 151. sıradaydı. Son bilgi son 500 yıl içinde İzlanda’da askeri bir çatışma sonucu ölen insan sayısı sadece birdir. Bu videoda şimdilik bu kadar.
Kullandığım tüm kaynakları videonun açıklama kısmında bulabilirsiniz. Videoyu kapatmadan önce tekrar hatırlatmak isterim ki internette 59 TL’ye satılan A’dan Z’ye YouTube ve YouTube’dan para kazanmak isimli eğitimimi katıla özel paylaştım. Açıklama kısmının en üstüne koyduğum linke tıklayarak veya Sarıok’ta gösterilen yere tıklayarak YouTuber olma eğitimime sizle ulaşabilir ve faydalanabilirsiniz. Özenle çekilmiş 50 video, 50 ders yaklaşık 8.5 saatlik eğitimi içermektedir.
Karantina günlerinde kendinizi geliştirebilmeniz için, hobinizi videoya çekerek gelir elde edebilmeniz için güzel bir fırsattır. Bir sonraki videolarda görüşmek üzere.
Hoşçakalın.
İlk Yorumu Siz Yapın