"Enter"a basıp içeriğe geçin

Katolik Hristiyanların Ruhani Lideri – PAPA Kimdir ?

Katolik Hristiyanların Ruhani Lideri – PAPA Kimdir ?

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=8tFKQIx1LXc.

Papa, Katolik Hristiyanların ruhani lideri ve Vatikan Devletinin Başkanı. Hiç kuşkusuz dünyadaki en güçlü isimlerden biri. Katolikler papaların Tarsal ve hatasız olduklarına inanırlar. Dünya ise tarih boyunca çok ilginç papalar gördü. Aslında kadın olan, savaşlar başlatıp bitiren, en güçlü kralları bile yerinden edebilen papalar vardı. Peki kimdir bu adam ve aslında yaptığı şey nedir?
Tanrısal yetkiler sahibi mi yoksa derin bir gücün sembolik lideri mi? Günümüze kadar 266 papa gelmiştir. Bunların sonuncusu olan Papa Francis, bugün de görevine devam etmektedir. Kendilerini İsa Peygamber’in havarilerinden olan Petrus’un halefi olarak görürler.
İnanışa göre İsa Peygamber ölümünden sonra tekrar dirildiğinde havari Petrus’a ”Kuzularımı güt” demiştir. Petrus kilisenin temeli ve Hristiyanlığın ilk papası olarak kabul edilir. Romalılar tarafından ters haça çivilenerek idam edilmiştir. Papa evlenmez ve çocuk sahibi olmaz. Bu kesinlikle yasaktır.
Ve eğer kendisi istifa etmez ya da Kardinaller tarafından görevden alınmazsa ölene kadar papa olmaya devam eder. Bir papa öldüğü zaman bu çanlarla halka duyurulur. Bu saatten sonraki her adım Kardinaller de biter. Ki Kardinaller, papadan sonraki en yetkili dini isimlerdir. Bunları baş müftüler olarak kıyaslayabilirsiniz. Bir Kardinal gelenek olarak Papa’nın balıkçı yüzüğünü kırar.
Bütün papalar balıkçı yüzüğü takarlar. Bunun nedeni ilk papa kabul edilen havari Petrus’un bir balıkçı olmasıdır. Daha sonra Sistina şapeline kapanan Kardinaller günler sürecek olan bir seçim sürecine başlar. Bu süre zarfında dış dünya ile kesinlikle irtibat kurulmaz. Eğer yeterli oy çokluğu sağlanamaz ve papa seçilemezse bu siyah duman ile halka duyurulur. Seçim uzadı anlamına gelmektedir.
Kardinaller arasından 80 yaşını geçmemiş olan biri oy çokluğunu sağlarsa papa olarak seçilir. Bu durumda beyaz duman ile yeni papa’nın seçildiği halka duyurulmuş olur. Baş Kardinal seçim sonucu belli olduğunda papa olarak seçilen Kardinal’e doğru ilerler ve der ki Ulu Papa olarak seni seçtiğimiz kilise kurallarına uygun şekilde yaptığımız bu seçimi kabul ediyor musun?
Papa olarak seçilen Kardinal akepto derse bu evet kabul ediyorum anlamına gelir. Ve Sistina şapeline’in sonundaki gözyaşı odası denen odaya kadar Kardinaller yeni papaya kortec ederler. Bu odada birinin yardımıyla çiçeği burnunda papa kırmızıya çalan Kardinal kıyafetini çıkarır ve delikli bir sandalyeye oturur.
Sandalyenin altındaki delikten bir görevli elini uzatarak papa’nın testislerinin olup olmadığını kontrol eder. Bu uygulama 9. yüzyıldan beri yapılmaktadır. Çünkü o yıllarda bir papa ayin sırasında doğum yapmıştı. Yanlış duymadınız. Papa Jean bir kadındı ve kendini tamamen gizleyerek bu mertebeye kadar yükselmişti. Ancak hizmetkarlarından biriyle ilişkisi vardı ve hamile kalmıştı. Uzun bir müddet bunu saklasa da 855 yılındaki bir törendeki kortejde sancıları başlar ve doğum yapar. Nasıl öldüğü bilinmiyor. Bazı kaynaklarda o anda halk tarafından parçalandı, bazılarında ise atlara bağlanıp şehrin sokaklarında sürüklenerek öldürüldüğü yazmaktadır.
Nitekim o günden beri bir daha bu olayın tekrar etmemesi için yeni papalara testis kontrolü yapılıyor. Bu kontrolden de geçtikten sonra artık üstüne papa giysisini giyebilir. Chapelle’den çıktıktan sonra birer birer sıraya girmiş kardinal kardeşleri yere çöküp elini öperek ona bağlılıklarını sunarlar. Yani her adımı seromeni olan bir etkinliktir yeni papa seçimi.
Papalar aynı zamanda Vatikan Devleti’nin başkanı kabul edilirler. Vatikan İtalya sınırlarında kalan küçük bir şehir devletidir. Kendi para birimi, kendi radyosu ve ortalama bin kişilik nüfusu vardır. Küçük olduğuna bakmayın. Dünyanın en büyük ekonomik güçlerinden birisidir bu şehir devleti.
Bilmemiz gereken önemli bir husus, papa’nın bütün hristiyanlarca değil sadece katolik hristiyanlar tarafından ruhani lider olarak kabul edildiğidir. Ortadokslar, protestanlar ve diğer mezhepler bu makamı tanımamaktadır. Dünyada 2 milyardan fazla hristiyan olsa da sadece 1.2 milyarı katolik mezhebine dahildir. Vatikan’da kendini papa’yı korumaya adamış olan 200 asker bulunmaktadır.
Bu askerler gelenek olarak İsviçrelilerden seçilirler ve kıyafetleri ünlü rönesans bilim insanı Michelangelo tarafından tasarlanmıştır. Aslında bakarsanız bugünkü Vatikan şehrinin önemli bir bölümü Michelangelo tarafından tasarlanmıştır. Papalığın merkezi ve papa’nın başkanı olduğu Vatikan devleti kimine göre dünyadaki en zengin devlet.
Doğrudan ya da dolaylı olarak 200’den fazla gazete, 154 radyo istasyonu, 49 televizyon kanalına sahipler. Ayrıca katoliklerden kesilen kilise vergileri, bağışlar, aidatlar, sahip oldukları sayısız şirketin geliri, dünyanın her yerindeki taşınmazları, ortaklıklar, bankacılık gelirleri, Vatikan’ın büyük servetinin bazı kaynaklarıdır.
Vatikan’ın görüler meydanı ve müzeleri dışında bir de Vatikan vatandaşlarının yaşadığı, tabiri caizse birkaç mahalle vardır. Buraya ancak özel izinle ya da Vatikan vatandaşıysanız girilebilir. Vatandaşlıklar geçici olarak görev süreniz boyunca veriliyor. Rahipler, rahibeler ve diğer çalışanlarla ortalama bin kişi burada yaşıyor. Sıradan bir kadının Vatikan vatandaşı olabilmesi ise ancak İsviçreli askerlerden biriyle evlenmesiyle mümkün. Tabii ki Vatikan araştırıp onay vermeli. Üniversite mezunu olmayan kadınlara ise asla onay verilmiyor. İçerideki kütüphanede yaklaşık 1.6 milyon basılı kitap, 150.000 el yazması, 100.000’den fazla gravür ve harita, 300.000 sikya ve madalle bulunuyor.
Her yıl 6.000 yeni kitapla kütüphane yenilenmektedir. Tabii ki sadece özel izinle olanlara ve Vatikan vatandaşı olan görevlileri açık. Ayrıca Vatikan ülkesinin tamamı UNESCO tarafından koruma altındadır. Tarihte ise papalar, özellikle orta çağda uzun yıllar Avrupa’nın en büyük gücü konumundalardı. Bütün kralların üzerinde oldukları kabul ediliyordu.
Avrupa’da biri tahta çıktığında papa bunu onaylamazsa o kişinin krallığı resmiyet kazanmıyordu. Ayrıca papa herhangi bir durumda kralları aforoz etme yetkisine de sahipti. Bu din kardeşliğinden ve kiliseden çıkarmak anlamına geliyor ve affedilmesi çok zor bir durum. Örneğin İngiltere Kralı ve Tudor Hanedanı’nın önemli ismi 8. Henry, aforoz edilen krallardan biridir. Aforoz edilen kral bağışlanmak için zorlu süreçlerden geçmeli. Bazı durumlarda halkın önünde kilise temsilcisinin ayaklarını öpmek ya da sırtlarında büyük bir haçı çıplak şekilde kilometrelerce taşımak zorunda kalıyorlardı. Papalar Avrupa ülkeleri arasında bir ara buluculuk, birleştiricilik ya da tam tersine, çıkarlarına ters düşen krallara savaş açtırabilecek konumdalardı.
Bilindiği gibi haçlı seferleri çağrısı yapıp o dönemlerin dünya savaşlarını başlatan isimler de papalardı. Ancak zaman zaman güçlü ve zeki kralların oyuncağına dönüştükleri sadece pion konumunda kaldıkları da oldu. Örneğin Fransa Kralı 4. Philippe bir papayı kaçırmış, Vatikan’da bir dizi suikast gerçekleştirmiş ve en sonunda kendi adamını papa seçtirmeyi başarmıştı. Hatta bu seçilen yeni papa Vatikan’da değil Fransa’da ikamet ederek Kral Philippe’in oyuncağı olmaktan öteye gidemedi. Katolik kilisesi tarihi çok ilginç papalara ev sahipliği yapmıştır. İçlerinde inançlarına samimi bağlı isimler olsa da akıl almaz çılgınlıklar gösteren papalar hiç de az değildir.
Örneğin evlenmeleri, çocuk yapmaları kesinlikle yasak olsa da çocukları hatta metresleri olan papalar bilinmektedir. Sıradışı seks partileri ya da oğlancılığıyla tanınmış papalar ile ilgili bilgiler günümüze kadar ulaşmıştır. Sonuçta onlar da devlet başkanı statüsündeki insanlar ve siyasi hırsları, zevkleri, güç arzuları, itaat ettirme tutkuları olması da bizleri şaşırtmamalı.
Rönesans ve reformun başlaması ile birlikte yani 15. yüzyıldan itibaren Vatikan’ın tabi ki de papanın Avrupa üzerindeki etkisi kademil olarak azalıyor. Günümüzde ise papa sembolik yetkilere sahip. Bugün papalık makamında Papa Francis oturuyor. Kendisi seçilen 266. papa ve 1.2 milyar katolik hristiyanın ruhani liderliğini yapıyor. Papalık tarihinin en önemli olaylarından biri de 1981 yılında Mehmed Ali Ağaç’a tarafından gerçekleştirilen Papa Jean-Paul suyu kastidir. Aziz Petrus meydanında papaya iki kurşun isabet etmiş ancak ölmemiş birkaç gün sonra ise Mehmed Ali Ağaç’a affettiğini açıklamıştır.
İlerleyen zamanlarda Papa ve Ağaç’a görüşmüş ve yıllar sonra da Ağaç’a papayı ailesinden biri olarak gördüğünü ona çok değer verdiğini söylemiştir. Suyu kast asla aydınlatılamadı. Ancak birçoklarına göre zaten aydınlatılacak da bir neden yok.
Mehmed Ali Ağaç’anın çelişkili ve absürt ifadelerinden sonra bu suyu kasti isim yapmak kısaca şan ve şöhret için gerçekleştirdiği üzerinde daha çok durulmuştur. Kendisi de sürekli mesih olduğunu iddia ederek ilginç çıkışlarla medya gündeminde yer edinmektedir. Günümüzde papalık makamının eskisi kadar yaptırım yetkisi bulunmamaktadır. Ortaçağ döneminde insanları yaktırma, kralları azletme, savaş çıkarma gücüne sahip olsa da günümüzde saygın bir konum olmasının yanında eleştirilebilir bir kurumdur. Papalığı cinsel suçlar açısından bile inceleyen birçok belgesel ve film çekilmektedir. İki Papa, yeni Papa bunlardan sadece birkaçıdır. Hatta Da Vinci’s Times, geçtiğimiz yıllarda papalık ve vatikan üzerine yapılmış en büyük eleştirilerden bazıları açık ve net bir şekilde sergilenmiştir. Batı dünyasında papalığı alaya alan birçok köşe yazısı, karikatür ya da yayına, hatta hakarete varan film sahnelerine günlük olarak rastlayabilirsiniz. Yine de vatikanın zenginliği ve Papa’nın katolikler üzerindeki etkisini gördüğümüzde inancın nasıl paraya çevrilebildiğine şahit oluyor insan. Ve çeşitli dinlerde de inançlı saf halkın ekonomik olarak bir kaynak gibi kullanıldığını görünce de daha çok üzülüyor insan.
Daha fazla içeriye ulaşabilmek için kanalıma abone olabilir. Beni Engin Ugan Oficl isimli Instagram hesabımdan takip edebilirsiniz.
İyi seyirler.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir