Kral Charles en zor sınavını verecek
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=y-DBN_7PJBo.
Kral 3. Charles İngiltere’de monarşiyi bitirecek mi? 2. Elizabeth’in güçlü yönetiminden sonra tahta çıkan Charles, son zamanlarda gergin tavırlarıyla her zamankinden daha çok dikkat çekiyor. Bu durum akıllara kendinden önceki kral Charles’ları getirmiyor değil. İsimler, kaderi ne derece etkiler bilemeyiz. Ama İngiltere tarihinde adı Charles olan kralların uğursuzlukla birlikte tahta çıktıkları kronolojik bir gerçek. İngiltere tarihi zaman zaman değişen hanedanlarla devam eden bir monarşiden oluşuyor. Vesiksler, Lancasterlar, Tudorlar ve daha pek çoğu. Elbette hanedan üstesinde, böylesine uzun olan bir ülkenin hikayeleri birbirinden farklı pek çok hükümdarı oldu. Ama adı Charles olanlar ülkeye pek de iyi gelmedi. 1. Charles 19 Kasım 1600’de 1. James ve Danimarkalı En’in oğlu olarak dünyaya geldi. Aslında tahta çıkması beklenen kişi o değildi çünkü bir abisi vardı. Kendisinden 6 yaş büyük olan galler prensi Henry Frederick doğal olarak tahtın varisiydi. Saray ve halk tarafından da oldukça sevilen, gözlüpek, liderlik vasıplarını barındıran bir prensdi. Ama tahta çıkmak kendisine nasip olmadı. 19 yaşına yeni girmişken küçük kardeşi Charles’la yemek yediği sırada hastalanıp hayatını kaybetti. Böylece varislik Charles’a geçti. 1625’te Charles İngiltere, İskoçya ve İrlanda kralı olarak tahta çıktı. Kral 1. Charles abisi Henry’nin aksine silik, içine kapanık ve sakin tabiatlı biriydi. Kendisine bir soru sorulduğunda panikleyen, kızarıp bozaran ve maiyetince kral olmak için fazla alçak gönüllü diye nitelendirilen biriydi. Buna rağmen uygulamaları İngiltere’de büyük kaoslara neden oldu ve tarihin en unutulmaz isimlerinden biri olarak kayıtlara geçti.
Magna Carta’dan itibaren İngiltere’nin en önemli geleneklerinden biri olan meclise karşı çıktı. Tıpkı Türklerdeki kut inancı gibi hükümdarlığın kendisine Tanrı tarafından verildiğine inanıyordu. Şahsi kararlarının ilahi iradeyi temsil ettiğini düşünüyor, meclisin kısıtlamalarını kabul etmek istemiyordu. Ama az önce de dediğim gibi, tarihin en önemli olaylarından biri olan Magna Carta’dan itibaren meclisin hatır sayılır bir gücü vardı
ve bırakın Charles’ı İngilizlerin en büyük hükümdarlarından olan 1. Elizabeth ya da babası 8. Henry bile bu konuda seslerini çıkaramamıştı. Dolayısıyla Charles’ın meclisi kapatma girişimleri kendisine yönelik eleştirileri ve karşılıkları artırıyordu. Yalnızca bu da değil. O dönemde alttan altı ülkede yayılan bir protestan baskısı da vardı ve buna pritenizm deniliyordu. Kralın dans etmesi, saray tiyasrosu gösterilerine katılması, hatta kraliçenin bu gösterilerde rol alması gibi durumlar bu grubu rahatsız ediyordu.
Charles’ın sürekli kapatmaya çalıştığı meclisin büyük kısmı da pritanlardan oluşuyordu. Charles kral olarak protestan Hristiyan inançlı olmakla birlikte Katolik kilisesi ayinleri ve inançlarına en yakın olan yüksek kilise görüşüne bağlıydı. Bu görüşü temsil eden ve uygulayan kilise ruhbanlarını koruyup tutması, reformist protestanların kendine karşı çıkmasına neden oldu. Kralın meclisi kapatması dini anlamda katolikliğe yakın uygulamaları ilk savaşı kaçınılmaz hale getirdi.
Para, asker, halk desteği bakımından meclis daha güçlü konumda olmasına rağmen iç savaş oldukça uzun sürdü. Bu kaos kral 1. Charles’ın yargılanarak idamına ve oğlu 2. Charles’ın da sürgününe neden oldu. İngiliz kraliyet sisteminin İrlanda, İskoçya ve Galler bölgesinde katılımı ile ortak yönetime çevrilmesine karar verildi. Ancak bu çok uzun sürmeyecek ve 2. Charles monarşiyi yeniden getirecekti.
2. Charles babası kadar korkunç bir sona mahkum kalmasa da hükümdarlığı gerçekten de uğursuz yılara denk gelmişti. Babası 1. Charles’ın idamında büyük rol oynayan lordlardan Oliver Cromwell, iç savaş sonrası Cumhuriyet yönetimi adı altında gücü ele geçirdi. Veliaz 2. Charles’ı ise sürgüne gönderdi. 2. Charles 9 yılını Fransa ve Hollanda gibi bölgelerde sürgünde geçirmek zorunda kaldı. 1658’de Oliver Cromwell’in ölümüyle Cumhuriyet yönetimi son buldu ve monarşiye yeniden ayağa kalktı.
2. Charles İngiltere’ye geri dönmeye ve tahta çıkmaya davet edildi ve 1660 yılında İngiltere’nin yeni kralı oldu. Hayatı zaten zorluklarla başlamıştı ve bu durum ne yazık ki hükümdarlığı boyunca da devam etti. 1661’de meclisi yeniden topladı. Ancak babasının başına gelenlerden gözü korkmuş olacak ki bu mecliste kralcılar ağırlıktaydı. Çıkarılan yasalara göre ordunun denetimi tamamen krala verildi. Zamanında babasının idamına neden olan yöneticilerin bulunduğu bölgeler kontrol altına alındı.
Kral gücü elinde topluyor gibi görünüyordu ama aslında pek de öyle değildi. Katoliklere karşı daha hoşgörülü olunmasına yönelik politikaları sert şekilde engellendi. Mali’nin yönden de meclise bağlı olan kral parasızlık nedeniyle katoliklere istediği haricalıkları tanıyamadı. Tüm bunlar olurken 2. İngiltere Hollanda Savaşı’nda başarısızlık yaşandı ve bu durum ordunun yönetimini elinde tutan krala tepkilerin artmasına neden oldu. Bununla kalsa yine iyi. 2. Charles’ın bir derdi bitmeden diğeri başlıyordu.
1665-66 yılları arasında İngiltere’de büyük bir veba salgını ortaya çıktı ve pek çok insan hayatını kaybetti. Hemen ardından büyük Londra yangını meydana geldi. Kral bu süreçte Londra’yı kurtarmak için büyük çaba sarf etti. 2. Charles 1679 yazında ağır şekilde hastalandı. Rahastalığının gitgide artması üzerine 6 Şubat 1685’te 54 yaşında öldü. Öldüğünde meşru çocuğu olmadığı için yerine kardeşi James geçti.
Bundan sonra uzun yıllar boyunca İngiltere’nin Charles adında bir hükümdarı olmadı. Ta ki günümüze dek. Kraliç II. Nizabet’in ölümüyle tahta çıkan 3. Charles tartışmaların ve skandalların ortasında olan bir isim. Gereck ailesiyle çatışarak geçen çocukluğu, kral olmaya uygun bulunmayan karakteri, Gereckse Lady Diana ile yaşananlar, kral 3. Charles’ı yıllardır gitgide sevilmeyen bir figür haline getirdi. Tahta çıkışından itibarense medyada sürekli gergin tavırlarıyla dikkat çekmeye başladı. Hatta tüm dünya 3. Charles’ın monarşinin sonunu getirecek olduğunu konuşmaya başladı. Tıpkı daha önce 1. Charles döneminde olduğu gibi. Bu durum bazı İngilizleri tarih boyunca adı Charles olan krallarının uğursuz geldiğine inandırmaya yetti bile. Peki siz İngiliz monarşisinin geleceği ve uğursuz kralları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yorumlarda tartışalım.
Kral 3. Charles İngiltere’de monarşiyi bitirecek mi? 2. Elizabeth’in güçlü yönetiminden sonra tahta çıkan Charles, son zamanlarda gergin tavırlarıyla her zamankinden daha çok dikkat çekiyor. Bu durum akıllara kendinden önceki kral Charles’ları getirmiyor değil. İsimler, kaderi ne derece etkiler bilemeyiz.
Ama İngiltere tarihinde adı Charles olan kralların uğursuzlukla birlikte tahta çıktıkları kronolojik bir gerçek.
İlk Yorumu Siz Yapın