Mağaralar nasıl oluşur? | Teke Tek Bilim
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=3qUMDxZlvLc.
Birinci yansımızı alalım. Bir arkadaşlar. Evet. Şimdi mağara nedir? Mağara doğal bir kayaç kütlesi içinde doğal yollarla oluşmuş içinde en az bir insanın hareket edebileceği boşluklara denir. Tamam mı? Peki insan hareket edemiyorsa ne olur orası? Oyuk mu olur? Bak hemen altında yazıyor.
Mağaraları kaya sığınakları ve grottolarla karıştırmamak lazım. Kaya sığınağı dirençli bir kayaç mostrasının altında daha az dirençli. Kaya’ların doğal erozyonla oyulmuş olduğu sadece bir en çok iki yönden kapalı oyuklar. Grottolar insan eliyle değiştirilmiş içinde en az bir insanın gene ayakta durabileceği doğal ve suni kayaç oyuklarına deniliyor. Grotto ama mağara demek İtalyanca. Ama uluslararası speleoloji literatüründe grotto dediğin mi insan eli değmiş diye düşünüyorlar. Şimdi bundan sonrasını alalım. Şimdi bir tarafta bir mağara görüyorsunuz. Solda Bu bir kiraş taşı mağarası. Amerika’daki mamut mağarasından. Ortada bir kaya sığınağı var. Bu taraftaki de bir grotto. Yani bu bir mağara doğal bir mağara ama içinde kilise yapmışlar. Azize’ye kilise yapılmış. Bundan sonrasını alalım. Bakınız. Şimdi mağara çeşitleri nelerdir? Mağaralar Temelde karst mağaraları, Deniz mağaraları, Rüzgar mağaraları ve lav mağaraları olarak dört ana
dört ana fye ayrılıyor. Sınıfa ayrılıyor. Bu karst mağaraları en yaygın olan. Evet, bilgilerin çoğu da var. Bunlar Kireş taşı mağarası, Dolomit mağarası, Jips mağarası, Kvarsit mağaraları, Termokarst mağaraları buz içinde olanlar ve yalancı karst mağaraları. Şimdi bunları sırayla bir görelim. Peki bir süre söyleyeyim. Deniz mağaraları arasında karst mağaralarıyla benze özellik taşıyanlar yok mu? Var. Hatta bazı karst mağaraları aynı zamanda deniz mağarası. Tabii. Şimdi burada karst mağaraları gene en sol üstte Mamut mağarası ama Kireş taşı mağarasını görüyorsanız. Dikkat edersiniz Dolomit mağarası ile pek bir farkları yok bunların. Çünkü Kireş taşı mağarası Karst mağaraların karbonatlarından oluşuyor. Dolomit mağaraları da Daha ziyade içinde magnezyum bulunduran bir karbonat kayasından oluşuyor. Peki mesela bizim bu Burdur’daki meşhur mağaramız ne mağarasıdır?
Bu Kireş taşı mağarasıdır. Kuarsit mağaraları çok ilginç. Bunların içi kuarsitlerin içinde az miktarda bulunan Mikalar bilmem neler falan eriyorlar bazen kuartsın kendisi de eriyor. Ve şu gördüğün böyle çok ilgiyle Brezilya’da muazzam kuarsit mağaraları var. Onlarda karst aslında Sol altta Jips mağarası var. Ortada bu Türkiye’den Çakmaktepe’deki Trakit lavlarının içinde oluşmuş bu mağara. Orada da silisiyon, dioksit eridiği zaman mağaralar onlar çok büyük mağaralar oluşturulmuyorlar. En sağ alttaki de bir termokarst mağarası. Antarktika’da bulunuyor. Peki böyle uzun tünel gibi mağaralar vardır. Onlar lav mağarası değil mi? Daha gelmedik lav mağarasına. Lav tüpü. Lav tüpü pardon. Şimdi şeyden bahsediyoruz. Kireş taşı mağaralarına.
Bundan sonrasını alayım. Deniz mağaraları bu deniz mağaralarının en meşhurlarından biri. Fingal mağarası. Stafa adasında, İskoçya’da. Bu dalgaların falan oluşturduğu bir mağara. Bu deniz mağarası mı? Bu denizin üstünde. Denizin üstünde. Bak bu deniz içine giriyor. Aşağıya bak. Gördün mü? Deniz içine giriyor. Kanal gibi içiyor. Bundan sonrasını alayım.
Gene bir deniz bak. Bu da bir maş denizi adalarında. Channel Islands deniz mağarası. Bu kireş taşı içine açılmış bir deniz mağarası. Öbür resme bir geri dönebilir miyiz? Dikkat ederseniz bir önceki resimde sanki endüstriyel bir prosesle yapılmış gibi şeyler var. Nolur halbuki öyle değil. Bu işte akışkanlar mekaniğinin şeylerinden biri. Mucizelerinden biri.
Çeşitli sıcaklık ve adalılık koşulları altında akışkanlar böyle davranabiliyorlar. Daha sonra soğuyup katılaştıkları zaman böyle sanki bu lavda ne oluşmuş yani? Tabii tabii. Üstünde de bir aglomer akıntısı var. Volkanik tamamen. Bundan sonrasını alalım. Bunu da geçelim.
Bu Coquino Corio. Corio şeyde girdi. Bak bu da bir deniz mağarası. İçine giriyor. Bu da kireş taşı. Oraya deniz oymuş. Peki niye orayı yanında oymamış mesela? Ayrıca yani erozyonun, bir dakika, kayacın kendisi homojen değil. Ama denizin davranışı da homojen değil.
Yani orada dalga daha güçlü olabiliyor. Şöyle bir girinti olduğunu düşün sahilde orayı oyuyor. Tabii. Bu ne şimdi? Bu karst mağaraları nasıl oluşur kardeşim? Bu tam ekran belli mi arkadaşlar? Evet. Şimdi ben seyircilerimizden şu dikkat etmelerini istiyorum. Yüzde bir gariplik dikkatlerini çekiyor mu? Çekmiyor diyorsa bir sonrakine gideceğim. Git bir sonrakine.
Git. Ben bile göremedim. Devam. Bir sonraki arkadaşlar. Bunlar ne? Ağaç mı? Tepeden ağaç mı görünüyor? Hayır efendim, oyulmuş. Kayac oyulmuş. Yani su almış götürmüş. Bunun şeyini. Bu uzaydan çekilmiş değil mi? Evet.
Ağaç. Bunlar delikler. Bundan sonrasını alalım. Bu Cemaika’da. Aynı sıra. Bu da öyle. Bak yüzey akıntısı yok. Akarsı yok, nehir yok. Çünkü hepsi yeraltı. Bu oluşumlara biz karst oluşumları diyoruz. Bundan sonrasını alayım. Antalya’da böyle midir? Tabii. Bütün Toroslar karşısında. Bundan sonrasını alayım. Makines. Geldi. Nerede geldi? Bir şey geldi. Bu Karst grav yeri. Karst grav yeri. Evet abi. Peynir gibi. Ne hale geldi. Bunlar tamamen yüzey sularının karbon dioxide ile birleşiyor. Obruk da aynı şey değil. Obruk bunun bir parçası. Şimdi bak bu yüzeyde gördüklerinde Dolin var. Çıkmaz vadiler var. Altta mağaralar var. Şimdi bu yer şekillerini bir görelim. Bundan sonrasını alalım. Bak şimdi. Şimdi bu nasıl oluyor?
Yağmur yağıyor. Su. Havadaki karbon dioxide ile birleşiyor. Karbonik asit oluşturur. Yani içtiğimiz madede soda gibi. Soda. Tamam mı? O kireç taşının üzerine geldiği zaman kireç taşını eritiyor. Kalsiyum ayrılıyor. Kalsiyum bir karbonat ayrılıyor. Kalsiyum bir karbonat suda çok çabuk çözüküyor. Dolayısıyla kayayı götürüyor.
Yağmur yaygın kireç taşlarının bulunduğu aralarda kireç taşı çözümünün nedeni bu yukarıda gördüğümüz kimyasal reaksiyon. Bu çözünme özel bir takım yer şekilleri oluşturuyor. Graviyer dediğin Bunların egemen olduğu topografya da kaf topografi istiyoruz. Neden? Bundan sonrasını alayım. Bugün sinirli. Sen böyle birisi çok da fırçalıyor gördüğün gibi. Bak. Burada
Adriatik denizin en kuzeyine, Trieste’nin olduğu yere bakıyoruz. Bunun kuzeyinde bir Kireç taşı alanı var. Carso. İtalyanların Carso dediği. Almanların da eskiden bu. Daha doğrusu Avusturya’nın. Onlar Karst diyorlardı. Jovan Svić Bu gelmiş geçmiş en büyük coğrafyacılardan biridir. Sırp. Yugoslavia’nın sınırlarını çizmiştir. Versailles anlaşmasında. Sevri’de bir tane Türk coğrafyatısı olsaydı başımıza onlar gelmezdi. Neyse Svić burada doktorasını yapıyor. Vienna Üniversitesinde. Albrecht Penck’in yanında. Ve Bu adamın Doktorası ve doktorasından sonra yaptığı yayınlar Bütün bu terminolojiyi yerleştiriyor. Onun için kas terminolojisini çoğu sırt çatırıyor. Bundan sonrasını alalım. Ben bir ay önce Trieste’deydim. Bu Oxford’tan bir
Jüolog arkadaşla bu Trieste’nin Çevresini Saran Dağların Uydu görüntülerine baktık. Bir sürü bu Evet Karst Bunlar 1. Dünya Savaşı’nda mevzi olarak kullanılır. Tabii tabii. Ideal Sığınak olarak kullanılırsın. Burada şeyi anlatıyoruz. Bu biraz önce söylediğimin Şeyi bu Karso Plato’sundan geliyor. Burada Alman Avusturya’da Sıplı yer Gülümcileri
Karbonatlı kayakçıların yani kireçtaşlarının Çözülmeşinden oluşan topografi incinmişler. Bu özel topografiye de Plato’nun Almanca adı daha o zaman Avusturya’lılarında Karst adı verilmiş. Bu büyük sırt coğrafyacı dediğimiz Johann Schweitz Çalışmalarını tüm Balkanya Ramazası’na yaymış ve Oradaki klasik Karst’ı Dünyaca meşhur etmişler. Bizim Toros Karst o kadar güzel. Ama Türkiye’de öyle bir adam yok. Biz Schweitz’imiz yok.
Bundan sonrasını alayım. Şimdi bak Schweitz burada. Bu da Schweitz’in 1960’ta ölümünden yıllarca sonra Fransa’da Emmanuel de Macdonald’un Yayınlattığı kitabından alınma Karst şekillerini gösteriyor. Bunun biraz daha güzel bir çizimini Bir Amerikalı Armin Colobec Columbia University Profesörü o çizmiştir. Ondan sonrasını alalım. Şimdi bak burada görüyorsun. Burada
Evrim aşamalarını görüyorsun. Bak yukarıda Henüz karşılaşmamış bir yüzey var. Bak aşağıda görüyor musun başlamış. Bu kaç milyon yıl? Bu aşağı yukarı
20-30 milyon yıl da tamamen oluşabiliyor.
İlk Yorumu Siz Yapın