"Enter"a basıp içeriğe geçin

Nobel Kimya Ödülü kazanan Aziz Sancar kimdir?

Nobel Kimya Ödülü kazanan Aziz Sancar kimdir?

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=mUqN7A9WeC0.

O ömrünü bilim adadı, Nobel ödülü alarak hepimizi gururlandırdı. Çalışmalarıyla adını tüm dünyaya duyurdu. Pek çok gence ilham kaynağı oldu. Onun hayatı, başarının sürpriz olmadığının kanıtı. Kendisi gibi Türk gençlerinin yetişmesi için bütün desteği verdi. Karşınızda Profesör Doktor Aziz Sancar’ın profili. Aziz Sancar 8 Eylül 1946’da Mardin’in Savur ilçesinde orta gelirli bir ailede dünyaya geldi.
O 8 kardeşten 7.siydi. Babası çiftçiydi. Anne babası okuma yazma bilmiyordu. Ama eğitimin önemini biliyordu. Bu yüzden ailesi çocuklarının eğitimi için bütün desteği verdi. Mardin’de büyüdü. Eğitim hayatı da burada başladı. Çok çalışkandı. Her yıl sınıf birincisi oldu. Onun için ayakkabı bile lüksdü. Sadece bir tane ayakkabısı vardı ve onu yalnızca okula giderken giyiyordu. Lise yıllarında futbolla ilgileniyordu. En büyük tutkusu halı sahada ter dökmek, en büyük hayali de futbolcu olmaktı. Ama lise 2’de hedefleri ve hayalleri değişmeye başladı. Kimya hocasından çok etkilendi. Artık üniversite sınavına hazırlanıyordu ve kimyager olmak istiyordu. Tercih yaparken hem tıp hem de kimya bölümünü yazdı. İkisini de kazandı ama Mardin’li 5 arkadaşıyla birlikte tıp okumaya karar verdi. 1963’te İstanbul Üniversitesi’nde okumaya başladı. Türkiye’de teorik anlamda çok iyi bir eğitim aldı. Ama deneysel anlamda eksiklikler görüyordu. DNA’nın yapısını 2.sınıfta öğrenmeye başladı. Onun için artık hedefi netti. Bir o kimya alanında yoğunlaşmak istiyordu. Bunu hocasına söylediğinde hocası en azından 2 yıl doktorluk yapmasını istedi. O da hocasının dediği gibi yaptı. 1969’da tıp fakültesinden birincilikle mezun oldu. O artık bir doktordu. Doğduğu yere Mardin’in Savur ilçesine geri dönerek sağlık ocağında çalışmaya başladı. Evinin bir odasını da muayenehaneye dönüştürdü. Yüzlerce hasta kurtardı. Yaşadığı bölgede yaşayan herkesin hayatına bir şekilde dokunmayı başarmıştı. Fakir hastaların ilaçlarını kendisi alıyordu. Durumu olmayan ailelerin çocuklarına da oyuncaklar hediye ediyordu. Burada gördükleri onu çok etkilemişti. Yıllar sonra bir röportajda hayatımın en güzel yıllarına doktorluk döneminde yaşadım diyecekti. Burada 2 yıl çalıştıktan sonra NATO-TBTAK bursuyla John Hopkins Üniversitesi’ne gitti. Tıp fakültesini birincilikle bitirdiği için özgüveni tamdı ama bu yeterli değildi. Bildiği her şeyi arkasında bırakarak başka bir ülkeye gelmişti. Uyum süreci sancılı geçti. Uzun süre arkadaş edinemedi. İlerleyen yıllarda da sadece 4-5 yakın arkadaşı oldu. Bunlardan biri de ilerleyen yıllarda evleneceği kişiydi. Sonra da Dallas Texas Üniversitesi’nde moleküler biyoloji alanında eğitim aldı. Bu dönemde Claude Ruppert’in laboratuarına katıldı. Bu onun hayatının dönüm noktasıydı. Ona Nobel’i getiren DNA çalışmalarına işte burada başladı. İkili Fotolyaz genini klonlayarak bakterilerde yüksek oranda çoğaltmayı başardı. Fotolyaz geninin kodladığı enzim zarar gören DNA’yı onarıyordu. Bu buluş hem tıp dünyası hem de Aziz Sancar için son derece önemliydi. Bu başarısıyla yüksek lisans ve doktora yapmaya hak kazandı. 1977’de Yale Üniversitesi’nde çalıştı. Burada 5 yıl çalıştıktan sonra Kuzey Karolayna Üniversitesi’nde eğitim vermeye başladı. Aynı süreçte DNA onarımı alanında çalışmalarına da devam etti. Artık doçent olmuştu. Vücredizilimi, biyolojik saat ve kanser tedavisi üzerine yoğunlaşmaya başladı.
Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olan Aziz Sancar, biokimya profesörü olan Gwen Boss’la hayatını birleştirdi. Bir röportajda eşinden bahsederken o Amerika’nın en güzel gönüllerini temsil eder diyerek eşine duyduğu güçlü bağ belki de olabilecek en naif şekliyle ortaya koydu. Ailesi Arapça konuşuyordu. Bu nedenle bazı yerlerde Arap olduğu yazılsa da Aziz Sancar buna karşı çıkarak neredeyse her röportajında Türk olduğunu söyledi. Aziz Sancar çalışkanlığıyla öne çıkan bir isim.
40 yaşına kadar günde 18 saatini çalışarak geçirdi. Yaşı ilerledikçe çalışma saatini 12’ye indirdi. 415 makale, 33 kitap yazdı. Pek çok ödül aldı. 2005’te ABD Ulusal Bilimler Akademisi’ne seçilen ilk Türk oldu. 2006’da da Türkiye Bilimler Akademisi’nin asli üyesi oldu. O artık kendisine başka bir amaç daha edilmişti. O da Amerika’daki Türk öğrencilere yardım etmek. Bu yüzden Aziz Gwen Sancar Vakfı’lı kurdu ve Carolina Türkevi isimli öğrenci misafirhanesini açtı.
DNA’ların nasıl onarıldığını ve genetik bilgisini koruduğu üzerine bir haritalandırma yaptı. DNA’ın üzerinde yaptığı çalışmalar 35 yılını aldı. Bu başarısıyla 10 Aralık 2015’te Nobel Kimya Ödülü alan ilk Türk oldu. Artık onun adını tüm dünya duymuştu. Ödülünü İsveç Kralı 16. Kar Gustav’dan alırken ”Ben bu ödülü memleketime borçluyum” dedi ve ödülünü Anıtkabir’e bağışladı. Bu onun Türkiye sayesinde kazandıklarını Türkiye’ye geri ödeme yoluydu.
Aziz Sancar hakkında ilginç bir detayda 5 TL üzerindeki DNA sarmalının hatalı olduğunu söylemesi. Sancar bu hatayı Merkez Bankası’na bildirmiş olsa da henüz düzeltilmedi. Onun başarı tanımı ise yaptığınız işi en iyi şekilde yapmak ve bunun için çok çalışmak. Bunu yapıyorsanız başarıyorsunuz demektir. Ona göre başarının formülü işte bu. Aziz Sancar Türkiye’ye büyük bir bağlılık duyuyor. Her fırsatta gençlere seslenerek ”Ürkenizi unutmayın, Türkiye’ye borcumuz var” diyor.
Aziz Sancar akademik kariyerin en üst noktasına ulaşmış bir Türk bilim adamı. O bilimde tesadüf olmadığının başarı için çok çalışmak gerektiğinin kanıtı gibi. Geldiğimiz noktada binlerce hatta milyonlarca öğrenciye örnek olmuş bir isimden bahsediyoruz. Hatta o örnek olmakla da kalmıyor. Kendisi gibi başarılara erişebilecek Türk gençlerinin elinden tutuyor. Aziz Sancar kimya alanında Nobel alan ilk Türk ama son olur mu?
Bu güzel örnek bize bunun bir son olmadığını söylüyor. Çok çalışkandı, her yıl sınıf birincisi oldu. Onun için ayakkabı bile lüksdü.
Sadece bir tane ayakkabısı vardı ve onu yalnızca okula giderken giyiyordu.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir