"Enter"a basıp içeriğe geçin

Norveç nasıl zengin oldu?

Norveç nasıl zengin oldu?

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=oGe1-EwbLAE.

Amerika kıtasını Christoph Kolomb’dan önce onlar keşfetti. Avrupa’da o kadar güçlü ve vahşi saldırılarda bulundular ki attıkları her adım derebeylileri daha da güçlendirdi. Dünyanın ateşle arası en iyi topluluğu hep onlar oldu. Gelirlerinin büyük bölümünü köle ticaretmen elde ettiler. Tarihte bilinen ilk kayakçılar da onlardı. Vikinglerden bahsediyorum. İçerik platformlarının yakasını bir türlü bırakmadığı
birçok romana, filme ve diziye konu olan o gizemli toplulukta. Başlıkta ya da kafakta Vikingleri görmedim dediğinizi duyar gibi. Sakin olun. Bu içerik onlar hakkında değil. Vikinglerin 8 ve 11. yüzyıllar arasında hüküm sürdüğü Norveç’i konuşacağız. Bana güvenin, Norveç’in hikayesi de en az Vikingler kadar ilgi çekici. Çünkü bugün refahla, başarı ve zenginlik tanınan ülke bundan yaklaşık 60 yıl önce dünyanın en fakir ülkelerinden biriydi.
Peki gerçekten büyük bir tesadüf bir ülkenin kaderini ne kadar değiştirebilir? GZT’nin çok neti, filmlere konu olacak kadar enteresan öyküsü için yaklaşık 4.000 kilometrelik bir yolculuğa çıkıp Norveç’e boruyor. Norveç’i konuşmaya başlamadan hemen önce 500 bini aşan YouTube ailemizi 1 milyona taşımak için abone olmanızı rica ettiğimizi hatırlatalım. Bence pişman olmayacaksınız. Neyse başlıyoruz.
19. yüzyılın başlarında Danimarka’ya bağlı olan ancak kaybedilen Fransa Savaşı sonrası İsveç’e bırakılan Norveç tarih boyunca hep büyük çalkantılarla ve değişimlerle anıldı. İsveç yönetiminden memnun kalmayıp birçok kez ayaklanan ülke nihayet 1905’te bağımsızlığını resmen ilan etmeyi başardı. Her şey iyi gidiyor dedikleri anda işler yine karıştı. 1. Dünya Savaşı’nda tarafsız kalabilen Norveç 2. Dünya Savaşı’nda da başkalarından başkalarından başkalarından Norveç 2. Dünya Savaşı içinde aynısını yapmayı denediği sırada Nazi Almanya’sının saldırısına uğradı. Norveç ordusu uzun süre dirense de yaklaşık 3 ayın sonunda teslim olmak zorunda kaldı. Norveç için 5 yıl sürecek işgal süreci de tam olarak bu noktada başladı. İnişli çıkışlı ve bol sorunlu devam eden Norveç hikayesi gerçek bir yokluk öyküsüne dönüşmüştü. Derken 1960’larda bir şey oldu. Ve ülkenin kaderi baştan sona değişti. Norveç bugün en az çalışan insanların ülkesi olarak bilinmesine rağmen dünyanın en zengin ülkelerinden biri konumunda. Peki 1960’larda ne oldu? Dünyanın en fakir 10 ülkesinden biri olan ülke nasıl en zenginler listesinde zirveye tırmandı? Her şey 2. Dünya Savaşı’ndan sonra başladı. Almanların işgal ettiği ülke için Amerika Birleşik Devletleri bir yardım paketi oluşturmakta gecikmedi. Amerika’yı bilirsiniz. Nere de sıkıntıya düşmüş bir ülke görse
oradan nasıl avantajlar elde edeceğini düşünür ve muhakkak bir şeyler bulur. O dönemde Norveç’e petrol aramalarında yardım etmek için para ve ekipman yardımında bulundu. 1960’larda uluslararası denizlerin ülkelere çok yakın sulardan başladığını düşündüğümüzde bu yardım Amerika Birleşik Devletleri için müthiş bir gelire dönüşebilir mi? Ancak Norveç buna izin vermedi. Uluslararası anlaşmalarla her ülkenin deniz sınırlarının belirlenmesi için girişimlerde bulundu. Ortaya koydukları gerekçe de basitti.
Biz 5 milyonluk bir ülkeyiz ve balıkçılıkla geçiniyoruz. Kendimize ait deniz sularında balık arayacağız. Evet Norveç bunu söyledi ve Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere tüm ülkeleri ikna etmeyi başardı. Bundan sonrası gerçekten film gibi. Norveç suyun altında balıktan çok daha fazlasını bulmuştu. Günler, haftalar, aylar ve yıllar boyunca sabırlı biçimde petrol çıkarmaya devam ettiler. Petrolü işletip satmayı da tercih etmediler. Norveç özel ekipleriyle sürekli petrol çıkarıyor
bunları da depolarında stokluyordu. Sahip oldukları petrol miktarı arttıkça odaklandıkları noktada değişti. Ülke kendi petrol şirketlerini bir bir kurmaya başladı. Bugün hemen hemen tüm Avrupa şehirlerinde sık sık gördüğümüz büyük petrol şirketleriyle Norveç’te karşılaşamamızın nedeni de tam olarak bu. Söz konusu petrol nüfusu 5 milyon civarında olan bir ülke için gerçek bir zenginlik anlamına geliyor. Petrol kullanmaya ve işlemeye başladıkça yatırım yaptıkları alanlar da hızla değişti.
Norveç parasını biriktiriyor ve hatta bireysel bir yatırımcı gibi büyük şirketlere ve hatta ülkelere yatırıyor. Bugünlerde trilyon dolara aşan bu paranın kaynağı gerçekten de 60’larda balık ararken bulunan petrol. Norveç’in nasıl zengin olduğunu konuştuk. Şimdi ise Norveç’i biraz daha yakından tanımaya çalışalım. Önce ülkenin adından başlayalım. Norveç, kuzey yolu anlamına gelen Northwake’den türemiş durumda. Ulusal sembolleri Aslan ve dünyanın en uzun yol tüneli olan 24,5 kilometrelik Lerda tüneli buradan geçiyor. Norveç’in Hardanger Vida yayınası Avrupa’nın en büyük dağ platosu ve kıtanın en büyük yabani geyik sürüsüne burası ev sahipliği yapıyor. Dünyanın kişi başına en çok kahve tükenen ülkesi de tabi Norveç. Burada kahvenin 1870’lere kadar asla kabul görmediğini de hatırlatalım. Japonların suşisini onlara Norveçliler öğretti. Birçok ülkenin hak iddia ettiği, Afrika ve Antarktika’nın tam ortasında bulunan, üzerinde herhangi bir canlının yaşamadığı, buzdakaplı ve dünya üzerindeki en ıssız kara parçası olarak bilinen Buvet adası da Norveç ait. Norveç’te bir vatandaş herhangi bir kitap yayınladığında devlet ülke generinde kütüphanelere göndermek üzere tam 1000 kopya satın alıyor. Buradan ve bu bilgilerle bakıldığında her şey güllük gülüş sandık gözüküyor değil mi? Tam olarak öyle değil. Şimdi de iyi propagandasının her fırsatla yapıldığı Norveç’in kötü taraflarını konuşalım. Ülke genelinde en çok şikayet edilen şeylerin başında çöpler geliyor. Görevliler çöpleri iki haftada bir topluyor. İnsan gücü gerektiren hemen her iş Avrupa ortalamasının çok çok üzerinde bir fiyatla ancak yapılabiliyor. Bozulan bir muslun tamiri için yüzlerce euro harcanması gerekebiliyor. Herhangi bir evrak çıktı almak, pastaneden pasta temin etmek ya da tıraş olmak Norveç’te gerçekten çok da kolay olmayan işler. Çalışma saatleri için tutturulan farklı standart birçok insan için yaşamı zorlaştıran etkenlerin başında geliyor. Dışarıda sağlıklı yemek bulmak da gayet zor. Her 10 restorandan 9’u pizza ya da hamburger temalı. Eve yemek servisinin ise neredeyse hiç olmadığını söyleyelim. Dünyanın en pahalı toplu taşıma araçları da Norveç’te. Norveç’in parası çok olduğu için neredeyse ücretsiz hale geçirdiği sağlık sistemi pratikte oldukça başarısız işliyor. Özellikle tatil dönemlerinde doktor bulmak gerçek bir işkence. Temmuz ve Oztos aylarında ülkeyi kopya kapatıp tatile gittiklerini söylesek yanılmış olmayız. Devlet kurumları dahil çok sayıda yer, yazın bir anda iş tefsizleşebiliyor. Evet, Norveç’in tarihinden başlayıp zenginlik serüvenini konuşup iyi ve kötü özellikleriyle turu tamamladık.
İçerik için araştırma yaptığım sırada şehirlerinden yemek kültürüne kadar geniş bir yelpazele çok sayıda yorum ve bilgiyle karşılaştı. O yüzden bu çok neti bir edütör yorumuyla bitireyim istiyorum.
60 yıl bir insan için çok uzun bir süre gibi gözükse de ülkeler söz konusu olduğunda birkaç dakikadan farksız.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir