Orta Asya’yı bekleyen tehlike: Tacikistan-Kırgızistan savaşı
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=-Aq3gRA_LLE.
Burası Fergana Vadisi. Dünyadaki sınır anlaşmazlıkların adeta merkezi. Üç ülkenin kesiştiği bu vadi hiç bitmeyen çatışmalara ve işgallere tanık oluyor. Bu sefer Taciqistan ve Kırgızistan arasında tüm sınır hatları boyunca ağır çatışma çıktı. Nedense uluslararası toplum bu olaylar karşısında sessiz kaldı. Olayın üstü örtüldü. Anlaşmaya varıldı hissi yaratıldı. Ancak bu bölgede çatışma asla dinmeyecek.
Onun bu bölümünde bölgenin en kökle ve ağır sorununun neden bitmeyeceğini anlatacağım. Evet her şeyin başı Sovetler Birliği’ne miras kalan sınır karmaşıklığı. Ancak Sovetler artık yok. Bağımsızlık kazanan bu iki ülke Sovetler’in çöküşü sonrası sınır anlaşmalarına varmayarak tarihin tuzağına düştü.
Bu sorunun sorumluluğu her iki ülkedeki tüm önceki nesil politikacıların vicdanında. Sınırların belirlenmesi her kilometrede uzlaşma arayışını gerektiren bazen de çok karmaşık, zaman alıcı ve tatsız bir müzakere süreci ve sorumluluğu torunlarına kaydırmayı tercih eden politikacılar şimdi onlardan tamamen sorumlular. Bugün Ermenistan ve Azerbaycan arasında yaşanan sorunun ana kaynağı da bu. Sınır anlaşmasının yapılmaması. Özellikle Fergana Vadisi karma karışık bir coğrafya.
Yollar bir ülkeden diğerine girer ve çıkar. Türkistan’daki halk buradaki sınırı satranç tahtası diyor. Nasıl oluştu bu kadar karmaşık alan? Sovetler Birliği’nin son anına kadar arazi takaslar ve arazi kredileriyle birlikte Fergana Vadisi’ndeki ulusal sınırların tamamı Sovetler tarafından belirlenmiş oldu. En hafif tavirle Sovetler kendi çöküşünden sonra varisi olan Rusya’ya her zaman hakem olarak müdahale edebilecek karmaşık bir coğrafya üretti.
Ve bu coğrafyada 30 yıldır çatışma durmuyor. En son çatışmaya gelecek olursak Kırgızistan topraklarına yapılan saldırılar onlarca sivil ve askerin ölümüne, düzünelercesinin yararlanmasına ve 100.000’den fazla kişinin ülke içinde yerinden edilmesine neden oldu. NASA, Tacikstan tarafından açılan yangın verilerini doğruladı. Yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verildi.
Kırgız Dışişleri Bakanlığı 18 Eylül’de Kırgızistan bombardımından Tacik tarafında 35 sivil ve askeri ölümü tanımlayan bir açıklama yaptı. Kırgızistan Dışişleri Bakanlığı aynı gün yaptığı açıklamada Tacik makamlarını planlı bir askeri saldırı eylemi nedeniyle kınladı ve Tacik tarafında düzensiz paramiliter grupların aktif katılımına vurguladı. Peki neden bir ülke komşusuna saldırmayı düşünsün? Sınır sorunları her zaman var olan bir problem. Sınır sorunun saldırının sebebi bu muydu? Belki de Tacik makamlarını iç siyasi sorunlarını çözmek için küçük savaşları ihtiyacı var. Vatandaşlarını konsolide etmek ve dikkatleri iç sorunlardan uzaklaştırmak için koşullu bir düşman imajına ihtiyacı var. Bu klasik bir hili. Ancak Avrasya Entegresyon ve İnsistü Müdürlüğüne göre burada uluslararası uyuşturucu gruplarının çıkarılardır olması da mümkün. Tacikistan’da çok sayıda uyuşturucu laboratuvarı var. Ayrıca Afganistan’dan kaçakçılık devam ediyor. Sözde uyuşturucu baronlarının Tacik makamlarının temsilcileriyle bağlantılı olması mümkün.
Ve uyuşturucuları diğer ülkelerine taşımak için sınıra ihtiyaç var. Aslında toplam sınırın 972 km’nin sadece %70’i belirlenmiş. Son yıllarda sınırın yaklaşık 80 km tanımlamak ve üzerinde anlaşmak da mümkün oldu. Bununla birlikte yaklaşık 375 km daha koordinasyonsuz kalıyor. Bu da iki cumhuriyetin yerel sakinleri ve askeri personeller arasında karayollarını yasıra su ve toprağa erişim konusunda çatışmalara yol açıyor. Ateşkes sorunu kökten çözmeyecek olsa da daha az kayıpla çalışmayı çözebilir. Ama soru şu. Kalıcı ateşkese ilgi var mı? Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamoğlu Rahman ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Cepharov barış istiyor mu? İki lider en son Semerkandaki Şangay İşbirliği örgütü zirvesinde bir araya geldiler. Ancak çalışma çıkınca derhal zirveden ayrıldılar. Ortak ülkelerde mevcut durumun çözümünde üçüncü taraf olarak hareket etmeye bile çağırmadılar.
Akıllara şu soru geliyor. Tüm silahlı çatışmalar hem Duşan ve hem de Bişkek’in işine mi geliyor? Farklı boyutlarda sorular yöneltmeye devam edelim. Tacik saldırısının Özbekistan’ın Şangay İşbirliği örgütü liderlerini ağırladığı büyük bir bölgesel zirve sırasında gerçekleşmesi dikkat çekici. Çünkü Semerkandaki zirve saldırı altındaki bölgeden sadece 350 km uzakta gerçekleşti.
Kırgız ve Tacık Cumhurbaşkanı arasında 16 Eylül’de yapılan bir yan görüşme dışında ne Cumhurbaşkanı ne de EF sahibi Özbek Cumhurbaşkanı Şafkat Mirza EF konuyu zirvede resmi olarak gündeme getirmedi. İki günlük zirve boyunca kimse örgüt içinde devam eden saldırganlıktan resmi olarak bahsetmedi. Bu sessizlik bölgesel anlaşmazlıkları çözmek için Şangay İşbirliği örgütünün kapasitesi veya siyasi iradesinin eksik olduğunu gösteriyor. Rusya ile Ukrayna, Eministan ve Azerbaycan ve şimdi Kırgızistan ile Tacıkistan arasındaki savaşlarla bağımsız devletler topluluğunun tamamı sallanıyor. Eski Sovyetler Birliği devletlerinin tümü mevcut düzenin süregilen parçalanmasını belirsizlik ve korkuyla gözlemliyor. Sırada ne var? Günümüzde tarşmalı topraklarının yanı sıra su kaynaklarının kullanımı da çok zor. Herhangi bir gerilim kaçınılmaz olarak tüm bölgeye yansıtılıyor.
Günümüzün çalışması yeni travmalar yaratıyor ve sonrasında uzlaşmak çok zor oluyor. Dediğim gibi sorun eski ve karmaşık ama son zamanlarda en ufak gerekçelerle bile ağır çatışmalar çıkmaya başladı. Özellikle son 1,5 yılda. İyi planlanmış ve iyi hazırlanmış. Bu saldırılar daha sık, daha şiddetli ve tavsiyeçsiz hale geldi.
Fergana Vadisi’nde buluşan 3 ülke de 1991’deki bağımsızlıktan bu yana farklı Sovyet haritalarını ve anlaşmalarını kullanarak çeşit topraklar üzerinde mülkiyet konusunda itilafa düştüler. Kimin haklı olduğuna sıfatlamak çok zor. Çünkü Sovyetler her 3 ülkeye 3 farklı evrak, 3 farklı hikayeye bıraktı. Ve bu 3 hikayede asla birbiriyle örtüşmüyor.
Periyotik provokasyonlar ve çatışmalar burada günlük hayatın bir parçası haline geldi. Son gerilim öncesinde Kırgız hükümetinin sınır düzenlemesi ve toprak anlaşmazlıkların çözümüne ilişkin popülist hamleleri vardı. Toprak egemenliği ve sınır güvenliği Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un seçim kampanyasının bir parçasıydı.
Hükümet 2020’de iktidara geldikten ve 2021’in başlarında seçildikten sonra eski Rus UAS, Bayraktar İnsansız Havaracı ve Rus Zırhlı Personel Taşıyıcılarını satın aldı. Hükümet, Ağustos 2021’de başkentte bir askeri geçit töreni düzenleyerek yeni satın alımları sergilemeye karar verdi. Ve bazı teşhisat daha sonra sınır bölgesine transfer edildi. Kırgız hükümet yetkilileri belki de Özbekistan’la başarılı sınır sorunları müzakerelerine güvenerek Tacikistan’la sınır anlaşmazlıklarını yakında çözecekleriyle övündüler. Sınır güvenliğine bu kadar popülist bir yaklaşım tehlikeli. Yerel halk güvenlikleri konusunda oldukça endişeli. Tacik tarafında ise rejim uzun süredir sınırı askeriyleştiriyor. Son yıllarda Tacikistan, Afganistan’la ilgili olarak Çin, Rus, İran ve Amerikan güçleri de dahil olmak üzere geniş çapta askeri eğitim ve yardım aldı. Bu yönündeki en son çapa İran tasarımı AB-2 taktik insansız hava araçlarından ölecek bir tesisin açılması.
Fergana Vadisi, Türkistan’da en yüksek nüfuse sahip bölgelerden biri ve yaklaşık 10 milyon nüfuse sahip. Türkistan nüfusunun önemli bir bölümü bu bölgede yaşıyor. Özbekistan nüfusunun 4’te biri, Kırgızistan ve Tacikistan nüfusunun 3’te biri bu bölgede. Sınırdaki gerginlikler günümüzde öyle boyutlara ulaşmış ki asırlar boyu birlikte yaşayan halk bölgeyi Özbek toprağı, Tacik toprağı ve Kırgız toprağı olarak adamaya başladı.
Etnik grupların yoğun yaşadığı bölgeler dikkate alınarak yapay sınırlar çizildi. Bölge halkların üzerinde yeni kimlikler inşa edildi. Halklar çizilen sınırlara hapsedildi. Şimdi bu aktif çatışmalar bizlere yeni büyük hareketlenmenin haberini veriyor. Bu haber kısa vadede Türkistan halklarının lehni olmayabilir. Ancak bu bölge Rusya’nın zayıflaması sonrası Çin ve diğer devletlerin yeni mücadele alanına dönüşeceği kesin.
Burası Fergane Vadisi. Dünyadaki sınır anlaşmazlıkların adeta merkezi. Üç ülkenin kesiştiği bu vadi hiç bitmeyen çatışmalara ve işgallere tanık oluyor. Bu sefer Tacikistan ve Kırgızistan arasında tüm sınır hatları boyunca ağır çatışma çıktı. Nedense ulusarası toplum bu olaylar karşısında sessiz kaldı.
Olayın üstü örtüldü. Anlaşmaya varıldı, hissi yaratıldı.
İlk Yorumu Siz Yapın