"Enter"a basıp içeriğe geçin

Yahudilerin GİZEMLİ YAŞAMLARI Hakkında 25 İNANILMAZ GERÇEK (Gelenekleri, Gündelik Yaşamları…)

Yahudilerin GİZEMLİ YAŞAMLARI Hakkında 25 İNANILMAZ GERÇEK (Gelenekleri, Gündelik Yaşamları…)

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=esUjJj1GjeA.

Herkese merhaba ben Sümeyra Çenet. Bir önceki videoda sizlere en çok anlatmamı istediğiniz ülkelerden biri olan İsrail’i anlatmıştım. Bu videoda ise Yahudilerin gizemli ve farklı dünyasını anlatacağım. Gelin dünyanın en dindar toplumuna sahip Yahudilerin esrarengiz yaşamına birlikte bakalım. Öncelikle Yahudiliği kısaca anlatmam gerekirse, Yahudilik günümüzde hala varlığını sürdüren tek Tanrı dinlerin en eskisi. İnsanoğluna indirilen ilk kitap İsrailoğullarına yani onlara indirildi.
Yahudilere göre Yahudilik bir ahit yani sözleşme dini. İnanışa göre Tanrı ona iman edilmesi karşılığında, Yahudilere bugün tarihi Filistin toprakları olan kutsal toprakları olarak kabul edilen toprakları vaad etti. Yahudiler kendilerinin Yakup Peygamberin 12 soyundan birinden geldiklerine inanırlar ve kutsal kitapları olan Tevrat’a göre, Hz. Yakup’un ismi Tanrı için putlarla mücadele eden anlamına gelen İsrail olarak değiştirilmiştir. Onlar bu yüzden kendilerine İsrailoğulları demektedir. Bir Yahudi soyu ancak bir kadınla taşınır. Bu yüzden Yahudi bir erkeğin Yahudi olmayan bir kadınla evlenmesi yasaktır. Kimi insanlar sonradan Yahudiye olsa da bazı aşırı sadece Yahudilere göre, bir insan ancak doğarak gerçek bir Yahudiye olabilir. Aslında Yahudilik kısmen dış dünyaya kapalı bir dinle diyebiliriz. Mesela genel olarak çoğu dinde dini anlatma, dine davet olayı olsa da, Yahudilik misyonarlık anlayışını benimsemez. Çoğu Yahudi, Yahudiliğin Yahudilere özel kalması düşüncesinde.
İnançlarına göre Tanrı onlara, Tevrat’ı öğrenip uygulayabilmeleri için, buna uygun birer neşama bahşetmiştir. Neşama Yahudilerin ruhundadır ve hepsi aynı tip ruha sahiptir. Yahudiler Tanrı’nın sadece onlarla sözleşme yaptığını inandığı için, kendilerini seçilmiş bir ırk olarak görür. Öyle ki Yahudiler arasında sadece Yahudi olanların yaşamaya hakkı olduğunu düşünen bir kesimde var. Hatta bir kesim dünya üzerindeki bütün malların, Yahudilerin hakkı olduğuna ve başkasının elindeki bir malın o kişi tarafından gasp edildiğine inanmakta. Bir Yahudi inancına göre ise yeryüzünde iki tür canlı vardır. İnsanlar ve hayvanlar. Yahudiler insandır. Yani Yahudi olmayan herkes hayvan sınıfına girer. Onlara göre Tanrı önce Yahudileri, daha sonraysa onlara hizmet etmesi için insan kılığındaki hayvanları yarattı. Yahudi olmayan bir bireye goy, topluluğa ise goyim derler. İbranice de zaten goyun anlamı sığırdır.
Hatta eski İsrail başahamı Ovediye Yosef bizzat kendi ağzıyla bu anlattıklarımı dile getirmiştir. Diğer bir Yahudi inancına göre ise manevi anlamda kurtuluşu ermek için Yahudi olmak şart değildir. Önemli olan Tanrı’nın varlığına inanıp tüm insanlığın sorumlu olduğu ahlaki kurallar olan Nuh’un evrensel yasalarına uymaktır. İnançlarına göre hangi dinden olursa olsun bu yasalara uyan herkes cennete gider.
Yahudilik Yahudi milletin özel etnik bir dini olduğundan din ve millet kavramları içte geçmiştir. Bu yüzden de günlük hayat buna göre şekillenmiştir. Dindar olmayan birçok Yahudi bile bazı dini kuralları hayat tarzı edinmiştir. Yahudilik ve Müslümanlık arasında bazı benzerlikler bulunuyor. En basit dinlen Yahudiler Shalom Aleyhem diğer bir deyişle Shalom Aleyke diye selam verir. Shalom Aleyke
Bazı Yahudiler namaza benzer hareketler sergileyerek ibadet ederler. Shalom Aleyke Hatta kimileri benzer bir şekilde abdeste alır. Uyanır uyanmaz ya da yemek yemeden önce de el yıkama ritüelini gerçekleştirerek bir dua okurlar. Shalom Aleyke
Aslında Yahudiler için ibadet etmek demek genel olarak dua etmekten ibaret. Sabah, öğle ve akşam olmak üzere günde üç vakit dua ederler. Barehuada verilen tıpkı İslam dünyasındaki ezan gibi ibadete çağrıları bulunur.
Shalom Aleyke Sinagoglara girerken hangi dinden olunursa olunsun,
hem erkeklerin hem de kadınların diz, dirsek, köprücü kemikleri ve başını kapatma zorunluluğu vardır. İki tarafında başları açık dua etmeleri uygun değildir. Erkekler dua ederken başlarına büyük beyaz bir örtü örterler. Yahudilerin sallanarak dua etmelerinin nedeni ise genel olarak odaklanmak. Yahudilikte de tıpkı İslam’da olduğu gibi helal haram anlayışı bulunur ve helal olan yiyeceklere koşar denir. Mesela domuz kesinlikle yasak.
Sadece çift tırnaklı olan ve geviş getiren hayvanların yenmesi serbest. Fakat tavşan ve deve eti de yenmemekte. Deniz ürünlerindeyse sadece pullu ve yüzgeçli olan canlıları tüketebiliyorlar. Bu arada bir etin tamamen koşar olması için hayvanı şehit adı verilen özel bir kesim tekniğiyle bu işin eğitimini almış çoğut adı verilen kişiler tarafından kesilmesi gerekiyor. Restoranlar ve kasaplar ancak bu süreci uyguladığı zaman tıpkı helal sertifikası gibi koşar sertifikası alabiliyorlar. İnançlarına göre yasak olan diğer bir şey ise et ve süt ürünlerinin birlikte tüketilmesi. Mesela kahvaltıda peynir yiyorsanız salam yada sucuk yiyemezsiniz. Et ve süt tüketimi arasında en az 6 saatlik bir bekleme olmak zorunda. Öyle ki bazı insanlar buzdolaplarında et ve süt ürünlerini ayrı raflara yerleştiriyorlar. Farklı tabaklar tencereler kullanıyorlar. Hatta kullandıkları bulaşık süngerlerini bile ayırıyorlar. Mesela ülkede iki çeşit meknes bulunuyor. Biri koşar, diğeriyse normal.
Koşar olanlarda çizburger satılmazken, milkshake, dondurma gibi ürünler ise ayrı bir bölümde satılıyor. Bu arada Yahudiler yemek yemeye başlamadan önce tıpkı Müslümanların Bismillah çekmesi gibi kısa bir dua okuyorlar. Baruch atâ Adunây, Eloheynu melekh a’olam, şe’kol yâ vidvaro. Şarap ise ancak bir Yahudi tarafından üretilmişse helal. İsraile kullanılan tüm posta kulları ve zarflar koşar bir yapıştırıcı kullanılarak üretilmekte. Bunun nedeni herhangi bir Yahudinin zarfı yapıştırmak için dilini kullandığında koşar olmayan bir şeyin tadını almaması. Koşar konusunda anlatmam gereken kısa bir şey daha var. O da fısık bayramı. Yani hamursuz bayram. Dindar olsun ya da olmasın Yahudilerin %78’i bu bayrama katılır. Genellikle her yıl Nisan ayında 7-8 gün süren bu bayramda tüm mayalı yiyecekler yasaktır. Bayramdan bir gün önce tüm ekmekler bir törenle yakılır.
Matsa adı verilen özel mayasız ekmekler tüketilir. Bu süreçte marketlerde bazı yiyecekler satılmadığından Yahudi dininin gereklerini yerine getirmeyen insanlar tatil başlamadan önce marketleri savaş alanlarına çevirir. Yemek pişirmek için mutfağın koşar hale getirilmesi yani maya kalıntılarından öranılması gerekir. Öyle ki bu kalıntılar sadece kırıntılar değildir. Daha önce mayalı yiyeceklerin temas ettiği mutfak tezgahı dahil her yer kaynar suyla bekletilerek temizlenmelidir. Bu çok zor olduğundan Yahudiler bu süreç boyunca mutfaklarındaki tüm yüzeyleri hatta dolap içlerini bile ısıya da dayanıklı olan alüminyum folyoyla kaplarlar. Hatta bazı Yahudilerin sadece fısık bayramı zamanında kullandığı başka bir mutfağa bulunur. Evlerin çoğundaysa sadece bu bayramda kullanılan mayayla hiç temas etmemiş mutfak gereçleri vardır. Aslında sadece mutfak değil evin her yeri araba ve ofis bile temizlenir. Kimi Yahudiler çalışma alanlarını, oturma odalarını bile alüminyum folyoyla kaplama ihtiyacı duyar. Yahudiler kendi içlerinde inanç ve ibadet konusunda birbirinden oldukça farklı gruplara mesleklere ayrılmışlardır. Ortodoks Yahudiler diğer gruplara kıyasla daha dindar olan grubu temsil eder. Ultra Ortodokslarsa onlardan daha dindardırlar. Ortodoksların gözle görülür ilk farkı giyimleridir. Kadınların diz, dirsek ve köprücük gemiklerini kapatmaları gerekir. Genellikle uzun bir etek giyerler, pantolon giymeleri çok uygunsuz görülür. Evlendikleri zaman saçlarını ergenliğe girmiş erkek çocukları dahil, kocaları dışında birine göstermeleri yasak olduğundan evlenir evlenmez, şal, eşarp, bandana gibi bir şeyle saçlarını da kapatırlar. Kimileri ise perikutakarken, kimileri saçlarını da kazıtır. Giydikleri renge de dikkat ederler. Bu arada özellikle ultra ortodoks topluluklarda bir kadının toplum içinde şarkı söylemesi, dans etmesi genellikle ahlaksızlık olarak görülür. Hatta düğünlerde kadınlar ve erkekler birbirlerini göremeyecekleri ayrı alanlarda dans ederler. Yahudiler arasında bir kesim Müslümanların giydiği Burka’nın Yahudi versiyonu olan Furumka giymekte. Genel olarak Yahudiler bu giyim tarzının Yahudilikle bir alakası olmadığını ve çok uç olduğunu söylese de bazı tarikatlara mensup azınlıklar Furumka’yı benimsemişlerdir.
Aslında Yahudilikte uç bulunan o kadar fazla şey var ki bunlardan biri 2013 yılında gündeme gelmişti. Yahudi bir adam uçak yolculuğu yaparken kendini tamamen naylon bir poşetle kaplamıştı. Bunun nedeni ise sonradan ortaya çıktı. Eski İsrail raiflerinin soyundan gelen kohenlerin mezarlıklara girmesi, mezarlığın yakınında bulunması yasak. Bu adam da bir kohendi ve uçağın mezarlığın üstünden geçeceği düşüncesi ona bu şekilde bir çözüm yolu ürettirmişti.
Erkekler de saçlarını kimi zaman kipa, kimi zaman şapka, kimi zamansa bir örtü takarak bir şekilde örterler. Genel olarak beyaz bir gömlek ve rekel adı verilen uzun siyah bir ceket giyerler. Erkek çocuklar 5 yaşından itibaren lüle şeklinde olan peyot adı verilen başlarının her iki tarafından bir tutam saç kalacak şekilde tıraş olmaya başlarlar. Bu arada Yahudilikte de erkeklerin sünnet edilmesi inancı vardır. Erkek bebekler doğduktan 8 gün sonra sünnet edilirler
ve törende ağızlarına bir damla şarap damlatılır. Doğum demişken bir Yahudi ölüm haberi aldığında üzerindeki kıyafetin bir parçasını o an yırsar. Bir hafta boyunca evden çıkmaz, mücevher takmaz, saçlarını kesmez, tıraş olmaz bile yıkanmaz. Vücudun herhangi bir yerinin sıcak suyla yıkanması yasaktır. Fakat yüz, el ve ayak soğuk suyla yıkanabilir. Bir yıl boyunca evlerinde ölen yakını için mum yakarlar. Ortodoks Yahudiler yazılı Tevrat’ın yanında Sözlü Tevrat’a deneyenler.
Yani Tevrat’ı açıklayan Talmud’a. Onlara göre Tevrat, Talmud olmadan anlaşılması imkansız zorluğa sahip bir kitap. Hatta ülkede her gün Talmud’un bir sayfasının üzerinden geçildiği ve toplamda 7.5 yıl süren Dafyomi diye bir program yürütülmekte. Erkekler Talmud’u bir an olsun ellerinden düşürmezken, kadınların okumasına dahi sıcak bakmıyorlar. 19. yüzyılın sonlarına ve 20. yüzyılın başlarında bazı Ortodoks Yahudiler modern teknolojileri kabul ederek modernleşmeye çalıştılar. Modern teknolojileri reddeden yani değişime kapalı olan Ortodoks Yahudilerse, Haridiler diğer bir değişte ultra Ortodokslar olarak atlandırılmaya başlandı. Bu arada Haridiler de kendi içlerinde ayrılırlar. En katı grup Hasidikler’dir. Bugün İsrail’de yaklaşık olarak 1.2 milyon, dünya genelinde ise 1.8 milyondan fazla Haridi yaşamakta. İsrail nüfusunun %12.6’sını oluşturuyorlar. Ama doğum oranları o kadar yüksek ki önümüzdeki yıllarda Yahudi nüfusunun çok daha büyük bir kısmına hakim olacakları öngörülmekte. Öyle ki İsrail Ulusal Ekonomik Konseyleri’nin araştırmalarına göre, 28 yıl sonra yani 2050 yılına gelindiğinde her 3 İsrailiden birinin ultra Ortodoks olacağı tahmin edilmekte. Yahudiler nüfusu en hızlı artan topluluklardan biri. Bunun nedeni ise Holocaust’ta verdikleri kayıplar yüzünden azalan nüfuslarını bir an önce arttırmak. Çok çocuklu bir yapıya sahipler. Zaten Tevrat’taki ilk emir üreyip çoğalmak üzerine. Haridilerde kadın başına düşen ortalama çocuk sayısı 7.1. Bu cemaatten aydınlananlar dahil birçok insan Haridilerin kadını bir bebek yapma makinesi olarak gördüklerini söylemekte. Çoğu ana dili olarak Almanca ve İbraniye’nin karışımından oluşan Yitce’yi kullanıyor. Onlar için İbraniye’ye sadece ibadet ederken kullanılan kutsi bir dil. Haridiler farklı bir yaşam tarzına sahipler. Hayatları boyunca hiçbir işle çalışmazlar. Kendilerini Tevrat’a adamışlardır.
Çoğu yetişkin erkek gün boyu tam zamanlı olarak tora çalışması yapar. Onların işleri budur ve devlet onlara yaşadıkları bu hayatı sürdürebilmeleri için para verir. Hayır kurumlarından da destek alırlar. Vatani görevlileri olan askerlik için hayatlarından 2-3 yıl vermek ibadetlerini engelleyeceğinden hayat amaçlarına ters düşer. İsrail’de kadın erkek herkesin zorunlu yaptığı askerlikten muaf tutulurlar. Kendi topluluklarından askere gidenlere de tepki gösterirler. Televizyonu şeytani bir günah makinesi olarak adlandırırlar. Eğer internet kullanmaları gerekiyorsa bu internet sansürlü ve kısıtlıdır. Kullandıkları telefonlar minimum teknoloji ile sınırlandırılmıştır ya da filtrelidir. Hatta markalar onların kullanabileceği özel telefonları üretirler. Çocuklarını sadece dini okullara gönderirler. Öğretmenlerin anlatacağı şeyler öncesinden belirlenir ve sansür uygulanır. Eğitim dili ana dilleri olan 7 iştir. Kız ve erkek çocuklar ayrı okullarda farklı eğitim görürler.
Erkekler 16 yaşına kadar Tevrat ve Babil Talmud’u eğitime alırlar. Daha sonraysa daha fazla Tevrat yorumunun öğretildiği, devletin desteklediği, Yeşiva adı verilen eğitim kurumlarına giderler. Dikkat ederseniz çoğu Yahudi erkek gözlük takar. Bunun en büyük nedeni Ortodoks Yahudi erkeklerin 5 yaşında dini eğitime başlayıp, hayatları boyunca her gün sağlerce kafalarını kaldırmadan Tevrat ve Talmud okuması sonucunda göz yorgunluğu ve bozukluğu çekmeleri. Gözlük demişken İsrailler bazı koyu Haredi erkeklerin sokağa çıktıklarında, yanlışlıkla da olsa karşı cinsinden birine bakmamak için gözlüklerini çıkardıklarını söylemekte. Yahudi erkekler 13 kızlar ise 12 yaşına bastığında bir törenle beraber dinin sorumluluklarını taşımaya başlarlar. Yani yetişkin olarak kabul edilirler. Eğitime geri dönerse kızlara Tevrat eğitimi verilmez. Talmud okutulmaz. Onlara İbrahimice ahlak ve ilmihal gibi dersler verilir.
Tüm hayatları boyunca kendi okullarına giden ultra ortodokslar, temel matematik becerileri dahil okullarda öğretilen hiçbir şey bilmezler. Bilim ve teknolojiyle ilgili hemen hemen hiç eğitimleri yoktur. Ultra ortodoks cemaatlerinden ayrılan ve hayatlarında yeni bir sayfa açmak isteyen insanlar, hayata dair hiçbir şey bilmediklerini sanki yeni doğmuş bir bebek gibi dış dünyayı anlamaya ve öğrenmeye çalıştıklarını anlatıyorlar. Onların deyişiyle cemaat öyle bir tasarlanmış ki
ayrılan kişilerin hayatta kalmasının tek yolu suç işlemek. Çünkü herhangi bir işle çalışabilmek için hiçbir yeterlilikleri yok. Çıkan kişiler genellikle ya geri dönüyor, ya hapse ya da rehabilitasyona gidiyor. Yahudilerin din adamlarına haham denir ve her şey onlar tarafından kontrol edilir. Öyle ki özellikle ortodoks Yahudiler, nerede yaşayacakları, kiminle evlenecekleri gibi hayatlarının herhangi bir alanında kararsızlık yaşarlarsa hahamlarına danışırlar. Hatta hahamlar bir Yahudinin nasıl yaşaması gerektiğini kolay bir şekilde anlatabilmek için Tevrat ve Talmud’dan yola çıkarak 613 emir içeren, Halaha adı verilen Yahudi yasalarını oluşturmuşlardır. Ülkede resmi evlilik diye bir şey yoktur. Evlilik sadece hahamlar dini nikah kıyarsa yasallaşır. Bazı layık İsraililer hahamların evliliklerini geçerli kılmayacağını bildiklerinden yurt dışına çıkıp evlenmektedir. Ülkelerine döndüklerinde evlilikleri hahamlık tarafından kabul edilmese de
yasal olarak tanımaktadır. Aynı şekilde yurt dışında evlenen eşcinsel çiftlerin evlilikleri de İsrail’de tanımaktadır. Çiftlerin düğünden önceki bir hafta boyunca görüşmeleri tamamen yasaktır ve bir gün önce de oruç tutmaları gerekir. Ortalama evlilik yaşı Ortodoks-i Yahudi erkeklerde 20’li yaşların başlarında, kadınlarda ise 18-20 aralığındadır. Haredi kadınlarsa en geç 19 yaşında evlendirilir.
Bir çiftin boşanabilmesi için kadının kocasından boşanma belgesi yani get alması şarttır. Yahudilikte istisnai durumlar hariç kadına boşanma hakkı verilmemiştir. Kadın sadece boşanma davası açabilir. Kadınlar boşanmak için kimi zaman velayet hakkından, kimi zamansa maalî düzenlemelerden ödün vermek zorunda kalıyorlar. Eşlerinden boşanamayan kadınlara aguna yani zincirlenmiş kadın denmekte. Eğer kadın kocasından get izni almadan başka biriyle yurt dışında yasal bir evlilik yaparsa
dinen zina etmiş sayılır ve doğan çocukları gayri meşru sayılıp mamzer damgası yer. Mamzer olan kişiler ancak bir mamzerle evlenebilir ve sadece onlar değil, çocukları ve torunları da ebediyete kadar aynı statüde kalır. Yani o soy mamzer olarak devam eder. Eskiden kocasını kaybeden bir kadın eğer mirasçısı olması için bir erkek çocuğu yoksa, ölen kocasının kardeşiyle evlenmek zorundaydı. Buna levirat evliliği denir. Tabii bu evlilikler kayınbiraderin rızasıyla gerçekleştirilirdi.
Ama kadına sorulmazdı. Bugün yaygın olmasa da hala bu geleneği sürdüren Yahudiler bulunmakta. Kuzenleri arası evlilik özellikle ultra ortodoks Yahudilerde çok yaygın görülmekte. Bunu saf kalmadıklarını korumak için yapıyorlar. En ilginç olan şey ise Yahudilikte amca ya da dayının yeğeniyle evlenmesine izin verilmesi. Bugün İsrail nüfusunun sadece %16’sı görücü usulü evlilik yapsa da ortodoks Yahudilerde bu oran %80.
Ebeveynler Şidduh adı verilen çöp çatanlarla beraber en iyi eşleşmeyi bulmak için uzun bir araştırma yapıyorlar. Genelde 3-4 kez buluşmak hayatlarını birleştirmeye karar vermek için yeterli olarak görülüyor. Ortodoks Yahudi çiftlerin yatak odalarında çift kişilik yatak yerine ayrılıp birleştirilebilen iki tane tek kişilik yatak bulunur. Bunun nedeni nitdaz zamanı denilen kadınların özel günlerinde çiftlerin ayrı yatması. Bu süreçte eşlerin birbirine fiziksel temasta bulunması bir kenara evden ele bir bardağı vermeleri bile yasaktır. Özel gün bittikten sonra temiz gün olarak adlandırdıkları 7 gün beklenir ve kadın ritüel banyo olan mikve denilen su dolu küçük bir havuza ya da küvete girip inanışlarına göre temizlenir ve ancak o zaman eşlerin birbirine dokunması uygun görülür. Aslında bunun en temel nedeni doğurganlığın en yüksek olduğu zaman da çiftlerin birlikte olmasını sağlamak. İnanışlarına göre bu süreç ilişkinin canlı tutulmasında büyük rol oynar ve sihirli bir etki yaratır. Yahudilikte daha çok Ortodoks Yahudiler tarafından uygulanan, evlilik dışında karşı cinsliden biriyle fiziksel teması yasaklayan negiyah adında bir yasa bulunmakta. Mesela Ortodokslar toplu taşımalarda karşı cinsliden birinin yanına ya da yakınına oturmazlar. Eğer biri oturursa yer değiştirirler. Dindar olmayan Yahudilerde toplumsal bir yasa haline gelen bu duruma dikkat ederler.
Yahudilerin günlük hayatlarını en çok etkilen şeylerden biri Şabat günü yani Yahudilerin dinlenme günü. Tevrat’ta Tanrı’nın evreni 6 günde yaratıp 7.günde dinlendiği yazdığından Yahudilerde 6 gün çalışıp 7.gün dinlenirler. Onlar için haftanın ilk günü Pazar, son günü ise Cumartesi günüdür. Şabat da Cumar günü gün batımında başlayıp Cumartesi günü gün batımına kadar devam eder. Tevrat’ta açık bir dille Yahudilere bugün çalışmak yasaklanmıştır.
Ateş yapmak, yemek pişirmek, temizlik yapmak, yazı yazmak gibi özellikle fiziki güç harcanarak yapılan ve yasak olarak dislenenen 39 farklı iş vardır. Şabat günü Yahudiler paraya el sürmezler. Çünkü din adamı olan hahamlar paranın işin ta kendisi olduğunu söyler. İş yapmak bir kenara işi tartışmak bile yasaktır. ABM’ler, dükkanlar, çoğu market Şabat saatlerinde kapalı kalır. Şabat’ı değerlendirmek isteyen Yahudiler bu günü Tevrat okuma, sinagoga gitme ve Tanrı’ya yaklaşma fırsatı olarak görür.
İnsanlar önce Tanrı ve sonra ailelere hariç herkesle ve her şeyle aralarındaki bağı kesmeye çalışırlar. Dikkat dağıtan hiçbir şeyin Şabat’ta yeri yoktur. Aile odaklı yaşayan Yahudiler için Cuma akşamı yenilen Şabat yemeği bir gelenek haline gelmiştir. 20 ya da 50 yaşında da olsalar her hafta ya da en azından 2 haftada bir aileleriyle bir araya gelirler. Bütün ev halkı sanki eve bir misafir gelecekmiş gibi o günü özel temiz ve şıp kıyafetlerini giyer, sofralarını özenle kurar. Yıkamak 39 yasak işlem biri olduğundan yemekten sonra çıkan bulaşıklar yıkanmaz. Makine de biriktirilebilir ya da tek kullanımlık tabaklar, bardaklar kullanılır. Banyo yapmak, saç taramak, makyaj yapmak gibi kişisel bakım için yapılan birçok şey de yasaktır. Makyajsız görünmek istemeyen Yahudi kadınlar ertesi güne kadar dayanan kalıcılığı yüksek makyaj yaparlar ve uyurken makyajlarını temizlemezler. Bu arada İsrail’de Yahudi kadınların kullanması için bir haham tarafından onaylı makyaj markası da bulunur.
Şabat günü hayatın işle işini anlatmaya devam etmeden önce belirtmem gerekir ki anlattıklarım ve anlatacaklarım Yahudilerin inançları doğrultusunda uyguladığı dini kuralları. Bu kuralların uygulanış katıldığı ise Yahudi gruplarına göre değişmekte. Mesela Reformya Yahudileri Şabat günü araba sürerken, Ortodoks Yahudiler hayati bir durum olmadığı sürece asla araba kullanmazlar. Düğmeye basmak küçük de olsa bir iş olduğundan asansöre binmeyen Yahudiler var. Ateş yapmak yasak işlerden biri olduğundan bazıları sigara da içmezler.
Bir kısmına göre bugün elektrik kullanmak da yasaktır. Ya ışıklarını kapatıp mumlarını yakarlar ya da Şabat başlamadan önce kullanacakları odaların ışıklarını açarlar ve bir daha düğmeye dokunmazlar. Hatta bazıları evdeki lambalara belirli zaman aralıklarında açılacak şekilde zamanlayıcı kurdurturlar. Buzdolabı, hırsız alarmı gibi aktif olarak çalışan elektrikli cihazlar ise kapatılmaz. Bu arada Yahudilerin evlerinin girişinde hatta bazen odalarının girişinde bile kapının hemen sağ pervazında mezuza adı verilen ve içinde hayvan derisi üzerine yazılmış Tevrat’tan metinlerin bulunduğu bir kutucuk bulunur. Eve girerken ve çıkarken bu mezuza’yı elleriyle dokunup öperler. Onlara göre mezuza asılan ev Tanrı’nın koruması altındadır. Dünyanın en büyük mezuası İsrail’in en büyük havalimanı olan Ben Gurion Havalimanı’nda bulunmakta. Ülkeye yani evlerine girerken bu mezuza’yı öpenler de vardır. Bazı Yahudiler yeni bir eve taşınmadan önce bir grup çocuğu boş eve Tevrat çalışması için davet eder. Bazıları ise evi okumuş bir su ile yıkar. Bu ritüeler evin arındırılması için yapılır. Yahudiler için yılın en kutsal günü ise inançlarına göre bir günah çıkarma günü olarak kabul edilen yoğun kipur. Bugün de Yahudiler gün batımından itibaren başlayan 25 saat süren bir oruç tutup dua ederler. Yapılan bir ankete göre Yahudilerin %60.5’i bugün de oruç tutmakta.
İsrail’de yemek servisleri bir tek otellerde olur. O da çok kısıtlı ve soğuk yemeklerden oluşur. Yom Kippur ülkede resmi bir izin günüdür. Sinagoglar hariç her yer 25 saat boyunca kapalıdır. Sadece şehir merkezlerindeki küçük yollar değil birkaç Arap mahallesi dışında ülkedeki tüm otoyollar, köprüler, şehirler arası her şey hatta sınır kapıları bile kapanır. Toplu taşımanın yanı sıra ülkede o gün İsrail merkezinde hava yolu şirketleri bile uçuşları durdurur. Bu süreçte radyo ve televizyon yayınları da durur. Bugün de araba kullanmak ülkede tabu olarak kabul edilir. Çünkü Yahudi yasalarına ve geleneklerine uymayan Yahudiler için Yom Kippur bisiklet sürmek demektir. Ana yollarda çok sayıda bisiklet süren çocuk ve aile bulunur. Yom Kippur’dan önce Kaparat adında bir ritel gerçekleştirilir. Canlı bir tavuk başın etrafında 3 tur döndürülür ve dualar edilerek kişinin günahları tavuğa aktarılır. Daha sonra tavuk kurban edilerek fakirlere bağışlanır ve inançlarına göre böylece günahlarından arınırlar. Fakat bu ritelde tavukların büyük bir çoğunluğu özenle taşımadığından koşar olmaktan çıkar yani telef olur. Bu yüzden bu ritel birçok kişi tarafından protesto edilmekte ve parayla yapılması gerektiği savunulmakta. Domuz tüketimi konusuna geri dönersek açıkçası İsrail’de kanunen yasak değil.
Yalnızca halk arasında büyük bir tabu. Sadece ülke topraklarında Hristiyanların çoğunluklu olduğu bölgeler dışında domuz yetiştirmeni ve kesmenin yasak olduğunu belirten bir yasa var. Ülkede yıllardır başarılı olan bir domuz fabrikası bile bulunuyor. Özellikle Kudüs topraklarına domuz ayağının değmesi bile yasak olmasına rağmen Kudüs’te domuz çiftlikleri bulunmakta. Çünkü İsrailliler bunun bir çözümünü bulmuşlar. Çiftliklerin zeminleri tahta bir platforma kaplanmış. Yani domuzların ayakları İsrail toprağına değmeyecek şekilde tasarlanmış. Bazı restoranlarda, marketlerde ve kasaplarda açıkça domuz eti diye bilirtilmese de domuz ürünleri kotlanmış bir dille yıllardır satılıyor. Şarküteri paketlerinde domuz yerine genellikle başka et yazarken restoranların menülerinde ise beyaz et ya da beyaz biftek olarak isimlendiriliyor. Zaten çoğu Yahudi bu kotlamayı bildiğinden rahatlıkla anlıyor.
Bugün Yahudiler için dünyada bulunan en önemli yer Kudüs’te bulunan ağlama duvarıdır. Bunun nedeni bu duvarın Yahudilerin en kutsam mekânı olan Süleyman Mabedinin ayakta kalan tek parçası olması. Burası bugün kadınların ve erkeklerin bir paravanla ayrılarak ayrı ayrı dua ettiği bir açık hava sinagogu olarak kullanılmakta. Kudüs tapınağı olarak atlandırılan bu mabet Romalılar tarafından yıkılmadan önce Yahudi erkeklerin farzı olarak yılda üç defa haç yaptıkları kutsal bir mekândı.
Tapınak yıkıldıktan sonra haç sorumluluğu kalksa da bazı Yahudiler ağlama duvarına gelip eski dönemlerde yapılan haççı taklit ederek ibadet ederler. Bu arada Yahudiler dua ederken Tanrı’nın akıllarında ve kalplerinde olduğunun hatırlatıcısı olması için başlarına ve kalbin hizasında olacak şekilde sol kollarına tefilin adı verilen, içinde hayvan derisi üzerine elle yazılmış Tevrat’tan bölümleri içeren iki küçük kutucuk takarlar.
Ultra ortodoks Yahudiler yani Haridiler hakkında son bir şeyden bahsetmem gerekirse, Haridiler İsrail’in politikalarını sürekli eleştirirler. Özellikle Haridilerin en katı grubu olan Hasidik Yahudiler İsrail Devleti’ni tanımazlar ve Siyonizm’e karşıdırlar. Onların inancına göre İsrail Devleti’nin kurulması için beklenen Mesih’in gelmesi gerekir. Yani o zamana kadar bir Yahudi Devleti kurmak Tanrı tarafından yasaklanmıştır. Kimilerine göre Yahudiler Filistin Devleti’nin egemenliği altında yaşamalıdır. Hasidik Yahudilerin Amerika’da yaşamayı tercih etmelerinin en temel nedeni de budur. İsrail’de yaşamalarının nedenini ise Yahudi Şeriatını öğrenmek ve yaşamak olarak açıklarlar. Yahudiler sürgün edildiklerinden beri hep dünyanın dört bir yanına yayılmış bir şekilde yaşadılar. Bu yüzden de bugün sadece İsrail’de değil Amerika Birleşik Devletleri’nde, Fransa’da, Kanada’da, Birleşik Krallık’ta, Rusya’da,
Arjantin’de, Brezilya’da hatta Avustralya’da bile hala büyük bir Yahudi nüfusu yaşamakta. Dünyadaki toplam Yahudi nüfusu 15.2 milyon. İsrail’de, Haridilerin ağırlıklı olarak yaşadığı şehirler Kudüs ve Bine’yi bıraktır. Amerika’da ise özellikle New York’ta, Brooklyn’de yer alan Williamsburg, Boropark, Cromhais gibi mahalleler tam bir Haridi mahalleleridir. Son olarak bahsetmek istediğim bir şey daha var. Bugün Musevilik ve Yahudilik çok karıştırılan iki kelime.
Kimilerine göre Musevilik bir din, Yahudilik bir ırktır. Fakat Musevilik, Yahudilere özel etnik bir din olduğundan bu iki kelime çoğu zaman birbirlerinin yerine kullanılır. Yahudi, Yehudadan gelen yani Yakup’un oğlundan gelen anlamına gelirken, Musevi, Musa’dan gelen anlamına gelir. Kutsal kitap Tevrat Hazreti Musa’ya indirilmiştir. Fakat Yahudiler Musa’dan öncesine de inanırlar.
Yayılmacı bir yapıya sahip olmayan Musevilik, Yahudi toplumu için de sınırlı kalmış ve bugün Yahudilikte din ve ırk kavramlarının iç içe geçmesine neden olmuştur. Yahudiler binlerce yıl önce Museviliği seçmiş ve o zamandan beri Yahudilik ve Musevilik kelimeleri bir olarak anılmaya başlanmış. Videonun sonuna geldik. Elimden geldiğince Yahudilerin esrarengiz yaşamlarını sizlere aktarmaya çalıştım. Bir önceki videoda da İsrail’e anlatmıştım. Eğer o videoyu izlemediyseniz şuraya tıklayarak videoya gidebilirsiniz.
Ayrıca bu videoda anlattığım tüm bilgilerin kaynaklarına açıklama kısmından ulaşabilirsiniz. Video hakkındaki düşüncelerinizi yorumlar kısmına beğenme ve paylaşmayı unutmayın. Yeni yükleyeceğim videolarımı kaçırmamak için de kanalıma abone olmanız yeterli. Bir sonraki videoda görüşmek üzere hoşçakalın.
Ben Sumer Aşenets.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir