"Enter"a basıp içeriğe geçin

Zafer Şahin: “Burada bir market darbesi var, bu darbeyi halka yapıyorlar!”

Zafer Şahin: “Burada bir market darbesi var, bu darbeyi halka yapıyorlar!”

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=Gusf8fnATz0.

Bir şeyi eksik bırakıyoruz. Tamam bakın yani suç tamamen hükümetinse hükümeti eleştirelim. Vatandaş, bilinçli değilse vatandaşa diyelim ki, hey tüketici sen de bilinçli ol, oradan alma diyelim. Peki kardeşim Nasretin Hoca hikayesi gibi yani bu marketlerin hiç mi suçu yok? Ya siz zaten pandeminin başından beri… Biz zaten o suçu söylüyoruz. Şu anda hükümetten taraf konuştum. Kusura bakma. Nereden çıkartıyorsun hükümeti suçladığımızı? Hükümeti bile değiştirebilirler dedim. Değil mi yani?
Yani ben ona dikkat çekiyorum. İstediği kadar Cumhurbaşkanı desin. Bakın siz beni dinlemeden her sözümü kestiniz. Şu anda ellerine çok önemli bir poz geçti. Bakallık sistemi yok oldu. Şu anda mesela yapıyorlar ya bu sosyal konutları dağıtıyorlar falan. Benim tavsiyem, AVM’ler kadar her bölgede ayrıca bakan dükkanları da yaptırsınlar. Şarj getirsinler sitelerde. Esas denetim düzeni bir de rekabet düzenini kurmak lazım.
Bu süpermarketler fiyatları ucuzlattıracaktı güya. Hani sistem olarak. Ucuzlatmaz. Zafer Şahin. Ama yani ben onu söylemedim ki. Konu bambaşka bir yere gitti. Hükümeti denkir etmiş gibi. Siz onun öyle bir yüksek uyarı algınızı oraya geldi. Ben aslında o kastettiğiniz şeyi söylemeyecektim. Eğer beni bilmeseydiniz. Şimdi şunu söylüyorum. Diyorum ki
tek suçlu hükümetse hesabını sadece hükümetten soralım. Bürokrasi yapmıyorsa, bürokrasiden soralım. Vatandaş olarak biz bilinçsizsek diyelim ki kaderimize razı olalım. Peki kardeşim bu süpermarketler bunların hiçbir suçu yok. Şimdi hükümet KDV indirimi yaptı. Yüzde 8’den yüzde 1’e indirdi. Birçok üründe. Adamlar KDV indirimi daha yapılmadan bütün fiyatları %8-10 daha fazla arttırıp indirimi ona göre yaptılar.
Şimdi burada bir beni kesmezseniz burada ahlaki bir sorun da var. Hem de çok ciddi bir ahlaki bir sorun var. Ahlaka bırakılacak bir iş değil. Biz vatandaş olarak, tüketici olarak yapmıyorsa kardeşim hükümet denetimi yapamıyorsa ya da sorunlu mecra kimse bu yapamıyorsa bizim artık bir tavır koyma zamanımız geldi. Protesto edelim biz de. Almayalım. Yani şimdi şöyle bakın. Her taraf market. Ben şimdi yalnız vereceğim. Ben bir bitireyim. Geçen bir arkadaşıma attı. Bu Rollon var ya Rollon. Bundan alacak. Market market. 4 tane market gezmiş bana da görsellerini attı. Yahu aynı ürün bir markette 31 lira bir başka markette 64 lira. Diğerinde 44 lira öbüründe 48 lira. Şimdi kardeşim kusura bakmayın demek ki siz bulunduğunuz aynı marka bulunduğunuz semte göre tutturabildiğinize bu ürünleri satıyorsunuz. Şimdi Şikayet edelim. Bundan bir sonuç alamıyoruz. Aynı markette aynı marka. Kim söyledi Mahsun Bey’in söylediği? Zafer Şahin şöyle bir şey var. Mahsun Bey söyledi galiba. Bunlar rekabet etmiyorlar. Bak aralarında rekabet etmiyorlar. Tam rekabet bu işte. 1’e 60 lira 1’e 40 lira 1’e 30 lira ediyorlar.
Siz girdiğiniz markette. Aynı ürün 31 lirayla 61 lira arasında fiyat oynaması gösteremez. Olmaz. Siz girdiğiniz zaman 61 lirayı görürken alışveriş yapacaksınız. 44 lirayı görmüyorsunuz ki. Bakın buradaki ben şöyle. Rekabet var mı bu marketler arasında? Kendi aralarındaki rekabet kendi mamulleri arasında. Kendi satış. Bir kere 1.
Bunun görüşleri. Kendi aralarında diyorlar ki şu ürünleri bugün şu fiyatı satacağız öbür gün bu fiyatı satacağız. Nasıl ekonomik denetim düzeni kurarsa senin dediğin olmaz. A sütü. Markası belli. A sütünün markasını Türkiye’nin neresinde alırsa al o farklı fiyattan almaman lazım. Olamaz yani. Ama sen o ağa sütünü biraz evvel bahsettiğim ay olduğunu. Farklı fiyat da başka da farklı başka yerde de farklı fiyat. Nasıl engelleyeceğiz? Bir kere ürün üreticilerinin fiyatları açık olacak. Denetlenebilir yani herkes. Süt mü alacak? Hangi marka? Masum Bey, Mete Yerar Yunanistan örneğini verdi. Neydi o? 50 üründe.
Belli bir zamana kadar tamam fiyatın üstüne çıkamaz. Ürünün fiyatının değişmeyeceğini bir kere açıklaması gerekir. İki, hem ürünün fiyatı artarken hem değiştirirken de bu konuda ekonomik denetim düzeni yani Türkiye’de söyleyeceğim, psikolojisi yanlış anlayacak. Dünyada bu böyledir. Bir mali müşavir, bir bağımsız denetçi denetleyecek. Bir örnek.
Şu anda hükümet isterse o KDV’nin yüzde 1’e düştüğü günü yakalar. Nasıl yakalar? Muhasebe kayıtlarında KDV fişi kesiliyor ya, zam gelmeden evvelki fiyat kaç lira? 18 lira. KDV dahildir bu. Normalde inmesi lazım. Ne yapmış hemen? Daha karar çıkartması, uygulama başlamadan bunu 25 liraya çıkarmışsa 25 liradan yüzde 1’i indireyim.
Bu zaman ekonomik denetim düzeni denetlettirdiğin anda bu işi o zaman bunun buradaki oyunu yakalarsın. O zaman ey yetkililer getirin şu ekonomik denetim düzenini. Peki o zaman ben başka bir şey daha söyleyeyim o zaman. Tamam. Bir yerde bir teknik hatanın olduğunu anlamak için devlet bununla ilgili şey kurdu hatırlarsanız. Tarım kredi kooptifleri marketleri mi kurdu öyle bir şey? Evet evet evet. İyi de oradaki fiyatta
diğer fiyatlardan ucuz değil. Onlar da aynı şey. Nasıl oluyor? Bunu ben de anlamıyorum. Tamam şimdi dediniz ki market zam yaptı. Tamam eyvallah anladık. Peki nasıl oluyor tarım kredi kooptifleri? Orası nasıl pahalı oluyor? Üç büyük şehir yani o zaman büyük şehir yok. İstanbul belediye başkanı bunla mücadele etti. Ben çocukluğumda gençliğimde yaşadığım için söylüyorum. Bir Fahri Atabey iki Ahmet İsmail çok ciddi çalıştı. Bir de Aytekin Kotil. Ne yaptılar? O zaman Melediye Tanzim satış mağazaları kurdular. Hatta bugün Mikros dediğimiz kurum ilk ortağı İstanbul belediyesidir. Gitmedi orası ama o da yürümedi. Evet ama arada yürümedi sonra artık gerek kalmadı. Fiyatlar kontrol etti. İzmir’de Tansaç kurulmuştu. Bir de Türkiye’de
kent tarımı terk edildi. Eskiden İstanbul’un önemli ihtiyaçları Sur dibindeki tarlalardan sağlanırdı. Oralarını sen konuta çönüştürürsen artık Neyse o bitti artık. Yaparsan böyle olur. O zaman ne olması gerekir? Ekonomik denetim düzen yanında üçüncü kural Her şehre yakın üretim araçlarını, üretim olanaklarını
belirlemek tarım arazilerini belirlemez. Değerli izleyiciler buraya nereden geldik? Şuradan geldik. Yani Masum Bey, Onur Bey 9500 liralardan 10.000 Bahsediyorlar Mete Bey Herkes yüksek bir asgari ücret rakamı söyledi. Güzel tamam olsun fakat Zafer Bey galiba gündeme getirdi ya ne kadar yaparsan yap adamlar
Fiyat artışlarıyla özellikle marketler. Bugünden onu satın alıyorlar yani asgari ücrete gelecek çünkü bu marketlerin bir de şöyle bir özelliği var onu da konuşalım. Bakıyor zamma. Bakın Türkiye’de o asgari ücret zammanı bugünden eritmeye çalışıyor. Kendini ona adapte etmeye çalışıyor. Bunun yükünü yine vatandaşın üstüne yükliyor. Tabii o vatandaşın üstüne yüklemektir. Ve şu var Ahmet Bey bu marketlerde çalışan personelin Çok ama çok önemli bir bölümü Asgari ücretle çalışıyor. Bakın bugün
Türkiye’nin sanayi kentlerine gidin 5500 liralardan çalışan adam zor bulursunuz Herkes yaptığı işin niteliğine göre, ustalık derecesine göre daha fazla alır. Ama marketlerde rakam standart. Tam asgari ücret ve buna rağmen adamlar daha bugünden Ocak’taki asgari ücret zamını Bir şekilde Kendi üstlerinden atıp vatandaşın üstüne yüklemeye çalışıyorlar. Geldiği zaman ekizle yapıyor. Ve geldiği zaman bunu
Yardım ediyorsun ya. Ve geldiği zaman bunu yine devam ettirecek. Bakın burada şimdi şu var ya meselenin adını açık koymak lazım Yani burada evet CNN Türk ekranlarında Sayın Bakan ziraat mühendisleri dedi mi? Hayır Galiba Türkiye Ziraat Odları Birliği İstanbul Şube Başkanı galiba. Emre Bey dediği doğru. Bakın yani Burada bir market darbesi var Bırakın marketlerin bu darbeyi iktidara yapmasını. Bu darbeyi halka yapıyorlar. Yani bizim milletimize yapıyorlar. Tabii canım halka yapar.
Çünkü bakın pandemide Ahmet Bey hepimiz evlere kapandık Bütün sektörler durdu. Bu marketler harıl harıl satış yaptılar. Bir reklama gitmem lazım. Yani biraz da kazandığınıza sayın Çok teşekkür ediyorum. Şimdi Reklama gideceğiz Reklamdan sonra Ak Şener Çok acayip bir Bugün çıkış yaptı Kemal Kılıçdaroğlu hani demişti ya var mısınız benimle yürüyecek misiniz diye
Meral Akşener de aynısını kendi partililerine grup toplantısında söyledi
Reklamdan sonra bu ne anlama geliyor sorusuna cevap arayacağız

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir