ABD’nin asıl başkanı Kamala Harris neyi amaçlıyor?
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=hx4tS0CjqeU.
Amerika’nın ilk kadın ve siyahi başkan yardımcısı olarak, özellikle Amerikan solunun sempatisini kazandı. Öte yandan kendisi ve ailesi hakkında çıkan iddialarla da eleştirilerin hedefi oldu. Bazı yorumlara göre ise, başkan yardımcılığı sadece bir pratik sürece. Kendisi Amerika’nın yakın gelecekte ki başkanı.
Karşınızda Kemal A. Harris’in profili. 1964’te doğan Harris, çocukluğunu politik olarak aktif olan göçmen eve veynleriyle birlikte Kuzey Kaliforniya’da bulunan ve sol çevrelerin ağırlıklı olarak yaşadığı San Francisco Körfez bölgesinde geçirdi.
Jamaica göçmeni bir aileden gelen babası Donald Harris, Stanford Üniversitesi profesörü ve Marksist bir iktisatçı. Harris ise kariyer olarak hukuku seçerek Hastings Hukuk Okulu’ndan 1989 yılında mezun oldu. 2003 yılında San Francisco’nun ilk kadın eyalet savcısı oldu. 2010 yılında ise 32. Kaliforniya Eyalet Başsavcısı seçildi. Bu arada siyasetle de ilgilenmeye başladı.
2016 yılında Demokrat Parti’den Kaliforniya Senatörü olarak seçildi. 2020 seçimleri ise Kemal’ı ya başkan yardımcılığı yoluna açan seçim oldu. Yülerinin tekrar aday olamayacağı kararlaştırıldığında Demokrat Parti’nin Clinton kanadı, Harris’i bu iş için hazırlamaya karar verdi. Orta çıkan belgelere göre 2017 yılında Hemptons’da gerçekleştirilen kapalı bir toplantıyla Harris, Demokrat Parti’nin elitlerine tanıtıldı. 2020 yılı gelip çaktığında, önceden Biden hakkında ağır ithamlarda bulunan Harris, Clinton kanadının adayı olarak Biden’ın kampanyasındaki ikinci isim oldu. Kemal’a kendisini meşhur Afro-Amerikalı kanaat önderi Martin Luther King’e benzetiyordu. Röportajlarında ve kampanya konuşmalarında Dr. King’in konuşmalarından parçalar aldı ya da onun ismini andı. Aslında bu Harris için hazırlanan imajın bir parçasıydı. Ancak oluşturmaya çalıştıkları bu siyahi dostlu imaj, çeşitli pürüzler içeriyordu. Bu pürüzlerden en büyüğü de Harris’in baş savcı olarak görev yaptığı Kaliforniya’daki siyahilere karşı tutumuydı. New York Times’da yer alan makaleye göre, savcılık görevi sırasında Harris, Afro-Amerikan siyah toplumunun ihtiyaçlarına karşı duyarsız, hatta düşmanca tavırlar sergiliyordu. Harris’in siyahi dostlu imajındaki bir pürüz de ailesiydi. 2018’de Kemal’a Harris’in babası Donald Harris, kaleme aldığı bir makalede, Jomeika’da siyahileri köleleştiren İlandalı Hamilton Brown’un soyundan geldiğini söyledi. University College London’daki İngiliz köle mülkiyetinin mirası araştırma merkezine göre Hamilton Brown, Jomeika’da yerleşik köle sahibiydi. Birleşik Krallık Ulusal Arşivleri’nde yer alan belgeye göre, Kemal’a Harris’in büyük dedesi Brown, 1826’da en az 121 köleye sahipti. Harris’in kampanya için oluşturulan imajı bu gerçeklerle çelişiyordu.
Ancak Amerikan medyası Harris’i sadece başkan yardımcısı olarak değil, geleceğin başkanı olarak görmekteydi. Yenik seçim yarışı devam ederken, Ağustos ayında CNN’e verdiği bir makalede Biden’ın kenara çekilmesi halinde, Harris’in başkanlığı üstlenebileceği yazıyordu. Peki bir Amerikan başkanı neden kenara çekilsin ki? 77 yaşındaki Biden’ın zihinsel ve fiziksel uygunluğuna ilişkin yaygın spekülasyonlar var. Genel olarak kabul edilen bu zayıflık, pek çok kişiye Biden’ın tek bir dönem için hizmet edip edemeyeceğini sorgulatıyor. İşin ilginç yanı, hem Biden hem de Harris bu iddiaya güçlendiren pek çok söylemde bulundu. Henüz seçimler gerçekleşmeden, 16 Eylül’de Harris yaptığı bir dil sürçmesiyle kendisini başkan ilan etti. Harris’ın başkanlığı Joe Biden ile birlikte. Hemen ertesi gün aynı dil sürçmesini bu kez Biden yaptı ve yine Harris’i başkan ilan etti.
Harris’ın Biden İmparatorluğu bu işlemi yeniden başlayacak. Aralık ayına gelindiğinde başkan yardımcılığının 1. ayında Biden CNN’den Jack Tepper’a bir röportaj vermekteydi. Harris’le nasıl çalışacağını soran sunucuya Biden bir anlaşmazlık olursa bazı hastalıklar dile getirir ve istifa etmem gerektiğini söylerim dedi. Yorum muhtemelen şaka olsa da Biden’ın göreve başlaması durumunda yönetimde gücü gerçekten kimin elinde tuttuğuna dair şüpheleri besledi. 18 Mart’a gelindiğinde ise Biden verdiği bir demeçle Harris’i başkan olarak takdim etti. Bu gelişmeler akıllara şüphe tohumları ekerken Harris’in faaliyetleri de dikkat çekiyor. Bunların başında da yabancı liderlerle konuşması geliyor. Beyaz Saray basın Sekreteri James Sake Şubat ayında yaptığı açıklamada Biden’ın aylarca yabancı bir liderle görüşme olasılığının düşük olduğunu söyledi. Ancak bu süreçte Harris pek çok yabancı liderle başkanlık statüsünde görüştü. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kanada Başbakanı Trudeau ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu bu isimlerde. Geçtiğimiz günlerde de Harris, Norveç Başbakanı Erna Sorberg ile güvenlik ortaklığı konulu bir telefon konuşması gerçekleştirdi. Medya Harris’in Norveç Başbakanı ile görüşmesini verdiği sırada
Biden bir hırdavatçıda oraya neden gittiğini anlatmaya çalışıyordu. Peki bu normal mi? Kısa cevap, hayır. Bu normal değil. Aslında Kamala Harris ile ilgili hiçbir şey normal değil. Ve öyle görünüyor ki, iddiaların ve şüphelerin merkezindeki bu ismi yakın tarihte daha çok duyacağız.
İNTRO Amerikanın ilk kadın ve siyahi başkan yardımcısı olarak, özellikle Amerikan solunun sempatisini kazandı. Öte yandan kendisi ve ailesi hakkında çıkan
iddialarla da eleştirilerin hedefi oldu.
İlk Yorumu Siz Yapın