"Enter"a basıp içeriğe geçin

Beyni çalınan deha: Albert Einstein

Beyni çalınan deha: Albert Einstein

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=_GoP0IGKYf4.

Çok büyük ihtimalle, Son melt Earth çok büyük bir diplomat Armada
TZT’ye abone olmayı ve bizi arkadaşlarınızla paylaşmayı unutmayın.
Ben Duygu Göktürk Soy’dan ve karşınızda Albert Einstein’ın profili.
Einstein’ın en büyük problemi disiplindi. Çocukluğundan itibaren tek disiplinli biri değildi ve bunu okuluna da yansıtıyordu. Ancak başarılı bir öğrenciydi ve notları her zaman iyiydi. 9 yaşındayken katolik ilkokulundan ayrıldı ve Lutfolk İmnasyum’da eğitim görmeye başladı. Ancak burada da öğretmenleri tarafından disiplinsiz olarak nitelendirildi. Einstein bu dönemde keman dersleri alıyor, bilim, matematik ve felsefe üzerine çalışıyordu.
15 yaşına geldiğinde ise amcası ve babasının kurduğu iş iflas etti. İtalya’ya taşınıp orada yeniden iş kurmaya karar verdiler. Einstein’a da okulunun olduğu Münih’te kalmasını söylediler. Ancak bu durum Einstein’ı depresyona soktu ve ancak 6 ay dayanabildi. Aile doktorunu ikna etti ve ailesinin yanında bulunması gerektiğini belirten bir rapor aldı. Böylece Münih’teki eğitimini noktaladı. İtalya’ya geçmesi ardından İsviçre’deki Federal Polyteknik Okulu’na gitmeyi hedefledi. Bu hedefini gerçekleştirmek için İsviçre’de yeniden bir liseye yazıldı. Bu süreç devam ederken babasına Almanya vatandaşlığından çıkmak istediğini ve İsviçre vatandaşı olmak istediğini söyledi. Babasının onayıyla 1896’da Almanya vatandaşlığından çıktı. Bu arada hedefi olan Polyteknik Okulu’na girdi ve burada elektromanyetizm üzerine eğitim aldı. Bu eğitimi Einstein’ın mesleğini belirledi ve bende bir patent ofisinde asistan müfettiş olarak iş buldu.
Einstein burada çalışırken ışığın doğası, zaman, uzay ve zaman ilişkisi hakkında derinlemesine düşünme fırsatı yakaladı. 1905’e gelindiğinde Annalendel Fizik Dergisi’nde yayımladığı dört makale modern fizik anlayışını değiştirdi. Ancak Einstein’ı ünlü yapan görevlilik kuramı oldu. Kısaca bahsedecek olursak özel görevlilik kuramı, sesin hava aracılığıyla yayıldığı gibi ışığında esir denen gizemli bir ortamda yayıldığı düşüncesine karşı olarak ışıkasının sabit olduğunu ve ışığın yayılması için esir ortamının gerek olmadığını, mekan zaman ve hareketin izafi olaylar olduğunu savunur. Dolayısıyla bu kuram Newton’un her yerde aynı işleyen, herkes için kabul edilen mutlak zaman teorisini yıkıyordu. Einstein’ın bu keşfi bir devrimdi. Ancak bazı kesimler patent ofisinde çalışan ünlü kaşifi patent hırsızlığıyla suçladı. Örneğin Family Guy’da bulunan bu meşhur sahne.
Smith’s Theory of Relativity. Tüm bunlar yaşanırken Einstein’ın vatandaşlığını bıraktığı ülkesi Nazi idareisi altına girmişti. Ünlü kaşif Nisan 1933’de Amerikan Üniversitesi’ne ziyaret ederken, Alman hükümetinin Yahudileri Üniversiteler’de öğretmenlik dahil bütün resmi konumlardan men ettiğini öğrendi.
Bir ay sonra Naziler kitap yakma kampanyalarına başladı ve Einstein’ın eserleri de yakılanlar arasındaydı. Einstein bu gezisinde Almanya’ya bir daha geri dönmeyeceğini söyledi. 1933 yılında Einstein Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etti. 1939 yazında, Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı başlamadan birkaç ay önce Leo Szilard ile birlikte Başkan Roosevelt’e Nazi Almanya’sının atom bombası tehlikesine karşı uyarı mektubu gönderdi.
Aynı mektupta Amerikan hükümetinin uranyum araştırmaları ve zincir reaksiyonları ile ilgili araştırma yapmasını tavsiye ediyordu. Başkan Roosevelt, Hitler’in Amerika’dan önce atom bombasına sahip olması riskini alamazdı. Einstein’ın mektubu ve buluşmaları sonucu ABD atom bombasını geliştirme yarışına girdi. Minneton Projesi denen proje ile Amerika savaş sırasında atom bombasını geliştirebilen tek ülke oldu.
Einstein bu olayların üzerine 1954 yılında ölümünden bir yıl önce bu konuda arkadaşı Linus Palinge şunları söyledi. Hayatımda tek bir büyük hata yaptım. Başkan Roosevelt’e atom bombasını tavsiye etmek dedi. 18 Nisan 1955’te Albert Einstein iç kanama geçirdi ve ameliyatı şu sözlerle reddetti. İstediğim zaman gitmek istiyorum. Hayatı yapay bir şekilde uzatmak tatsız. Ben payımı kullandım. Şimdi gitme zamanı ve bunu zarif bir şekilde yapmak istiyorum. 76 yaşında Princeton Hastanesi’nde gece saat 1.55’de yaşamını yitirdi. Otopsisi sırasında Princeton Hastanesi patolojisti Thomas Schultz Harvey o gece nöbetteydi ve Einstein’ın ölüm nedenini belirlemesi gerekiyordu. Beyni kafatasından çıkardıktan sonra kendi kendine bu dünyamız hakkında her şeyi değiştiren beynidir dedi. Einstein ailesi ölümünün ardından cenazesinin yakılması taraftarıydı. Harvey bedenin yakılması için hazırladı. Ancak beynini kendi sepertasına koydu ve evine götürdü. Beyni çalınan Einstein’ın ailesi şok yaşadı. Hükümet yetkilileri ve Harvey’in meslektaşları ise çileden çıktı. Herkes beynin iade edilmesini istiyordu ancak Harvey bilimsel çalışmalarda kullanacağı sözü vererek aileyi ikna etti. Einstein’ın beyni 53 yıl sonunda çalındığı Princeton Hastanesi’ne geri döndü. Harvey ise bundan 3 yıl sonra hayatını yitirdi.
Çocukluğundan kâşiflerine, siyasi aktivistliğinden ölümüne kadar başına gelen her şeyle gündem olan bir resim dünyadan böyle geçti.
Ancak ikonlaşmış portresi ve dilimize yerleşmiş ismiyle hala aramızda ve öyle görünüyor ki uzun yıllar daha bu durum değişmeyecek.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir