BİM Patronu’a Hakan Ural ve Abdurrahman Uzun’dan Tokat
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=Z7-3HwFnQQU.
Dam yapan zincir marketlerin, kato ile irtibat ilişkisinin kitizlikle araştırılması gerektiğine de inanın. Dilekimizin sırtına zam kamburu yerleştirmek isteyen her yerde bizi karşılarında bulacak.
Bu aç gözlülere müsaama göstermemek, ekmeğimizden çalan, sofralarımızın kadını kaçıran, mutfaklarımıza karabasan gibi çeken kim varsa. İki yakasından tutmak devletin açlığı vazifesidir. Bu vazife de bir hakkın yerine getirilir. Biz bu ülkenin temel taşlarıyız. Bu temel taşını yerinden oynatmaya da bunların güçleri yetmez. Bize bakarak, bir tuğla da ben koyayım, bu memlekete bir binanın temel taşına bir kürekte harç ben koyayım demeyen bir tane dikili ağacı olmayan insanlar sizlere ve bizlere bu yakıştınlar arar yapıyorlar. Biri ahlaksızlar, biri densizler. Sizlere bundan sonra sizin tonunuzda cevap vereceğim bunu bilesiniz. Marketlerle alakalı biz de yayıncı olarak her gün burada bu fiyat farklılıklarını dile getirmiyor muyuz? Getirmeyen yok ki zaten. Halkın çünkü sorunu bu. Bu zihniyet devamlı bir açık bulduğu için kim o bilmiyorum zaten orayı adresleyemiyoruz. Ama bir sorun olduğu net belli herkes tarafından. Ülkedeki en büyük sorumlular, demin konuşan beyefendi de daim bizim bilmediğimiz üç beş yaşında isim daha vardır.
Ettiğin lafı söylüyorum. Bre densizler, bre ahlaksızlar diyorsun. Ağzından çıkanı kulağa duysun. Sen bu toprakların çocuğusun, topraklardan yetişmişsin. Bir konunun şikayetlisi olabilirsin, alınganlısı da olabilirsin. Bunu kendince izahat edebilirsin. Belli de bir yaşın üstündesin. Bugün Sayın Devlet Bahçeli’de iktidar ortağı. Milliyetçi Hareket Partisi vatanseverlerin ideolojik olarak oluşturduğu senelerden beri bu ülkeye bu devletin istikrarı için mücadele ederek karşılığı akılla izah edilemeyecek bedel ödemişlerin bir arada olduğu bir oluşumdur. Bugün polisinden askerine kadar kimsenin aklı, zihne, beyni, vicdanı yetmez onların bu ülkeye ödediği bedeli. Sen bir değil bin tane market üzerinden tarif yapmaya kalksan onların ödediği bedelin zekati olamazsın.
Sen diyorsun ki bir de bu hazırlanmış bu bir metin okuyorsun yani ne demek bu? Sen son dönemlerde siyasi söylemlerin alınganlısı olmuşsun olabilir. Kendini izah etmek için bir toplantı yapmışsın kim ve kimlerseniz siz bir kanaate varmışsınız. Demişsiniz ki biz de bunlara cevap verelim ama bu dozda ve bunları söyleyelim deyip metne dökmüşsünüz yani planlayarak ve tasarlayarak.
Hakaret ediyorsun ve aşağılıyorsun ve diyorsun ki hani onu da ben kendimce bu da benim fikrim söyleyeyim taş taş üstüne koymayanlar diyorsun sayın bahçeliğim. Ben sizin bilginizden o yaşa gelirken ki alet-i rüyaya ve hissiyatınızdan şüpheli muvaffak olmuş bir kurumun sorumlusu veya sorumlularının bu kadar fitursuz bir açıklamasına hiç denk gelmedi.
Ben de buradan normal bir vatandaş olarak sizin bu üsluğunuzu kınıyorum yazıklar olsun. BİM’in yönetim kurulu üyesi kalktı dedi ki bu televizyonlarda BİM’i eleştiren sizi hedef gösteren işte hatta cümleyi şöyle okuyayım size. Bire ahlaksızlar, bire densizler vay vay vay cümlelere bak. Bire ahlaksızlar, bire densizler sizlere bundan sonra sizin tonunuzda cevap vereceğim bilesiniz. Galip Aykaç sen kimsin? Kendine bir de yazmışsın biz bu ülkenin temel taşlarıyız diye. Sen bu milletin günlük yumurta aldığı, süt aldığı, yoğurt aldığı bir işletmenin sahibisin. Hangi vasıfla, hangi misyonla biz bu ülkenin temel taşıyız diye biliyorsun. Bu millet sana sırtını döndüğü zaman sen değil temel taşı sen bir çakıl taşı bile olamazsın bu ülkede.
Bu uslup ne ya? Bu milletin canı yanıyor, yalandan ayak oyunlarıyla beraber. Yok efendim biz %3 ile %2 şeyle yapıyoruz onu. Kimi kandırıyorsunuz? Bu millet bilmiyor mu sizin o tedarik sürecinizde bütün alt firmaları da sizin organize ettiğinizi? Ve sizin 6 liradan tarladan çıkardığınız bir ürünü alttan alan firma sizin. O üstüne 2-3 lira koyuyor, o firma onu ilim merkezindeki sizin diğer firmanıza satıyor.
O firma onu marketlere gelinceye kadar toptancı dağıtımcıya, o dağıtımcı da sizin, ona satıyor. Siz de oradan alıp onu markete rafa koyuyorsunuz, millete çakıyorsunuz. 5 liraya üretilen ürün sizde 35 lira. O aradaki 30 lirayı kim kazanıyor? Raflardan %3-4 kazanıyorsunuz. Diğer geriye kalan o parayı yine sizin firmalarınız kazanıyor. Bu millet salak, bu millet aptal. Öyle mi düşünüyorsunuz?
Yoksa kulağınıza bir şey mi geldi? Bu devlet galiba bu 3 harflilere, bunlara bir operasyon kapı da, yakında bir operasyon gelecek, onun öncesinde devlete meydan mı okuyorsunuz? Biz burayı anlayamıyoruz. 1,5 senedir, 2 seneden bu yana bu milletin sırtına kene gibi yapışıp, devamlı işte bak elektrik fazla, ürün tedariki konusunda sıkıntı var. E bu işin nakliye boyutu var, mazot pahalandı, kira pahalandı,
eleman parası fazla oldu, şu şöyle oldu, bu böyle oldu diye diye diye diye 20 liralık ürünü 90 liraya çıkardınız. Millet o dönemde hani biraz bağırıyor ama manzarayı da görüyor. Arkadaş son 3 aydır bu ülkede hiçbir şey yerinden oynamıyor. Hiçbir şey. Son 3 aydır bu ülkede hiçbir şey yerinden oynamıyor. Döviz aynı duruyor. Mazotta bir şey yok. Elektrik konusunda, doğal gaz konusunda bir zam yok.
Ama bunu %70-75’ini devlet süpansi ediyor. Aradaki asgari ücrete olan zamlarında büyük yükünü devlet kendisi çekiyor. Sen %30-40 bu son bir iki ayın içerisinde zam yapacak hangi sebebin vardı? Veyahut da bir basın açıklaması yapmak için kameranın karşısına geçip de millete ayar vermeye çalışacağına, devlete meydan okumaya çalışacağına, gazetecilerden bu işi kim seslendiriyorsa, kim dinlendiriyorsa birer ahlaksız, bire densiz diyeceğine kalkıp bu insanlara sürecin nasıl olduğunu, bizim işletme sistemimizin nasıl olduğunu, bir tane ürünü örnek göstererek nasıl aşamalardan bu işe geldiğini insanlara izah edip durumu, yahu kabahatlisi biz değiliz deme yerine sen kalkıp milletin karşısına o meşhur Rıza Nurmeral gibi hani vardı ya Tuscon, FETÖ’nün ticaret adamının başında. Kalkıp kameraların karşısına geçip inlerimize girilecekmiş. Gelin de görelim onu. Bir bakalım siz mi beyisiniz biz mi beyiz diye devlete meydan okumuştur Rıza Nurmeral. Ondan sonra da sonrasında da kaçtı halen de Ferrari, o FETÖ’nün köpeği. Onu mu kendinize örnek aldınız? Biz de aynı o Rıza Nurmeral gibi çıkalım kameraların karşısına da, ağzımıza ne geliyorsa söyleyelim, herkesi tehdit edelim, Milliyetçi Hareket Partisi’ni tehdit edelim, devlet bahçeliğe laf çakalım, devlete meydan okuyalım. Vatandaş adına vatandaşın derdini dile getiren ne kadar gazeteci, ne kadar sosyal medya mensubu varsa onlara da bire ahlaksız, bire deyyüz diyelim ve milleti sindirelim, susturalım. O yöntemi mi deniyorsunuz? Bir cümle kullanmışsınız sayın Galip Aykaç, BİM’in yönetim kurulu üyesi. Bir cümle kullanmışsınız. Diyorsunuz ki biz bu ülkenin temel taşlarıyız. Bu temel taşları yerinden oynatmaya da bunların gücü yetmez. Allah Allah! Bu ülkenin temel taşı BİM mi? A101 ne? Bu ülkenin muhafızı mı? SHOCK ne? MIGROS ne? CARFUR ne? Öbürleri ne? Markalar üstünden konuşuyoruz onu. Bizim kimsenin markasını itibarsızlaştırmak, bir de öyle söyledi toplantıda, itibarsızlaştırılmaya çalışıyoruz.
Bu yüzden zaten BİM halk nazarında itibarsız bir kurum haline geldi. Siz bunun farkında değil misiniz? Vatandaş BİM’e nasıl bakıyor? Görmüyor musunuz onu? Yüzde 2, yüzde 3, yüzde 4 kar yapıyoruz. Abi geçen ay açıkladığınız kara bir baktık. Önceki senelerde 1 milyar, 1.5 milyar, 2 milyar kar eden bir kurum son yılda 11-12 milyar kar etmeye başladı. Kurtuluş Savaşı döneminde
stokçuluk yapan Yahudi tüccar gibi davranıyor bizim bu toptancılar. Millet buna kızdığı zaman milletin sen cebine saldıracaksın. Milletin boğazındaki, gırtlağındaki ekmeği, peyniri oradan söküp alacaksın ama millet kızıp da tepki verdiği zaman da çıkacaksın televizyon kanalına, oradan da millete meydan okuyacaksın. Bu ülkenin konuşan adamlarına,
biri ahlaksız, biri densiz diyeceksin. Anladığımız dilden konuşmak ne? Kimi tehdit ediyorsunuz?
İlk Yorumu Siz Yapın