"Enter"a basıp içeriğe geçin

BİM oldu BOM! Galip ise Mağlup… | Bim hisselerine ne oldu? | Kazım Yurdakul anlatıyor..

BİM oldu BOM! Galip ise Mağlup… | Bim hisselerine ne oldu? | Kazım Yurdakul anlatıyor..

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=czVmpwH8OOQ.

iki çift lafımız var onlara. A sınıfı, B sınıfı, onların hepsine var lafımız. Onların ne olduğunu biz biliyoruz. Milletin gözünün önünde oyun oynamasınlar. Eee demin başlarken zaten onu kastettim. Eee ülkemin güzel insanı diyor ya. Ya sizin bu cümlelerimizi biz artık biliyoruz. Sizin bunları içten söylemediğinizi de biliyoruz. Eee ondan sonra çünkü içten söyleseniz eğer bu ülkenin güzel insanı derken ülkenin yüzde kırkını mı kasteliyorsunuz? Neyi kasteliyorsunuz? Ülkenin yüz altmışı
güzel değil mi mesela? Biz güzel değil miyiz? Bakayım ben gayet güzelim yani. Çirkin mi yanımı görmüyorum. Eee ne içten ne dışarıdan? Eee ülkenin yüzde altmışına çirkin mi diyorsunuz? Eee çünkü ülkenin yüzde altmışı bu ülkenin baş komutanının da başburnunda yalancı ve terörist olmadığını biliyor beyefendi. Eee yani beyefendi tabii tabiren söylüyorum yanlış anlamayın. Eee bakın özellikle söylüyorum.
Birçok eleştiri yapabilirsiniz insanlara. Eee siyasi görüşünüzü ortaya koyabilirsiniz ki bunu herhalde Türkiye’de en çok savunan kişiyim. Görüş ne olursa olsun. Benim en karşımda benim işte kırmızı çizgim olan ya da benim eee hiçbir şekilde yanına yaklaşmayacağım bir görüşü bile insanlar dile getirebilirler. Herkesin kendi görüşüdür ve buna saygı duymak zorundayız. Bakın. Eee ama hep ne diyorum? Şiddet çizgisini geçmeler. Şimdi
şiddet dediğimizde bir kere tabii ki zaten terör darbe eee ve fiziki şiddet söz konusu bile olmamalı, konuşulmamalı bile. Eee ama Türkiye’de kendine demokrat diyen darbe alkışlayan, demokrat diyen teröre arka çıkan eee teröristi eline saz verince demokrat oluyor zanneden. Ondan sonra eee efendim eee patlayan eee canlı bombayı ya işte insanlar da bu noktaya geliyorlar diye haklı bulmaya çalışan. Ondan sonra
eee on bir Eylül’de nasıl oluyor da hiçbir şey düzelmiyorken on iki Eylül’de düzeldi diye sormayıp ya da on iki Eylül’e süreci kimler getirdi diye sormayıp ya on iki Eylül sabahı hepimiz bir oh çekmedik mi diyen eee bu ülkenin sözde aydınları, sözde eee demokratları var. Onları biliyoruz biz. Ama bir de eee psikolojik şiddet var değil mi? Yani eee yalan, iftira, hakaret, hakir görmek, dalga
geçmek, buna da şiddet. Eee dolayısıyla siz bakın özellikle de Türkiye’de bir kere kesinlikle dokunulmaz bir alandır. Başkomutanlık alanı. Eee öyle yok yani eşitlik falan. Yani tabii ki eşitlik var ama orası o eşitlerin hepsini temsil eden makam. Dolayısıyla eşitlerin hepsinin toplamı eşitlerden farklı olur değil mi? O yüzden de kesinlikle dokunulmaz alandır başkomutanlık alanı bir.
Ikincisi eee Türk teamininde başbuğ da o elende bir yerdedir. Eee bunu bir kere hatırlatıp eee olayı şu tarafını açacağım. Geçenlerde bir kardeşimizle rastlaştım dedi ki eski ülkücüyüm ben. Eee yani Afganistan sanat dedik ki senin ülkünü yesinler. Eee ülkün mü eskidi sen mi eskidin? Senin ülkün neydi ki? Eee yani nasıl eski ülkücüm ne demek yani? Efendim eee Bahçeli’den sonra öyle olmuş. Eee kendim deyince bak canım kardeşim bir eee sen ülkücü ol, ülkücü olmaya devam et. Bahçeli olsun, Ahmet olsun, Mehmet olsun. Senin davan davaysa eğer davan bizim davamızsa yani dava değişmez, dava adamı da değişmez. Eee ikincisi ne demektir sence? Ya da sizce şimdi soruyorum ben bu kendine eski ülkücüğü diyen veya eee işte oradan ayrıldık eee diyen eee başbuğlarını eee bir dönem öyle şeyler çıkmıştı ya
iki bakanlığa davayı sattı zanneden bu yaşından sonra eee başbuğularını şaşırdı zanneden adamlar. Ben size söyleyeyim siz şaşırmışsınız. Çünkü ululemle itaat şu demektir. Senin aklına yatmadığı zaman ululemrin peşinden gitmek demektir. Aklına yattığı zaman herkes gider zaten. Yani ululemle itaat diye bir kavram niye var? Herkes zaten aklına yatıyorsa ululemle olsun, Ahmet olsun, Mehmet olsun peşinden gider zaten. Aklına yatmadığı zaman, sana ters geldiği zaman, sana
yanlış gibi göründüğü zaman eee sana eee anlaşılmaz göründüğü zaman da ululemle itaat. Yani ululemir bir bildiği vardır. Eee diyebilmektir ululemre itaat. Bunların hepsini hatırlatayım size. Eee o yüzden eee şimdi bunları yan yana toplayalım bir. Ikincisi insanlara herhangi bir insana yalancı ya da terörist demek için elinizde ispat olması gerekir. Eğer değilse hakaret ediyorsunuz demektir. Hem de
en ağır hakaret. Yalancılık ve teröristlik en ağır eee insani yanlışlardır çünkü. Doğru mu? Şimdi siz eee başbuğa eee ve dolayısıyla Cumhurbaşkanı’na yalancı ve terörist diyorsunuz. Siz diyorum çünkü sen demiyorsun muhtemelen. Senin arkandaki de hep beraber diyorsunuz siz bunu. Eee ama ben biliyorum. Eee üstelik de eee asıl mesela bu konu benim görüşümce sizin aranızdaki bir AAA sınıfı var
ya. Asıl ona yapılmışken eee sen niye oradan zıpladın konuya da cevap verme ihtiyacı istedik ya niye kendi üzerine alındın? Mesela orada öyle bir ibare mi var? Sana yönelik olduğuna dair bir cümle var mı devlet beyin ifadelerinde? Var mı? Bu varsa bana söyle. Yok. Eee sen üzerine alındın. Bir. Eee sınırını bilmedin, zinciri kopardın. Eee ipini kopardın. Eee bu ülkenin başbuğu ve eee Cumhurbaşkanı’na terörist ve
yalancı dedin. Ondan sonra bugün de bakın çok net söylüyorum. Bugün de kıvırdın. Eee bizim hükumette geldiğimiz zaman. Hangi hükumette? Hükümet diye sen neyi görüyorsun? Kim hükümet? Bu ülkede şu anda hüküm eden kim? Eee bak bunların hepsini aç. Kendi kafanda aç. Bizi açma yani. Biz biliyoruz zaten. Eee dolayısıyla biz kıvırmıyoruz hiçbir zaman. Bak bugün söylüyorum bunları. Sen yarın karşıma gel yine söylüyorum. Eee oluyor zaman zaman olduğu için söylüyorum böyle. Senden birileri gelsin beni böyle tehdit etsin, karşıma dikilsin,
öyle olsun, böyle olsun. Hadi sorsana bir tanesine. Bir tane görüşüm değişmiş mi? Ama senin bugün değişmiş. Hükümetle derdin yokmuş. Kiminle var derdin o zaman senin? Kime söyledin sen o günkü sözleri? Bir anlat hadi çık Türk halkının önüne anlat. Orada böyle topluluğu gördün. Kendinden bir şeyi gördün. Bir havayla böyle çıkıp söyledin bu lafları. Kendin de biliyorsun ki açtın haddini, gereğini. Eee onun için bugün bu açıklamayı yapıyorsun. Değil mi? Eee dolayısıyla işte böyle olur zaten. Eee dik olmayan adamlar eee omurga sağlam olmayan adamlar mecbur kalırlar bükülmeye. Mecbur kalırlar. Allah’a hamdolsun. Eee değerli dostlarım bu konuya bugün değinmedin. Eyvallah. Aynen öyle. Ha bak hiç yok eee bence önemli bir konu. Eee bugün hisseleri yüzde on değer kaybetmiş. Değil mi? Eyvallah. Eee hani şey güzel insanlar ne oldu güzel insanlara? Eee şimdi bunun açıklamazları bekliyorum ben ondan ya. Yüzde on kaybedince mesela o güzel insanlar nereye gitti? Bir listelerini güzel insanlar almıyor mu? Çirkin insanlar mı alıyor? Hep. Onun ortalama söylenir. Ya bakın yani bir cümle kullanıyorsunuz arkasında. Ya Türkiye’de çok maalesef herkes böyle ağzı olan konuşuyor ya. Eee maalesef eee eğer alana açık olsa ben mesela yıllarca medyanın karşısında öğrenene kadar durumları niye öldü olduğunu böyle çıldırıyordum bazen. Yani kendi tarafımda gördüğüm kişinin eee çok hazır orada verilecek cevap belli niye bunu vermiyor diye düşünüyordu. Sonra öğrendik tabii niye vermiyor? Eee benim tarafımda falan yokmuş orada medyada. Eee biz öyle zannediyormuşuz sadece. Biz öyle yutturuluyormuş. Eee dolayısıyla o alışkanlıkla işte o rahatlığın alışkanlığı böyle rahat rahat konuşuyorlar adamlar. Şimdi ben soruyorum yani o güzel insan cümlesinden elli tane soru çıkartırım ben galiple. Emin olun yani. Eee Türkiye’nin güzel insanları
yalanlarınızdan usandı falan. Eee ya ben ilk duydum da bir aynaya baktım. Dedi ki ben çirkin miyim acaba? Direkt o geldi aklıma. Onu sorarım. Işte bugün mesela sormak lazım şimdi. Eee o şirketin hisselerini alanlar içerisinde güzel insanlar yoklar mıydı? Ya da güzel insanların parası mı yok? Eee bir sürü soru çıkar orada. Eee o yüzden düşünmek lazım konuşurken böyle pof poflayacağım diye eee genelleme
yüzeysel cümleler kullanmamak lazım. Eee bana bir de böyle bu yüzden de böyle çılgına dönüyor bazıları biliyor musunuz? Eee çünkü ben kelimeleri çok seçerek kullanırım. Eee ağzımdan çıkan kelimenin arkasında da dururum o yüzden. Eee arkasında durmayacağım kelimenin ağzımdan çıkmamasına dikkat ederim. Çıkar olur ya insanız o zaman da özür
edilmesini diliyorum.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir