Dolar | TÜİK | Zam | Enflasyon
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=Q6Y3fBgYTzc.
Herkese merhaba programa hoş geldiniz. Bugün günlerden çay şanlım. Eee… Dolar… Dolar… Faaantastik bir duruma doğru gelmeye başladık gene. Gene diyorum çünkü zaten yani 17.169 Abi tamam işte yani geçen Aralık ayına geri geldik işte. Aralık ayına geri geldik.
Şimdi ne tek beklediğimiz şu olacak. Cumhurbaşkanımız Erdoğan çıkacak. Pazartesi günü muhtemelen. Ondan bir açıklama yapacak. Sonra böyle hurraa diye böyle bir para şey yapacağız. Merkez Bankası bir dolar bozduracak. Sonra onun ateşi düşecek falan filan. Yani nasıl şeyde yaptığı gibi. Hatırlıyorsunuz Aralık ayında yaptığı gibi 18’lerden nerelere düştü. 12-13’leri hatta orada Cem Küçük Tütür’den oh oh falan gibi şeyler yaptı. Yani ne oldu?
Hiçbir şey olmadı. 12’den alan gene kazandı. Ya abi gerçekten komik bir haldeyiz. Komik bir haldeyiz. Ya şeye baktım çünkü Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası verilere baktım. Aralık ayında bakın 5, 6, 6 buçuk. 6 buçuk milyar dolar harcamışız.
Şeyi hafifletmek için yani doların tansiyonunu düşürmek için 6,5 milyar dolar sizin ve benim paramız harcandı. Tamam ondan evvelki o 128 milyar muhabbetini açmayacağım. Ben sadece ki Aralık ayına bakıyorum şu an. Yani 7 ay evvele bakıyorum. Şimdi bugünkü rakamlara ve bugünkü aldığımız haberlere baktığımız zaman ki bunu da Barış Soydan’dan da teyit ettim. Ekonomist Barış Soydan da teyit ettim.
Ama ocaktan itibaren bugüne kadar 40 milyar dolara yakın para bozdurmuşuz. Niye? Tansiyonu düşürmek için. Ama 40 milyar dolar. Düşünsenize. Ya okulları düşünün. Türk halkına vereceği desteği düşünün. Teknolojiye yapılacak yatırımları düşünün.
Alan Musk bile 40 milyar doları almaya çalıştı Twitter’ı. Düşünsenize yani öyle bir şansımız olsa. Düşünsenize yani öyle bir paradan bahsediyoruz. İnanılmaz bir para. Ama nedir o? Bir inattan dolayı devam ediyoruz yola. Devam ediyoruz ama tabii ki öbür yandan da.
TÜİK, Türkiye Ütopik İstatistik Kurumu. Anladın mı ne yaptığımı? TÜİK. T-U-İ-K ya. Türkiye Ütopik İstatistik Kurumu. Akıllıca, çok güzel harikmeler. Bunu kullanabilirsiniz bu espriyi. Ondan sonra TÜİK’e göre enflasyon 100’de 70. ENAG’a göre 100’de 180.
Falan filan. Böyle diri diri rakamlar ama tabii millet ne yapıyor bu sebepten dolayı tabii ki? Doları endeksleyemiyor kiraları. Kiralar da TL üzerinde. Enflasyonla birlikte el ele böyle yükseliyor. Ama hayır. Sayın Adalet Bakanı’nız Bekir Bozdağ dedi ki kira artışı oranın %25’i geçemeyecek dedi. Abi her şeyi siz kontrol ediyorsunuz artık.
Yani, şeyler kontrol altında zamları siz kontrol ediyorsunuz. Böyle garip 3600 ek göstergeyi yaptınız. %20 civarı bir şey yaptınız. Ondan sonra şimdi kiralara da karışıyorsunuz. Bu bildiğin adım adım adım piyasayı devlet kontrol ediyor. Bu bir çözüm değil. Yani gözümüzü kapatıyoruz, kulaklarımızı kapatıyoruz.
Enflasyon yok enflasyon yok enflasyon yok. Deyip geçmeyecek bu iş. Bir şey yapmanız gerektiğin bir şey yapın. Bir şey yapmayacaksanız da söyleyin başkasını getirelim o zaman. Erken seçime gidelim o zaman. Başkasını deneyelim. Eminim başkaları. Başkaları dediğimde bütün dünyadaki yüksek enflasyon olan ülkelerdeki gibi. Ya faizleri yükseltecekler ya da bilmiyorum yani başka bir şey. Ama biz ne yapıyoruz da yanlış yapıyoruz işe yaramıyor.
Ya gerçekten yaramıyor. Ama yok. Devam. Dik dur. Baba dik dur da bizim belimiz bükülüyor böyle. Bazılarımız realitede yaşıyor. Ya realite de her şey gün geçtikçe pahalaşıyor. Zam üzerine zam üzerine zam üzerine zam. Benzine zam.
Abi araba kullanmıyorum artık ya. Yok lan kullanıyorum da yani daha az kullanmaya başlıyorum artık. Yani dikkat ediyorum. Klimayı açmadım mesela bu sabah. Benim de katkım oldu enekonomiye. Yazık abi yazık yani. Ottu. Peşinden de RGS.
İki görüntüyü de gelin izleyin peş peşe. Bunu bir şey olarak görmenizi bence kendi şahsi fikrim söylemek istiyorum.
Bunu bir laiklik antemi olarak laiklik şeysi olarak görmenizi istemiyorum. Ben başka bir bakış açıdan bakmak istiyorum bu işe. Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa evet bu marşın ki artık bir şarkı haline geldi. Şarkı olarak söyleniyor.
Gençliğin bu sisteme karşı olan protesto şarkısı olmaya başladı. Ve hatta oldu bile. Gerçekten. Bu laiklikle ilgili değil. Yani şöyle demek istiyorum. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın söylediği gibi ne dedi? Ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz dedi.
Ya kurtuluş savaşından baktığınız zaman tek bir kahraman var. Mustafa Kemal Paşa. Şunu getirmeye çalışıyorum. Galiba gençler Cumhurbaşkanımızın mesajını anladı. Gerçekten de bir kurtuluş savaşı içerisindeyiz. Ve de maalesef bunu şu anki hükümet yenemeyecek bu savaşı. Bu sebepten dolayı yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa diyorlar. Tabii ki aynı zamanda her kurtuluş savaşından sonra baskılara karşı, inatlara karşı, kriklere karşı, gençlerin konserlerin iptal edilmesine karşı bir protesto ediyorlar. Acaba düşünmüyor da değilim. Bütün bu konserlerde iptal edilen konserlere baktığı zaman AK Parti hükümeti bundan mı korkuyordu acaba?
Bir nevi kitlelerin, gençlerin bir araya gelip aynı sesten bağırmasından mı korkuyordu? Bence öyle. Ve de korkmaları da gerekiyor. En büyük zararı şu anki gençlerimiz görüyor. Maalesef. En büyük zararı her zaman olduğu gibi. Ne üzücü değil mi? Neyse. Bu sadece benim fikrimdi. Aynı zamanda şu haberi de vermek istiyorum. Türkiye Uzay Ajansı Başkanımız bugün haberlerde izliyordum. 38 bin başvuru olmuş uzaya gitmek için. Az bile. Ama bu 8 bin kişiden sadece 500’ü bütün evrakları vermiş. Yani şimdi yalan söyleyeyim. Ben de başvurdum da çok uzun bir liste vardı evrak. Sağlık raporu, bilmem ne raporu.
Ondan sonra. O da şey diyor başkan çok zor olacak diyor işte. Amerika’ya gidecekmiş. Amerika’da orada bir hafta geçirip Amerika’dan uzaya gidecekmiş. Yani hikaye gün geçtikçe şeye doğru dönmeye başladı. Yani bizim tek Türkiye’yle ilgili alakamız olan şu olacak. Bir tane fatura, bir tane makbuz verecekler bize. Diyecekler ki 400 bin dolar Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Tamam. Kim? Ahmet Hasanoğlu. Uzaya gidiyorsun. O da elinde baklavalarla gidecek orada. Bence sahne oraya kadar. O kadar. Yani bir uzay turizmi haricinde bir şey yok. Yani uzaya yollamışız. Hadi Antalya’ya bir haftalık tatile yollamışız. Aynı şeye geliyor. Yani birbirimize böyle uzaya adam yolluyoruz biz falan. Falan o yok. Parasını veriyoruz adamı uzaya yollayacağız. Ne boş bir iş. Ne boş bir iş. Ne boş bir iş. Çok üzülüyorum gerçekten. Şu sarf edilen paralara çok üzülüyorum. Yani 40 milyar dolar orada. 3,5-6 milyar dolar 2021 Aralık ayında. Şimdi bu merak ettim ya. Uzay kaç para? Virgin Galactic, Spaceship 2 veyahut da Blue Origin, New Shepard. 250 ila 500 bin dolar arasındaymış parası. Bakın. Yarım milyon dolara uzaya adam yolladık olacak. Bir hafta uzayda kalacakmış. Tamam abi. Bir hafta uzayda kalsın. Araştırma yapacak. Ne araştırması yapacağız? Hala abi bizim uzayla anlayışımız, ciddiyetsizliğimiz şu şekilde.
Yani balonla uzaya Rize çayı yollamak. O kadar. Neyse. Bütün bu paralara yanıyorum ama. Gerçekten. Verilen sözler tutulmuyor. Verilen, harcanan paralar da ziyan oluyor. Niye? Bir inat üzerine. Ama siz… Siz…
Paranızı nerede harcayabilirsiniz biliyor musunuz? Siz abone olabilirsiniz. Bedava. Merak etmeyin. İyi olabilirsiniz. Like atabilirsiniz. Yorum yazabilirsiniz. Onlar hepsi bedava. Ve de bütün mesajlarınıza teker teker cevap vereceğimi… Yarım yamalak bir söz veriyorum.
Çok teşekkürler. Yarın görüşmek üzere.
İlk Yorumu Siz Yapın