Dünya’yı Hareket Ettirenler | Bölüm 3: CAVİT CAV

Dünya’yı Hareket Ettirenler | Bölüm 3: CAVİT CAV
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=oXQA_QGwH4U.

Yorgancı Abdullah Bey ve terzi Cevriye Hanım’ın oğulları Cavit’in Bit Pazarında görüp satın aldığı bisikletle başlar hikayemiz. Bisikleti ile keşfe çıkan Cavit, sokak sokak meydan meydan gezerdi İstanbul. Dar gelirli bir ailenin çocuğudur Cavit Çav. Bu yüzden okul haçlığını çıkarabilmek için Sultanahmet Meydanı’nda kiraya verir bisikletini. Bir gün tam ortasından kırılır, gözü gibi sakındığı bisiklet. Marifetlidir Cavit, bir güzel tamir eder bisikletini. Ve o günden sonra da bisikleti bozulan herkes, solo’u Cavit’in kapısındadır. 1924 yılına geldiğimizde Cavit Çav artık milli bir sporcumuzdur. Aynı yıl Paris’te düzenlenen olimpiyat oyunlarına katılır ama pedal çeviremez ne yazık ki. Ne sakat ne de hastadır Cavit. Sadece 1924 olimpiyatlarında yarışacakları bisikletleri yoktur takımımızın. Inkasızlıklar içinde de olsa pes etmez. Cavit Çav’ı 1928 Amsterdam olimpiyatlarında pedal çeviren ilk milli sporcumuz olarak görürüz. Ülkesine döndükten sonra herkesin özgürce hareket ettiği bir dünyanın daha güzel olacağı düşüncesiyle ilk yerli bisikleti üretir.
Bununla da kalmaz. Cavit Çav, annelere sokakta rahatça dolaşma özgürlüğü veren, çocuklarını güvenle taşıyacakları ilk yerli bebek arabalarını da üretir. Ve hareket özgürlükleri en çok kısıtlanan engelliler. Cavit Çav kolay ulaşılabilen bir araç olmayan kekelekli sandalyeler üretmeye başlar.
Onun sayesinde nice insan hareket özgürlüğüne kavuşur.
Gördüğüm her bisiklet bebek arabası ya da tekelekli sandalyeye bana özgürce hareket ederek imkansızı başaran Cavit Çav’ı anımsadır.