"Enter"a basıp içeriğe geçin

Hindistan Müslüman soykırımına mı hazırlanıyor? (Narendra Modi)

Hindistan Müslüman soykırımına mı hazırlanıyor? (Narendra Modi)

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=Iyz3677q8Os.

Bu kişi kim ve ne yapıyor diye düşünüyor olabilirsiniz. Hemen söyleyelim. Hindistan Başbakanı Narendra Modi bir yoga seansını YouTube üzerinden canlı yayınlıyor. E yoga yapıyor iç huzuru, evrenle bütünleşme, sevgi kardeşlik falan diyebilirsiniz. Ancak bu işin edebiyatı oluyor. Türkiye’de pek konuşulmasa da dünyanın yakından tanıdığı bu isim Hindistan’da giderek yükselen İslamafobinin ve ırkçılığın popülist lideri. Profil de bu hafta Narendra Modi’nin kim olduğunu anlatacağız. 17 Eylül 1950’de 6 çocuklu bir ailenin ortanca çocuğu olarak dünyaya geldi. Yüksek orta öğrenimini Vardnagar’da tamamladı. Öğretmenleri ve çevresindekiler tarafından güçlü bir retoruya sahip bir isim olarak tanımlanıyordu.
Henüz 8 yaşındayken Hint Milliyetçisi Ulusal Gönüllüler Organizasyonu’yla tanıştı ve eğitimlerine katılmaya başladı. Burada kendisine siyasi akıl hocaları edindi. Modi’nin siyasi kariyeri biraz da zorunluluktan bir muhalif olarak başladı. Bu yıllarda Hindistan’ın başında ülkenin en uzun süre görevde kalan ikinci başbakanı Indira Gandhi vardı. Haziran 1975’te başbakan Indira Gandhi Hindistan’da 1977’ye kadar süren olağanüstü hal ilan etti.
Bu süreç içinde kendisine muhalif tüm siyasi oluşumlara karşı bir baskı süreci başlattı ve pek çok muhalif siyasetçiyi hapse attı. Aynı süreçte Ulusal Gönüllüler Organizasyonu da yasaklı gruplar listesine alındı. Bu süreçte organizasyonun Gujarat Komitesi’nde önemli mevkide bulunan Modi yer altına inmek zorunda kaldı ve hapse gönderilmemek için sık sık kılık değiştirerek seyahat etmeye başladı. 1978’e gelindiğinde Ulusal Gönüllüler Organizasyonu’nda bölge organizatörü oldu.
1985’e gelince de Ulusal Gönüllüler Organizasyonu tarafından BGP kısa ismiyle bilinen Hindistan Halk Partisi’ne atandı. Burada adım adım yükselen Modi 1998’de BGP’nin genel sekreterliğini terfi etti. Modi Müslüman karşıtı yüzünü henüz genç bir siyasetçiyken gösterdi. 27 Şubat 2002’de Gujarat’ta bir tren yandı ve yaklaşık 60 Hindu öldü.
Modi olaydan sonra yaptığı açıklamada olayın yerel Müslümanlar tarafından planlanmış ve düzenlenmiş bir terör saldırısı olduğunu ilan etti. Bu ilanla Gujarat çapında büyük bir iç çatışma çıktı. Özellikle Müslümanların hedef alındığı saldırılarda 790 Müslüman ve 254 Hindu yaşamını yitirdi. Modi Gujarat’ta yaşanan bu şiddet olaylarının ardından sadece kışkırtıcılık yapmakla değil,
aynı zamanda saldırgan Hint ırkçı gruplarını yönetmek ve Müslümanlara ait mülklerin listesini vermekle suçlandı. 2012 yılında Modi Hindistan Yüksek Mahkemesi tarafından atanan bir özel soruşturma ekibi tarafından şiddete suç ortaklığı yapmaktan aklandı. Ekip eyalet hükümetinin ayaklanmaları önlemek için yeterli çabayı göstermediği yönündeki iddiaları da reddetti.
Temmuz 2013’te özel soruşturma ekibinin delilleri bastırdığı iddiaları ortaya atıldı ancak bir Hindistan Mahkemesi Modi’nin kovuşturulmasını isteyen dilekçeyi reddetti. Nisan 2014’de Yüksek Mahkeme, Modi’yi aklayan özel soruşturma ekibinin davadaki soruşturmalarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve tüm itirazları reddetti. Bir ay sonra yani Mayıs 2014’te ise Modi Hindistan’ın yeni başbakanı oldu.
Modi tamamen şaibeli bir ekip tarafından aklanarak Hindistan’ın başbakanlık koltuğuna oturtuldu ancak 2002 olayları birçok bilim adamı tarafından bir soykırım olarak tanımlandı. Hatta bazıları trene yapılan saldırının da planlanmış bir tehditleyici olduğunu iddia etti. Geçmişinde karartılan ve adı konmamış bir Müslüman katliamı bulunduran Modi, iktidara gelişinin ardından da Müslümanlara yönelik soykırımcı politikalarından vazgeçmedi.
Bu amaç doğrultusunda öncelikli hedefler Müslümanların yaşadığı bölgeler oldu. Asdos 2019’da Keşmir’in statüsüne ilgilendiren anayasanın 370. maddesini değiştirdi ve Keşmir’in özelliğini elinden aldı. Bu olayı takiben yeni vatandaşlık yasası denen ve ülke demografisini kökten değiştirmeyi planlayan bir yasayı yürürlüğe soktu.
Pakistan, Afganistan ve Bangladeş gibi ülkelerde inancından dolayı zulme uğrayan Hindu, Hristiyan, Si, Cainiz, Zerduş ve Budistlere Hindistan vatandaşlarını vaad etti. Ancak Müslümanları kapsam dışı bıraktı. Böylece ailelerinin nesiller boyunca Hindistan’da yaşadığına dair kanıt üretemeyen Müslümanların hapis veya sınır dışı edilmesi daha kolay hale geldi. Bu atmosferden güç alan ırkçı yapılar ülkede Müslümanlara karşı nefret söylemlerini ve şiddet olaylarını artırdı.
Bununla birlikte başlatılan Ulusal Vatandaşlık Kaydı Uygulaması ile çoğunluğu Müslüman milyonlarca kişi vatandaşlıktan çıkarılma tehdidi ile karşı karşıya kaldı. Bu yükselen korkutucu tehdit Time Dergisi’nin dahi dikkatini çöktü ve Ekim 2021’de Hindistan Müslüman karşıtı bir soykırıma mı hazırlanıyor başlığıyla haber yayınlandı.
Haberin detaylarındaysa şu yorumlardı.
Hindistan’da nefretin ve şiddetin arasına hapsettiği insanlar Modi ismini her zaman soykırımla, şiddetli ve ırkçılıklı anacak. Belki bu hatırlatmalar sayesinde dünya ve Türkiye kamuoyu da Modi’ye karşı sesini daha fazla çıkaracak.
Çünkü susmaya devam edersek yarın çok geç olacak.
E yoğay yapıyor iç huzuru evrenle bütünleşme, sevgi kardeşlik falan diyebilirsiniz ancak bu.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir