İngiltere Başbakanı Boris Johnson kimdir?
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=g189I4n2gDM.
Deli dolu haller, ilginç bir saç stili ve renkli bir kişiliğe sahip olsa da, devlet başkanlarıyla buluşmalarında sergilediği enteresan tavırlarla eleştiri üzerine eleştiri aldı. Dedesinin Türk olması, Osmanlı’ya dayanan soyu ve aynı zamanda İngiltere Kralı 2. George’la olan akrabalığı da uzun süre konuşulmasına sebep olmuştu. Kısacası o, uluslararası arenada görmeye alışık olmadığımız türde bir siyasetçi.
Karşınızda İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın profili. Boris Johnson 19 Haziran 1964’te New York’ta köklü bir ailede dünyaya geldi. Biz onun adını sadece Boris Johnson olarak bilsek de tam adı Alexander Boris de Fafel Johnson.
Adını ailesinin tanıştığı bir Rus göçmenden alan Johnson’ın soyu Osmanlı’ya dayanıyor. Boris Johnson, damat Ferit Paşa döneminde İçüşleri Bakanı olan Ali Kemal’in torunu Stanley Johnson’ın oğlu. Dedesinin kökeni Çankırı’nın orta ilçesine bağlı Kaltat köyüne kadar uzanıyor. Dedesinin bakanlık görevinin yanında gazetecilikte yapıyordu. O dönemde Kurtuluş Savaşı’na karşı çıkan yazılar kalemi alıyordu. Bu nedenle linç edilerek öldürüldü. Çocukları ise İngiltere’de büyüdü. Kral 2. George’la da akrabalıkları bulunan Johnson’ın annesinin soyuysa Rus asıllı bir Yahudi olan ünlü tarihçi Elias Averilov’dan geliyor. Kısacası aile kökenlerinde Müslümanlık, Hristiyanlık ve Yahudilik olan Johnson için Türk, İngiliz, Alman, Rus ve Fransız demek mümkün. Johnson da bu durumu T’ye alarak kendisi için tek kişilik eritme potası benzetmesini yapıyor. Geçmişiyle gurur duyduğunu da sık sık dile getiriyor. Amerika’da doğan Johnson henüz 5 yaşındayken ailesi İngiltere’ye kesin dönüş yaptı. Johnson bu dönemde önemli sağlık sorunlarıyla karşılaşmıştı. Duyma engeli bulunan Johnson küçük yaşta pek çok operasyon geçirmek zorunda kaldı. Johnson’ın başarılı bir eğitim hayatı vardı. İngiliz siyasetinin elitlerini yetiştiren Iton College’i ve Oxford Üniversitesi’nden mezun oldu. O da dedesi gibi gazeteci oldu. Önce The Times gazetesinde çalıştı ancak burada bir röportajı çarpıtarak aktarınca kovuldu. Ardından Daily Telegraph gazetesinin bürüksel muhabiri oldu. Burada Avrupa Birliği’ne ilişkin şüphecilik konusunda çalışmalar yaptı. 1999’da buradan da ayrılarak The Spectator gazetesine geçti. Bu görevini de 2005’e kadar devam ettirdi. Siyasi kariyeri ise 2001’de başladı. Bu tarihte yapılan genel seçimlerde Avam Kamarası’na seçildi. Avam Kamarası’ndaki milletvekilliğini iki dönem sürdürdü. Muhafazakâr Parti’yi desteklese de zaman zaman görüş ayrılıkları nedeniyle son liberal düşünceye yaklaşıyordu. Johnson’ın yıldızı 2008-2016 yılları arasında parladı. 1 Mayıs 2008’de yapılan genel seçimlerde iki dönem Londra Belediye Başkanı seçilen Johnson’ın popüleritesi gitgide artıyordu. Bir süre Dışişleri Bakanı olarak da çalışan Johnson katı bir Brexit yanlısıydı. Bu konuda dönemin başbakanı Theresa May ile sık sık sürtüşme yaşıyordu. May’in istifa etmesi için yoğunlaşan protestolar Boris Johnson için bir dönüm noktası oldu. 14 Temmuz 2019’da Theresa May istifa etti. Yerine gelen isimse Johnson oldu. Boris Johnson’ın iş hayatında olduğu gibi özel yaşımı da çok hareketli. 3 evlilik yapan Johnson’ın bu evliliklerden 6 çocuğu var. 2021’de evlendiği son eşi Kerry Johnson’la ilgili detaylar da oldukça ilginç. Geç bir politikacı olan Kerry Johnson Muhafazakâr Parti’nin eski iletişim sorumlusuydu.
2018’de Boris Johnson’ın 25 yıllık eşinden ayrılmasının hemen ardından ikilinin beraberliği yönünde dedikodular yükselmeye başlamıştı. Boris Johnson’ın İngiltere Başbakanı olmasıyla başbakanlık konutuna taşınan ikili, evlenmeden önce başbakanlık konutuna geçen ilk çift olarak İngiltere tarihinde bir ilke de imza atmış oldu. Johnson çifti evlendi ancak bu evlilik beraberinde pek çok krizide getirdi. Hatta First Lady’nin İngiltere’yi yöneten gizli isim olduğu bile öne sürüldü. Bu sebeple Boris Johnson hükümetinde adeta yaprak dökümü yaşanmış, istifalar birbirini izlemişti. İddialara göre Kerry Johnson İngiltere yönetimine müdahale ediyor, yakın arkadaşlarına kilit konumlara getiriyordu. Kerry Johnson hakkında ilginç detaylardan biri de devlet yöneticilerini zor durumda bırakan köpeği Dillion. Dillion’un toplantılar sırasında devlet yöneticilerinin evrak çantalarına tuvaletini yaptığı ve önemli raporları kaybettiği de iddialar arasında.
Şu anda İngiltere Başbakanı ve Muhafazakâr Parti’nin Genel Başkanı olan Johnson, devlet liderleriyle görüşmelerinde sergilediği tavırlar nedeniyle sık sık eleştiriliyor. Başbakanlık sürecinde kimi zaman komik, kimi zamanda ilginç ve tepki çeken sahnelere şahit olduk. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la yaptığı görüşmede ayağını masaya uzatması, hafızalarda kalan anlardan biriydi. Görüşme boyunca rahat tavırlar sergileyen Johnson, bu hareketiyle büyük tepki toplamıştı.
Macron’unsa bir toplantıda Boris Johnson’ı Palacio’ya yönetimini de sirke benzettiği iddia edilmişti. Dönemin Almanya Başbakanı Angela Merkel’le yaptığı görüşmede ise ellerini arkadan bağlaması uzun süre konuşulurken, kimileri bu hareketi için tam bir Türk yorumunda bulunmuştu. Luxemburg’da Mekidash’ı Betel’a yapacağı basın toplantısına çıkmaması da akıllara kazınan anlardan bir diğeri.
Betel’sa Johnson’ın toplantıya gelmemesi üzerine gazetecilere eliyle boş kürsüye işaret ederek tepki göstermiştim. Mr. Johnson’u şükürlerimi söylemek istedim. Bugün burada, bizimle bir ilişki var. İçimde Mr. Johnson’ı dinlemek için önemliydi. Tarihanlardan bir diğeri de dönemin Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’la G7 zirvesinde bir araya gelmesiydi.
Tüm dünya ikiliği, saç stili, rengi, hareketleri, siyasi manevraları, hatta kravat seçimlerine kadar birbirine benzetiyordu. Bu nedenle birbirlerini işaret ederek verdikleri fotoğraf hafızalara kazındı. Boris Johnson’u Boris Johnson yapan şeylerden bir diğeri de bisiklet. Zaman zaman makam aracının yerine bisiklet kullanan başkan, Londra’da kiralanabilen bisikletlere kendi adını vererek Boris Bikes markasını oluşturdu. Boris Johnson son derece ilginç bir siyasetçi ve enteresan açıklamalar yapıyor. Bunlardan biri de ülkesine çizgi roman karakteri olan halka benzetmesi. The Mail gazetesine verdiği röportajda halk kelepçeler ne kadar sıkı olursa olsun, her zaman bunlardan kurtulduk. Bu durum İngiltere için de geçerli demişti. Bu benzetmenin ardından İngiltere’de halk temalı protestolar yaşandı. Hatta halk karakterini canlandıran Amerikalı oyuncu Mark Ruffalo, Boris Johnson’a cevaben bir tweet atmış ve Boris Johnson halkın herkesin yararı için savaştığını unutuyor.
Kızgın ve güçlü, aynı zamanda kalın kafalı ve yıkıcı olabiliyor. Halk ekibiyle birlikte olduğunda en iyi işi çıkarıyor, yalnızkense tam bir felaket demişti. Son skandalı ise Ukraynalıların Rusya’nın ülkelerini işgal etmesine karşı verdikleri mücadeleyi Brexit oylamasına benzetmesi oldu. Johnson’ın başbakanlık süreci son derece çalkantılı geçti. Bu sürede İngiltere Avrupa Birliği’nden ayrıldı, en yakın danışmanları istifa etti ve Covid-19 süreci başladı.
Johnson’ın Covid macerası da biraz farklıydı çünkü bu dönemde başbakanlık konutunda en az 17 parti düzenledi. Bunu da ülkede ikiden fazla kişinin bir araya gelmesinin yasak olduğu dönemde yaptı. Johnson bu konuda da biraz tuhaf bir açıklama yaparak partiye bir iş etkinliği olduğunu düşünerek katıldığını söyledi. Katı Brexit savunucusu olan Johnson, küresel İngiltere sloganıyla ülkesini Avrupa dışı dünyaya açmayı hedeflese de Brexit sürecini yönetmek tahmin ettiği kadar kolay olmadı. Şu anda İngiltere Avrupa Birliği’nden ayrılmış olsa da yaşanan sancılı süreçte Johnson’a karşı öfke patlamaları da kaçınılmaz oldu. Leeds kentini ziyaret ettiği sırada BBC muhabirine Brexit’i bir kez daha ertelemenin İngiltere’nin aleyhine olacağını anlattığı sırada bir kişi yanına yaklaşarak halkla oyun oynuyorsun, burada değil, bülükselde olmalısın diyerek Johnson’a protesto etmişti. Bu dönemde ailesiyle bile arası açıldı. Göreve başladıktan sonra bakan yaptığı kardeşi George Johnson onun aksine Avrupa Birliği’nden çıkılmaması gerektiğini düşünüyordu. Brexit döneminde tepkisini bakanlık görevinden istifa ederek göstermişti. İngiltere 23 Haziran 2016’da yapılan referandumla Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı almış. 13 Ocak 2020’de de resmi olarak Avrupa Birliği’nden ayrıldın.
Her ne kadar sancılı bir süreç olsa da verdiği sözü tutarak bu süreci bir şekilde yönetmeyi ve planlanan sonunca bağlamayı başardı. Onu her ne kadar rahat, komik ve ilginç hareketleriyle hatırlayacak olsak da şüphesiz ki dünya tarihine İngiltere’yi Avrupa Birliği’nden ayıran başbakan olarak geçti.
İngiltere’nin en azından bir sonu, Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı almış.
İngiltere’nin en azından bir sonu, Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı almış.
İlk Yorumu Siz Yapın