Kafkaslarda Bir Yurt – AZERBAYCAN ( Bütün Yönleriyle )
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=2_6JjUnwwIo.
Azerbaycan, Kafkaslar’da, Hazar kıyılarında bir ülke. Bir ülke mi sadece? Hikayesi henüz anlatılmamış, kim oldukları henüz keşfedilmemiş, yazılanları okunmamış bir yurt.
Her yönüyle, iyisiyle ve kötüsüyle kardeş ülkemizi tanımaya hazır mısınız? Nüfus 10 milyon. 1918 yılında İslam dünyasının ilk demokratik ülkesi olarak Azerbaycan Cumhuriyeti adıyla kuruldu.
Bu demokrasi sözde bir demokrasi değildi. Kadınlara seçme seçilme hakkının bile verildiği rejim o kadar güçlü bir vizyon barındırıyordu ki, Doğu toplumları arasında operaları ve baleleriyle örnek olabilecek bir ülkeydi. Asyaya model olacak bu ülke, acımasız Sovyet ordularının 1920 yılındaki işgaliyle bağımsızlığını kısa sürede itirdi ve Sovyetler Birliği’nin bir parçasına dönüştü. Hem de 71 yıl boyunca. Ülkenin günümüzdeki Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’dir. Göreve babası Haydar Aliyev’den sonra geldi ve uzun bir süredir devam ediyor. Birçokları tarafından ülkeyi bir aile şirketi gibi yönettiği söylenen İlham Aliyev’e, Azerbaycan’da pek fazla eleştiri yapamazsınız. Legal ve illegal olarak bunun sonuçlarıyla karşı karşıya kalacaksınızdır. 71 yıllık Sovyet işgalinin sonucunda demokrasi anlayışına büyük bir perçin vurulan Azerbaycan hala tam bir demokrasiye geçememiştir. Zaten ülkenin Cumhurbaşkanı Yardımcısı İlham Aliyev’in karısı Mihriban Aliyeva’dır. Birçok eleştiri olsa da ülkede güçlü bir muhalefet bulunmadığı için Aliyeva ailesi tek söz sahibi konumunda. Son yaşanan Ermenistan Savaşı’ndan sonra halk nazarında daha çok sevilmeye başlamış olsa da, demokratik olmayan bu sistem ülkenin ilerlemesi yönünde büyük engel oluşturuyor. Ülkedeki en önemli ekonomik kaynaklar tabii ki petrol ve doğal gaz. Dünyanın en kaliteli petrollerinden olan Azerbaycan petrolü, ülke ihracatının %80’inden fazlasını oluşturuyor. Ekonominin temeli olan bu petrol sayesinde kişi başına düşen milli gelir çok yüksek görünse de bu herkese eşit oranda tekamül etmemektedir. Çok hızlı gelişen bir ülke ve buradaki en önemli etken yeraltı kaynakları. Azerbaycan petrolü tarih boyunca hep önemli oldu.
Sovyetler birliği tam anlamıyla bu petrolü içiyordu. Hatta Hitler bile Rusların bu kaynağını ele geçirmek için Azerbaycan’ı işgal etmeye girişmişti. Azerbaycan’ın yeraltı kaynakları çeşitli dini inançları bile etkilemiştir. Bakü çevresinde birkaç yerde yeraltından yükselen ateşleri görebilirsiniz. Binlerce yıldır aralıksız ateş saçıyor. Bütün dinler gibi bilimin cevap veremediği zamanlarda ateşe tapan insanlar da burayı kutsal olarak görmüşler. Çevresine mecusi tapınakları yapılmış, zerdüşler kutsal kabul etmiş. Müslümanlarsa buranın cehenneme açılan kapılardan olduğuna inanmış. Ancak bugün biliyoruz ki o ateş ne cehennem ateşi ne de kutsal ateş.
Uzun yıllar önce yaşanan bir deprem sonrasında yeryüzüne sızan doğalgazın neden olduğu süresiz yangınlar. Bu sızıntıların çevresindeki bazı akarsuların üzerine çakmak tutarsanız su yüzeyinin yandığını göreceksiniz. Genellikle sakin görünen bu dereler yanar bulak olarak bilinir. Azerbaycan ve Türkiye dostluğu tüm ticari değerlerden ileridedir. Bu dostluk yüzyıllar öncesine dayanırken Haydar Aliyev’in ”Biz iki devlet tek milletiz” sözü günümüzde bu ilişkiyi anlatan en güzel slogan haline gelmiştir. Milli mücadele yıllarında Ankara hükümetini tanıyan ilk ülke Azerbaycandı. 1921 yılına gelindiği Kurtuluş Savaşı’nı yürüten Ankara hükümetinin kasasında neredeyse hiç para bulunmadığı zamanlarda
Mustafa Kemal Atatürk yakın dostu olan Azerbaycan Devlet Başkanı Neriman Nerimanov’a mektup yazarak milli mücadele için destek istemiş Azerbaycan ise bize 500 kilo altın ve ek olarak da 10 milyon altın ruble göndermiştir. Atatürk bu yardımların mutlaka geri ödeneceğini belirtse de Nerimanov Atatürk’e
”Paşam bizim Türk Devletinde kardeş kardeşe borç vermez. Kardeş her zaman kardeşin elinden tutar.” yazmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’te Azerbaycan’a açılan sınır kapımızı Türk kapısı olarak adlandırmış ve Sovyetlere karşı her şekilde muhafaza edilmesini emretmiştir.
Ayrıca Azerbaycan Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olan Mehmet Emin Resulzade’ye Atatürk Azerbaycan Türkçesi ile şu mesajı göndermiştir. ”Mehmet Emin Bey ben dünyaya senden 3 sene erken göz açtım. Ancak bütün Türk aleminde Türk’ün İstiklal Bayrağını ilk sen dalgalandırdın ve bayrak inmesin diye ben senin elinden alıp Türkiye üzerinde dalgalandırdım.
İnmez demişsin bu bayrak inmeyecektir.” Azerbaycan’la bir diğer iyi ilişkileri olan ülke ise İsrail’dir. İsrail, Azerbaycan’ın 1991’deki bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerdendir. Bunun nedeni Azerbaycanlı Yahudilerin varlığıdır.
Azerbaycanlı Yahudilerin önemli bir kısmı İsrail’e göç etmiş olsa da Azerbaycan’ı vatanları olarak görmektedirler. İki ülke arasındaki üst düzey ilişkilerin temelini bu ortak kesim oluşturmaktadır. Kardeş ülkemizin bir garip özelliği daha var. Kendi nüfusu 10 milyon olmasına rağmen 40 milyon kadar Azerbaycan Türk’ü ülke dışında yaşamaktadır.
Bunların 30 milyonu günümüzde İran işgali altında bulunan ve bizim Güney Azerbaycan olarak adlandırdığımız bölgede yaşıyor. Bu nedenle İran’da en çok konuşulan ikinci dil Türkçedir. Zaman zaman Tebriz gibi öz be öz Türk şehirlerinde ayaklanmalar yaşansa da İran yönetimi tarafından çok sert şekilde bastırılıyor.
Güney Azerbaycan Milliye Uyanış Hareketi lideri Mahmud Ali Çehregani’nin Azerbaycan’a ve Türkiye’ye girişi yasaklanmış ve hayatı tehlike altında olduğu için de Amerika’ya göç etmek zorunda kalmıştır. Bakü Azerbaycan’ın başkenti.
Anlamı Rüzgârlar şehri. Gidecek olursanız size başka bir dünyadaymışsınız hissi veren Bakü şehrinin çok büyük bir bölümü son 20 yılda inşa edildi. Sovyet işgali sırasında yapılan birçok yapı yıkılarak şehir baştan sona modern bir hale getirildi. Hem sanat etkinlikleri açısından hem de kültürel çeşitlilik açısından büyük öneme sahip. 1015 Avrupa Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmıştır. 2017’de İslami dayanışma oyunlarına zaman zamanda formula 1 yarışlarına ev sahipliği yapmaktadır. Tanıtılması için büyük avantaj olan bu etkinliklere gelen tüm yabancılar Bakü’den hayran olarak ayrılmıştır. Şehrin hem hareketli gece hayatı hem de kültürel faaliyetlerindeki bolluğu ve nispeten diğer metropolilere göre daha uygun fiyatlara sahip olması da avantajlar arasında. Tabii dışarıdan gelen turistler görmesin diye baroşların çevresi büyük duvarlarla kapatılmış. Bu da ilginç bir uygulama.
Azerbaycan iklimiyle dünyanın en sıradışı ülkelerinden biri. Dünyada 11 çeşit iklim var ve bunun 9’unu Azerbaycanda görebilirsiniz. Hiç çamur volkanı duydunuz mu? Azerbaycan çamur volkanlarının diyarı olarak da bilinmektedir. Dünyada yaklaşık 700 çamur volkanı bulunur. 300 kadarı ve en büyükleri Azerbaycandadır.
Ayrıca buradaki çamur volkanları dünyanın 7 harikası listesine adaydır. 10 milyon nüfuslu ülkede 5 bin tane okul, 1 milyon 600 bin tane de öğrenci bulunmaktadır. Ülkenin okuma yazma oranı %99,5’dir ve bu oran Türk Cumhuriyetleri açısından ulaşılması zor bir rakamdır.
Ayrıca Azerbaycan hem kadın erkek eşitliği açısından hem de dini özgürlük açısından Asya toplumlarının en gelişmişlerindendir. Ülkenin resmi bir dini bulunmamakla birlikte tüm inançlara eşit mesafeli ve ibadet özgürlüklerini korumaktadır.
Ülkede mecusi tapınağı bile var. Diğer İslam ülkelerinde alelade bir yerde mecusi tapınağı olduğunu düşünsenize. Azerbaycan halkı için yaşanan en büyük haksızlık ise Ermeni işgalidir. Ermenistan, Azerbaycan’ın %16’sında Birleşmiş Milletlerinde belirttiği gibi işgalci konumundadır ve sayısız kıyım yapmışlardır. Bu nokta her Azerbaycanlı için bir yaradır ve Azerbaycan kadar Türkiye halkı içinde eşit derecede önemlidir. Bir gün bu işgallerin tamamen son bulmasını ve Ermenistan’ın yaptığı tüm zulümler için uluslararası camiaya yasal zeminde hesap vermesini ümit ediyoruz. Şimdi kardeş ülkemizin olumsuz noktalarına bir bakalım. Öncelikle Azerbaycan’da halkın polis ilişkisi pek iyi görünmüyor.
Örneğin herhangi bir nedenle gözaltına alınırsanız bir miktar para ödemeniz gerekli. Diploma almak bazen bir işe girmek için bile pek de legal olmayan ödemeler yapmak zorundasınız. Ülkeyi 30 yıldır aynı ailenin yönetmesinden dolayı neredeyse bütün köşeler kapılmış. Bir işinizi halledebilmek için ya bol paranız olmalı ya da içeride adamınız olmalı. Bir doktora mı gittiniz? Gönlünüzden koptuğu kadar bir şeyler ödemelisiniz. Bu ödemelere tabi ki rüşvet değil, hörmetleniliyor. Üniversiteden mezun mu olacaksınız? Hojaya biraz ödeme yapmalısınız. Kısacası yasal değerler ve hukukun işleyişi dünya standartlarının çok altında kalıyor. Bu durumu eleştirmeye kalkarsanız gözaltına alınmanız ya da daha başka sorunlarla karşılaşmanız işlem bile değil.
Rusya’dakine benzer olan bu düzenin Azerbaycan halkının üzerinde bir kara bulut olarak kalması değil, hızlı bir şekilde halkın yararına değişmesini ümit ediyoruz. Tüm Türk dünyasına selam olsun. Herkese merhaba, ben Engin Deniz. YouTube Türkiye’nin en büyük korku platformunu kuracağımızı söylemiştim. Evet, kanalımın katıl butonuna o kadar yoğun ilgide bulundunuz ki
öncelikle bize destek veren binlerce arkadaşıma teşekkür ederim. Bu desteğiniz bize korku üzerine yepyene bir kanal açabilmemiz için büyük bir güç verdi. Hepinizin çok sevdiği hatta yüz binlere milyonlara ulaşan hikaye saati yeni içerikleriyle aynı ismi taşıyan Engin Deniz Hikayeleri YouTube kanalımda artık sizlerle olacak. Burada zaman içerisinde birbirinden korkutucu filmler, hikayeler ve bazı vakaların inceleme videolarının yanı sıra
adından söz ettiren korku filmlerini yönetmen ve senaristleriyle de röportajları ve heyecanla takip edeceğiniz içeriklerle sizler için geliyoruz.
Engin Deniz Hikayeleri kanalına abone olmayı unutmayın. Birbirinden korkunç videolarda buluşmak üzere.
İlk Yorumu Siz Yapın