"Enter"a basıp içeriğe geçin

Ön Yargıların Yıkıldığı Ülke – İRAN

Ön Yargıların Yıkıldığı Ülke – İRAN

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=AUvVH1cjinY.

Orası ön yargıların yıkıldığı ülke. Hem son yıllarda yaşanan reformlarla hem de rejimin getirdiği değişmez tabularla karşımızda bir zıtlıklar ülkesi var. İran. Orada kendinizi ipin ucunda da bulabilirsiniz. Bodrum gecelerini aratmayan partilerinde de.
1979 yılında Ayetullah Hümeyni liderliğinde yaşanan Şii İslam devrimi ile ülkede köklü yasaklamalar ve dünyadan keskin bir kopuş yaşanmıştı. İsterseniz önce bu yasaklardan ve yasakları ilginç delme yöntemlerinden konuşalım.
İçki yasak. Cezası hapis, kırbaç hatta idama varabilir. Ama unutmayın ki her yasak birilerini zengin etmenin de kapısını açar. Ve içki de kendine özel bir sektör oluşturmuş.
Devlet içinde sağlam bağlantıları olan bazı kişi ve kurumlar ülkeye bunları kara borsa piyasasından sokup çok yüksek fiyatlarla satarak inanılmaz kazanç elde edebiliyor. Bu sektör ülkede en büyük illegal kazanç kapılarından biri ve en çok devlet içinde kolu olan kişilerle polislerin işine yarıyor. Alkollü bir şekilde trafikte yakalanan çoğu kişi polis memuruna belli bir ödeme yaparak göz ardı edilebiliyor. Flörtleşmek yasak. Fakat başkent Tahranlılar bunun da çözümünü bulmuş. Belli mahallelerde dönen arabalar yan yana geldiklerinde camdan cama muhabbet ediyor birbirlerine telefon numarası veriyorlar. Polis basmasın diye de etkinliğin yapıldığı sokaklar sık sık değişiyor.
Kumar yasak hatta iskambil kağıdı bulundurmak bile büyük suç. Fakat kumar tutkunları gizli bir iletişim ayı kurmuşlar ve sık sık değişik mekanlarda etkinlik düzenliyorlar. Bu arada İran nüfusunun çok önemli bir bölümü Azerbaycan Türkü ve Türkçe gayet yaygın. Ülkenin önemli bir bölümünde kendi dilinizle rahatlıkla işlerinizi görebilirsiniz. Örneğin kaybolduysanız ve adres soracaksınız azdım demeniz lazım. Hemen korkmayın. Azdım demek Azeri Türkçesi’nde kayboldum anlamına geliyor. Yaşasın Azerbaycan. Eşcinsellik net bir şekilde yasak. Söz konusu şahıslar erkekse idam ediliyor, kadınsa 100 kırbat cezasına çarptırılıyorlar. Bu nedenle birçok eşcinsel İran’dan Avrupa’ya kaçmak zorunda kaldı. İnternet geniş ölçüde sansürlü. Örneğin Google’a girmek bile büyük mesele. İran’da konuşulan dillerden biri Türkçe olduğu için Onedio gibi siteler engellenmiş. Facebook, Twitter ve YouTube da yasaklar arasında. Ancak çok fazla kısıtlamalar altında da olsa Instagram serbest. Şunu da belirtelim ki bu yasaklar hem halkın hem de uluslararası kamuoyunun baskısıyla yavaş yavaş azaltılmaya başlandı. Zaten gittiğiniz zaman eğitimli ve neşeli bir toplumun nasıl bu kadar baskı altında yaşadığına şaşıracaksınız. Eğer İran’a yolunuz düşerse kalacağınız otelde dışarıya göre nispeten daha rahat olabilirsiniz.
Ama çoğu Türk turistin tavsiyesine göre otelde kalmak yerine internet üzerindeki seyahat sitelerinde insanlara evlerinin kapılarını açan İranlılar da kalmak daha avantajlı. İranlılar karşılaşabileceğiniz el misafirperver ve sıcakkanlı insanlar. Eğer evlerinde kalırsanız gerçek İran’a daha rahat ulaşabilirsiniz. Ve gizli partilerine.
Hayat sosyal alanda bir çok yasakla bastırılmış olsa da güneş batıp kapılar kapandıktan sonra tahranda yeni bir hayat başlıyor. Bir çok insan evlerinde çeşit çeşit gizli partiler verebiliyor. Bunlara katılmak için davet edilmeniz gerek. Çünkü gizlilik esas. Ancak turistlere çok önem verdikleri için sosyal birisiniz biri sizi mutlaka davet edecektir. Bu partiler nasıl mı?
Tabii ki dışarıdan belli olmayacak şekilde tasarlanmış zengin ailelerin evlerinde yine onlara yönelik oluyor. Genellikle içkileri ev sahibi ve gelen konuklar kendileri getiriyor. DJ’lerin olduğu çılgın dans gecelerinden tutun da hafif müzik ve şarabın olduğu daha soft partilere kadar türleri var. Bazı kimseler evlerine DJ kabini ses yalıtma sistemi bile yaptırmış. Ama tabii bu partiler yine varlıklı insanlar için. Çünkü polis baskını durumunda eline bonkör bir şekilde para sıkıştırmak gerekiyormuş. İran halkı binlerce yılın getirdiği birikimle güçlü bir sosyokültürel gelişmişliğe sahip. Gerçekten sanat alanında ileri seviyedeler ve sinemada da dünya genelinde kabul gören filmler üretiyorlar. Ancak tiyatro da bir o kadar önemli.
Çeşitli yasaklar olsa da kadınlar ve erkekleri aynı sahnede izleyebilirsiniz. Tabii ki politika ve cinsellikten kesinlikle bahsetmemek ve oyuncuların fiziki itemaz yapmaması şartıyla. Dini liderler batılı müzikleri hovarda buldukları için doğal olarak çalınamıyor. Ancak bugünkü lider ruhani başa geldiğinden beri bu konuda İran için büyük, dünya için küçük bir gelişme olmuş. Batılı müzik aletleri insanı yoldan çıkaracak bir haz aracı olarak görülürken, İslam devriminden bu yana geçen 30 yıl içinde ilk defa 2014’te televizyonda bir konser yayınlanmış. Aslında konser vermek de zor iş. Kültür bakanlığından yazılı izin gerekiyor. Eğer şarkı sözleri farsça ve müzik aletleri de uygun kabul edilirse izin alabilirler.
Kadın sesi insanı heyecanlandırabilir diye düşündükleri için kadınların karışık ortamda konser vermesi yasak. İran ve Suudi Arabistan’da İslam’dan çıkmanın cezası idam. Farklı bir dinden İslam’a girebilir ama çıkamazsınız. Buna rağmen en çok Hristiyanlığa geçiş yapan halklardan biri de İranlılar. Genellikle ülke dışına çıkıp o şekilde dinlerini değiştirdiklerini biliyoruz.
En son 2018’de Denizli ilimizde 60 İranlı aynı anda Hristiyanlığa geçmişti. Bu sadece bir örnek. İran’a uygulanan ambargolardan dolayı uluslararası bankacılık sistemi kapalı. Yani kredi kartlarınız hiçbir işe yaramaz. Naki taşımalısınız. Yasaklar konusunda turistlere daha müsamhalı davransalar da rejimin baskısını ense nizde hissetmemeniz imkansız.
Giyim kuşamınız hatta yürüyüşünüz bile bölge kurallarına göre olmalı. Sokakta eşinizle el ele yürümekten kaçının zaman zaman bu yasak delinse de boşuna riske girmeyin. Kadınlarsa turist de olsalar başlarını ve vücudunun boyun kısımlarını kapatmak zorundalar. Aslında bu noktada şunu söylemeden geçemeyeceğim. İran’a gelenler hangi dinden olursa olsun İran kurallarına göre giyinmek zorunda.
Peki İranlılar başka bir ülkeye gittiğinde o ülkenin yasalarına göre giyim şartı uygulansaydı İran devleti aynı hoşgörüyle bunu kabul eder miydi? Kısaca giyim kuşam özgürlüğü kişisel tercihe bırakılmalı diyor ve konumuza dönüyorum. Şehir merkezlerinde cep telefonunuz ya da bir kamerayla video çekerseniz tutuklanabilirsiniz. Fotoğrafta sorun yok fakat video kaydetmek tehlikeli. Bu nedenle gözaltına anılan birçok Türk turistle konuştuk. Bunun nedeni yıllardır korkulan casusluk fenomeni. Her yabancı devlet tarafından potansiyel bir casus olarak görülebiliyor. Ama Türk olduğunuz için biraz şanslısınız. Daha çok Avrupalı ve Amerikalılardan çekiniyorlar. Tabii ki halk değil, devlet.
İran halkı konusunda içiniz ferah olsun. Çünkü her gidenin söylediğine göre güler yüzlü, hoş sohbet insanlar. Tabii ki çeşitli radikal grupları saymazsak. Ülkede uyuşturucu kullanımı ise maalesef çok yaygın. Sadece Tahran’da 500 bin kişinin metanfetamin kullandığı düşünülüyor. Hatta bazı güzellik salonlarında hap formunda zayıflama desteği olarak bile satılıyormuş.
Zaten İran dünyanın en büyük dördüncü metanfetamin üreticisi. Ve tabii uyuşturucu kullanımının ayrı bir nedeni de Afganistan’la komşu olmaları. Afganistan dünyadaki en büyük haşhaş üretimi olan ülkeler arasında ilk sıralarda. Üzerlerinde bu tarz maddelerle yakalanmanın cezası net bir şekilde idam.
Son yıllarda gerçekleştirilen idamların %80’i uyuşturucu nedeniyle olmuş. Peki mutani keh’i yaygın mı? Mutani keh’i, Şii mezhebinde olan kadın ve erkeğin karşılıklı anlaşarak belli ücret karşılığında belli süre birliktelik yaşamalarına verilen isimdir. Bu durumu modernist İranlılar arasında pek göremeseniz de
radikal gruplar arasında oldukça yaygın olduğu kulağımıza gelen bir durum. Şii-Vici otobüslerde kadınlar önden, erkekler arkadan biniyor.
Ama taksilerde yan yana oturabiliyorsunuz. Bu da ilginç bir zıddık. Ülke sokaklarında karşınıza iki çeşit molla tipi çıkacaktır. Peygamber soyundan gelenler ve diğer mollalar olarak biliniyor. Fakat kimle konuşursanız konuşun, 10 kişiden 7’si molla rejiminin üzerlerinde oluşturduğu baskıdan bıktıklarını net şekilde ifade edecektir. Ama siz yine de pek konusunu açmayın derim. Çünkü aslında yakın bir zaman önce gerçekleşen ve yıllar süren İran-Irak savaşında birçok İranlı genç öldü. Neredeyse her sokaktan bir kayıp var. Yakın tarihteki savaşın acılarından dolayı genel bir şekilde içe kapalık görüşler de çok yaygın. Bu savaş her İranlı için büyük bir acıdır. 2019 itibariyle İran Türklerden vize istemiyor.
Kesinlikle keşfedilmeyi bekleyen elde etmemiş bir ülke. Önümüzdeki 20 yıl içerisinde dünya reformlarla parlamış yeni bir İran’ı tanıyacak gibi görünüyor. Bekleyip göreceğiz. Daha fazla içeriğe ulaşabilmek için kanalıma abone olmayı ve beni Instagram hesabımdan takip etmeyi unutmayın.
İyi seyirler.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir