"Enter"a basıp içeriğe geçin

Türk-İş’in 9000 Lira Teklifinden Sonra Asgari Ücrette Dikkat Çeken Grafik!

YOUTUBE Haber Global kanalının
Türk-İş’in 9000 Lira Teklifinden Sonra Asgari Ücrette Dikkat Çeken Grafik!

isimli videosundan fısıltılanmıştır.

Bu tür içerikleri ve daha fazlasını görmek için videoyu beğenip abone olmayı unutmayın…
Yorumlara da yazının linkini paylaşarak bize destek olabilirsiniz.

Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=tlKE-ju9Uhc.

Evet yeni günü artık konuklarımızla devam edelim. Metan Demir, Faruk Aksuoy ve Melik Yiğiter ile birlikteyiz bugün. Herkese günaydın. İyi sabahlar Melik Bey. Günaydınlar. Merhaba. Merhabalar günaydınlar. Asgari ücretle başlayacağız. Şimdi dün aslında tespit komisyonu üçüncü kez toplanıyor. Uzlaşı sağlanabilir, rakam konuşulacak artık bir sonuca varılabilir demiştik. Beklenti bu yöndeydi ama beklendiği gibi olmadı.
Türk İş’ten bir açıklama geldi. Ve resmi tekliflerini Türk İş görüşme sonrasında Ergün Atalay kameraların karşısına çıktı. 9000 lira olarak açıkladı. Ve bu rakam verilmezse dedi anlaşmaya imza atmayacağız. Önce o sesi bir dinleyelim, üzerine konuşalım. Biz ayın birinde dedik ki Türk İş 40 senedir bir araştırma yapıyor Türkiye’de.
Yoksulluktur, açlıktır bununla ilgili bizim 40 senedir de yapılan araştırma da uzman arkadaşlarımız bir çalışma yapıyorlar. Ayın birinde Türk İş’in açlık sınırı 7.785 yoksulluk 10.000 lira. Böyle bir ifade de kullandık. 20 gündür Türk İş’in teklifi 7.785 bizim hiçbir teklifimiz olmadı. Şimdi teklifi yukarıda bakan ben söyledim şimdi komisyona söyledim.
Türk İş’in resmi teklifi 9000 lira arkadaşlar. Verirlerse masaya oturup imzalarız. Vermezlerse 10.000 liraya içindeyiz. Evet, Türk İş 7.785 lirayı ilk olarak telaffuz etmişti. Ama hep altında çizdiler. Bu bizim kırmızı çizgimiz. Bunun üzeri için işte masada mücadele edeceğiz demişlerdi. Bugün geldiğimiz noktada artık resmi tekliflerinin 9000 lira olduğunu öğreniyoruz. Şimdi Melik Yiğit El sizle başlayayım. Ne diyorsunuz? Siz de aslında daha önce konuştuğumuzda 8000-8250 lira civarı olur demiştiniz. 9000 lira, bilmiyorum. Hem işveren açısından hem bakanlık tarafından bekleniyor muydu böyle bir rakam? Ne diyorsunuz dünkü soplantıdan sonra birilerine fırsatı da şanslı oldu mu? Evet, oldu.
Şöyle evvela şey söyleyeyim, Türk İş tarafı şimdi Ergun Bey bu 7.785 açlık sınırıdır. Bunun altı zaten olmaz demişti. Tabii. Fakat Türk İş 7.785 de masaya oturdu gibi çok haber ve yorum yapılınca da buna çok üzüldüğünü ifade etti. Ve onun üzerine de rakamı zaten biz dün ilk kez telaffuz ettik. O da 9000 liradır dedi.
Yani 7.785 önerimiz hiç olmadı dedi. Bu açlık sınırıdır. Yani zaten bunun altıyla olmaz diye ben o rakamı telaffuz ettim. Ya bu rakamı telaffuz etmemdeki amaç buydu dedi. Çünkü biliyorsun muhalefet partilende eleştiri geldi. Ya düşünebiliyor musunuz? Bir işsendikasının başkanı açlık sınırıyla başlıyor falan diye. Önce onu bir söyleyeyim. 9000 istiyor. Şimdi diğer taraflarla da görüştüm.
Şimdi bir kere işveren çok yüksek buluyor. Yüksek bulması nedeni de şu. Şeyleri giderleri de giydirdiğinizde 14.000’e yakın bir rakam çıkıyor ortaya diyorlar. Yani bir asgari ücretin maliyeti anlamında 13.000 küsürlük bir rakam ortaya çıkıyor. Ve dolayısıyla bizim açımızdan çok büyük sıkıntı doğar diyor. Fakat onların ilk başlarda özellikle o anketle ortaya çıkan 7.050, 7.100’ü hani onu öyle telaffuz ettik ama onu zaten tabii yukarı çekeriz diyor. Yukarı çıkarız ama 9.000 çok yüksek. Benim anladığım kadarıyla mesela 8.000, 8.500 arası bir yerde işveren çok problem çıkarmayacak gibi. Şimdi hükümet daha çok böyle ara bulma pozisyonunda.
Bunu daha önce söyledim. Devlete asgari ücretle çalışan hiç kimse yok. Bu biraz özel sektörle asgari ücret çalışanlar arasında ara bulma gibi. Bir yerde buluşturacağız diyor. Ve hatta Perşembe en geç cuma günü bu işi bitirmek istiyoruz cümlesini söylediler görüşlüğünde. Biz sonraki sohbeti tarihi henüz belli değil ama değil mi? Ama bu hafta içinde bitmesi bekleniyor.
Değil ama Perşembe en geç cuma ya benim yaptığım görüşmede bana söylenen o. Perşembe en geç cuma bitirelim istiyoruz. Önümüzdeki hafta bırakmayalım. Çünkü önümüzdeki haftada eğer hani bir problem çıkar ve uzarsa. Tabii yıl sonunda. Bu bir ocağa kadar bu iş bitmesi lazım. Ki bir ocakta yürürlüğe girsin diye. Yani hükümet arada bir yerde buluşturacak gibi görünüyor. Önceki dönemden kafalarında %50’lik bir artış. 8250 civarında. Yani tam 8250’ye denk geliyor. %50’lik bir artış vardı. Belki onu biraz yukarı çekebilirler ama ben. İşin doğru şu 8500 üzerine çıkılabileceğine dair bir çok fazla bir izlenme edilmedim. Yani en fazla sanki 8500’e çıkılacak gibi görünüyor.
Eğer hani burada taraflarda bir uzlaşış çıkmazsa. Cumhurbaşkanı Erdoğan devreye girecek. Bu bilgiyi de aktarayım. Yani yani tarafları uzlaştırmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devreye girmesi bekleniyor. Ama özetle yani Türk iş 9000 istiyor. 9000’de de diretiyor Ergun Bey. Bunu içeride söylemiş zaten. Azat içeride ne söylese içeride de onu demiş.
Onu söyleyeyim. Ergun Bey’in de o hakkını teslim edelim. 9000’den aşağısı olmaz ve saymış. Yani açlık sınırı 7785. Kira artışlarını, temel gıdayı, ulaşımı anlatmış. Ona ilişkin yaptan çalışmaları anlatmış ve demiş ki hani bunun altında zaten geçirmek çok zor diye. Ya Perşembe ya da Cuma günü bu işin çözülmesi bekleniyor.
Ama dediğim gibi 9000 rakamı çok yüksek bunu işveren tarafından belki 8250’yi 8500’e doğru revize edebilirler. Peki. Şimdi asgari ücret artışında muhtemel senaryoları az önce ekrana getirdiğimizde biz aslında dün işte 8500’e kadar işverenin maliyeti ne olur diye şöyle bir konuştuk. Herhalde daha fazlası olmaz. Çünkü bugüne kadar 8250 konuşuluyordu. Daha çok ağırlıklı olarak bu rakamlar telaffuz ediliyordu diye beklentiler çerçevesinde. Şimdi 8750 liranın işverene maliyetin 12000 95 lira, 9000 lira da 12441 lira olduğunu görüyoruz. Bir yandan da yüzde kaç mesela zam gelirse 9000’e tekabül ediyor. Ona da bakalım yaklaşık yüzde 64 civarı, yüzde 64’lük bir zam sonucunda biz 9000 lirayı.
9000 lirayı görebiliyoruz. Onu da bir ekrana getirsek grafiğimizi. İşte yüzde 50 olması 8250 olması anlamına geliyor. Yüzde 60’de 8800’ü görüyoruz. Yüzde 64’de 9000 lira. Zaten diğeri de yüzde 70 ve 89000 liranın daha üzerinde 10.000’e yakın rakamlarla karşı karşıya kalabiliriz. Faruk Aksuoy ne diyorsunuz? 9000 lira olması muhtemel mi? Ya da Türk İş Başkanı’nın açıklamasını siz nasıl buldunuz? Şimdi Türk İş Başkanı en başında yaptığı açıklamayla biraz sanki kendini bağlamış gibiydi. Herhalde onun üzerine mi çıkabilmek için böyle bir acaba irade ortaya koymaya çalışıyor? Bence tepki gösterdi. Aslında bu bir tepki rakamı da. Yani istedikleri çok yüksek bir rakam anlamında söylemiyorum. Ama ilk başta açtık sınırını belirleyip bir kere bunun altında zaten bir şey konuşulamaz demesi.
Demek ki masaya oturma fiyatının bu olduğu şeklinde anlaşıldı. Ve sonra epey yoğun eleştiriler getirildi. Sonra Türk İş Başkanı 9000 liradan kapıyı açtı. Ve 9000 lira eğer konuşulmuyorsa bu rakamdan pazarlık yapılmayacaksa ya da bu rakam alt taban olarak kabul edilmeyecekse, biz imza atmayacağız dedi.
Şimdi şöyle düşünelim yani bu ay 9600 lira maaş alan öğretmen biliyorum. Bildiğin devlet öğretmeni yani kadrolu, müddet öğretmeni. Tabii, bütün dengeler çeşitli. Çünkü Aralık ayında bir de bu vergiler mergiler bazı daralmalara gidiyor. Maaşlarda bir azalma oluyor. Mesela 9600 lira bildiğin bir edebiyat Türkçe öğretmeni 9600 lira maaş aldı.
Bu ay oldu bu. Şimdi asgari ücret 9000 lira. Diyelim. Şimdi yani bir tarafla ilgili konuşurken, öteki tarafla ilgili de daha doğrusu memleketin dengeleriyle ilgili hatta toplumun kafasında oluşan psikolojik algıyı Allah Allah yani nereye koyacağız bu insanları?
Bu insan öğretmen yani asgari ücretli 9000 lira alıyor, 9000 lira maaş alıyor. Bu asgari ücretlinin kötü bir iş yaptığı anlamına gelmez. Adam emeğiyle çalışıyor sabahtan akşama kadar. Problem o değil. Problem şu. Bir ülkenin yarınına ülkeyi hazırlayacak öğretmen 9600 lira maaş aldı bu ay. Bu Aralık ayına yönelik. İşte aldığında ne alıyordu? 10200 lira falan alıyordu. Asgari ücrette 9000 lira.
Şimdi arkadaşlar gerçekten olmaz. Yani şaka yapmıyorum. Olmaz. Bir memleketin yarınına bir memleketin geleceğine yaklaşık 25 milyon insanı öğrenciyi hayata hazırlayan insanların Türkiye’deki değeri hadi bırak şimdi saygıyı sevgiyi falan geçtik. Onlar da sıfırlandı. O da yok da öyle bir şey yok. O manevi tatmin de yok.
Hadi geldik profesyonel olalım. Maddi tatmini konuşalım. Gerçekten şaka mı yapıyorsunuz ya? Şaka mı yapıyorsunuz yani? Asgari ücret 9000 lira. Öğretmen maaşı 9600 lira. İyi canım oldu. Nasıl yapacağız bu işi peki? Nasıl yapacağız yani? Bu öğretmen. Yıllar yıllar önce bak bir ara düzeldik. Bir ara toparladık. Gene AK Parti döneminde oldu.
2002-2013-2014 arası toparladık yani. Ama şu anda durumumuz kötü. İyiyken iyi, kötüyken kötü. Hatırlıyorum ben. Ben liseye giderken ben denk gelmemiştim ama bazı okullarda bazı arkadaşlarımız söylerdi. Öğretmenlerimiz pazar yerinde ders çıkışı limon satarlarmış. Yani bunu bizim hani limon satma olayı da oradan gelir. Git bari limon sat falan.
Yetmezdi çünkü parası. 80’ler, 85’ler çok iyi biliyorum yani 90’lar. Birçok öğretmenimiz bizim Sakarya’da ek iş yapardı. Ek iş yapardı. Bak toplumda en fazla, en kalabalık meslek grubundan bahsediyorum. Eski meslektaşlarım olduğu için değil yani. Toplumun içinde en önemli, en fazla. Çocuklarımızı emanet ediyoruz. Yani şöyle uzatmayayım yani. Asgari ücreti konuşurken bütün dengeleri konuşmalıyız. Keza asgari ücreti. Yani burada yanlış da anlaşılmaz. Şimdi böyle söyleyince biz keşke 9000 olsa. Ama öğretmeliyim ya da diğer meslek gruplarının bağışı da o kadar arttı. 9 değil 15000’ler olsun. 15000’ler olsun. Beni anlar insanlar ne diyeyim. O değil konu. Konu şu. Adam sabahleyin saat 7’de 8’de işe başlıyor. Bak şoförler, servis şoförleri şunlar, bunlar çalışan insanlar. O AVM’lerde çalışan gençler. Bakın gerçekten bıçak kemiğe dayandı. Ekonomik olarak söylüyorum. Kim ne kadar ne şekilde bölüşebiliyor, paylaşabiliyorsa paylaşarak bu sıkıntıyı aşabiliriz. Bir genç 20 yaşında AVM’de tezgahtarlık yapıyor. Sabahleyin saat 8.9’da açılıyor. Akşam saat 10’a kadar orada. Geçen hafta sonu bizim çocuklar kara yoluyla Yunanistan’a gidip geldiler. Yunanistan’a gidip geldiler. Hafta sonu iki günlüğüne. Ben kızıma sordum nasıl dedim.
Yunanistan’da Türkiye orayı ilk kez gördü. Başka Avrupa ülkelerine gitmişti orayı ilk kez. Nasıl dedim kıyas? Kıyas kabul etmez dedi. Çok geriler dedi. Her şeyleri çok geri dedi bize göre. Peki çalışma şeyleri ne gördün dedi. Ya bütün AVM’ler kapalı dedi. Bütün dükkanlar kapalı. Her şey kapalı hafta sonu. Bak neden dedim? Çünkü orada çalışan insanın da hafta sonu tatil ihtiyacı var. Ona göre ayarlıyor. Yani orada çalışan köle değil. Burada çocuk gidiyor. AVM’de çalışıyor. Sabahleyin saat 9’da başlıyor.
Akşam 12 oluyor orada. Ne kadar maaş alıyor? 5500 lira. 12 saat insan çalıştırıyorsun. 12 saat. Günün yarısında çocuk o tezgahta bekliyor. Peki bu rakamdan sonra dünkü beklentiniz arasında bir değişiklik oldu mu? Bence %50 zam yapıp 8250’ye atalay imza atmasa. Ha onu bilmiyorum. Atmasa da bir şey oluyor mu? Ne oluyor mesela atlayın? Hakem kuruluna gidiyor galiba. Hakem kuruluna gitti. Hakem üyetine gidiyor. Tamam. Peki sonra? Hakem kurulu da bir karara varıyor.
O kararın itiraz yolu kapalı. Yargı yolu kapalı. Yani o hakeme üretine aldığı karar mutlak bir karar. Tamam. %50, 8250 lira. %50 zam 8250 lira diyorum ben. O oraya bağlar. Ya da en fazla, en fazla 8500 lira yaparlar. 9000 lira yaptığında az önce söylediğim bütün dengeler masaya gelir. Hepsi tartışılır. Peki. Metan Demir, siz ne düşünüyorsunuz? 9000’e yaklaşabilir mi bu açıklamadan sonra? İnşallah yaklaşır da. Gerçekçi buluyor musunuz? İşveren açısından mesela. O kadar EYT’yi de konuşacağız mesela. Bir de EYT yükünden bahsediyoruz. Daha çok biz burada işvereni konuşurken tekrar altını çizdiğim o küçük işletmelerde çalışanları, o işverenleri, esnafı konuşuyoruz. Büyük işletmeler farklı bir konu. Tabii şimdi… O da zaten bu kadar çok çalışan asgari ücretle yoktur. Herkesin sinir uçları çok açık. Yani hepimiz bazen dinlemiyoruz. Ben dahil hepimiz her şeyi yanlış anlamaya melliyiz. Herkes en iyisini ister. Böyle bazen işvereni de düşünen, dediğin zaman Burcuvan’ın adamısın. Yok canım ne alakası var. En azından devamlılık açısından konuşuyoruz. Tabii tabii. Mesela ben hiç unutmuyorum. Bir değerli izleyicimiz bana şey yazmış, mesaj yazmış. Diyor ki Metan Bey diyor, o diyor Avrupa’yı diyor Türkiye daha iyi dedin diyor. Halbuki biz dün değil mi dedik ki orada asgari ücretle daha adam gibi yaşayabiliyorlar dedik. O bölümü duymuyor. Sinirlendiği bölümü duyuyor. Olsun canı sağ olsun. Bu düzeltmek zaten mümkün değil. Burada da yani şimdi işverenin üzerine bu yük olarak biniyor. Ama asgari ücretliğinde, sabit ücretliğinde muazzam ihtiyacı var. Ne yapacağız? Nasıl çözeceğiz? Yani maaşı veren de işveren olduğu için hani Sultan aranır, Metan Demir verse, devlet verse, birileri verse falan başka bir şey de yani biz mesela buradan 15 bence uygun dur. Demeyi çok isterim ama. Mesela bir soru sorulmuş. Şöyle deniyor, asgari ücret artarken öğretmen ve işte memur maaşları yerinde mi sayacak? Biz burada özel okullardaki mesela öğretmenlerden bahsediyoruz değil mi? Tabii canım. Orada işverenin biraz vicdanına kalan bir durum söz konusu. Aynı oranda yüzde 50, yüzde 60 kimsenin maaşı artmıyor değil mi? Öyle bir tablo olmadığı için bundan bahsediyoruz. Tabii genel dengeye, genel adalete yani insanların… Yapan da var. Var ama bu mesela hep şeyi söylüyoruz araya sıkışan bir çok düşük emekli aile birimi var. Kaç lira alıyorlar onlar? 3.500 lira. Hiç bunlarla ilgili seslendiren var mı? Oraya bakmıyoruz bile zaten. Hayır onlar mesela bir örgütlenemediği için tamam mı? EYT’liler gibi mi? Çok eski emekliler onlar ya. Çok eski emekliler yani bir amca ile teyze yürüyor ya. Onlar işte bizim hani Kulu Park’ta çekmiş bizim haber global Ankara’da.
O amca ile teyzeden bahsediyorum yani. Yani hep beraber bir mesela bu maaşı vereni de toparlamak lazım. Adamı bir de EYT bekliyor bu arada. Ben dün akşam yine bir toplantıya gittim. Orada da insan yani şeyler bir kimya sektörü ile ilgili toplantıydı. Orada da çok fazla sayıda çalışanı var. Adam diyor ki önce diyor asgari ücreti bir karşılamam, göğüslemem lazım. Arkasından EYT gelecek diyor. Ona da sordum.
Bir tanesi dedi ki 18 milyon lira civarında bir şey bekliyorum ben dedi EYT’den tazminat, kıdem tazminatı ödeme paketi olarak dedi. Nasıl olacak? Yani bu o kadar zor ki şimdi bu televizyondan oturduğumuz yerden biz anlatıyoruz. Hakkı’ya mk’de şöyle de böyle de. Ama işin içine girdiğinde asgari ücretli için de dayanılmaz. Söylüyoruz ya hep ekmek örneğini veriyoruz ama vallahi çarpıcı. Yüzde 11 sadece ekmek parası olur mu 4 kişilik bir ailenin ayda?
Yüzde 11 ekmek Faruk yanlış olmasınlar sadece ekmek. E bu var öbür tarafta işverenin durumu var. Küçük orta ölçeklilerin ya adam zaten doğru düz kirası ödeyemiyor şudur budur faturası var. Onların maliyetlerine nasıl artacak? Sigorta da beraber artıyor onunla beraber prim. Metan sana karşı olsun diye söylemiyor. Yok söyle karşı olsun. Ama gemideki yok yok. Gemi deki arabada satılıyor daha manttaki arabada satılıyor. Bak ama bir şey söyleyeyim.
Ama bak bir dakika onlar azınlık yüzdesel karşılaştırma anlamında vallahi çok büyük değil. Mesela git en lüks giyim kıyafet mağazalarına beden yok dersin. Öyle yazıyorlar. Buraya gittim bunun bedeni bile yok ülkeni o ayrı. Onlar tamam daha iyi olsun bizi ilgilendirmez ama mesele bu sesini duyuramayan 3.500’lük emekli meselesi gibi. Bu gidemeyenlerin durumunun düzeltilmesi lazım. Herkes en lüks şekilde yaşasın mücadelesi değil. İnsanca minimum da asgari de yaşayabilirsin. Asgari ücret zaten adı üzerinde minimum wage dedikleri şey. Zaten problem bu kadar genele yayılması. Yani bütün eleştiriler de zaten oraya yapılıyor ya. Orta direğin yıkıldığı söyleniyor mesela Türkiye’de yani. En alt direk ve en üst direk arası çöktü diyorlar. İnsanlar Türkiye’de muazzam bir akraba desteği de vardır. Anne baba sürekli bakar ailelere değil mi? Maaşı ne kadar olursa olsun öyle.
Yurt dışında böyle bir şey de yok. 18 yaşından sonra git nereye gidersen git hep söylerler. Bizde de ama o anne baba da maaşıyla, emekli maaşıyla o aileye, o çocuğuna çok da katkı sunar yani. İşte onu diyorum onlar. Bakıyor ama kimin kime baktığı da belli değil bu arada yani. Acaba hala o mu bakıyor o mu bakıyor? İnşallah en iyi rakam gelir ama bir tarafa basarken öbür taraf çıkıyor. Bir taraftan basınca öbür taraf yukarıya çıkıyor. Çok zor bu komisyon nasıl karar verecek? Bir de Ergün Atalay’ın tabi üzerine muazzam bir baskı oldu. Zaten o konuşmasında da belli.
O rakama bir çıktı ya ağzından. Ondan sonra hücum ettiler ona. Bu 7.785 nereden çıktı falan. Oradan da bunu aldı tabi Ergün Bey. Aslında iyi bir adamdır yani şeyde iyi ama.
Zor işler ya Türkiye’de bunlar.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir