18 BİN ALEMİ NASIL ANLAMALIYIZ? | SYNERGY KENDİYAS
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=GNfaaajPJMk.
Bir Müslüman için Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin anlamı, önemi nedir? Biz onu nasıl yaşamalıyız bu dönemde? Bir de Allah-u Teala o kadar büyük önem vermiş ki 18.000 alemin Mustafa’sı diyoruz. 18.000 aleme peygamber olan bir birinden bahsediyoruz. 18.000 alem nedir? Biz o alemin neresindeyiz? Bununla ilgili bize bilgi verir misin abi? Allah-u Aleyküm öncelikle. Biliyorsunuz biz hep istiharelerden aldığımızla anlatmaya çalışıyoruz ve anlamaya çalışıyoruz. Yani bu zamanda bizim zamanımızda bizim tek zamanımız var bu zaman. Buradaki imtihanlarımızı doğru verebilmek için, Hz.Kuran’ı daha iyi anlayabilmek için, yani Rabbimiz bize ne söyledi, neyi farz şart koştu
ya da sünnet olanlarla hani yapıp yapmamakta bizi serbest bıraktı ama yapılması çok önemli gibi anlayabilmek için Rabbimin verdiği bir özelliği kullanarak da anlamaya çalışıyoruz. Önce bunu anlatalım. Dinleyen veya seyreden kardeşlerimiz buna göre değerlendirsinler ve her söylenileni mutlaka ki araştırsınlar. Yani Allah rızası için biz ahir zamanda olduğumuzu biliyoruz. Allah-u Teala’nın huzuruna çıktığımızda dinim için ne yaptım, ne hizmet yaptım dediğinde biz bu yolu seçtik. Bunun için de birtakım Rabbimin bahşettiği özellikler vardı buna göre anlatıyoruz. Burada da anlayabilmek için istihareler yapıyoruz çokça.
İstiharelerin üzerine istişareler yapıyoruz yani bu mantıkla bizi anlarlarsa eğer katılırlar ya da katılmazlar Rabbim her şeyin en doğrusunu biliyor. Amacımız anlayabildiklerimizi sizlere aktarmak. Efendimiz aleyhisselamı nasıl anlamak gerekiyor denildiğinde bununla ilgili bir istiharemiz olmuştu.
Burada bir hal oldu bir anla bir şeytanla karşı karşıya kalındı. Ama hani bir saldırı bir sıkıntı ortamında değil yani onun şeytan olduğunu o anda anlayabiliyorsunuz. Bu halleri yaşayanlar bilir. Bunun detayını anlatmadan sonunu anlatmak istiyorum.
Sonunda söyledikleri oldu bunu sonraki istiharelerle anlamaya çalıştım mana yönünde. Burada aldığım ilgi şuydu. İblisin de söyledikleri de fikirleri de sizi Allah-u Teala’ya götürmez cehenneme götürür.
Allah-u Teala’ya düşman eder şeytanın söyledikleri ve fikirleri önemlidir. Çünkü şöyle bir şey vardı neye benzediğini merak ettik iblisin. Hani biz düşmanımızı tanıma üzerine hep hareket etmeye çalışıyoruz ya bunu da seyreden kardeşlerimiz unutmasınlar. Neye benzediğini de anlamaya çalıştığımızda Rabbimden talep ettiğimizde.
Tipini neye benzediği değil fikirleri önemlidir. Fikirleri Allah-u Teala’ya düşmanlık eder cehenneme götürür. Asıl olan fikridir denildi. İşte peygamberini de öyle an onu asıl görmek onu yaşamakla olur. Nasıl yaşamalıyız diye sorduğumda sözlerini yaşa.
Sözlerini anlamaya çalış. Hadis-i şeriflerden bahsettiğini düşündüm o an. Ve Efendimiz aleyhisselam’ın yaşamak hadis-i şerifleri yaşamak olduğunu. Allah-u Teala’yı yaşamak da Hazreti Kur’an’ı yaşamak olduğunu orada istiharede bizim aldığımız bir bilgi.
Rabbim doğrusunu bilir yaşadığımız halleri sizlerin inisiyatifine bırakıyoruz. Yani bunu yaşadık ben burada anlatmak istediğim Efendimiz aleyhisselam’ın sözlerini hadis-i şeriflerini yaşamak. Efendimiz aleyhisselamı anlamak ve Efendimiz’i yaşamaktır. Efendimiz’i taklit etmektir.
18.000 aleme gelince buradan ne anlamalıyız diye bununla da ilgili istiharelerimiz oldu. Tabii ki istihare etmeden önce az önce anlattığım konuda da İslam alimlerimizden yani bizim ulaşabildiğimiz kişilerden, zatlarda bunların cevaplarını almaya çalıştık. Aldığımız cevaplar bize göre diyelim yeterli gelmedi ya da güncel olarak anlayamadık. Evet çokça tefsirler var anlatılıyor ama bizim bunu nasıl daha kısa cümleyle anlamamız lazım. Bugünkü teknoloji ile birlikte çocuklarıma bunu nasıl izah etmem gerekiyor. Öyle ya Hazreti Kur’an tüm zamanların kitabıdır.
Biz ama bu zamanda yaşıyoruz. Bu zamanda nasıl anlamam gerekiyor ve nasıl örneklerle anlatmam lazımdan yola çıkarak buna ilgili istihare yaptık. 18.000 alemle ilgili sorduğumuzda tabii kafamızda deli sorular, birçok varsayımlar, birçok istişareler nasıl olur gibi o kadar çok fikirler var ki o kadar çok düşünmeye çalışıyoruz ki.
Halbuki Allah’ın gücünü ve kudretini hiçbir kulu sınırlayamaz. Bir istihar eden de bunu almıştık bir konu olmuştu. İlk zamanlarda işte cinler var mı veyahut da diğer alemde yaşayanlar var mı diye sorduğumuzda hani bize göre yok gibi geliyor ya.
Allah’ın gücünü ve kudretini siz kullar yani bizler bize söyledi yani bizde kuluz sizde kulsunuz siz kullar bunu sınırlandırıyorsunuz diye gelmişti. Ve ondan sonra biraz düşündüğümde konuyu biraz dağıtıyor gibi olacağım ama sonra düşündüğüm ki biz mikropları göremiyoruz. Hani var mı var yaşıyoruz.
Cinlerin olmadığını veya kabir hayatının olmadığını veya cennetin ya da cehennemin olmadığını düşünüyorsa bir insan o zaman virüslerin de olmadığını düşünmesi lazım. Bakterilerin de olmadığını düşünmesi lazım. Cep telefonuyla görüşüyoruz değil mi? Arada kablo yok. Hani kablo olsa bile içinde ne gidip geliyor o da ayrı bir konu.
İçinde görmediği akımı yok sayması lazım. Yok eğer yok sayıyorsa nasıl ses geliyor? Bir de tek tip gelmiyor. Standart robot sesi gibi. Herkesin kendi ses rengi geliyor. Şimdi konuyu dağıtmış gibi değiliz.
Aslında burada bizim kendimize göre tartmamızdan dolayı kendimizi hataya sürükliyoruz. Sınırlar koyuyoruz. Bu olur ya da bu olmaz diyoruz. Peki bu olur ya da olmaz dediğimiz neye göre? Şimdi Allah’u Teala’ya göre hiçbir şey imkansız ve zor değildir.
Ama biz kullara göre zor olanı eğer belirli bir delil yoksa eğer böyle bir şey olmaz denilebiliyor. Yani kabir hayatının olmadığını düşündükleri gibi. Gerçi onlar olmasın diye temenni ediyorlar, yok saymaya çalışıyorlar ama vicdanlarını rahatsız ettiği için. Ama her halükarda bir şey olur ya da olmaz derken olduran Rabbimdir.
Siz buna sınır koymayın. Efendimiz aleyhisselamın 18.000 aleme peygamber olarak geldiği biz nasıl anlamalıyız ile ilgili bulabileceğimiz kaynaklar bir yerde bitti. İplere yaslandık yani ama anlamamız da gerekiyor. Bununla ilgili istihare yaptık.
İstihareden biraz bahsedeyim sizlere de bahsedeyim ama sizler herkes kendi penceresinden bunu düşünsün. Bunun doğru olduğunu biz biliyoruz ama sizler bunu farklı değerlendirebilirsiniz. Buna da saygı duyarım. Bir şey diyemem yani herkesin çizgisi ve sınırı var ona göre. Kendi herkesin kendi terazisi kendi elinde.
İstiharede anlayabildiğim şöyle bir diyalog gelişti. Evet dedi 18.000 alem. Bunlarda hiçlik makamını düşün. Tabi o anda maddenin de hiçlik zamanı yani atom,nitron,proton,siccim,siccim 6 gibi hayler var da onu düşündüm.
Efendimiz aleyhisselamın murundan yaratıldığı için her madde kendini biliyor ama hiçbir şeye benzemedi hal geldi. Maddenin hiçlik makamını düşün. Ruhların da hiç oldu maddenin de hiç oldu oranın da peygamberiydi. Bir taraftan sayıyorum. Cennetin de peygamberi tabi 8 tane cennet hepsi bir. Cennetlerin de peygamberi.
Ruhlar aleminin de peygamberi. Şimdi sayıyorum. Kabir hayatının da peygamberi. Şimdi böyle deyince şöyle düşünüyorum. Kabir hayatı deyince geçmişten gelecek kabir hayatı demek hepsi bir. Kısım kısım bile olsa yine de bütün hepsinin peygamberi.
Şimdi Rabbimden çokça talep ettim ya anlamak istiyorum ya en azından hani normal alemlerimizden işte aldığımız bilgilerin üzerine daha ne anlayabiliriz ne anlatabiliriz e düşünüyoruz ya. Maddenin hiçlik makamı geldi. Ruhlar alemi geldi. Cennet geldi. Kabir hayatı geldi. Tabi burada cennetin hepsinin bir olduğunu yine istihare yaptım.
Bunu sordum. Cennetler ayrı ayrı işte diye tabi ki öyle bir cennet var ki cennetlerin ortasında Rabbimin Cemali görünüyor değil mi? Ama hepsi birmiş bir olarak kastedilmiş tabi bu arada soru cevap da yapmaya çalıştım. Aklıma takılanlarla ilgili neyse ilk istihareye dönelim.
Burada şu gökyüzünde görebildiğin ve göremediğin bu kısmın içindeki tüm yıldızların gezegenlerin ve bu kısmın tamamını hepsini bir alem olarak değerlendir. 18.000
Evet şimdi bir alem olarak değerlendir deyince tekrar soru sordum yani istihare yaptım böyle bir niyetle. Dedim ki hani bizim dünyamız bir mi hani Mars var Jüpiter var Saturn var falan bütün görebildiğin buradan görebildiğin ve göremediğin dedi.
Bunun hepsi dedi bir alem soruya yine devam ettim. Etraftaki başka galaksiler hani samanyolu galaksisinin içindeyiz başak kümesi var yani bunlarla ilgili sordum.
Hiç duydun mu hayatlar arası bir yapı vardır hani bu filmlerde gezegenler arası bir şeyden bahsederler bir yapı olduğunu bahsederler. Hani filmlerde falan olur ya oradan da şimdi oradan aldığımı alimlerimizden öğrendiğimizle istihareyle hepsini birleştirerek anlatıyorum bunu unutmayın.
Düşünün yani velev ki kabul etmeyin ama bir olabilme ihtimalini düşünün. En azından bu konuyla ilgili bir çalışma yaptık bir gayret gösterdik. En azından bunun için hani bir dinlemeye çalışın. Oradan anladığımız sonucunu kısa anlatayım.
Bizim güneş sistemi değil samanyolu galaksisi değil bütün samanyolu galaksinin bütün hepsini işine alan bir alanın tamamının içinde kullar gelmiş yaşamış. Ha orada şey hatırlatırdı duymadın mı 124 bin peygamber bir rivayete göre bütün buralarda önceden peygamberler geldi. Şimdi peygamberler geldi deyince başka gezegenlerde gaz halinde olan var. Farklı şey olanlar var hani çok sıcak olan güneş çok sıcak mesela değil mi? Her halin bir vücudu vardır. Ha buradan da şunu anladım gaz halinde ise gaz halinden kullar yaratılmış. Onlara da peygamber gelmiş onlar da imtihana tabi tutulmuşlar.
Şimdi siz buradan birleştirin ben yaşadığımı anlatıyorum soru ve cevaplarıma siz üzerine düşünün. İşte bu alanın tamamı bütün gördüğünüz ve göremediğiniz bir alemdir. Bu alemlerin hepsine peygamberler ve ümmetler geldi. Önceki gelen kullar daha gelişmiş idi.
Gelişmiş deyince sarmallar DNA sarmalları geldi aklıma. En düşük noktada alemlerin efendisi teşrif etti. Buradan şeyi anladım dünyamızın bu son hali efendimiz aleyhisselam hani biz iki sarmallıyız ya algılayamıyoruz.
İşte bizden önceye kadar 12 sarmalı kullar vardı. 12 sarmallı olduğu zaman diğer boyutları işte bakış açıları çok farklı. İşte maddeyi kaldırabilirler indirebilirler bükebilirler hani çok fazla yani o zaman bir virüs olmuş olsaydı baktımı görürdü. Çünkü gözlerin mercek derecesi çok fazla. Biz iki sarmallı ile bu gözle görüyoruz.
Bunun üç olduğunu düşünebilirsiniz. Bunun 4,5,6,7,8,9,10,11,12. Şunu anladım hep Allah-u Teala’ya isyan edilmiş. Rabbim helak etmiş. Helak ettikçe gezegenlerin yapıları veya bulundukları hayatın yapıları değişmiş. Değişince atmosfer değişmiş. Gezegen yapısı değişince ya da o yerküre her nasılsa. Onlar biraz daha katılaştıkça bu sefer oradan yine kullar yaratılmış. Ama hep oradan da peygamberler gelmiş. Yani bunları ben burada anladığımı anlatıyorum. Ve en düşük noktada dünyamız tüm bu gözle görüp ve de göremediğimiz bu alanın Başak kümesinin kendisi mi yoksa Başak kümesinde alan daha büyük var mı onu sormadım.
Bu olandaki en son nokta, en düşük olan yer dünyamız ve Efendimiz aleyhisselam dünyada teşrif etmiş, şereflendirmiş. Efendimiz aleyhisselam buraya geldiğinde ondan önceki bir rivayete göre 124 bin peygamber deniyor ya. İşte bunun da ne demek istediğini bu arada hani düşünerek anlamaya çalışıyorum. Bununla da ilgili ayrı bir istihare yapmadım. Ama sizler de düşünün. Anlamaya çalışın ve anladım ki hani maddenin içlik makamındaki bir alem olduğu, ruhlar alemin ayrı alem, kabir hayatın ayrı bir alem, cennet hayatına ayrı bir alem olduğunu düşünürken burada bir alemse, toplasak kaç tane yaptı, kaç alem? 5
6 alem diyelim, e daha 18 değil, 180 değil, 1800 değil, 18.000’e tamamlayacağız. 1800-5 Hani, he. İşte burada ama şöyle, çok buradaki hemen istihareleri çokça hemen hızlı yapmaya çalıştım. Çünkü çok fazla sorulacak soru vardı. Hani 124 bin peygamberde verilince şeyi sordum, bütün kainatın hepsi için dünya mı odak noktasıydı hani? Hayır, sizin aleminizin teşrif ettiği, geldiği yer. Yani bizim bütün galaksiler, bütün bunların içerisinde dünyamıza geliyor.
Kabe’ye geliyor. Ve bütün bu gezegenlerdekiler, bütün etraftaki herkes, Efendimiz aleyhisselama tabi olmak zorunda. Burada bir şey söylenmeden anlatıldı. Hep soruyoruz ya hani, bu defa sormadan, yani sormayı da belki akle edemedik ya da çok sonra soracaktık.
Ama öyle bir Rabbimden bir kolaylık geldi. İşte Azazil, tüm etraftaki ne kadar yaşanan alanlar varsa, tüm hepsini ele geçirdi. Yaşantıları kimi sona erdi, kimisi imansızlığı seçti.
Onları da dünyanın etrafına gönderdi, çevreledi, sardı. Efendimizin aleyhisselamın o zaman düşünüyorum, demek ki geleceği yeri biliyor ya da öğrendi ya da bir yere gelmedi. Başka başka yerler gelme ihtimaline karşı burayı türetiyorum. Burayı hep beraber düşünelim. Ve dünyada da hazırlık yaptı. Dünyaya da gelince burada elinden geleni yaptı. Efendimiz aleyhisselam buradaki süresini doldurduktan sonra da kalan ümmetiyle ilgili yine tüm önceki zamanlardan yaptığı hazırlığı yine buradaki ümmete saldırarak devam ediyor.
Şimdi 18.000 alemle ilgili anlayabildiğimizi, alimlerimizden, hocalarımızdan aldığımızın üzerine yaptığımız istişare. Yalnız bu şudur, buna biz yaşadık, ben inanıyorum öyle olduğunu ama siz inanırsınız, inanmazsınız. İnanmıyorsanız da hiçbir problem yok.
Çünkü bir yerden sonrası yaptığımız istiharenin cevabı. Hani bir hastalık ya da benzeri bir konu olduğunda bunu alıp insanlara tavsiye ediyoruz. İnsanlar bunu kullandığında faydası ki hepsinde olur, hiçbir ters bir çok şükür bir sıkıntı da olmadı.
İnsanlar bunda nasıl faydalandıklarını ya da bir başkası daha da üzerine nasıl katarak faydalandığını anlattı bunu anlayabiliyoruz. Bunu en azından bir diyebileceğimiz bir şey var ama bu konuyla ilgili her türlü suçlamaya açığım kabul ediyorum ama bu bizim yaşadığımız hal. Ancak bir fikir olsun sizlere sizler de bunu bir düşünün. Yani inanmayın ama olmaz da demeyin. Siz de kendiniz gayret edin. Biz böyle anladık anladığımızı Allah rızası için anlatıyoruz. Siz de aynı gayreti gösterin. Daha güzel çalışmalar yaparsanız ki buradaki amaç Efendimiz aleyhisselamı anlamak değil mi? Yani Rabbim bildirdiyse 18.000 alemi peygamber olarak yerlediyse ben de peygamberimi anlamak istiyorum.
Daha güzel övmek için daha güzel savunmak için söylenilen her şeyi daha iyi anlayıp bunu düşmanımız şeytana karşı bir silah olarak kullanmak istiyorum. Anlamak için de olan imkanlarımızı kullanıyoruz. Buna ilgili daha araştırmalar olan kardeşlerimiz de varsa inşallah onlar da anlatırlar biz de onları dinleriz. Birbirimizi tamamlarız tam olan Rabbimdir.
Biz kuluz zaten eksiyiz. Hiçbir zaman tam olamayız. Tam olmakla ilgili bir fırça yemiştim istiharede tam olalım toparlanalım işte bir eksimiz olmasın diye istihare yaptığımda her taraf bir anda şimşekler çakıyor. Her taraf karıştı. Sonra oradan tabi uyarı geldi diyeyim siz yani bizler kuluz. Kul dediğin eksik olur. Tam olmaya çalışmak Allah’u Teala’ya şirke götürür. Ne isteğinizi dikkat edin diye böyle de bir hal oldu. Ama orada onu yaşarken Rabbim hangi kulunu görevlendirdi de söyledi. Onları pek bilmiyorum hatırlamıyorum. Çünkü o oradaki ortam çok farklıydı. Yani öyle bir şey ki öyle bir yerden kaçacak yer de yok. Hani burada bir şey oldu mu gidebiliyorsun kaçabiliyorsun da.
Onun için hani tam olmaya değil de Rabbimin razı olacağı şekilde hareket etmeye çalışalım. İkisinin arasındaki farkı da öyle ağır bir korkuyla farklı bir duygularla bunu yaşadım. Bunu da aktarayım dedim bu arada. Allah razı olsun dinlediklerinizi lütfen bir düşünün. Ne amaçlıyorsunuz ya da ne anlıyorsunuz?
Ona göre inşallah biz de Efendimiz aleyhisselamı anlamaya çalışalım. Biz bu kadar anladık.
Allah razı olsun. Allah razı olsun.
İlk Yorumu Siz Yapın