Sezen Aksu’nun Astroloji Haritası Bize Neler Söylüyor? | Astroloji Gurusu
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=8xagdeqSQ2A.
Herkese merhabalar ben Holistik Astrolonuz Duygu Demir. 7 Eylül haftası haftalık burçarım. Geri döndüm. Geri döndüm. Herkese merhabalar ben Holistik Astrolonuz Duygu Demir. Herkese merhabalar ben Holistik Astrolonuz Duygu Demir. Bugün sizinle çok sevdiğimiz birinin haritası incelemek üzere buluşuyoruz sevgili arkadaşlar.
Bu video serisine Doğan Cüceloğlu’nun haritasını inceleyerek başlamıştık ve demiştik ki Türkiye’ye yön veren Türkiye’de çok iz bırakan sevdiğimiz isimlerin haritalarını, doğum bilgilerini, bildiğimizin haritalarını beraber inceleyelim. Neden bu kadar çok seviyoruz? Hem Türkiye haritası ile bir hallerine bakalım. Hem de hayat hikayeleri üzerinden bazı önemli dönüm noktalarını eşleyelim. Haritalarından da birazcık daha zaten çok iyi bildiğimiz karakter yapılarına yönelik de bazı tuyoları beraber konuşalım.
Bugün kimi yapacağız? Sürpriz, sürpriz, sürpriz. Hepimizin çok sevdiği bir isim. Bugün sevgili Sezan Aksu’nun haritasını konuşacağız beraber. Yine başka isimler için geçen videonun altında bir sürü önerileriniz vardı hepsini not aldım. Bu sefer aklınıza gelen geçen sefer unutmuştum ay yazayım dediğiniz birileri var ise bu videonun altında da yorumlarınızı bekliyorum. Video her yeri yorumlarınızı da bekliyorum. Başlayalım.
Sevgili Sezan Aksu, hemen doğum tarihini söyleyeyim size 13 Temmuz 1954 doğumlu. Denizli doğumlu. Birçok astro loktör tarafından kullanılan belirlenmiş bir doğum saati var. Sabah 5.30 civarında olması lazım. Ben de bunu kullanıyorum. 27 derece yengeç yükseleni. Haritasında bol miktarda yengeç göstergesi var. Aynı zamanda biraz aslanlar var, biraz da yaylar var.
Peki bunlar ne demek birazcık daha bunlardan bahsedeceğim size. Yükseleni yengeçte. 27 derecede Türkiye’nin yükseleni yengeçte. Bizimle benzer bir çok böyle duygudaşlık, tanıma, aşinalık istiyatı yaratan bir yanı var. Yengeç zaten bildiğimiz bizden olan, aileden olan, tanıdığımız bize huzur veren, yanındayken rahat ettiğimiz anlamına gelir. Sanki aileden biri gibidir aslında yengeç vurgusu.
Bizim yükselenimiz, yani bizim halkımızın göstergesi yengeç. Sezen Aksu’nun hem yükseleni hem de birçok gezegeni yengeçte çok aşina ve tanıdık bir hissiyat yaratıyor bize öncelikle. Diğer taraftan güney aydüğümü 14 derece yengeçte. Güney aydüğümü kişinin, bizlerin güney aydüğümümüz, bu hayatın içindeki ilk yönelim olarak kendimizi daha fazla ortaya koyduğumuz yeteneklerle, tavırla, eğilimle, dürtülerle ilgili. Yengeç nasıl bir burç? Anaç bir burç. Herkese annelik eden, seven, kollayan, kendi yanına, yakınına alan, besleyen, duyguları olan, empati kuran, daha yükselen, duygularıyla yükselen, sevmek, korumak isteyen bir burç. Ve güney aydığımı 14 derecede, Türkiye’nin plütosu 13 derecede kavuşum halinde. Şimdi burada iki tane şey var aslında.
Böyle baktığımızda, sevgili Sezen Aksu, plüto nedir? Türkiye’nin yükselinde bulunan plüto, plüto kaybetmekle ilgilidir, acıyla ilgilidir, duygusal travmalarla ilgilidir, ölümle kalımla bağlantılıdır, yengeç burcu geleneklerle, göreneklerle, örf ve adetle ilgilidir. Ve plüto bu örf ve adetlerin aslında bizi bazen üzen yanlarıyla da çok çok çok bağlantılıdır. Sezen Aksu’nun güney aydığımı Türkiye’nin plütosuyla beraber olduğuna göre,
iki tane şey düşündürtüyor bana. Bir tarafta aslında bizim o yoğun duygular ve sahiplenme konusunda sevgili Sezen Aksu’yla ne kadar içli dışlı hissettiğimizi, yani onun o duygularını anlatma biçiminin bizim farkında olmadan bütün Türkiye’nin aşk acısı çeken, seven, sevilen, seven kavuşamayan birçok kişinin duygularına tercüman haline gelmesini gösteriyor. Bizim acımızı anlayıp ortaya dökebilen bir yapısı var.
Hepimiz, hepimizde birçok jenerasyon yani aslında Sezen Aksu’nun şarkısında içlenmiştir bir, değil mi? Yani bütün bunları anlatıyor aslında. Diğer tarafta ise hatırlarsanız Ünzile diye bir şarkısı vardı mesela Sezen Aksu’nun. Bu toplumun yarası haline gelmiş, aile, yuva, çocuk, çocuk gelinlerle ilgili çeşitli konularına yani toplumun yarası, dramı, acısı, sırrı haline gelmiş çeşitli konulara da aslında
rahatlıkla parmak basabilecek noktada olduğunu gösteriyor. Bunu nasıl yapıyor? Bir yengeç temasıyla, şefkatle sarıp kollayarak bunu sert, katı, hayır öyle olmamalı diyerek değil, duygularımıza dokunarak yapıyor, değil mi? Diğer taraftan sevgili Sezen Aksu’nun güneşi Uranüs’le beraber ve karşıda bir kiron var. Demek ki aslında yengeç ama farklı bir yengeç birazcık daha, daha bireysel, daha kendine has, kendine özgü,
kendi başına ilerleyebilen, cesur, risk alabilen bir yanı var ve benim yolum, benim rotam bu demekten çekinmeyen de bir yanı var aslına bakarsanız. Yani aile, duygular, sevgi, yuva kurmak, kendini ait hissetmek hem sürekli özlemini duyduğu ve peşinden koştuğu hem de aslında bazen ait hissedemediği için ya da bireysel anlamda kendini uzak ya da yabancı hissettiği için duygusal iniş çıkışlar yaşayan bir yapı
ve bu yapısıyla da aslında bir yandan da şöyle avantajları var. Bu yapısını bize aktarabilmesi çünkü. Neden aktarabiliyor? Mesela güneşi Castor’la beraber sabit yıldız olarak, Uranüs’ü Pollux’la beraber. Castor ve Pollux iki kardeşler aslında ikizler takım yıldızındalar ve bu ikili yazma, anlatma, hikayeleştirme, öyküleştirme, duyguları kelimelere dökebilme yeteneği veriyor. Yani bütün bu yaşadıklarından çok güzel demlenerek, damıtarak, kelimeleri içinden seçerek bize kalbimize dokunacak şekilde aktarma yeteneği vermiş Yaradan sevgili Sezen Aksu’ya. Güneyaydu’yumuz Sirius’la beraber Sirius tanınma getirir. Sıradan şeyleri bile çok büyülü bir şekilde anlatabilme yeteneği ve gücü getirir. Bunu çok ruh hem iyi tanıdığını, anladığını bildiğini gösteriyor bize. Mercure ise Yengeç Burcu’nda yine. Jupiter’da burada zaten şanslı bir yandan aslında bakarsanız ve büyütebilen, sevgiyle, bereketle arttırabilen bir yan. Yemeye, içmeye düşkünlüğü de verir çünkü biliriz Sezen Aksu hep böyle bucür bucür yanaklı falan da öyle hani daha şeydir hani kendini gösteren bir yapıdadır. Bunu da verir aslında bakarsanız. Mercure Retro Yengeç Burcu’nda ve Alhena yıldızıyla beraber Alhena’da sanatsal yetenekler, yaratıcılık kendini ifade gücü verir.
Yani bu kadar çok haritasında ana göstergelerin yanında biz kişisel anlamda bu kişi neden öne çıkmış diyorsak sabit yıldızlar, paranlar, yıldız paranları gibi şeyleri ya da Arap noktalarını önemsememiz gerekiyor işte bu farklılık yaratan şeylerden biri. Bir de karmik astroloji bakış açısıyla bakarsak eğer yani enkarnasyona tekrar bedenlenmeye, dünyaya gelmeye inanıyorsanız inanmak zorunda değilsiniz. Eğer inanıyorsanız karmik astroloji buna dair yorumlama yapan bir sistem. Benim de eğitimlerimi verdiğim bir sistem. Güneşin ve bu kadar çok gezegenin 12. evde olması aslında hayatlar boyu devam eden bir rolünün görevinin olduğunu, bu görevin içinde insanlara, topluma, sevgiyi, aidiyeti, yuva ilgiyi, alakayı vermekle, hatırlatmakla ilgili görevlerinin olduğunu ve bu hayatta tekrardan buna devam ettiğini. Ancak bu sefer birazcık daha sorumluluk almayı, tek başına olmayı, özellikle ilişkilerde ve kendi hayatıyla ilgili olarak, iş hayatıyla ilgili olarak ben bu rotadan gideyim diyerek daha katı kurallarla ilerlemek zorunda kalabileceğini gösteriyor bize. Neden? Çünkü bu yengeç vurgularının içinde yani ben bir önceki hayat röngüsünde daha genç aşta vefat eden biri olduğunu düşünüyorum ve aynı göreve devam ettiğini düşünüyorum bu hayatta ama eğer inanıyorsanız böyle şeylere diyeyim size yine. Çünkü biz sistemden bahsediyoruz, bunun gerçekliğini, değildiğini, doğrudur, değildir hiçbir şekilde ispat etme şeyimiz yok ama spiritual olarak bunda bir sistem ve mantık gibi düşünebilirsiniz sevgili arkadaşlar. Şey yine de tanınmış bir karakter olduğunu gösteriyor bize bir önceki hayatında da ve aynı tanınmayı ve bilinmeyi çok erken yaşta arzuladığını bunun için de mücadele edeceğini gösteriyor ki çok erken yaşlarda İzmir’den İstanbul’a geliyor.
Ben albüm çıkartacağım diyerek aslında düşünürseniz biraz tarihlerden de bahsedeceğim size. Diğer taraftan, Kiron var 7. evinin girişinde. Kuzey Arı’nı zaten oğul akburcunda. Demek ki ikili ilişkiler ve ikili ilişkilerin içinde aldığı bazen yaralar vesilesiyle büyüme, olgunlaşma, ilerlemeyi vaat ediyor hayatı, haritası. O yüzden hayatın içinde ilişkilerle ilgili krizleri yaşama, tekrar başlamaya çalışma, ilişkilerde duygusal ya da fiziksel mesafeler, yoğun duygular, tekrardan kendi yolunu bulmaya çalışmalar her zaman bir mesele olarak olmuş. Ki bunlara da aslında bu uranüsiyen haliyle hiç çekinmeden, hiç gocunmadan bütün göstergeleri de Türkiye’nin yükseleninde olduğu için herkesin göz önünde cesurca yaşama yeteneği vermiş. Ayrıca ne bunları destekliyor derseniz Ayı, Yayburcu’nda. Mars’la beraber şans noktası ile beraber.
Yayburcu nasıldır? Risk almayı seven, cesur, harekete geçen, macera, perest, biraz bohem, farklığı yaşayan, özgür yaşayan, biraz çapkın, ondan sonra çok köklenmeyi sevmeyen bir yapıdır. Ayı’nın Yayburcu’nda olması, yanında da Mars’ın olması, kalbinden geçen duygular için, istekleri arzuları için hırslanabileceğini, harekete geçebileceğini, cesaret edebileceğini, risk alabileceğini gösterir. İlişkileri için istediği gibi cesaret etmiş, harekete geçmiş.
Ki bunlar 5. evin içindeler. O yüzden aşk insanı, tam bir aşk insanı kesinlikle diyebilirim sizlere. Bunu destekleyen bir de ne var? Ayı ve çok güzel şarkı sözü yazıyor ama sesi de çok güzel tabii ki de. Neden? Ayı ve Mars ikisi beraber Neptune’la açı içindeler, olumlu açı içindeler. Venus’ı Pluto ile beraber. Venus sonuçta sanatsal yetenekler, sesimiz, kendimiz, ifade etme şeklimiz, gücümüz,
güzelliğimiz Aslanburcu’nda görkemli bir yerde Regulus’la beraber, kraliyet yıldızlarından biriyle beraber. Demek ki çok büyük bir sanatsal güç, yetenek, çevre, nüfuz verilecek diye bir emir verilmiş. Yani böyle bir kadersel şeyle gelmiş. Pluto var yakınında. Derece olarak 6 derece orpla beraberler. Pluto bulunduğu yere büyük bir güç, büyük bir konsantrasyon, derinleşme yeteneğin artmasını getirir.
Pluto ve Venus’un birlikteliği, sesin gücünü, yeteneğini çok çok daha fazla arttıran unsurlardan biri. O sanatsal yeteneğini, kendini eğlenceli bir şekilde çok nüktedandır. O eğlenceli, neşeli çünkü Aslan da öyle biliyorsunuz. O dramaçik hareketlerle kendini sevdirir. Bütün bunların hepsini destekleyen bir unsur. Mesela Whitney Houston’un haritasında da ne kadar güçlü bir sesi var Whitney Houston hatırlarsanız. Yaşı tutuyor olsa bilmiyorum herkesin daha küçükler belki çok iyi bilmez ama hani
Whitney Houston’un haritasında da Good Luck diyen Mercury ve Pluto beraber. Yani Pluto dokunduğunda buna çok güzel, çok derinlemesine yetenekler verebiliyor. Hem Regulus’u var hem Pluto var hem Neptune var hem I var. Hepsi risk alma, cesaret etme, harekete geçme ve sevilmeyi göstermiş. Burada ilginç olan şeylerden biri Neptune’u 4. evde. Şimdi Neptune’u 4. evde gördüğünüz zaman bir kendi haritalarınızda da bir bakın.
Tabii ki de farklı versiyonları olabilir hikayenin ama Neptune’u 4. evde gördüğümde ya şey gibi oluyor, aile hattı içinde bir göçme hikayesi oluyor. Çünkü Neptune sis bulutu demek. Bulunduğum yerin katı, kalıcı, sağlam olmayışı birazcık daha böyle ayaklarımın altından o halı çekilebilecekmiş gibi bir his içinde olmak. Köklenememek, kendimi bazen dünyaya tam ait hissetmemek.
Birazcık daha kendimi biraz daha böyle ayaklarım yere basmıyormuş gibi hissetmek. Bazen aile içinde sırtımı yüzde yüz yaslayabileceğim biri yok. Ben kendi başıma ayakta kalmalıyım demekle ilgili. Bu iki yandan karşımıza çıkabiliyor. Aile hattı içinde gerçekten göç hikayesi olabiliyor. Aile hattında siz küçükken Neptune haritanızdaysa çok fazla taşınmalar olabiliyor. Ya da kendinizi tam sağlam hissettiğiniz dönemde bir taşınma ile ev bir anda değişmiş olabiliyor.
Bazen finansal kayıplar olabiliyor. Bazen baba uzakta çalışıyor olabiliyor. Yani sağlam bulduğum kaynak tam olarak evde olmayabiliyor. Sonrasında orta uzun vadede ise kişi bazen kendi hayatında, kendi ilişkilerinde köklenmekte zorlanıyor. Yani kalıcı, uzun vadeli, istikrari ilişkiler kurmakta, kurduğu ilişkinin sonuna dek böyle kalsın demekte zorlanabiliyor.
Çünkü bir süre sonra o değişime tekrardan ihtiyaç duyuyor. Ya da zaten biteceğine kopacağına inanan kök inançları olabiliyor. Sevgili Sezan Aksu’nun hayat hikayesinde de kendisi değil ama kendi dede tarafında Selernik’ten mübadele esnasında bir göç hikayesi var mesela Neptune’u dördüncü evde. Ayı sabi ki yıldızıyla beraber bu arada enerjiyi bazen boşa harcama meyili, birazcık bağımlılıklar yaratma meyili verebiliyor. Mars’ı ise galaktik merkez ile beraber.
O yüzden galaktik merkez birazcık daha şey… Evrenden sezgisel bir şekilde gücü, bilgiyi çekip akıtmayla ilgili. Mars’ı burada olduğuna göre demek ki sezgisel anlamda iksal hissettiği şeyleri ortaya koyabilecek güçte Mars kariyer evinin yöneticisi kariyerinde bu enerjiyi kullanabilmekte. Birazcık zamanla eşleme yaparsak eğer, örneğin 1957 yılında bu arada 3 yaşındayken
şey, ayrıca taşınmışlar. Bir taşınma hikayesi de var Neptune’le bağlantısı olarak. Bu dönemde dördüncü evinde tutulmalar varmış. Tutulmalar her zaman hayatımızda radikal kadersel değişimlerin olduğu zaman dilimini gösterir bize. Aynı zamanda Neptune-Satürn kavuşumları, Uranus-Satürn kareleri gibi ani değişimleri gösteren bir göstergeler varmış hayatının içinde. 1974’te ilk planı çıkartıyor, ilk 45’liğini çıkartıyor. Ve kuzey ay düğümü Ay’ı ve Mars’ıyla beraber. Biraz önce ne demiştik? İçinden geçen duyguları, dürtüleri, istekleri, arzuları için hareket edebilecek ve risk alabilecek güçte. İzmir de ailesini bırakıyor. Ben İstanbul’a gideceğim tek başıma ve albümümü çıkartacağım diyor. Bu riski alıyor, cesaret ediyor ve kader de onu destekliyor aslında bakarsanız. Uranus da 4. evinden geçiyormuş o esnada. 1977’ye geldiğimizde ise ilk uzun albümünü çıkartıyor. Bu albümde ise bu esnada gördüğüm kadarıyla yine bir tutulma desteği var. 10. evden geçişler var. Pluto kuzey ay düğümüne yakın derecelerde. Demek ki kadersel anlamda ilerlemesi için hayat, çalışma temposu, güç, enerji, harekete geçme gibi şeyler veriyor. Gökyüzündeki Pluto kuzey ay düğümüyle beraber bu arada kendi kuzey ay düğümüyle değil. 1991’e geldiğimizde Gülümsü albümü var. 1977’lerden 1991’e kadar çok fazla üst üste albüm çıkartmış ama 1991 albümü önemli, Gülümsü albümü önemli çünkü tüm zamanların en çok satan albümlerinden biri. Demek ki bu dönemde ekstra bir kadersel destek olmalı ki Türkiye’yi de bu kadar çok ilgilenmeyen büyük bir başarı karşımıza çıksın. Ne oluyor? Ay düğümleri kendi ay düğümleriyle paralel. Yani güne ay düğümü yengeç, kuzey ay düğümü oğlaktı. Aynen kendi haritasındaki gibi kadersel anlamda dönüm noktası yaratan bir olay var. E güne ay düğümü yengeçte ise Türkiye’nin de yükseleninde olmalı. Demek ki Türkiye’yi de etkileyecek bir paralellik, bir bağ var yine bu işin içinde. Bu dönemde Jüpiter’den de destek alıyormuş, Keza. Bu da her zaman çok güzeldir zaten. 2010 yılında ise dünyada en güçlü 50 büyük sesten biri olarak seçiliyor. Hangi mecra seçmişti şu anda söyleyemeyeceğim. Amerika’da bir mecrah hatırlarsam yazarız şeylerde, aşağıda açıklamalarda. Yine aynı şekilde zaten ay düğümleri 18-19 yılda bir aynı görünümde olur. 2010 yılında tekrardan güne ay düğümü yengeç, kuzey ay düğümü oğlaktı gökyüzünde ve haritasıyla paralel şekilde. Ay düğümleri 18-19 yılda bir aynı yere gelir sevgili arkadaşlar ve eğer ki ara dönemlerde emek verdiyseniz işte böyle Sezen Aksu’nun örneğinde olduğunda gibi muhteşem karşılık verir. O yüzden eğer ki gökyüzündeki ay düğümleri kendi haritanızdakiyle paralel halde ise lütfen ve lütfen emeklerinize, çabalarınıza, ne istediğinize çok çok çok dikkat edin. Hayatınızın en önemli dönüm noktalarından biri olacaktır. Akabinde tabii ki yine böyle Jüpiter Balık’ta 9. evinde o dönemde uluslararası başarıları destekliyor. Hem de Jüpiteri ile üçgen halde falan gibi desteklerde var. Peki en önemli şeylerden biri, ah arada şeyi söylemeyi unuttum. 1996’da biliyorsunuzdur, Onla Tunç’la olan aşk hikayeleri çok böyle dillere destan, beraber yaptıkları çalışmalar, beraber ürettikleri eserlerle dillere destan. 1996’da Onla Tunç vefat ediyor. Arkasından çok üzülüyor Sezen Aksu. Bu dönemde baktığımızda ise Gök, Solar Arc diye bir hayata tipi var. Öngörü tipi yaptığımız haritalardan biri. Burada Güney Ayduyumu-Polito kavuşumu var. Kendi haritasıyla Solar Arc haritasında. Polito ölümle bağlantılı, Güney Ayduyumu kendisi kayıplarla ilgili ikisinin bir arada olması. Gökyüzünde de Saturn-Uranüs karaları yaşamış. Saturn 7. evini yönetiyor. Demek ki kendi Saturn’un da Gökyüzündeki-Uranüs’ten kara açı varmış. O uzun vadeli ilişkisiyle ilgili ani bir kırılım noktası.
Bu eğer ki Solar Arc’taki o Plutolarla falan kavuşumlarla desteklenmeseydi, ilişkiyle ilgili başlangıç, bitiş filan deyip geçebilirdik. O yüzden iki üç tane haritaya bakmak her zaman öngörü için önemli. Bu daha büyük bir kaybı anlatıyor bize. Son olarak Ocak 2016’da sahnelere veda ediyorum diye bir açıklama yapıyor ve hepimizi üzüyor aslında bakarsanız. Burada da baktığımızda Pluto 6. evinde,
Uranüs ise tepe noktası karıyer hattında ve aralarında kara açı var Gökyüzünde. Aynı zamanda kendi Uranüs karaları var. Bu dönem şunlar olabilir. Sağlıkla ilgili olarak bazı problemleri daha fazla olabilir. Fiziksel anlamda eskiye göre daha çok yorulan bir ruh halinde olabilir. Artık günlük düzenini, çalışma temposunu, farklılaştırma ihtiyacında olabilir. Ve bu farklılığı Uranüs karıyer hattında, tepe noktasında olduğuna göre farklılığı ve değişimi karıyerin kendisiyle ilgili yapmaya niyet etmiş olmalı. Yani sağlık koşulları, belki zorlayan sağlık koşulları artık değiştirmek istiyorum. Yeni bir günlük düzen, rutine ihtiyacım var. Çalışma koşullarımı değiştirmeliyim. Demek ki bunu yapmak için de aslında karıyer hattımla ilgili köklü bir değişim yapmalıyım. 6. ev burada, 10. ev burada. O yüzden önümde harita varmış gibi konuşuyorum size. Bu da aslında çok büyük bir değişimi anlatmış bize.
Geza, kendi haritamızda da Uranüs karıyerleri, Uranüs karşıtlıkları yaşadığımız zamanlar hayat koşullarımızla ilgili radikal kararlar aldığımız zamandır. Sezen Aksu’nun da gökyüzündeki Uranüs, kendi Uranüsüyle karar açı yapmakta zaten bu dönemde. Evet, umarım ki sizler için keyifli ve açıklayıcı olmuştur. Çok sevdiğimiz sevgili Sezen Aksu neden bu kadar çok seviyor? Çünkü yükselenimizle, ülkemizin yükseleniyle bütün gezegenleri bir arada
biz akrebiyiz, o bir yengeç, aralardaki üçgen açılar falan resmen hepimizin annesi, hepimizin duygudaşı, hepimizin duygularına tercüman hale getirmiş. Haritasındaki çok güzel sabit yıldızlarda yeteneklerini, ününü, şuanını, şöhretini nereden nasıl alacağını bize gösteriyor. Kendi haritalarınızda da her zaman sabit yıldızlar çok çok çok önemli. Başka videolarda görüşmek üzere, başka eğer ki isimlerin çalışalım istiyorsanız
yorumlara bekliyorum.
İlk Yorumu Siz Yapın