"Enter"a basıp içeriğe geçin

ABD’de Biden bırakırsa… Harris mi, Trump mı?

ABD’de Biden bırakırsa… Harris mi, Trump mı?

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=yC1M-XJD4kY.

Bir varmış, biri yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde bir tuhaf ülke varmış. Savaşlar görmüş, işgaller yapmış, devlet başkanları suikastlara uğramış, başına gelmedik kalmamış bir ülke. Virgülla ayırarak saydığım özellikler size hemen o sihirli üç harfi söyletmiş olmalı. A ve D. Amerika Birleşik Devletleri’nden bahsediyorum. Burası bugünlerde politik açıdan oldukça karışık bir dönemden geçiyor. 2021’in başında göreve gelen 46. Başkan Joe Biden’ın sağlık sorunları ve yaptığı, yapamadığı, yapmayı deneyip başaramadığı açıklamalarla oluşturduğu atmosfer. Daha önce yaşanmamış şeyler yaşanabilir mi sorularını da beraberimle getireyim. Seçimlerin başından itibaren gizli başkan mı sorularına maruz kalan Kamala Harris’in ABD başkanlık koltuğuna oturup oturamayacağı ya da Trump’ın Ramiz dayı benzeri bir dönüş yapıp yapamayacağı en çok tartışılan iki mesele olarak apaçık biçimde karşımızda. Ramiz Kara eski emaneti olan bu şehri İstanbul’u geri alacakmış değil mi? Peki bu iki mesele için neler söyleyebiliriz?
GZT’nin çok neti yine uzaklara, çok uzaklara yelken açıp ABD semalarında birkaç değerlendirme yapmak üzere hazır.
Tabii ki her şeye en baştan başlayalım.
Biden ülkenin başına geçtiğinde senato baskının üzerinden çok geçmemiş, pandemi ülkeyi ortadan ikiye bölmüş durumdaydı. Her şeyin kötü gittiği ABD’de Biden konuştuğu her yerde harika şeyler yapma vaadinde bulunmaktan asla geri durmadı.
Sonra ne mi oldu? Göç reformlarından, enflasyon sorunlarına, iş gücü kayıplarından, diplomatik yaklaşımlara kadar hemen hiçbir konuda kazanan olamadı. Bunlarla da kalmadı. Düştü, bir yerlerde uyuyakaldı ve sık sık boşlukla tokalaştı. 80 yaşına girmesine birkaç ay kalan ABD başkanı ne zaman bırakacak sorularını sık sorulur hale getirdi.
Bu soruların tabii iki tarafı var. Birincisi 2024’de yapılacak seçimlerde Trump’ın bir rövanş isteyip istemeyeceği sorusu iken bunun çok geç olacağını düşünen kalabalık bir kitle de var. Bu kitle Biden’ın sağlık sorununa dolayısıyla görevini 2024’de varmadan Kamala Ilyas’a devredeceğini düşünenlerden oluşuyor.
Peki ikinci düşüncenin kaynağı ne? Öncelikle birçok insan Kamala için gerçekleşen yanlışlıkla başkan deme hatalarını çok da masum bulmuyor. Birçokları 2021 seçim hazırlık sürecinde Kamala’nın demokratların ilk karayı olmasına karşın seçilemeyeceği düşüncesiyle Biden’ın öne çıkarıldığını söylüyor.
Aslında güncel ABD başkanının son 40 yılın en az desteğe sahip başkanı olmasının da bu iddiaları sürekli beslediğini söyleyebiliriz. Kamala Harris’in ülkenin tüm politikalarını bizzat belirleyip takip eden figür olarak değerlendirilmesi herkes için anlaşılması kolay bir teorikonumunda. ABD anayasasına göre başkanın ölmesi, istifa etmesi gibi durumlarda başkanlığa yükselecek ilk isim onun yardımcısı oluyor. Al Gore, Dick Cheney, Joe Biden ve Mike Pence gibi başkan yardımcılarından farklı olarak Kamala Harris gerçekten sağlık sorunları yaşadığı düşünülen bir başkanın ardındaki isim olarak dikkati çekiyor. Bu da diğer isimlerde olmadığı kadar farklı senaryoyu beraberinde getirmiş oluyor.
Peki bu gerçekleşebilir mi? Öncelikle seçim sürecinde Trump destekçileri tarafından ortaya atılan Kamala başkan olamaz iddiaları gerçeklikten fazlasıyla uzak. Kamala’nın etnik kimliği ve doğum yeri üzerinden başlatılan tartışmaların büyük çoğunluğu aksi yönde ispatlanmış durumda. Yani Biden’ın sağlık sorunları resmiyete döküldüğü an Kamala’nın başkan olması önünde herhangi bir engel bulunmuyor. ABD bürokrasisinin ileri gelenleri de konuşmacı oldukları birçok farklı etkinlikte Kamala Harris’in ABD’yi geçici başkan olarak 2024 seçimlerine götürebileceği konusunda oldukça güvenli açıklamalar yapıyor.
Biden’ın rutin kolonoskopi tedavileri boyunca anestezi olduğu 85’er dakikalık sekanslarda tüm yetkilerini Kamala Harris’e devletiyor olması da birçok farklı sosyal medya mizahını beraberinde getirmişti.
Yani şu anda Biden’ın sağlık durumu dışında Harris’i başkan yapabilecek bir teammülü beklenmese de ani bir açıklamayla durulacak böylesi bir gelişme çokça insan için şaşırtıcı olmayacaktır. ABD’nin Biden gidiyor meclisinde tartışılan bir diğer meselesi Trump demiştik.
Evet, Twitter hesabı kapatıldı, Senato baskınını planladığı için başlatılan dava hala sürüyor ancak Trump güncel olarak ABD başkanlığı için en güçlü adaylardan biri olarak görülmeye devam ediyor. Bundan yaklaşık 15 gün önce Trump’ın yaptığı açıklama ABD’de seçim sürecinin oldukça hareketli geçebileceğine dair güçlü sinyaller verdi. Trump 2024 seçiminde adaylık kararı aldım ancak asıl büyük kararı bunu ne zaman duyuracağımı belirlerken alacağım dedi. Washington Post Trump’ın adaylık kararını evliliği açıklayacağını sık sık manşet yapsa da henüz bu noktada resmiyleşen bir veriye sahip değiliz. CNBC’nin demokrasilerin çoğu Biden’ı aday olarak görmek istemezken, Cumhuriyetçilerin çoğu Trump’un seçime girip kazanacağını düşünüyor sonucunu veren araştırmaları ABD’deki kamuoyunu da hareketlendirmeye yetti. Tabi burada Cumhuriyetçiler içerisindeki adayları da konuşmak lazım.
Florida valisi Rino De Santis, eski ABD başkan yardımcısı Mike Pence, yine eski Birleşmiş Milletler Büyük Katilisi Nikki Haley ve Texas Senatörü Ted Cruz Cumhuriyetçilerin önüne gelen isimleri olarak gösteriliyor. Trump’ın 2024 seçimlerini bir rövanş aranesi olarak gördüğü neredeyse kesinken,
CBS’in anketine göre ABD’nin tamamında büyük oranda Trump dışı bir aday görme isteği hakimken seçmenler Trump dışında bir adayı rahat kazanabileceği konusunda şüphelere sahip. Yani Trump hem istenmeyen adam hem de başkanlığın en büyük adaylarından biri konumunda.
Trump’la ilgili kesinlikle. Hepsi Trump’la ilgili. O bizim için gelmedi. O’nun yanında olamazdık. Aslında 45. ABD başkanı 2024 seçimi öncesi kendini test edebileceği provalar dahi planlamaya başladı. Bu provaların ilki Wycoming eyaletinde gerçekleşti.
Trump kendisine yönelik eleştiri ve muhalefetinden geri adım atmayan eski başkan yardımcısı Dick Cheney’nin kızı Cumhuriyetçili temsilci Liz Cheney ile yarışan adayına destek için Wycoming eyaletinde büyük bir seçim mitingi düzenledi. Anketler Cheney’nin koltuğunu koruma şansının zor olduğuna işaret ederken, Wycoming gibi küçük bir eyalette tarihi sayılabilecek bir katılımla miting yapan Trump birçok konuda olduğu gibi burada da iddialı tutumunu sürdürmüş oldu. Destekçileri tarafından atılan sloganlar, yapılan tezahüratlar ve hatta asılan posterler dikkatleri çekmeyi başardı. Trump, Cheney’nin yanı sıra dış politikanın kaybedenleri dediği Clinton, Bush, Obama ve Biden eleştirdiğinde de binlerce destekçisinden büyük alkışlar aldı. ABD politik analistlerinin Trump’ın ısınma turları olarak nitelendirildiği tüm bu adımlar 2024 seçimlerinin oldukça güçlü bir aksiyon emalesi olarak değerlendiriliyor.
Oğul Biden’ın skandalları, tutulmayan sözler ve ABD seçmeninde oluşan derin huzursuzluk düşünüldüğünde, Trump’ın yıpranmış demokrat adayın karşısına çıkmak için geri adım atmayacağı neredeyse kesin duruyor. Yine de halen sonuçlanmamış kongre baskını davası Trump için adalik sürecinde gerçek bir engelle dönüşebilir. Bu arada davayı da biraz hatırlatayım istiyorum.
Demokratların öncülüğünde kurulan komite, Trump ve destekçilerini darbe girişimiyle suçlayan iddianamalar ile davayı başlatmıştı. Trump’ın her fırsatta düzmece dediği kongre baskının adli süreci, yaralanan polisler dahil birçok farklı isim verdiği ifadelerle şekillenmeye devam ediyor. Ayrıca komitenin yalnızca 6 Ocak 2021’de düzenlenen baskına değil, 2020 seçim sonuçlarının iptalini edefleyen girişimlere de odaklandığını biliyoruz.
Duruşmalar sonrası üyelerin bir rapor hazırlamaları ve Eylül ayında yeni bir duruşma ile vardıkları sonuçları kamuoyuna açıklamaları bekleniyor. Bu raporlar da Trump’ın olasa dairine dair bir engel olup olmadığını ve sürecin nasıl devam edeceğini de tabii ki göstermiş olacak.
Donald Trump ve Kamala Harris üzerinden yakın ve uzak tarihli iki farklı gidici Biden teorisini masaya yatırmaya çalıştık. ABD’de iki yıllık sürecin nasıl geçeceğini henüz bilemesek de, Trump’ın dahil olduğu bir seçimin fazlasıyla ilgi çekici olabileceğini şimdiden söyleyebiliriz. 2022 bitmeden bu süreç hakkında çok fazla yeni şeyler karşılaşabiliriz. Biz GZT olarak takipte olacağız, siz de bizi takip ederseniz seçimleri hep birlikte yakından takip edebiliriz.
Bence çok keyifli olacak.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir