Asgari ücrette beklenti ne olmalı? Prof. Dr. Ege Yazgan yanıtladı
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=sHXOMmVfJFY.
Peki bütün bu tanışma içerisinde Ege Hoca’m başka bir şey gündeme geliyor. Asker ücret tanışmada şimdi birkaç gündür çok gündemde gerek ilgili bakan Sayın Bilgin, gerekse Cumhurbaşkanı veya hükümet sözcülerine peş peşe asker ücreti ilgili beklentilerin gereğinden fazla yükseldiğini, önce dediler ki daha doğrusu asker ücretliyi enflasyona ezilmeyeceğiz. Asker ücret enflasyon artı payı olacak. Bir refah payı içerecek falan dediler ama şimdi son açıklamalar biraz daha temkinli olmaya başladı. Askeri ücretin bir yandan da, bunu Demirtaş falan da, Özgür Demirtaş da yazmıştı sosyal medyasında, bir yandan da enflasyon küllügeci tarafı da var. Aslında asker ücreti verdiğiniz her şey, asker ücretin daha hızlı erimesine sebep oluyor bir yandan da. Böyle bir kötü sarmal tarafı da var bu işin. Asker ücret ve ücret harçlığını siz nasıl belirlemesi gerektiğini düşünüyorsunuz. Türkiye’nin bütün bu ekonomik koşullarda,
hükümetin tedbirli olacağız, daha o kadar da değil falan demesi doğru bir yaklaşım gibi görünüyor. Ama yarattığı beklentisinden de seçim döneminde uygulanabilir miyim? Para politikası böyle devam ederken zaten o zaman enflasyon da böyle devam ediyor ve dolayısıyla da askeri ücret artışını yapmak zorundasınız. Başka çaresi yok. Sarmala girmişsiniz bir kere. Aslında tam dediğiniz gibi,
yaptığı zam eriyor, eriyor, eriyor, eriyor. Ondan sonra artık dayanılmaz hale geldiği zaman bir daha zam yapıyor. Ondan sonra da yavaş yavaş eriyor, eriyor, eriyor, gidiyor. Geliyor ve bu arada tabii real gelir kaybı olarak bakarsanız tabii toplamda kaybediyor tabii. Yani çok net olarak dolayısıyla ücretli kaybediyor. Zaten bütün bu politika aslında baktığınız zaman sadece bir yeniden dağılım yapıyor. Şimdi Erhan Hoca dedi geçen sene yüzde 11 büyüdük değil mi? Yüzde 11 büyürken biz daha da büyüyelim istedik. Çünkü zaten yüzde 11 büyüdüğümüz için faizleri düşürdük. Daha da büyüyelim. Çünkü Kamil Hoca da anlattı işte oradan umudumuz faizler daha da düşerse üretim kapasitemiz daha da yukarıya doğru çıkacak. Ama zaten siz yüzde 11 büyüdüğünüz zaman bayağı zaten aslında üretim kapasitenizin üzerinde bir yerdesiniz zaten. Dolayısıyla bunu yaptığınız zaman ne oluyor? O üretim kapasitesi
öyle faiz artırmakla olmuyor tabii. Çünkü onun kapasitenin artması için bambaşka şeyler lazım. Dolayısıyla faizler de düştü diye insanlar da yatırım yapmıyorlar. Çünkü zaten faizler düştüğü zaman zaten iyice ne artık. Çünkü belirsizlik ortamına girmiş oluyor. Zaten şöyle düşünürseniz büyük bir yatırım yapacak olsanız getirisini bir yıl sonra alacaksınız. Yani şu anda onu finanse edeceğiniz faizin çok fazla bir şey yok sizin için.
Yani önünüzü göremezsiniz bir yıl sonrasını istikrarlı olarak göremezsiniz. Şu an padiş bile mağazaymış. Evet değil mi? Yani sonuçta belki de bir yıl sonra işler bambaşka olacak. Faizler bilmem nereye çıkacak vesaire. Ve dolayısıyla şu anda buna bakıp karar almanız mümkün değil. Dolayısıyla öyle olmuyor. Öyle olmadığı için de enflasyon artıyor. İşte açıkladık biraz önce de dış talepte azalınca vesaire büyümede düşüyor.
Geldiğimiz yer itibariyle bütün mekanizma aslında bir kaynak transferi yapmış oluyor. Yani bir yerden alıyor başka bir yere veriyor. Dolayısıyla da yaptığı kaynak transferi de işte şimdi biraz önce Kamil şey için söyledi. Kur kolumalı Mevduat’ın yaptığı transferi söyledi. Ama bütün mekanizma yani aslında bunu yapıyor. Fakirden alın zengin evren mekanizma kuruluyoruz. Evet yani parasını koruyamayan dolayı olarak ücretli fakirden aldığı sabit geliriden
ve veya küçük tasarruf sahibinden yani çünkü yine büyük tasarruf sahibi bir şekilde parasını buna karşı koruyabiliyor. Mekanizmalardan bir tanesi de işte kur kolumalı mevduat diyelim o da işte aynı zamanda maliyetinde öbür tarafa. Dolayısıyla böyle bir yeniden dağılım yapan ama toplamı genişletmeyen bir mekanizma söz konusu. Asgari ücret artışında yapmak zorundasınız bunun içerisinde çünkü neden?
Zaten yapmazsanız zaten insanlar ondan sonra yeni yılda seçime girmeyi bırakın seçim de olmayacak olsaydı belli bir yoranda bunu yap bu sistem içinde yapmak zorundasınız başka şansınız yok. Çünkü o zaman insanlar aç kalacaklar. Dolayısıyla onu yapmıyor o nedenden dolayı yani bu yapılacak mı yapılacak. Belki temkinli konuşmalarının sebebi bir miktar ekonomi zayıflamaya başladı. Yani biraz önce hızını kaybediyor. Hızını kaybederken iş dünyası belki buna bu kadar yüksek bir asgari ücret artışına biraz daha zayıflayan bir ekonomi de kaldıramayacak duruma gelmiş olabilir. Ama enflasyon rakamları gerçek enflasyon rakamlarında olduğu için iş dünyası orada bundan çok etkilenmez gibi geliyor. Çünkü onlar üretimlerine zam yapabiliyor. Ücret zambı no. Hakiki enflasyon her zaman gerisi kalacak için aslında bundan çok şikayetçi olmayabilir özel sektör. Özellikle ihracatçı sektörler. Çünkü 19.000 olursa o %60-70 olay. Çünkü önünü göremiyordur. Yani önümüzdeki sene belki daha resesyonist bir ortama gireceğini düşünüyor. Bütün bu dış talep vesaire bütün bunlarla beraber olarak belki fiyatlarını o kadar artıramayacak. Artıramayacak. O zaman o ücret artışlarıyla baş başa kalırsa o zaman daha da bu sefer resesyona doğru gidecek bir şeye doğru girecek. Peki hocam bir anda da baktığımda ortada bir de bir acayip bir durum da var.
Ben mi yanılıyorum? Şimdi baktığınız zaman da sanki geçen sene enerji fiyatındaki artıştan bütün kış boyunca bütün millet ağladı. Elektrik, doğal gaz faturaları bilmem ne kıyametler koptu. İşte bakkallar, çakallar, manavlar, raflar, maflar falan büyük bir gürültü vardı ve herkes acayip kızgındı, öfkeliydi. Sanki bugün herkes bir dakika işleri iyi galiba falan havasına gelmiş gibi bir şey var.
İzlenin mi? Oduşturulmaya çalışılan bir şey mi? Medya hediye? Yoksa gerçekten durumu mu? Çünkü soğuklarda bir baktığı zaman bir kalabalık bir canlılık var. Tabii ekonomi canlı hala canlı. Zaten daha önce çok daha canlıydı ama şimdi bakıyoruz. Şimdi biraz da turizmle gelen de bir canlılık var. Onu görüyoruz. Yani parakende de aslında yabancıların bayağı bir etkisi var. Şimdi bir şey ekleyeyim tabii. Mesela bu kadar turist sayısı girerken tabi net hatanı oksanın bir bölümü de oradan geliyor.
Yani bu tabi ki 10 meblağı açıklayacak bir şey kesinlikle değil tabi ki. Bakıyorum mesela şu anda Türkiye’de 2 milyoncu var, Rus oldu söylüyor. 2 milyon Rus ciddi para da harcayanlar bakıyorsunuz. Bunların harcamaları falan birkaç milyar dolar tutmaz mı? Tutabilir tabi elbette. 28 milyar dolar. 28 tutmaz. Ama 5 tutar diye düşünüyorum. Olabilir tabi. Tabi oradan bir eksik vardır, öbür tarafta. Bu işte tam net hata 90. Çünkü anketle yapıyor ama bu gerçek net hata 90. Diğeri değil. Çünkü zaten net hata 90 dediğiniz şeyler öyle şey olmaz. Sürekli olarak bir tarafa yönelik olmaz yani. Hep bize fazla çünkü. Hep fazla. Hep fazla. Dolayısıyla o demek ki orada bir sistematik bir hata var. Yani yanlış ölçülüyor falan şu var bu var onlar var. Onların dışında da belli dönemlerde de böyle demek ki gelen bir kayıt dışı para söz konusu. O net. Şimdi sizin dediğiniz şey önemliydi. Ben bunu bir grup iş adamıyla konuşurken de aynı şeyi söylediler. Ben de böyle birazcık bu manzarayı böyle anlattım da hani bizim bir bu noktada çünkü faiz bu para politikasında değişiklik olacak mı? Olmayacak. O net. Onu görüyoruz. O zaman bizi tökezletecek olan burada ne olabilir? Bir döviz problemi olabilir. Şimdi mesela iş adamları diyor ki şimdi yani ne var bunda döviz zaten her zaman nasıl bulduysak şimdi de buluruz. Şimdi bu işte yani biraz önce dediğimiz hani şey sizin de dediğiniz ecari açık varsa tabii ki finanse edildiği için vardır. Yani bu para bulunmuş ki harcanmış.
Şimdi ama böyle bulunduğu zaman mesela ya da bu size bir güven telkin etmiyor. Devamının geleceğine ilişkisi. Dolayısıyla yani biz bunu bu şekilde finanse etmeye devam ederiz diye. Ve sonsuza kadar ederiz yok. Sonsuza kadar ederiz. Yani mümkün değil zaten yani kesinlikle olmaması gerekir yani. Çünkü eğer öyle bir şey olamayacağına göre demek ki bir yerde tökezleyecek ama esas nerede tökezleyecek ve ne zaman tökezleyecek?
İşte zannediyorum biraz da bu birazcık galiba iş hayatında da birazcık bu fikirler oluşmaya başladı ki biraz hani o ben o tonlamanın biraz değişmiş olmasını biraz buna bağlıyorum. Yani hizmetin hizmeti arttı diyorsunuz diyorsunuz. Biraz öyle gibi yani belki de o fazla gelmesin yani bu kadar da fazla artmasın diye iş hayatından bir tepki gelince o zaman da tamam demek ki biraz daha az yapalım falan gibi bir düşünce oluşmuş olabilir.
Ama yani hiçbiri tabi ki ne ücret artışı bir çare enflasyon için ne bunların hiçbiri şey değil yani mekanizma belli. Bunu normalde ne yapmamız lazım? Soğutmamız lazım ekonomiyi yavaş yavaş ve kontrollü olarak. Sıçrı meydan nasıl soğutabilirler ki? Böyle olmaz tabi. Yani dolayısıyla yani normal şöyle düşünün bak mesela soğutmaktan kastımız nedir?
Yani işte bu kadar yüksek yani birdenbire bazen onu da söylüyorlar ne yapalım yani faizi yüzde yüz mü arttıralım? Hayır öyle değil ama burada yani yüzde yüz arttırılmasına falan gerek yok. Çok kademeli yavaş yavaş bir normalleşme de öngörülebilir. Ve dolayısıyla bu biraz ekonomiyi biraz soğutursa biraz enflasyonu aşağıya doğru çeker. Kaldıracağınız risk ne? Tabii yani şu olur yani politika faizleri, real faizleri biraz daha yakın.
Çünkü hani 12’ye düşürdüğünde faizi, hiçbir iş adamı da 12’den borçlarım ya 30’larda hala kredi faizleri. Evet de dolayısıyla bira o anlamda ama çünkü burada alınan risk ne? Risk şu bunu yapmadığınız zaman aldığınız risk bir döviz kuru şokuyla bunun olması. Çünkü bunun önünü kesebilecek ani bir şok. Olabilir mi? Olabileceğini gördük. Ne zaman oluyor?
Mesela şimdi bu para bulunmaması da değil aslında mesela yani cari işlemler açı zaten olduğu zaman görüyoruz onu finanse edilmiş. Şimdi nerede oluyor? Vatandaş aslında bir paniğe doğru gittiği zaman oluyor. Aralıkta olan olay da oydu aslında. Yani vatandaş kur korumalı mevduatta aslında bunun olmamasını sağlayan mekanizma. Bizim zaten sorunumuz orada. Öyle çıkacak ortaya. Olur mu seçime kadar?
Olmayabilir. Olmayabilir tabii ki yani seçime kadar. Ama bir vadede kaçınılmaz. Yani bu politika böyle devam edecek olursa eninde sonunda olacak olan budur. Başka bir şey olamaz.
Başka bir şey şimdiye sonra olsun diye erteleni herhalde o durum.
İlk Yorumu Siz Yapın