Recep Tayyip Erdoğan | Devlet Bahçeli | Marmaris Orman Yangını | Anagold Madencilik | Onur Yürüyüşü
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=aTcxh6vzedE.
Herkese merhaba ve programa hoş geldiniz. Bugün Salı günü. Yeni bir haftayı Salı’dan başlatıyorum. Salı sallanır. Dikkat etmeniz gerekiyor. Salı sallanır ama aynı zamanda bugün grup toplantıları var. MHP’nin, AK Parti’nin, CHP’nin. Onları başka kanallarda gidip izleyebilirsiniz. Ben geçen hafta şeyden başlamak istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’le ilgili idam çıkışıyla ilgili bir şey söylemek istiyorum.
Ne bir cümle kurdu. Ucu nereye dayanıyor? İdama mı? İdam olmalı. Bu iş o kadar önemli. Kesinlikle tartışılmalı demişti. Şimdi niye diyordu onu? Marmaris’teki yangının bir sabotajdan dolayı kaynaklandığını öğrendik. Bir kişi üç ayrı yerde yangını yakmadı. O kişi sadece şunu söyledi.
Ben İzmirit’ime attım. Yandı. İşte komşularımla kavga ettim. Annem babamla falan kavga etmiştim. Ama diğer iki yangının da oturup da bu adama bağlamak şimdilik yanlış. Şimdi, tabii diyeceksiniz ki tabii ki idam olmalı. Eminim aynı şeyi düşünüyorsunuzdur. Kim düşünüyor biliyor musun sizinle aynı zamanda? Mr. Kapat. Sayın Devlet Bahçeli o bugün grup toplantısında yine coştu. Şöyle bir şey söyledim. Dedi ki, idam cezası tartışmasının yararlık gördüğümüz kanun teklifi gelirse destek olacağımızı beyan ve ifade ediyorum. Ondan hiç şaşırmıyorum. Yani destek vereceğine eminim. İdam cezasının kadın cinayetleri, tecavüz ve terör suçlarının da içermesini ümit ediyorum dedi.
Hatırlıyorsunuz Cumhurbaşkanımız bir şey söylüyor. Diyor ki, biz bence şöyle yapılmalı diyor. Devlet Bahçeli o konuyu alıyor, bir adım daha ileriye götürüyor. Her seferinde de bir adım daha ileriye götürüyor. Tabii bu idam konusu fazla tartışılmadı. Konu değişti, gündem değişti. Fazla da ilgilenen de olmadı. İdam tartışılması isteniyordu. Ben niye tartışıyorum? Ben niye bu konuyu açıyorum?
Çünkü çok basit bir sebepten dolayı Türkiye’de idam tamamıyla ve tamamıyla yanlış bir şey. Oooo işte senin çocuğuna da bilmem ne olsaydı, işine de bilmem ne… Tabii tabii öyle örnekler vererek kendinizi tabii ki memnun edebilirsiniz. Ama bu hukuk sisteminde, bizim şu an bulunduğumuz bu yargı sisteminde, idam cezası. Yani başından zaten hatalı bir şey olacağına size garantisini verebilirim. Başından beri. Yani mesela diyor ki Devlet Bahçeli terör suçlarından dolayı teröre kim karar verecek? Devletimiz. Baba herkes terörist bu ülkede unutmayın. Herkes bir ara bir zaman bir terörist olma yeteneğine sahip. Yani siz oturup da CHP’ye oy verdiğiniz zaman veya CHP’li olduğunuz zaman o zaman CHP PKKP’ye de grubuna ailesiniz. Bu sebepten dolayı teröristsiniz. O da var. Boğaziçi Üniversitesi’nde LGBT’ye üye iseniz aynı zamanda teröristsiniz. Öyle terörist kelimesi kolay bu ülkede. Çok kolaylıkla savrulan bir kelime. Herkese terörist diyebilirsin. Ama bu işi sen kanuna koyduğun zaman ve de ucuna idamı koyduğun zaman ve de bu hukuk sisteminde bunu yürürlüğe sokmaya çalıştığın zaman o zaman işler çok karışıyor. Ama Amerika’da da var idam. Var 1973’den beri 186 kişi serbest bırakıldı. İdam bekleyen 186 kişi. İdam edilip de ondan sonra ya biz yanlış kişiyi hata etmişiz.
Bu insanları idam etmeseymişiz dedikleri sayı da 28. Bugüne kadar. Yani sıfır hatası olan bir şey değil bu idam cezası. Ve de bizim hukuk sistemimizde, bizim yargı sistemimizde sıfır hata diye bir şey yok. Yok. Yani düşünün. Bir insanı idamla cezalandırmıyorsunuz günün sonunda. Bir insanı idamla bir nevi kurtarıyorsunuz. Ama oturup da adam gibi kanunlarımız olsaydı. Mesela geçen hafta olduğu gibi Pınar Gültekin’i katleden adamı ben tahrikten dolayı iğni iğhal indirimine yararlanmasaydı 25 yıl hapis yiyecekti. 25 yıl. Böyle bir odanın içerisinde. Öyle her gününü sayacaktı. Teker teker de saydırmak için de elimizden geleni yapardık. Şunu da unutmamanızı istiyorum. Buna da çok rahatlıkla o 32. gün arşiv videoları bakabilirsiniz. İdamı biz 2004’te kaldırdık. Kaldırmamızın da en büyük sebeplerinden bir tanesi o zaman Amerika Birleşik Devletleri’nin bize apoyo’yu yakalarken yardım ettiğinde şu ön şartı koymuştu. İdam etmeyeceksiniz. Bunu ben demiyorum. 32. gün arşiva bakabilirsiniz. Melgeserlerde hatta linkini de koyarız bir şekilde. ApoNAS’ı yakalandı linkini. Orada bulabilirsiniz bütün bu cümleleri. Daha hangi yıldı?
1999 yılında devlet bahçede bas bas bağırıyordu. Kime bağırıyordu? Söyleyim size. Recep Tayyip Erdoğan’a bağırıyordu. Al sana ip veriyorum. Elinde ip ile şey yapıyordu.
Al sana bir ip veriyorum. İdam bizim için bu ülkede bu coğrafyada bu sistemde uygun bir şey değil. İnanın bana değil. Çünkü idam olsa bile katil zaten yapacak yapacağını. Biz ona tercih edip ne veriyoruz? Ona bir şans veriyoruz. Ona bir kurtuluş şansı veriyoruz. İdam olup da bir anda yapmış olduğu suçları bir gün bile çekmemesi için bir şans veriyoruz. Bence kesinlikle verilmemeli o şans. Düzgün bir hukuk sistemimiz olsaydı tabii ki Pınargül Tekin’in katili 25 yılın günü gününe yaşaması gerekirdi. Ama o ne yaptı? İhal indirimi. Tahrik. Bu sistemde idam olmaz. Biliyorsunuz bir resim dolaşıyor Erzincan’da. Daha doğrusu iki ayrı olay birbirine karıştı.
Bir siyanür, Fırat Nehri’ne siyanür şey yapıldı diye. Ama esas hikaye Erzincan, İliç’te bir çevre felaketi oldu. Anagold Madencilik, altın madeninde boru hattının patlaması sonucu çevreye siyanürlü solüsyon yayıldı. Anagold Madencilik’in şu an çevre ve şehir bakanlığı bütün işletmesini durdurdu. Ve de ceza verdi.
O da güzel bir haber. Ceza vermesi de çok güzel bir haber. 16.4 milyon lira idari para cezası. Ne güzel haber değil mi? Abi şirketin 10 yıllık, 10 yıllık faaliyet sonucu raporunda,
2027’ye kadar 4.8 milyar dolar elde edecekmiş. 4.8 milyar dolar verdiğimiz ceza 16 milyon TL. Yani, aha 1 milyon dolar. Abi nesi ceza bu abi? Nasıl bir ceza? İdari para cezası değil abi.
Yani, yine aynı yere geri geliyoruz. Tamam mı? Aynı yere geri geliyoruz. Böyle büyük büyük madencilik kimmiş buranın ortakları? Kanada merkezi SSR, mining and, ve Çarlık grubu. Tamam işte. Tamam abi. 1 milyon dolar ceza abi. 4.8 milyar dolar abi işletme geliri. İşletme geliri sen 1 milyon dolar ceza veriyorsun yani.
Ve de buna göre madenin ömrü boyunca devlet hakkı yakışık 198 milyon dolar civarındaymış. Abi yazık abi. Yazık işte. Bir kere siyanörü, aah işte oldu hata yaptık kusura bakmayın patladı. Daha çok para harcaman gerekiyor. Daha dikkatli çevre ve şehircilik bakalım bu gibi yerlerle çökmesi gerekiyor. Çökmesi. Ama çökemiyoruz. Niye? Çünkü kanunlar öyle yazıldı.
Efendim kim kimi kırmayalım, bilmem ne yapmayalım. Eş dost ilişkisi. Öyle. Tabi ki tabiatı oldu olan. Bu hafta sunumu pazar günü bence Türkiye Türkiye yapan ve de insanoğlunu insanoğlu yapan en güzel, en gökemli onur haftasına dair LGBT yürüyüşü oldu. Evet. Türkiye’nin bir parçası, Türk vatandaşlığının bir parçası ve de benimki kimliğimin bir parçası. LGBT bireyler bizim parçamız. Bu ülkenin bir parçası. Beklerdim ki ama bu beklemek tabi ki beklerdim ki gene onur yürüyüşünde bu pazar günü polis bir şey yapmasın ya bıraksınlar yürüsünler. Bıraksınlar bir gün bir bayrak açsınlar şey yapsınlar zevkle, renkleriyle, aşklarıyla
onurlarını parlatsınlar ama onun tam tersi oldu her zamanki gibi. Her zamanki gibi tam tersi oldu. Sadece LGBT’ye karşı olan şiddet değil aynı zamanda orada basın mensuplarına yapılan şiddeti kınıyorum. Kınıyorum. Basının hiçbir şeysi yok. Bırakın LGBT’nin de hiçbir şeysi yok. Oraya gelen, onun yürüyüşüne gelenlerin de hiçbir suçu yok. Ama şimdi ne oldu size sorayım.
Merak ediyorum polis 361 kişi tutuklamış ha pazar günü 361 kişi. Ya 2014 yılında serbestti onların yürüyüşü serbestti. Ne oldu bize de ne oldu bize de 8 yıl sonra böyle yasaklar, bilmem neler ne oldu ne değişti? Bende bir şey değişmedi. Ama karar veren kişilerde değişti belli.
Ve hatta her zaman böyle miydiler onu merak ediyorum. Mesela Metin Külünk gibi adamlar var hala. Eşcinselliği ve cinsiyetsizliği tercih etmek bir insan hakkı değildir. Sayın Külünk bu bir insan hakkıdır. İnsanlık hakkıdır. Ne zaman gideceksiniz merak ediyorum. Yani ne zaman ve hatta bu kafa ne zaman gidecek bu ülkeden? Gittiği gün o zaman rahat nefes alacağız. Yemin ediyorum.
Neyse fazla şey yapmak istemiyorum sizi sıkmak da istemiyorum. Programı izlediğiniz için çok teşekkür ederim. Abone olmayı unutmayın.
Yorum yazmayı unutmayın ve like atmayı unutmayın.
İlk Yorumu Siz Yapın