"Enter"a basıp içeriğe geçin

Barış Özcan Aslında Kim?

Linki kullanabilirsiniz https://youtu.be/kNfSSwSpgSE?list=PLYymg-mGtvJ7JT0C2HBXpiGUTCeDlwJlr” target=”_blank” rel=”noopener”>Barış Özcan Aslında Kim? videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için tıklayınız. 

Pek çok ünvan var onun. Yapımcı, yönetmen, video editörü, gazeteci, avukat, satış müdürü, ajanç başkanı, youtuber ve daha niceleri. Hatta o dünyadaki 12 değişime elçisinden biri. Bu kadar yetkinliklere rağmen onun kendine yakıştırdığı ve üstlendiği tek bir ünvan var. Hikaye anlatıcı. Ne olmak istiyorsan kendime o adı veriyorum diyor. Öyle sıradan bir hikaye anlatıcısı da değil. Youtube kanalı 3.5 milyon aboneyi geçmiş ve 300 milyona yakın izlenmiş bir hikaye anlatıcısı. Peki onun hikayelerinin farkı ne? Onu farklı yapan ne? Bizi küçük, zeki cesprileriyle güldürürken hem bir şov izliyormuşuz gibi hissettiriyor hem de bir baba yedasıyla nasihatlar veriyor. Ama öyle can sıkan cinsten değil. Bizi öyle hikayeler anlatıyor. Kendimize çok uzak gördüğümüz insanlarla aramızda öyle ilişkiler oluşturuyor ki neredeyse her videosunun sonunda ben de bunu yapabilirim diyoruz. Çevremizde günlük olarak gördüğümüz ve dikkatimizi çekmeyen pek çok şeyi tekrar önümüze getiriyor. Fincanlara doldurduğu boncuklarla bize ders çalışma tekniklerinden de bahsedebiliyor. Bir bilgisayar oyunu inceleyerek hayatın gerçekliğini de sorgulatabiliyor. Bize bir zincir uzatıyor ve biz bu zincirin ne anlam ifade ettiğini henüz düşünmeye başlamışken başarımızın anahtarının onda olduğunu anlıyoruz. Her videosundan sonra beynimizde tadilat yapmamızı ve yeni odalar, yeni ufuklar inşa etmemizi sağlıyor. Al bu zinciri diyor ve zinciri kırma.

23 Temmuz 1974’te İstanbul’da doğdu. Başarılı bir eğitim hayatı geçirdi ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Araştırma, anlatım ve üreticilik yeteneklerine bakınca bir avukatın sahip olması gereken en önemli özellikleri üzerinde taşıyor diyebiliriz. Ama o da bölümüyle bağlantılı bir mesleği tercih etmeyenlerden. Okulunu okuduğu sırada bile hukuki bir meslek edinmeyi düşünmediği belliydi. O dönemlerde bile bir yandan freelance olarak gazetecilik ve tasarımcılık yaparak zaten hobisinin ve hayalinin ne olduğunu belli ediyordu. İnsanlarda ikisinin de aynı anda bulunmasının oldukça nadir oldu. Hem sözlü hem de görsel anlamda mesajını aktarma ve amacını yansıtma yeteneğine sahipti. Dünyanın en büyük yazılım firmalarından biri olan Adopt’a 6 yıl boyunca Akdeniz ülkeleri satış müdürlüğü yaptı. Bu sayede hem farklı ülkeden insanları hem de farklı kültürleri tanıma fırsatı buldu. Öğrenmek için her zaman özel bir çaba sarf ettiğini söylerken öğretmek konusunda da üstüne yok vallahi onu. Öğrettikçe öğrenir, öğrendikçe öğretirsin. Sözünün canlı örneklerinden. Kültürleri ve ülkeleri yakından tanırken karşısına çıkan fırsatlar sayesinde bunları bize de tanıtma şansı doğdu.

TRT, El Cezire ve CNN Türk için çeşitli belgeseller yaptı. Bu belgesellerde yapımcılık rolünü üstlendiği gibi yönetmenlik koltuğunda da oturdu. Aynı zamanda biri New York, biri de İstanbul’da olmak üzere iki ayağı bulunan bir kreatif medya ajansının da başkanı. Adopt, Türk Hava Yolları, ESY22, Türk Telekom, LinkedIn, Time Out New York ve daha nice markalara hem danışmanlık hem de sosyal medya hizmeti vermeyi hala sürdürüyor. Hatta bu markaların içinde Apple’da var. Bu markaların çoğunun reklamları zihnimize kazındı. Motoları dilimize pelesenk oldu. Böyle başarılı çalışmaların altında kimin imzası olsa şaşırmazdık? Tabii ki onun. Bizim onu YouTube’un barış abisi olarak tanımamızdan önce de TEDx dahil pek çok etkinliğe konuşmacı olarak katılmıştı bile. Çünkü onun hobisi işçi olmuştu ve işini çok başarılı bir şekilde yapıyordu. Şu ana kadar da bine yakın etkinlikte konuşmacı oldu. Yazmak, anlatmak ve yaratmak da onun en değerli yetenekleri. YouTube kanalında yayınlamak için de bunların neredeyse karşılığı olan sanat, teknoloji ve tasarım içeriklerini tercih etti. Kanalını 7 Ocak 2007’de oluşturdu. Ancak ilk videosunu 2 Kasım 2010’da paylaştı. Bu videolarda Afrika Safaris’i sırasında yakaladığı çeşitli görüntüleri yayınladı ve yüzünü hiç göstermedi. Sesini duyuyorduk ancak yüzünü gördüğümüz ilk kişi eşi devlet şahtı. Adobe’daki işinden ayrıldığı yıl olan 2014’ün Eylül ayındaysa bizim bugün onu tanıdığımız tarzı ilk videosunu yayınladı. İlk kez yüzünü gördük. Bakın şunun altını çizelim. Yıl 2014. Birçok YouTube içerik üreticisi bilinçli ya da bilinsiz olarak zamanla kalitesini artırmaya ya da azaltmaya yol açacak adımlar attı. Ekipmanlarını yeniledi, arkadaş ortamını değiştirdi, çalıştığı markaları ya da işbirliklerini yeniledi. Ama onun kanalında böyle bir durum söz konusu değil. Bu videodan hemen sonra kanalına gidin ve en son yüklediği videoyu açıp izleyin. Tonlamalarını, Metin’in kalitesini ve video akışını takip edin.

Sonra da 2014 yılından bir videosunu açın. Aradaki tek fark Barış abimizin sakalları ve çeşit çeşit gözlükleri. Kalite olarak arada hiçbir fark yok. İlk gününde koyduğu çıtayı bozmadan harika bir yol çiziyor önünde. Ama sadece kendisinin yürümesi için değil, hepimiz için. Bizim yollarımıza da ışık tutuyor. Başarıya inanmak için, bir şeyler tasarlamak için mutlu olmak için ya da hayatımızın amacına ulaşabilmek için yapabileceğimiz birçok şeyle ilgili videoları bulunuyor. Bitti mi? Hiç biter mi? YouTube çöplük arkadaş, ben gider kitap okurum, başarıyı da mutluluğu da orada bulurum diyenler içinde oku serisinde romanlar, kitaplar ve edebi eserler önerdiği videolar hazırlıyor. Yok, ben okuyucu değilim, ben izleyiciyim. Tarafında olanlar içinde izle serisi var. Bu seride öyle sıkıntıdan patlayacağınız 128 tane ödül almış festival filmleri de yok ha. Animasyonlardan tutun fantastik filmlere kadar geniş bir yelpazede filmler öneriyor. Aslında izlediğimiz filmler yani ama onun açtığı pencereden bakınca en ufak repliklerden ve sahnelerden bile mesajlar çıkarmaya başladık. Gerçekte verilmek istenen önermeleri aldık. YouTube ve Türevi yayın araçlarında anlatıcı, önüne hazır bir şekilde gelen metni izleyicilere sunmaktadır.

Onun bir farkı da kendi metinlerini kendisinin yazması. Kalemi de en az anlatımı kadar kuvvetli yani. Bunca yıllık ajans ve kanal çalışalı olunca kurgu programlarından da uzak duramıyorsunuz haliyle. Videoların kurgularını da kendisi yapıyor. Hem yazım hem anlatım hem de kurgulama kendisine ait yani. Bir insanın kendi kendisine yetebilmesi ve mesleğini icra etmek için sadece kendisine ihtiyaç duyması az bulunur bir özellik. Ayrıca Adobe’un video kurgu programı olan Premiere’i anlattığı 41 videoluk bir serisi de bulunuyor. Bunun dışında YouTuber’lık furyasına katılarak Vlog adı verilen günlük hayatını çektiği videolarda bulunuyor. Ama bu videolar diğerlerindeki gibi dayıma hamileyim şakası yaptım, hohoho babaannemle slime challenge yaptık. Şeklinde değil elbette. Örneğin SpaceX’in Falcon 9 roketini Uluslararası Uzay İstasyonu’na göndermek için düzenlediği fırlatışa tanıklık etmesi için NASA’dan davet aldı. Burada hem Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’ne ilişkin videolar çekti hem de fırlatışa canlı bir şekilde tanıklık etmemizi sağladı. Canlı yayınları da meşhur zaten. Televizyonda hiçbir kanalda yayınlanmazken yine NASA tarafından Mars’a gönderilen Insight aracının inişini de onunla izledik. Hindistan Uzay Dairesi’nin A’ya gönderdiği Vikram’ın inişini de ya da ineme işine. Teknik olarak bunlar başka ülkelerin başarısı. Oysa bu yayınları yaparken iki dayana kalıyor kendine. İlki bu bir ülkenin değil, insanlığın başarısı. Birçok keşif sadece ülkeleri değil, insanlığı etkilemiştir. Bu hepimizin başarısı. İkincisi ise onlar yaptıysa biz de yapabiliriz. Ona göre inanmak başarmanın yarısından biraz daha fazlası. Yeterince inanırsak ve doğru ve planlı çalışma sistemiyle ilerlersek başaramayacağımız bir şey yoktur. Yani amacı bak Elinoğlu neler yapıyor sen hâlâ otur burada demek değil.

Bizim Elinoğlundan farkımız yok demek. İstersek biz de yapabiliriz demek. Bunu gerçekleştirmek için de videolarında yaratmamız gereken çalışma rutinlerinden, beyin egzersizlerinden, yaşam stillerinden ve başarmak için ilham alabileceğimiz pek çok hikayeden bahsediyor. İşimizi kolaylaştırmak için de bize sunduğu çeşitli çalışmaları var. Seinfeld dizisinden de ilham alarak oluşturduğu bir zinciri kırma motosu var. Hatta bunun için hazırladığı takvimleri web sitesinde satışa sundu. Zinciri kırmanın olayı ise şu. Kendinize bir hedef belirliyorsunuz. O hedefe ulaşmak için her gün bir adım atmanız gerekiyor. Eğer o gün amacınıza yönelik bir adım atmayı başardıysanız takviminize bir çarpı atlıyorsunuz. Hiçbir günü boş geçmemeli, her gün az bir süre bile olsa hayalleriniz için çalışmalısınız. Takviminize açıp geçtiğiniz günleri kontrol ettiğinizde çarpı atılmayan bir gün kalmamış olmalı. Yani zinciri kırmamalısınız. Oğlu Sufi ile birlikte çektiği videolarda bulunuyor. Hatta oğluyla Bin Kitap Okuyan Adam diye bilinen bir adı bile var. Gençlerden asla kopmayan bir yapısı var. Dedik ya Vlog Kültürnek kendince bir bakış açısı getirdi diye. YouTube’da herkesin birbirine diss attığı sırada Orkun Işıtman diss şarkısında ona da bir laf göndermesi üzerine harika bir karşılık verdi. Tabii bu diss altında Tesla, yaşadığım ülke Amerika videoların kaliteli sizin için tutuklu kaka şeklinde değil. Şanlı Şer de bir araya gelerek Korkudan adında harika bir şarkı yaptılar.

YouTube tarafından dünya çapında seçilen 12 değişimi elçisinden biri olarak da göğsümüzü kabarttı. Bu program kapsamında Korkulu Kadın da mini bir seriyi yayınladı kanalında. Bu seri 3 milyondan fazla kişi tarafından izlendi ve beğenildi. Hala Creators of Change programı adı altında projeler üretmeye devam ediyor. O bize merak etmeyi öğretti. Sorgulamayı ve cevapları içimizde aramayı. Başkalarının başarısını anlattı evet ama öyle bir anlattı ki bize öyle bir güç verdi ki senin de ondan farkın yok dedi bizlere. Kendisi bunu amaçlamasa da önemli bir kanaat önderi haline geldi aslında. Günümüzde YouTuberlara ve fazla takipçili sosyal medya hesabı olanlara verilen sıfatlardan biri olan influencer yani etki eden sıfatını en çok hak eden kişidir bizim gözümüzde.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir