"Enter"a basıp içeriğe geçin

BİM CEO’SU ERDOĞAN’A MEYDAN OKUDU!.. TÜM TÜRKİYE’NİN KONUŞTUĞU OLAY! DERİN BELGESEL..

BİM CEO’SU ERDOĞAN’A MEYDAN OKUDU!.. TÜM TÜRKİYE’NİN KONUŞTUĞU OLAY! DERİN BELGESEL..

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=w-rIdQo6mC4&ab_channel=Anlat%C4%B1lmayanBilgiler.

Süper market BİM’in süper olmayan CEO’su Galip Aytac Cumhur İttifakı’na hedef alarak bakın neler söyledi. Biri ahlaksızlar, biri densizler. Sizlere bundan sonra sizin tonunuzda cevap vereceğim bunu bilesiniz. Evet evet böyle söylüyor. Tabi bu cümleyi kuran benim gibi sıradan bir vatandaş değil yani BİM’in CEO’su Galip Aytac. Galip Aytac konuşmasında şunları da söyledi. Bize bakarak, ya bir tuğla da ben koyayım bu memlekete bir binanın temel taşına bir kürekte harç ben koyayım demeyen bir tane dikili ağacı olmayan insanlar sizlere ve bizlere bu yakıştığımları yapıyorlar. Biri ahlaksızlar, biri densizler. Sizlere bundan sonra sizin tonunuzda cevap vereceğim bunu bilesiniz.
Yine aynı şahıs, gazeteci ve televizyon yorumları için sert konuştu. Olumsuz yorum yapan, tirollere, maaşlı televizyon yorumcularına, bizleri terörist ilan edenlere, bizlere vicdansız hatta kansız diyenlere. Ve bunları gazetede yayınlayarak ahlaksızca bizi çete ilan edenlere ve tabirimi maruz görün çok daha kötüsünü söylemek istiyorum ama müsaadenizle gazeteci müsvetleriyle söyleyeceklerimiz var. Gazetecileri ağır hedef alan bu şahıs bakın daha neler neler söyledi.
Biz bu ülkenin temel taşlarıyız. Bu temel taşını yerinden oynatmaya da bunların güçleri yetmez.
Bize bakarak bir tuğlada ben koyum bu memlekete bir binanın temel taşına, bir kürekte harçben koyum demeyen, bir tane dikili ağacı olmayan insanlar sizlere ve bizlere bu yakış nervous yapıyorlar. bir ahlaksızlar, bir edensizler sizlere bundan sonra sizin tonunuzda cevap vereceğim bunu bilesiniz. Evet, devlete millete nasıl da parmak saldıyor gördünüz mü? Konuşmasında kendi işletmelerinin kar etmediğini, dahası zarar ettiğini, bunun da girdi maliyetlerine bağlı. Tabi Galip Aytac’ın bu sözlerini MHP yanıtsız bırakmadı.
Yapılan yazılar çıklamadı. Yıllardır halkın sırtına kene gibi yapıştıkları vatandaşın kanını emen asalaklar, bundan böyle MHP’yi karşılarında bulacaklar. Uzunca bir süredir petrol fiyatları düşüştüyken, enflasyonun ateşi düşme eğilimindeyken, döviz kuru yatay seyir izlerken,
halkın ihtiyaç duyduğu temel gıda ürünlerine her hafta insafsızca zam yapan haram zadelerin artık amansız hasmınız. Fiyatlarla keyfi olarak oynayıp hayat pahalılığını körükleyen, akıllarınca halkı infale ve kaosa sevk ederek iktidarı düşürme planları yapan,
bitip tükenmek bilmeyen kazanma hırslarıyla fiyat terörü yaratan FETÖ yandıysız siyaset ve piyasas imsalarına aman vermeyeceğiz. Piyasadaki olandışı fiyat artışlarının müsebbip ve müşevviki bazı süpermarketlerin ortak hareket ederek halkın ekmeğini uzattıkları haris ve tecavüzcü elleri kıracağız. Halkın hakkını haramkar istiflenmiş kursaklarından çıkaracağız.
Kirlerlerini cebimizden çekmeyen, kırk haramiler nisali, her köşe başını tutan FETÖ-vari çıkar ortaklığı oluşturarak bize tuzak kurmaya yeltenen bazı süpermarketlerin spekülatör sahipleriyle yöneticilerine karşı aziz milletimizi uyanık olmaya davet ediyoruz.” diye sağduyu çağrısında bulundu. Evet, kapitalist düzenleyin parçası olan dört büyük zincir marketin Türkiye’de siyasi konseptin değişimi için siyasi bir operasyon aracı olarak kullanıldığı artık net ortaya çıkmıştır. Mevzu artık Ticaret Bakanlığının değil, MİT, Polis, İçişleri Bakanlığının sorumluluğundadır.
Gari Payitaç, kâr marjının çok düşük olduğunu çalışanların çoğunun EYT mağduru olduğunu ekliyor. Meseleyi siyasi ayağa çekmeye çalışıyor. Ben zincir marketlerin sömürüsünden çok, zincir marketlerin elde ettiği finansal güçle siyaseti baskılamaya yönelik yönüne dikkat çekmek istedim. Peki bir ana muhalefet partisinden çok, muhalefet yapan bu zincir halkaları nasıl bu kadar uzadı? Ülkemizde obez büyüyen bu marketler sadece gıda sektörü üzerinde değil, giyim, züccacı, inşaat malzemeleri gibi ürün satan süper işletmeler olduğunu söyleyebiliriz. Aynı sektörde faaliyet gösteren orta ve küçük esnafı bitirdiler. Yerel sermayeyi, küresel sermayeye kaynak yapan bu marketler aynı zamanda büyürken fırsat eşitsizliğini de beraberinde getirdiler.
Sosyal dokuyu bozarak çarpık sistem oluşturdular. Eline ekmek götüren mahallemdeki bakkal, mahallemdeki minik marketler kaybetti. Giyim malzemesi, beyaz eşya, inşaat malzemesi, züccacıya malzemesi satan esnaf kaybetti. Yerel sermayeyi kendi içerisinde barındıran sermaye dolaşımı kaybetti. Yani yerel sermayeyi başka ülkelere taşıdılar.
Yöresel ve organik üreticiler kaybetti. Kartel medya herkesçe bilinen bir şeydi. Kartelleşmiş zincir marketleri de yeni öğrenmiş oldu. Zincir marketler sermayeyi eline geçirince adeta rakipsiz oldular. Vatandaşı kendilerine mecbur bıraktılar. Fiyatlar üzerinde uyguladıkları eşel mobil fiyat yükseltmeleriyle vatandaşı fakirleştirdiler. İstihdam politikasına zarar verdiler. Örgütlenerek sömürdüler. Bünyesinde çalışanlara en üst limit olarak sadece ve sadece asgari ücret verdiler. Yetmedi, çalışma saatlerini uzattılar. Dahası sigorta primlerinden muaf olacak bir kurnazlıkla sık sık kasiyer ve rayon çalışanları değiştirdiler. Küresel sermayeyi merkezine alarak siyaset kurumu gibi siyaset yaptılar. Keyfi fiyat artışlarına gittiler. Adeta rayonlarında bulundurdukları ürünlerin fiyatlarını hükümetin asgari ücrete, memur işçi ve emekli maaşlarına yaptığı zam oranıyla ilintili fiyat yükseltmelerine gittiler. Zincir marketlerin zincirleri milletimizin ayaklarına bağ olmuş. Adeta bu milleti sömürerek bir kuru soğana, bir kilo patatese muhtaç bıraktılar. Yeri geldi soğanı, patatesi, elmayı, portakalı, salatalığı, biberi ya depolarda çürüttüler ya da boş arazilere döktüler. Hükümete balans ayarı oldular. Küresel güç ortaklarına alet oldular. Sektörer anlamda tek güç oldular. Kapitalist bir yapıya büründüler. Merkezleşerek güç birliği yaptılar. Mehmetçik sınırda vatan ve millet için şehit olurken,
bunlar vatan ve milleti daha çok sömürmek için çalıştılar. Dar günün dostu gibi davranmadılar. Hep kazancına baktılar. Çalışmadan kazandılar, kazandıkça azdılar. Operasyon şart. Bu bir anlatılmayan bilgiler gönderisidir.
Youtube’dan bizi takip etmeyi unutmayın.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir