"Enter"a basıp içeriğe geçin

Dünyanın En Kibirli Lideri “TRUMP” Nasıl Yok Oluyor?

Dünyanın En Kibirli Lideri “TRUMP” Nasıl Yok Oluyor?

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=5HBkCDAy21w.

Herkese merhabalar ben Ruhi Cennet. Dünyada en çok vakanın görüldüğü ülke Amerika Birleşik Devletleri. Salgının ilk defa Seattle’da görülmesinin ardından tam 92 gün geçti. Tüm eyaletlere kısa sürede yayıldı ve New York şu anda en çok vakanın bulunduğu eyalet konumunda. Bugün itibariyle 243.000 vaka ve 14.000’den fazla can kaybı. Tek başına tüm ülkelerden daha kötü durumda. New York caddelerinde bugünlerde sadece ambulans sesleri duyuluyor.
Kimsesizlerse Hart Adası’na gömülüyor ve defin işlemleri adada bulunan hükümlüler tarafından yapılıyor. Ülke genelinde ise toplam sayı 750.000’i, toplam can kaybı ise 40.000’i aştı. Metropoliler sanki apokaliptik birer film sahnesi gibi. Mart ayında Amerika’da resmi olarak satışı yapılmış silah miktarı 2.5 milyon adet. Bu rakam geçen yılın aynı dönemine göre %85 daha fazla. Stoklar ve umutlar azalırken sayılar her geçen gün hızla artıyor.
Amerika’daki en kırılgan nokta herkesin bir sağlık güvencisinin olmaması. 325 milyonluk ABD nüfusunda 27 milyon kişinin bir sağlık sigortası yok. Yani tam zamanla sigortalı bir işte çalışmıyorlar veya sigortaları yatırılmıyor. Ve Amerikan sağlık sistemine bakıldığında hiçbir şeyin ücretsiz olmadığı görülüyor. Bazı insanların hastaneye gidebilecek bir madde durumu bile yok. Eve ambulans çağırmak bile neredeyse bin dolar tutuyor. Ve bazı insanlar yaşamış oldukları trajik olaylarla ülke gündeminde yer edinebiliyor. Kaliforniya’da salgın bulaşmış 17 yaşında genç bir hasta, sigortası olmadığı ve masraflarını karşılayacak maddi birgillere de sahip olmadığı için hastaneye alınmadı ve hayatını kaybetti. Boston’da ise sigortası bulunmayan bir hastaya 34 bin dolarlık bir tedavi foturası kesildi. Şimdiye kadar kişisel sağlığın, toplum sağlığına olan etkisi göz ardı edildiği için kapitalist Amerika’da böyle bir sağlık sistemi mevcut. Geçtiğimiz günde ise Washington Post gazetesi, Amerika’daki maske üretici şirketlerin federal hükümetinde desteğiyle salgınla mücadelede gerekli olan milyonlarca dolar değerindeki maske ve koruyucu tıbbi malzemeyi Ocak ve Şubat aylarında Çin’e sattığını yazdı. 3 Nisan tarihinde Trump yönetimi geç olsa da trajik hikayelerin sayısının artması ve sigortasız bireylerin durumlarına ciddileşmesi üzerine salgın hastalarının ücretsiz tedavi olabileceklerini açıkladı. Peki Donald Trump neden kaybediyor? New York Times gazetesinde yer alan gelmekte olanı görebilirdi başlıklı haberde. Trump’ın uzmanlar tarafından çok önceden uyarılmasına rağmen bürokrasi’deki iç bölüme planlama eksikliği ve kendi içgüdülerine olan inancı nedeniyle uyarılara doğru zamanda doğru şekilde cevap vermediği öne sürüldü. Haberde Amerika’daki ilk vakanın görüldüğü 20 Ocak tarihi ile
Trump’ın salgının yayılımını engellemek için agresif kararlar alması arasında 6 hafta gibi uzun bir süre olmasına dikkat çekildi. Uzmanlarla bürokratlar arasında geçen basına sızdırılmış meyillere dayanan haberde Ulusal Güvenlik Konseyi’nin ocak başında ABD’de salgının yayılma ihtimaline karşı uyarılar yaptığı ancak Trump’ın Mart ayı gelene kadar adım atmaktan kaçınıldığı savunuldu. ABD’de bu yıl 3 Kasım tarihinde başkanlık seçimi olacak ve Trump’ın doğru ya da yanlış aldığı her karar
seçim öncesinde ekonomiyi diri tutmaya çalışma isteği ve tekrar seçilme arzusundan dolayı etkileniyor. Ve Amerika’daki özellikle iç hatlardaki uçuşlar hala devam ediyor. ABD’deki her eyalet karantina kararlarını kendi alır. Geçtiğimiz gün Trump, rakibi olduğu Demokrat Partili valilerin eyaletlerindeki karantina uygulamalarını eleştiren bir tweet attı. Ve bu tweetten sonra ülke çapında birçok şehirde yüzlerce kişi sosyal mesafe kurallarını hiçe sayarak
valilerinin karantina uygulamalarını protesto etti. New York, New Jersey valisi dahil birçok vali ise daha fazla teskiti ve merkezi hükümetten ek mali desteği ihtiyaçları olduğunu söyledi. Valilerden bazıları ve Trump arasında ise yeterli destek verilmediğinden dolayı kavgalar yaşandı.
Trump’un bir sorunu söylemek istiyor. Ben yeterli yaptım. Evet, bizleri yeterli yaptık. Ne kadar defa teşekkür etmek istiyorsun? Ama ben sana teşekkür ederim. Trump’un hiçbir şey yapmaz. Geçtiğimiz hafta ise bir basın toplantısında problemleri nasıl çözmeyi hedeflediğini dile getirilmesi gerekirken, yaklaşan seçime bir kampanya hazırlığındaymışçasına icraatlerini dile getirdi. Sonra bir sürü soruları soracağım.
Bir sürü soruları soracağım. Çünkü çok üzüldün ama unutma. Bizin şansını yapıyoruz. Lütfen, bunu da yapabilirsiniz. Onlar neler yapmak için hızlı yapmak istediklerini sorduk. Ve seçimdeki rakibi Joe Biden’a yüklendi. 31. Januar’da banı istitülttüm. Joe Biden çılgınca gitti. O çılgınca gitmedi. O banı ne kadar çılgınca yedik?
O çılgınca gitmedi. Ama o bana zenefek dedi. Bir dakika. Ardımlığınız, kendinizi bir zaman almışsınız. Hapishaneye hazırlamak için kullanmadınız. Hapishaneye hazırlamak için kullanmadınız. Şu an, bu çok zekiydi. Bu çok zekiydi, bu ne diyecekler. Bak, bak. Sen de faytısın. Bütün netvaryonun, sen de faytısın. Bu yüzden, sen de daha önce aldığın daha az
güvenliğim telaşı, umtwu, güz Me HERE. mortality faq ya da 大象 bu Lediy 400’ä Anlar校.
Neden Biden’ı özgür etti? Neden bir adım özgür elini yazdı? Hayır, bu çok önemli. Neden Demokrasi’nin özgürlüğü? Demokrasi’nin open borders’ın halkı ve iyileşimden bir tehlikeye sahip olan bir demokrasi. Politiğe ve bir millet ve bir aileye birleştirmeliyiz. Bu, yeni bir halk. Ama, bir şey yaptık, çok harika oldu. Bu büyük ülkede 15 kişi var. Bütün milletlerimizin kapitalı, özellikle kongreslerimizin, bu politik için zaman değil. Ama herkes bir test yapmak için, bir test yapabilirsin. Hepsi beni sormuyor. Eğer doktor, ne yapmak istiyorsan, testi alma. Teste alma. Bence bu çok önemli. Herkes testi almak için kaçmalı. Trump’ın krizi yönetirken belki de atmaması gereken bir diğer hareket,
sorumluluğu sahiplenmek ve liderlik etmek yerine suçu başkalarında, medya kuruluşlarında,
ve siyasi rakiplerinde eski başkan Obama da araması oldu.
Gerçekten istisnayi bir zaman. Çünkü tam başkanlık seçimin önüne geldi. Ve başkanlık seçiminde, hani diyelim ki, başa baş bir durumdayken her şey etkilemeyebilir. Bir Trumpizm diye bir şeyden bahsedeceksek, bir daha seçmesi çok önemli.
Üstelik, Trump ve ekibi için önemli olan bir daha seçilmemek olacak. Bir daha seçilebilmesine de iki faktöre boşluğu. Bir, kriz öncesine kadar fena olmayan bir şekilde getirdiği bir ekonomik performans vardı. İşsizliğin azalması ve ekonomik büyüme konusunda fena olmayan diyebileceğimiz. İki, şu anda da krizi nasıl yönettiği. Şu anda Amerika’da işsizlik rakamları patlamış durumda. Ve 22 milyona kadar çıkmış. Bir, işsizlikten bahsediyoruz. Bu kolay kolay düzelebilecek bir durumda değil.
Dolayısıyla şöyle bir noktada gidiyor diye varsayıyoruz. Ekonomik büyümeyi çok kötü duruma düşürmemek için ya da işsizliğin zararını yaşamamak için bir an önce açmak isteyecektir. Biz ülkemizde daha az bunu hissediyoruz. Amerika Birliği’ne çünkü devletlerinde sosyal güvenlik olmadığı için hemen hemen birçok kişinin başı yaşamı, kendi ticaretini nasıl yürüttüğüyle alakalı küçük işletmeler, küçük tüccarın çok yaygın olduğu ekonomiden bahsediyoruz. Dolayısıyla onlar her gün bu virüsten zarara uğruyorlar ve bir an önce açılması için de bir baskı yapıyorlar. Bu da önemli bir şey. Peki sizce yaklaşan seçimde ne gibi bir sonuç görürüz? Diğer adalete? Her şey. Olabilecek en kötü adalette. Biden. Yani tamamen biz Teflon Demokrateri’siz dalga geçmek için tutmaz yapışmaz. Irak’ta asker çekilmesine karşı oy kullanmış. Böyle sınırlı bir küçük bir realite çıkmak, halkının sorunlarıyla hemhal olmayan bir siyasetçiden bahsediyoruz. Böyle amca başkan yardımcılığı yapmadı. Obama’nın yanında bir tane beyaz lazımdı. Onu koydular. Biden ve Donald Trump’ı değerlendirdiğinizde hangisi Türkiye’yle daha pozitif ilişkiler kurabilir? Üzücü bir haber verin Trump. Kesinlikle. Türkiye’de tarihsel olarak baktığınızda zaten demokrat başkanların, demokrat yönetimlerin Türkiye’yle arası çok çok iyi olmadı. Daha çok cumhuriyetçi yönetimlerin olubunda sayısız bir sebebi var ama en önemli şey şu anda
Suriye’deki sorunun nasıl yönetileceği konusunda demokratlar ve cumhuriyetçiler konusunun arasındaki görüş var. Genel olarak bakımda demokratlıların özellikle Kuzey Suriye’de, Kuzey Irak’ta, yerel unsurlarda erken bizim çok hoşumuza gitmeyen ekiplerle bir arada çalışması ve demokratların şu anda olası dış politika ekibinin Türkiye’ye bilinen alerjisi sebebiyle cumhuriyetçiler her zaman daha kolay olacaktır.
United States’nin presidenti olanın Müslümanın müslümanlarının müsaade edilmesi için müsaadenin müsaadenin yaptığı şeyleri var. Bu çok güçlü. United States’nin presidenti olanı kutlanıyor. Birisi Üst üste müslümanın presidenti olanı, müsaadenin müsaadenin müsaade ediliyor. Ve bu böyle bir şekilde. Müsaadenin müsaadenin müsaadeni. Müsaadenin müsaaden. United States’nin müsaadeni olan birisi, müsaadenin müsaadeni olan biri. Bu doğru değil.
Peki, Amerika’daki seçim sistemi nasıl yürütülüyor? Seçimler nasıl yapılıyor? Haluk Hoca bu konu hakkında kendi düşüncelerini paylaştı. Amerika’da seçim sistemi şöyledir, eyaletler kendi seçici kurullarını seçer, o seçici kurulda kaç kişi varsa,
onlar da çıkıp başkanı seçerler, yani direkt başkanı seçemiyorsunuz. Dolayısıyla eyaletlerin ön seçimleri çok önemlidir. Her yıl Şubat ayında ön seçimler başlar ve bunlar Temmuz, Ağustos’a kadar bitirirler, Kasım ayında da yeni başkan seçilir. Bu sene ön seçimlerde, ki bu ön seçimler eyalette farklı günde yapılır, ama SuperSull denilen bir gün vardı, bazı eyaletlerin aynı anda yaptığı, işte o ön seçimlerde ortaya çıkan görüntü şu ki, Joe Biden önde gidiyor. Joe Biden’ın rakipleri Michael Bloomberg’tu ve Bernie Sanders’tı. Bir de Amy hanımefendi vardı, Elizabeth Warren vardı. Bir de Pete vardı. Bu üç aday, Pete’i, Elizabeth Warren ve Amy, çekildiklerini açıkladılar SuperSull’dan sonra. Michael Bloomberg’taki, Amerika’nın çok zengin bir şirketinin sahibi, bu zengin Amerika’nın aileleriyle ilgili, kanalımıza dünya kim yönetiyor, zengin aileler diye bir video var seri halinde orada görürsünüz.
İşte bu zengin ailelerden Michael Bloomberg, seçimden çekildiğini ve Joe Biden’ı desteklediğini açıkladı. Çekilen bütün adaylar, Joe Biden’ı destekleyince Bernie Sanders da, artık ben de seçimden çekiliyorum, bundan sonra benim desteklediğim aday da Joe Biden dedi. Joe Biden başarılı olursa, Türkiye’ye destek verir mi? Daha önce Türkiye’ye güzel ilişkileri var, Trump’a göre çok daha sağlam destek vereceğini düşünüyorum. Bu yüzden Amerika’da seçimlerde Joe Biden’la Trump rekabeti göreceğiz.
Joe Biden demokrattır, Trump Cumhuriyetçi vs. tahmini bir demokrata çünkü Amerika Trump gitsin, her ne olursa olsun modunda. Umarım video çalışmam hoşunuza gitmiştir. Konuya yine zenginlik katması açısından, Haluk Hoca’nın kanalında, Dünya’yı Kim Yönetiyor serisi var. Onu da izlemenizi öneririm, açıklama kısmına linkini koyacağım, yanlara da linkleri koyacağım. Her hafta YouTube kanalıma yeni bir video yüklüyorum. Kaçırmamak için abone olmayı unutmayın. Böylelikle videolar yüklendiğinde size bildirimler gidebilir.
Ayrıca Haluk Hoca’nın da kanalına abone olabilirsiniz. Bir sonraki videoda görüşmek üzere.
Ben Ruhi Çenet.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir