Dünyanın yarısını öldüren general: Anofel
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=3LD0DoRv7jw.
Büyük İskender, tarihin gördüğü en ihtişamlı orduların komutanıydı. 10 binlerce askeri ile fethetmek istediği hemen her yeri elde etmeyi başardı. Cengiz Han’ı da tanıdığımızı tahmin ediyorum. Oya ordusu yaşadığı dönemki dünya nüfusunun onda birini, yani yaklaşık 40 milyon insanı öldürdü. 18. yüzyılın sonları ve 19’un başlarında yaşayan, girdiği hemen her savaşı kazanan Napoleon Bonaparte’da duydunuz, biliyorum.
O da en büyük asker figürlerinden biri olarak tanındı ve tarihe geçti. Ben size bugün saydığım tüm bu isimlerden çok daha geniş bir orduya sahip, çok daha fazla insan öldüren bir komutandan bahsedeceğim. General Anofer. Tamı tamına 52 milyar insan öldüren, 110 trilyon askerden oluşan bir orduya sahip, gerçek bir komutan. Bir insandan değil, bir sivrisinekten bahsediyorum. Bildiğiniz sivrisinek.
GZT’nin çok neti tarih kitaplarını, biyoloji kitapları ile harmanladı ve yepyeni içeriğini hazır etti. Yalnızca birkaç dakika sonra sivrisinek sen neymişsin be abi diyeceğinize eminim. O zaman hemen başlayalım. Ancak biz başlamadan siz GZT’nin YouTube kanalına abone olup, bizim 1 milyon yolculuğumuza katkı sağlayabilirsiniz. Şimdiden yorum, beğeni ve abonelikleriniz için teşekkür ederiz.
Anofer bir sivrisinek cinsi. Bu cinsin yaklaşık 30-40 türü, sıtmaya neden olan parazitler taşıyor. Yetişkin dişi sivrisinekler 3-4 hafta civarı yaşarken, erkeklerin ömrü yalnızca birkaç gün sürüyor. Anofer cinsi diğer sivrisinekler gibi baş, göğüs ve sırt olmak üzere 3 bölümlü, oldukça ince bir yapıya sahip.
Duysal bilgileri ve beslenmeyi baş kısmıyla sağlarlarken hareket için göğüs, sindirim ve yumurta gelişimi için sırt kısımlarını kullanıyorlar. Bu kadar teknik bilgi yeter deyip yaşadıkları yerleri konuşmaya başlayalım. Daha çok tropikal bölgeler onlar için yaşam kaynağı konumunda. Özellikle Afrika kıtası bu ordu için biçilmiş kaftan. Bazı türleri virüsü zayıf biçimde taşırken, bazı türler gerçekten ölümcül hale gelebiliyor. Bu içerik de tam olarak ölümcülüye odaklanmış durumda. Timothy Weingart’ın Sivrisinek ismini verdiği kitap bu konudaki en yetkin kaynaklardan biri. Yazar oldukça iddialı bir giriş cümlesiyle başlamış. Tarihi en fazla değiştiren canlı Sivrisinek’ti. Weingart’a ve bugün okullarda referans kaynak olarak okutulan kitabına göre Sivrisinekler tarihin değişmesinde Büyük İskender, Adolf Hitler, Napoleon Bonaparte ve hatta Hannibal’dan çok daha büyük rol oynadı. Yeryüzünde Sivrisinek diye bir canlı olmasaydı bugün dünya bambaşka bir yer olabilirdi. Peki Sivrisinek dünyayı nasıl değiştirdi? Bu içeriği izlediğiniz an bugün, yarın yahut öbür gün. Dünyada tam 110 trilyon Sivrisinek aynı anda yaşıyor. Peki bugünün insan nüfusu kaç dersiniz? Yaklaşık 8 milyar. Yani bu oldukça dengesiz bir savaş. Düşmanlar küçük, bol sesli fakat çok ama çok kalabalık. Öncelikle bu ordu da ısırma görevinin yalnızca dişilere ait olduğunu söyleyelim. Ellerinde sayısı sürekli artan parazit yayma ve hatta zehirleme gücü mevcut. İnsanlar ise sprey, tente ve bazen kimyasal ilaçlarla savaşı sürdürmeye çalışıyor. Bu savaş için dünya gelelinde bir yılda yaklaşık 20 milyon dolar harcanıyor. Savaş tüm dünyada dediğim ancak Sivrisineklerin ulaşamadığı birkaç yer hala mevcut.
İzlanda, Antaktika, Seychar adaları ve Fransız polinezyası. Buraların coğrafi özellikleri Sivrisineklerin yaşaması ve insanları ısırması için uygun değil. Bu arada kafanız lütfen karışmasın. Sivrisineklerin insanlara verdiği zararın boyutlarını anlatabilmek için net bir veriden bahsederek devam edeyim. Tarih boyunca Sivrisinekler tarafından öldürülen insan sayısı yaklaşık 52 milyar. Bu da şimdiye kadar yaşayan insanların yaklaşık %45’ine tekabül ediyor.
2001’den bu yana her yıl ortalama 2 milyon insan Sivrisinek ısırmaları sonucu hayatını kaybediyor. Bu sayı gelişen teknolojik ve bilimsel imkanlar sayesinde 2019 itibariyle 850 bine düşürülmüş durumda. Evet savaşta dengeler biraz olsun değişiyor diyebiliriz. Bu günü çok konuştum. Gelin birlikte uzun bir tarih yolculuğu yapalım. M.Ö. 476’dayız. Pers kralı Darius, dünya nüfusunun yarısına denk olan 50 milyonluk bir bölgeye hükmediyor.
Batıya doğru ilerleyip Anadolu, Trakya ve Yunan topraklarını işgale başladığında dünyanın en güçlü ordusuna sahip durumda. Yunan orduları ona karşı savaşta zorlanıyor hatta kaybedeceklerine neredeyse eminler. Derken bir anda bir şeyler oluyor. Trakya civarındaki bataklıklardaki Sivrisinekler Darius’un ordusuna doğru harekete geçiyor. Sayıca az olan Yunan ordusu Sivrisinek takviyesiyle düşmanından çok daha güçlü bir hale geliyor.
Ordusunun %40’ını Dizanteli ve Malarya’dan kaybeden Darius savaşı da kaybetmiş oluyor. Aynı Sivrisinekler Sicilya’yı fethetmeye hazırlanan Yunan ordusunu da Sirakuse önlerinde perişan ediyor. Atina orduları %70’ini kaybederken Yunan altın çağda kapanmış oluyor. Ve gelelim Büyük İskender’e. Dünyanın bittiği yere kadar gitmek ve her yeri almak istiyorum diyen komutan ilk mağlubiyetini Hindistan’daki Indus nehri yakınlarında tattı. Bu son yağmurları zamanıydı ve artık karşısında nehirlerin sularında durmadan çoğalan General Anofel ve Sivrisinek lejyonları vardı. Savaşlarda hep kazanan büyük komutan, önce arkadaşı Koenus’u sonra ordusunun önemli bir bölümünü kaybetti. Geri dönmek istedi ve Ortadoğu’ya yöneldi. Dizler’in öte tarafına geçip Babil’e geldi. Şehrin etrafı bataklıklarla doluydu. İçeride tüneller vardı. Büyük İskender Ortadoğu’da Babil bataklıklarında hayatını kaybetti.
İskender büyük bir yorgunluk hissediyordu. Sonra hızlıca ateşlendi. 12 gün boyunca yataktan kalkamaz haldeydi ve sonu da gelmiş oldu. Makedon Kralı’nın ölümü hakkında birçok kaynak başka şeyler söylese de bizim bu içeriğimize ilham olan Sivrisinek kitabının yazarına göre, onu öldüren Ortadoğu bataklıkları ve General Anofel’di. Yani Sivrisinekler o dönemin en büyük figürlerinden birini iki haftadan daha kısa bir sürede öldürmüştü.
Tarih Sivrisinekler yüzünden öldürülmüş çok sayıda yazar, asker ve devlet adamı tanıdı. Yaza yaklaştığımız bu günlerde bizim de Sivrisineklerle mücadelemiz başlamak üzere. İçerinin sonuna yaklaşırken Sivrisinekler hakkında birkaç bilgi daha konuşalım istiyorum. Sivrisineklerin hızları saatte yaklaşık 2 km’yi bulabiliyor. Bu, bu boyuttaki bir böcek için inanılmaz bir sürat diyebiliriz. İnsanları nefeslerindeki karbondioksitten buluyorlar ve yaklaşıyorlar. Onlar için ter gerçek bir cezbedeci. Sivrisinekler sık terleyen insanların kanını çok daha fazla seviyor. Sadece insanları ısırmakla kalmıyorlar. Tıpkı ağırlar gibi çiçekleri polende yayıyorlar. Bilim insanlarına göre çikolata, Sivrisineklerin koku ayarlarını alt üst ediyor. Çikolata bulunan ortamlarda Sivrisinek miktarı büyük ölçüde azalıyor. Karanlık vakitleri seviyorlar, güneşten kaçınmak için gölgelerde vakit geçiriyorlar. Aşırı sıcak ve soğuk Sivrisineklerin yaşamını sürdürmesini büyük ölçüde zorlaştırıyor. Dünyaya Güney Amerika’dan yayıldıkları biliniyor ve bir insanın tüm kanını boşaltmak için tam 1 milyon 200 bin Sivrisineye ihtiyaç var. Bu çok net, oldukça vızıltılı olduğu farkındayım. Ancak bilinen, görünen bir şeye dair çok da bilinmeyen detayları konuşmayı seviyoruz. Siz de şunu anlatsanız dediğiniz konuları yorumlara bırakabilirsiniz. GZT olarak yorumları sadece okumuyor, yolaritesi olarak da kullanıyoruz. Son olarak içeriğin editörü de Sivrisinek sesinden ve ısırmalarından fazlasıyla rahatsız.
Önlem önerilerinizi de yorumlarda bekliyoruz. Büyük İskender, tarihin gördüğü en ihtişamlı orduların komutanıydı. 10 binlerce askeriyle fethetmek istediği hemen her yeri elde etmeyi başardı. Cengiz Han’ı da tanıdığınızı tahmin ediyorum.
Oya ordusu yaşadığı dönemki dünya nüfusunun onda birini, yani yaklaşık 40 milyon insanı öldürdü.
İlk Yorumu Siz Yapın