"Enter"a basıp içeriğe geçin

Eşya gibi satılan çocukların hikayesi

Eşya gibi satılan çocukların hikayesi

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=zTSsZttfvpg.

Devasal şatulsunda muhteşem bir yaşam süren yakışıklı prensin kapısını ansızın yaşlı bir kadın çalar. Prense çok zor durumda olduğunu ve yalnızca bir parça ekmek istediğini söyler. Karşılığında kendisine bir gül verecektir. Ama prensimiz küstahça davranarak yaşlı kadını şatodan kovar. Uzattığı gülü ise yere atar. Kibrini ve küstahlığının bedelini ağır öder. Yaşlı kadın aslında kılık değiştirmiş bir peridir. Ve yakışıklı prensi korkunç bir canavara dönüştürür.
Gülün tüm yaprakları dökülünceye dek prensi gerçekten sevecek biri çıkmazsa sonsuza dek böyle kalacaktır. Güzel ve Çirkin Çoğumuzun 1991 yapımı animasyonla tanıdığı ama bundan çok daha önce 1740’ta kaleme alınan bir masal. Masal dediğime bakmayın. Bella ve canavara dönüşmüş prensin aşkı aslında gerçek bir yaşam hikayesinden esinlenerek yazıldı. Tek bir farkla. Gerçek güzel ve çirkin sonsuza dek mutlu yaşayamadı. O muhteşem kütüphanesi, entelektüel birikimi ve korkunç görünümüyle tanıdığımız bist, gerçek de Petrus Goncalbustu. Tıpkı masaldaki gibi güzel bir kadınla evlendi ve çok sevindi. Petrus 1537’de hipertrikos sendromuyla dünyaya geldi. Vücutta yoğun tüylenmeye neden olan bu durum Kurt Adam Sendromu olarak da biliniyordu. Petrus’un yüzü, kolları, tüm vücudu tüylerle kaplıydı.
Kanarya adalarında doğup büyüdüğü tahmin edilen Petrus’un ailesi dahi onun şeytan tarafından bu hale getirildiğini, lanetlendiğini düşünüyorlardı. 10 yaşına bastığında adalarına Avrupalı gezginler geldi. Önce Petrus’tan korktular. Onun şeytan olduğunu söylediler. Ama zamanla Petrus’un evcilleştirilebilir bir hayvan olduğunu düşündüler. Lanetli oğullarından kurtulmak isteyen aile, hırsatı değerlendirip onu Avrupalı gezginlere sattı. Böylece Petrus’un hayatını değiştiren olayların ilk adıma atıldı.
Gezginler Petrus’u Fransa Kralı 2. Henry’ye hediye olarak sundular. 2. Henry kendileri gibi olmayan, garip bulunan insanları severdi. Sarayında çok sayıda cüce bulunurdu. Şimdi Petrus da 2. Henry’nin ilgisini çekmişti. Ayrıca onun durumu daha önce görülmemiş çinslendi. Bu yüzden sarayda büyük bir ilgi ve şaşkınlıkla karşılandı. Her ne hikmetse kral ailesinin veya gezginlerin yaptığı gibi ona hayvan muamelesi yapmadı. Aksine ailenin bir ferdi olarak kabul ederek tam bir aristokrat olarak yetişmesini sağladı. Son derece iyi bir eğitim almasına yardımcı oldu. Petrus bu süreçte latinceye varana dek pek çok dili öğrendi. Zekası ve dil öğrenmedeki yeteneği saraydakiler üzerinde şok etkisi yaratmıştı. Herkes tarafından sevilen, sayılan biri haline geldi ve adeta bir asilzade gibi yaşamaya başladı. Kral 1559’da hayatını kaybetti. Artık güç eşi kraliçe Katerina de Medici’nin elindeydi.
Katerina Petrus’la annesi gibi davranmaya hatta yuvanı kuru oğlum yaşın geldi baskısı yapmaya bile başladı. Aslında niyeti pek de masum değildi. Kurt adam güzel bir kadınla evlenirse ne olacaktı? Çocukları kime benzeyecekti? Katerina de Medici bunu görmek istiyordu. Elini çabuk tuttu. Bir hizmetçinin kızını gelin olarak seçti. Gelin adayının adı da Katerina’ydı. Katerina’dan Petrus’un durumu gizlendi. Onun kurt adam sendromuna sahip olduğu söylenmedi ve evlenecekleri güne dek damadan yüzünü görmesi engellendi.
Kraliçeye karşı gelmek ne mümkün? Gelin adayı kendine ne söylendiyse onu yapmak zorunda kaldı. Ve o ana dek yüzünü hiç görmediği bir adamla nikah masasına oturdu. Asıl şok bundan sonraydı. Katerina gözlerine inanamadı. Onu bir canavarla mı evlendireceklerdi? Artık iş işlen geçmişti. Katerina hayatının en mutsuz ve korkunç dönemine girdiğini düşünüyordu. Ama hiç de öyle olmadı. Genç kadın kurt adam Petrus’a karşı günden güne sevgi dolu hissetmeye başladı. Hatta ona aşık oldu. Çok mutlu bir evlilikleri vardı.
İki yıl içinde iki çocukları oldu. İkisi de babalarının kurt adam sendromuna sahip değillerdi. Kraliçe şaşkındı çünkü deneyi tahmin ettiği gibi sonuçlanmamıştı. Ama bu şaşkınlığı uzun sürmedi. Petrus ve Katerina’nın üçüncü ve dördüncü çocukları kurt adam sendromuyla doğdular. Evlilikleri boyunca toplam yedi çocuklar oldu. Dördü babalarının durumundan muzdaripti. Avrupalıların kendilerine benzemeyen herkese yaratık gibi bakmalarından bu dört çocuk da nasibini aldı.
Hayatları boyunca insanların kendilerine şeytan görmüş gibi baktığına şahit olacaklardı. Kraliçe’nin de isteğiyle ailecek Avrupa turuna çıkarıldılar. Gittikleri şehirlerde doğa bilimciler kurt adam sendromuna sahip dört çocuk üzerinde incelemeler yapıyordu. Sonunda İtalya’ya yerleştiler. Ancak Petrus’ta eşi de bunun kendileri için bir trajedinin başlangıcı olduğundan habersizdilerdi. İtalyan aristokratlar Petrus’a adeta bir eşiyaymış gibi davrandılar.
Onun bir insan olmadığını alınıp satılabilir, hediye edilebilir bir varlık hatta yaratık olduğunu düşünüyorlardı. Daha da kötüsü babalarıyla aynı durumda olan dört çocuk kendileri gibi aristokrat ailelere evcil hayvanlar olarak hediye ediyorlardı. Çocuklara güzel ve lüks kıyafetler giydirilerek portreleri yapılıyor. Bu tablolar son derece yüksek fiyatlara, soylulara satılıyordu. Yaratık olarak görülen bu çocuklar tıpkı babaları gibi iyi bir eğitimi aldı ve entelektüel anlamda kendilerini geliştirme fırsatı buldular. Ama anne ve babalarından ayrı kalarak. Petrus ve Katerine çocuklarından bir şekilde koparıldılar. Peki ya sonra onlara ne oldu? Bir kilise kaydına göre Petrus’un yıllar süren ayrılıktan sonra torunun vaftist törenine katılabildiği biliniyor. Katerine’nin ise 1623’de öldüğünü biliyoruz. Ancak Petrus’un ölümü hakkındaki bilgilerin hiçbiri kesin değil. Sebebi çok açık. Kilise hayvanların ölüm kayıtlarını tutmadı ve Petrus da bir insan değil hayvan olarak görüldüğü için ne zaman ve nasıl öldüğü kimsenin umrunda olmadı.
Anlayacağınız tüm dünyanın bildiği güzel ve çirkinin gerçek hikayesi pek de animasyonda izlediğimiz gibi değildi. Masaldaki gibi bir şatonun içine tutsak olmamışlardı.
Ama aristokratlar tarafından denek olarak kullanılacakları ve çocuklarından ayrılacakları bir hayata tutsak edilmişlerdi.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir