"Enter"a basıp içeriğe geçin

Hindistan Bağımsızlık Hareketi’nin lideri Gandhi kimdir?

Hindistan Bağımsızlık Hareketi’nin lideri Gandhi kimdir?

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=BcT1e_06XmU.

O tarihi değiştiren bir isim, dünyanın en etkili isimleri listesinde de adını ilk sıralarda görüyoruz. Düşünceleriyle sadece Hindistan’da değil, tüm dünyada kilitleri etkilemeyi başardı. O sivil itaatsizlikle şiddete başvurmadan da bir direniş ortaya konulabileceğini kanıtlamış bir figür. Aynı zamanda Hindistan bağımsızlık hareketinin lideri. Tüm bunların yanında, pek bilinmeyen karanlık yüzü onunla ilgili algıları yıkacak cinsten. Karşınızda Matma Gandhi’nin profili. Tam adıyla Muhandas Karamchand Gandhi, 2 Ekim 1869’da Britanya Hindistanında dindar bir ailede dünyaya geldi. Vahişe olarak adlandırılan çalışanlar kastına mensuptu. Daha 13 yaşındayken ailesinin isteğiyle Kasturba adında kendisi gibi 13 yaşında olan bir kızla evlendi. Bu evlilikten 5 çocukları oldu. Çocuklarından ilki daha bebekken hayatını kaybetti. Alfred lisesinde okurken ortalama bir öğrenciydi. Buradaki eğitimini tamamladıktan sonra Hindistan’daki Samaldas Kolejini kıl payıyla kazandı. Ailesi Gandhi’nin avukat olmasını istiyordu ama bu hedef onun hayalleriyle örtüşmüyordu. Bu nedenle kolejde okuduğu yıllarda mutlu değildi. Buna rağmen ailesinin isteklerini yerine getirerek hukuk okumak için Londra’ya gitti. Londra Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldım. Londra’da geçirdiği sürede her ne kadar İngiliz kültürüne uyum sağlamaya çalışsa da bu konuda pek de başarılı olamadı. Koyun ve inek etinden pişirilen yemekleri yiyemiyor vejetaryen restoranları tercüme çalışıyordu. Gandhi önceleri vejetaryenken ilerleyen yıllarda sadece meyve ile beslenmeye başladı. Çıklıkla örülen geleneksel doti giyiyordu ve bu giysiyi kendisi örüyordu. Ailesinin ekonomik durumunun iyi olmasına rağmen basit bir yaşam sürmeyi tercü etti.
Binşu inancına sahipti. Bu yüzden hiçbir canlıya zarar vermiyor ve etini yemiyordu. 1888’de Londra’da Et Yemezler Derneği’nin yönetim kurulu üyesi oldu. İlk örgütlenme deneyimini burada kazandı. Bu dönemde dine olan ilgisi giderek artıyordu. Büyük dinlerin kutsal metinlerini okuyup araştırmaya başladı. Ardından İngiltere’de galler borosuna girdi. Sonra da Hindistan’a dönüş yaptı. Avukatlık mesleğini Hindistan’da sürdürmeye çalışsa da bu konuda başarılı olamadı. Hindistan’da avukat olarak tutunamayınca Güney Afrika’ya gitti. Burada yaşadıkları ırkçılığa karşı mücadele etmesine sebep olacaktı. Çünkü burada ayrımcılığın gerçek yüzüyle karşılaştı. Elinde birinci mevki bileti olmasına rağmen üçüncü mevkiye geçmediği için trenden atıldı. Avrupalı bir yolcuya yer vermeyi reddettiği için dövüldü.
Hatta otellere sırf Hind kökenli olduğu için alınmadı. Tüm bu yaşananlar onu ırkçılıkla mücadele konusunda harekete geçirdi. İlk olarak Güney Afrika’daki Hind kökenli nüfusun vatandaşlık hakları için adımlar attı. Ardından yine memleketine döndü. O artık insanları örgütlemeyi başarıyordu. Bu defa Hindistan’daki yoksul kesim, ağır vergiler ve ayrımcılığa karşı kitleleri örgütlemeye başladı. Yapmaya çalıştığı şeyler arasında yoksulluğu önlemek, ekonomik koşulların iyileştirilmesi, en önemlisi de Hindistan’ın yabancı hakimiyetinden kurtulmasına sağlamak vardı. Bu konuda pek çok kampanya yürüttü. Yürüttüğü kampanyalardaki başarısı onu Hindistan Ulusal Kongresi’nin lideri konumuna taşıdı. 1906’da Hind kökenlilerin zorla kayıt halsine alınması için yasa çıkarıldı. İlk defa bu yasaya karşı şiddet içermeyen pasif direniş yöntemini uyguladı. Onun ilk büyük başarısı ise 1918’de yaşandı. O yıl Kıplığa karşı bir merkez kurdu. Ama kısa bir süre sonra huzursuzluk çıkardığı gerekçesiyle hapse atıldı. Hapse atıldığı yerde yüz binlerce insan toplanmıştı. Herkes bir anda hapis kararını protesto etmeye başladı. Ardından da hapisten çıkarıldı. Kıplığa karşı önlemleri ise kabul edildi. İşte bu Gandhi’nin ilk büyük başarısıydı.
Gandhi’nin tüm dünya tarafından bilinmesini sağlayan dönem 1928’de başladı. O yıl Hind Ulusal Kongresi’nde bir kararı kabul ettirdi. Ama İngilizler bildiriyi kabul etmedi. Bunun üzerine 31 Aralık 1929’da Lahore’da Hindistan Bayrağı açıldı. Britanya Tuz vergisine karşı 1930’da yaptığı 400 kilometrelik Gandhi Tuz yürüyüşü en önemli eylemlerinden biriydi.
Böylece Hindistan’ın Britanya’ya baş kaldırısında önce isim oldu. 1942’de İngiltere’ye karşı baş kaldırısını daha yüksek perdeden yapmaya başladı. İngilizlere açık çağrıda bulunarak Hindistan’ı terk etmelerini istedi. Gandhi bir gün İngiltere Kralı’yla görüşmek istedi ve toplantı sonrasında Gandhi’ye kıyafetiniz bir kralla görüşmek için uygun muydu diye soruldu. Gandhi bu soruya oldukça zekice bir cevap vererek kral ikimize yetecek kadar giyinmişti demişti. Gandhi hakkında en fazla eser yazılan 8. kişi. Aynı zamanda onun doğum günü olan iki hekim Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Şiddetsizlik günü olarak ilan edildi. Bunun yanında Madame Tussauds müzesinde heykeli olan ilk ve tek Hind kökenli kişi olması da hakkındaki ilginç detaylardan biri. Bir diğer ilginç detay da ona Yüce Ruh denilmesi.
Ona bu şekilde hitap edilse de hakkındaki iddialar hiç de masum değil. Aktif direnişin taraftarlarından biri olarak öne çıkan ve kendisine rakip gördüğü Bagat’ı İngilizlere öldürtü iddia ediliyor. Aynı zamanda Nazi hayranı olduğu da iddialar arasında. Oğlunun Müslüman bir kızla evlenmesine de karşı çıkmıştı. Bu nedenle onun savunduğunun aksine ülkede ayrımcılığı körüklediğini düşünenler de var. 30 Ocak 1948’de 78 yaşındayken hayatını kaybetti. Ölümü de hayatı kadar sıradışıydı. Seveni kadar sevmeyeni de vardı. Yeni Derhi’de evinin bahçesinde gece yürüyüşü yaparken Hint asıllı biri tarafından kurşunlanarak öldürüldü. Onu öldüren suikastçı oldukça radikal görüşlü biriydi. Suikastin ardından ona yardım eden kişiyle birlikte idam cezasına çarptırıldı.
Gandhi’yi öldürmekte ki gerekçesi ise Pakistan’a kaynak aktararak Hindistan’ı zayıflattığına inanmasıydı. Gandhi bir bakıma ajan olarak görülüyordu. Hakkındaki şüpheler artsa ve onun ölümüne sebep olsa da bununla ilgili herhangi bir belge yok. Gandhi öldükten sonra cesedi yakıldı. Bu nedenle bir mezarı olmasa da küllerinin bir kısmı ölümünün üzerinden 60 yıl geçtikten sonra torunu tarafından Umman Denizi’ne döküldü.
Diğer kısmı da A. Han Sarayı’nda ona ait bir anıtla tutuluyor. Matiyatı önem vermeyen biri olsa da gözlük ve saati gibi kişisel eşyaları menatındaki bir açık artırmada 1,8 milyon dolara satıldı. Şu anda Gandhi yaşamıyor olsa da hala Hindistan bağımsızlık hareketinin öncüsü olarak saygı duyulan bir isim. Bağımsızlık mücadelesi yıllarca devam etti ve başarıya ulaştı. O aynı zamanda Satyakara felsefesi olarak bilinen yani kötülüğe karşı aktif ama şiddet içermeyen direnişin temsilcisi. Bu felsefeyle dünyada pek çok kişiye ve harekete ilham olduğu da herkes tarafından kabul ediliyor. Hakkındaki eleştiriler ve iddialar henüz ispatlanmamış olsa da şüphe oklarının hala Gandhi’yi gösterdiği su götürmez bir gerçek. O tarihi değiştiren bir isim. Dünyanın en etkili isimleri listesinde de adını ilk sıralarda görüyoruz. Düşünceleriyle sadece Hindistan da değil tüm dünyada kilitleri etkilemeyi başardı.
O sivil itaatsizlikle şiddete başvurmadan da bir direniş ortaya konulabileceğini kanıtlamış bir figür.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir