"Enter"a basıp içeriğe geçin

İtalya’nın yeni başbakanı Giorgia Meloni kimdir?

İtalya’nın yeni başbakanı Giorgia Meloni kimdir?

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=i-Sw3poaA8E.

Kimileri onun faşist olduğunu, kimileri de sadece ülkesini düşündüğünü söylüyor. Aşırı sağcı görüşleriyle dikkat çeken bu isim, Mussolini’ye beslediği hayranlıkla sık sık eleşleri topluyor. O 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana iktidara gelen ilk aşırı sağcı partinin lideri. Son seçimlerde ise İtalya’nın ilk kadın başbakanı oldu. Karşınızda Giorgia Meloni’nin profili.
GORGIA MELONI Giorgia Meloni 15 Ocak 1977’de Roma’nın Garbatella semtinde dünyaya geldi. Sorunlu bir evde büyüdü. Babası vergi danışmanı olarak çalışıyordu. Annesi ise Sicilyalıydı. Meloni daha 11 yaşındayken babası onu ve annesini terk etti. Meloni annesi tarafından büyütüldü. Onu oldukça sıra dışı bir hayatın beklediği daha o yıllardan belliydi. Meloni büyüdüğünde çok farklı bir karakter yapısına sahip olacaktı. Ezberleri ise temelinden sarsacaktı. Yalnız bir annenin çocuğu olarak ekonomik sıkıntılar onların peşini bırakmıyordu. Küçük yaşlarda çalışmak zorunda kaldı. Geçimini sağlamak için garsonluk ve çocuk bakıcılığı gibi işler yaptı. Ardından Amerikoves Pucci enstitüsünden mezun oldu. Siyasete girişi çok erken yaşlarda oldu. Siyaset dünyasına ilk adımını 15 yaşındayken Mussolini hayranı bir genç olarak attı.
1996’da İtalya’nın aşırı sağ görüşlü partisi Alenza Nazia Onale’nin öğrenci örgütlenmesine ulusal başkanlık yapmaya başladı. Daha o yıllarda yaptığı konuşmalarından Mussolini’ye duyduğu hayranlık belli oluyordu. 19 yaşındayken Fransız televizyon kanalına verdiği bir röportajda Mussolini iyi bir politikacıydı. Yaptığı her şeyi İtalya için yaptı demişti. Mussolini hakkında sarf ettiği bu sözler tartışma konusu olmuştu.
1998’e gelindiğinde o artık 21 yaşında genç bir kadındı. Ve genç yaşına rağmen kariyer basamaklarına çok hızlı tırmanıyordu. O yıl partisinin Roma Eyalet Konseyi üyesi oldu. Bu görevini 2002’ye kadar sürdürdü. 2001-2004 arasındaki dönemde de Ulusal İttifakın Gençlik Hareketi’nin komite üyesi oldu. Dört yıl sonra ilk defa parlamento üyesi oldu. Bu siyasi kariyerinin gidişatı için önemli bir adımdı. İtalya tarihinin en genç temsilciler meclisi başkan vekili olarak görev yaptı. Ardından dış ilişkilerden sorumlu komite başkanlığı da yaptı. 2008’de ise ikinci kez Özgürlük Halkı Partisi’nden parlamento üyesi seçildi. O aynı zamanda İtalya’nın en genç bakanı ünvanına sahip oldu. Mayıs 2008’de 31 yaşındayken Mellisconi hükümetinde gençlik bakanı olarak görev yaptı. Bu görevini 2011’in Kasım ayına kadar sürdürdü. Bu süre zarfında aynı zamanda Temsilciler Meclisi Komitesi’nde ve Çalışma Komitesi’nde üye olarak çalışmalar yaptı. Aralık 2012’de siyasi hayatının kırılma noktalarından birini yaşadı. Çünkü o artık kendi partisini kurmak istiyordu. Bu yüzden Özgürlük Halkı Partisi’nden ayrılarak İtalya’nın Kardeşleri Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı. Bir yıl sonra da partisinden üçüncü defa milletvekiyle seçildi. Ertesi yılda partinin başkanı oldu. Meloni’nin yeni partisinin logosu tartışmalara neden olmuştu. Logo da İtalyan bayrağının renklerinden oluşan bir alev görüyoruz. Bu logo aşırı sadece İtalyan sosyal hareketinin logosunun aynısı. Bu durum eleştirenler tarafından faşizmle bağdaştırıldı. Meloni ise logo ile gurur duyduğunu ve alevin faşizmle ilgisinin olmadığını öne sürdü. Buradan bile yola çıkarak Meloni’nin görüşlerini anlamak mümkün. Yıllar içinde Meloni’nin partisinin popüleritesi giderek arttı. 2018 seçimlerinde parti 18 senatör ve 32 milletvekiliyle parlamentodaki sandalye sayısını geçmiş yıllara göre 5 katına çıkardı. Son olarak Meloni İtalya Genel Seçimleri’ne İtalya’nın Kardeşleri Partisi’nden aday oldu. 25 Eylül’de de sandıktan zaferle çıkmayı başardı. O artık İtalya’nın ilk kadın başbakanı olarak tarihe geçmişti. Aslında Meloni pek çok ilke imza attı. İtalya’nın ilk kadın başbakanı olmasının yanı sıra, partisi 2. Dünya Savaşı’ndan sonra iktidara gelen ilk aşırı sağcı parti olma özelliğini de taşıyor. Seçimin ardından yaptığı açıklamada seçim sonuçları İtalya’nın Kardeşleri Partisi’nin yönetiminde bir merkez sağ hükümeti istediğine dair açık bir işaret verdi dedi. Meloni aynı zamanda sosyal medyayı etkili şekilde kullanan bir siyasetçi.
Seçim çalışmaları boyunca TikTok’u aktif şekilde kullanması gençlerden de oy toplamasını sağladı. Onun TikTok’daki varlığı aynı zamanda İtalya’nın siyasetçiler arasında da yeni bir akım başlattı. Siyasi figürler çok sayıda genç seçmene hitap edebilmek için TikTok hesabı açmaya başladı. Seçim döneminde geçmişte sarf ettiği ve büyük eleştiri toplayan konuşmaları tekrar ortaya çıktı ve tekrar konuşulmaya başlandı. Özellikle Mussolini hayranlığı büyük eleştiri toplamaya başladı.
Yaptığı konuşmalarda Avrupa Birliği’ne, kitlesel göçe ve LGBT’ye karşı sert açıklamalar yapıyor. Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtı açıklamalarıyla da sık sık sansasyon yaratıyor. Hatta İtalya hükümetinin yasadışı göçmenleri desteklediğini, beyaz Avrupalıların tehdit altında olduğunu bile iddia ediyor. Bu düşüncesinin kaynağı ise kendi topraklarımızda azınlık konumuna düşeceğiz anlayışı. Bu anlamda büyük yer değiştirme komplo teorisine inanıyor. İtalya nüfusunu azaltmak amacıyla Afrika’dan Avrupa’ya doğru planlı ve kitlesel bir yer değiştirme yapıldığını düşünüyor. Göçmen karşıtı olan Meloni’nin hedeflerinden biri İtalya limanlarını göçmen gemilerine ve botlarına kapatmak. Bu konuda desteklendiğini de söyleyebiliriz. Koronavirüs sürecinde de yine çok konuşulan bir isim oldu. Kızını aşılatmaması ve koronavirüste ölme olasılığının yıldırım çarpmasıyla aynı olduğunu söylemesi onun hakkındaki ilginç detaylardan bazıları. Meloni 2016’da radikal İslamcılığın suç sayılması için parlamentoya bir yasa tasarısı sunmuştu. Bu yasa için bir de imza kampanyası başlatmıştı. Radikal İslamcılık üzerine vaaz verenlerin 6 yıl hapiste cezalandırılmasını istiyordu. 3 yıl sonra da bir caminin açılışına karşı çıkarak protesto gösterilerinin en ön safhasında yer almıştı. Hatta Suriyeli bir gazeteciye şeref madalyası verilmek istendiğinde bu jest radikal İslam’ın kabulü anlamına gelir kararınızı yeniden düşünün diyerek karşı çıkmıştı. O Ayasofya’nın cami olmasına da karşı çıkmış ve Erdoğan Avrupa’daki Türkleri ve Müslümanları çocuk sahibi olmaya teşvik ederek kültür merkezleri ve cami inşaatlarını finanse ederek bizi sömürgeleştirmeye çalışıyor. Türkiye’nin Avrupa’daki siyasi İslam’ı finanse etmesine izin veremeyiz demişti. Türkiye’ye karşıtı politikalarıyla da oldukça konuşulmuştu.
2018’de ise Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme tartışmaları yaşanırken bir konuşmasında Türkiye’nin Avrupa’ya girmesine hayır, Avrupa’nın Müslümanlaştırılmasına hayır demesi hafızalarda hala taze. Denizel bir açıklamayı 2021’de de yapmıştı. Bu kez de Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik statüsünü nihayi olarak iptal etmenin ve Türkiye’nin Avrupa’ya girişine kesin olarak hayır demenin zamanı geldi demişti.
Geçen yıl 2018’de yaptığı bir konuşma Türkçe altyazılı olarak tekrar karşımıza çıkmaya başladı. Konuşma yeni olmasa da sosyal medyada milyonlarca tıklanma aldı.
O bu konuşmada karşısında küreselcileri alarak Fransa’nın kirli yüzünü anlatıyordu.
İşte bu konuşma onun popüleri teslini daha da artırdı. İnsanlar sonunda biri gerçekleri konuşuyor diyerek Meloni’nin bu sözlerini her yerde paylaşmaya başladı. Onu haklı bulanlar sadece sağ görüşlü kişiler değil, her kesimden insanlardı.
Ama böyle diyenlerin yanıldıkları bir nokta var çünkü Meloni’nin asıl tepkisi Fransa sömürgeciliğine değildi. O dönemde İtalya ile Fransa arasında gemi krizi baş göstermiş ve Fransa sınır tanımayan doktorlar Akdeniz’de batan gemilerden mültecileri kurtarmaya başlamıştı. Bu gemilerden biri de İtalya açıklarındaydı. İtalya gemiye bütün limanlarını birden kapatmıştı. Macron’la partisinin sözcüsü İtalya’nın aldığı pozisyon midemi bulandırıyor deyince ipler iyice gerilmişti. İşte Macron’u hedef alan ve Türkiye’de takdir gören konuşmasının asıl sebebi sadece bu. Meloni ile ilgili bir diğer ilginç detay da Twitter hesabındaki Arapça harf. Bu durum kimilerinde sempati uyandırıyor ama onun bu şekilde vermek istediği mesaj bambaşka. Dehaj Hristiyanların evlerine bu işareti koyuyordu. Meloni de aslında bu harfi İslami terorizmin unutulmaması için hesabında tutuyor. Aşırı sağcı olan Meloni aslında diğer ülkelerle bağlarını koparıp atacak gibi görünmüyor. Çünkü daha geçtiğimiz aylarda NATO’da dahil olacak şekilde İtalya’nın ortaklarına bağlı kalacağına dair güven ortamını tesis etmek adına İngilizce, İtalyanca ve İspanyolca olmak üzere üç video hazırlamıştı. Bu da bize onun ilerisi için planladığı adımlarda dış dünyaya ihtiyaç duyacağının sinyallerini veriyor. 45 yaşındaki Meloni’nin İtalya’yı Avrupa Birliği’nden ayıracağı da beklentiler arasında. Onun nasıl bir politika izleyeceğini, İtalya’yı ve Avrupa’yı nelerin beklediğini ilerleyen günlerde göreceğiz. Ama kesin olan bir şey var ki karşımızdaki kişi aşırı sağcı, ırkçı, göçmen ve İslam karşıtı bir figür.
Ve Avrupa’da aşırı sağın ve ırkçılığın giderek yükseldiği büyük bir gerçek. Kimileri onun faşist olduğunu, kimileri de sadece ülkesini düşündüğünü söylüyor. Aşırı sağcı görüşleriyle dikkat çeken bu isim, Mussolini’ye beslediği hayranlıkla sık sık eleşleri topluyor.
O 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana iktidara gelen ilk aşırı sağcı partinin lideri. Son seçimlerde ise İtalya’nın ilk kadın başbakanı oldu.
Karşınızda Giorgia Meloni’nin profili.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir