"Enter"a basıp içeriğe geçin

Kadir Alkan’ın Berber İmparatorluğu | 300 TL’ye Traş Yapıyor, Yemek Yemeye Zamanı Yok – TR/EN Sub

Kadir Alkan’ın Berber İmparatorluğu | 300 TL’ye Traş Yapıyor, Yemek Yemeye Zamanı Yok – TR/EN Sub

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=KiZwh9XA97Y.

İnsanlar sanıyor ki ben bir tuşa bastım ve hemen 20 tane salonumuz oldu. İlk önce mahallemde bir numara olmam lazım. Sonra semtimde, ilçemde, ilimde, bölgemde, ülkemde, dünyada. Hedefim buydu ve bu yolda ilerlemeye çalışıyorum zaten. Ben kuaförlük tarihine ismimi altın harflerle yazdırmak istiyorum. Vallahi benim dedem köy berberi, babam mahalle berberi. Ben de mahalle berber olarak başladım.
Şimdi bakmayın tabilada heyre artist oldun ama dededen berber bilin. Kadir Alkan ben. Öncelikle Sultanahmet’te doğdum. Hep söylediğim bir laf vardır. Biz Sultanahmetçe çeşiriz. Çünkü bence Sultanahmet’te doğan bir sıfır önde doğmuş demektir. Orası bence dünyanın merkezidir. Biz hep öyle görürüz.
Oradaki insanlar hep doğru yerlerde, doğru kişilerle ve doğru zamanlarda olmuştur. Çok çevrende böyle insanlar var. Sonrasında da eğitim hayatımın Sultanahmet’te başladım. Lisede bilgisayar teknik istesi okudum. Sonrasında bilgisayar programcılığı, koca üniversitesi. Sonra işletme. En son olarak da Başkent Üniversitesi’nde eğitim koşulunu bitirdim. Kuaför koşuluğu. Valla bizim bu iş biraz değişik bir iş. Aynı tiyatrocıların o sahne tozunu alması gibi biz de biraz kıl yuttuk. Çünkü ben 5 yaşından beri sürekli babamın beraberine geliyordum. Ve bu dedemden kaldığı için de biraz da geleneksel bir yapım var. Teknoloji altı yapım var ama geleneksel yapıyla bu teknolojiyi harmanlamak istedim
biraz. Lisedeydim. Beşte çıkıp işe geliyordum. Gece 11’e kadar babamla çalışıyordum. Sonra yeniden eve geri dönüyordum. Babamın bize para vermeden ya da harçlık vermeden değil bize hep oğulta verip balık tutmayı öğretti. Hazır alıştırmadı sağ olsun. Bizim için onlar çok önemliydi. Ve ben de bir baktım iş şeye doğru gidiyordu. Yani bu mesleği o kadar böyle çok sevmeye başladım ki ama ben iletişim adamıyım. İletişimin olmadığı bir yerde gerçekten sıkılacağımı hissettim. Ve bu mesleğe de çok sevdiğim bir şey.
İnsanlarla süre iletişim halindeyim günde salonumuzda 100 kişi falan giriyor ortalama. İnanın buna bende de bir hastalık var. Koltuk koltuk tüm müşterilerimi gezerim çok yanılmama rağmen. Ben kuaförlük tarihine ismimi altın harflerle yazdırmak istiyorum.
İsmimi bir miras olarak devretmek istiyorum torunlarıma. Çünkü bu hayatta ne yaptığınız sizden öldükten sonra nasıl konuşulduğunuzla alakalı olduğuna inanıyorum. İnşallah güzel şeyler konuşurlar. İlk açtığım dükkan babamın 16 yaşında bize açtığı bir dükkan. İki sandalye vardı. Hayatı orada öğrendiğimi inanıyorum. Çünkü mecburen ayaklarının üstüne durmak zorunda kaldım. Güzel bir söz var ya etrafınızda şımaracak kimseniz olmayınca hayat sizi adam eder diye. Ben ona çok inanırım. Orada tek başına bir şey yapmak istedim. Babam da biz orada hiç dükkana bile gelmezdi. Kontrole bile gelmezdi. Burası sizin dedi. Gidin çalışın. 5’ten sonra geliyoruz. 11’e kadar çalışıyoruz lisedeyken. Sonra üniversitedeydim. 2 gün geliyorum. Kocaeli yakın olduğu için. 2 gün yine çalışıyorum. Pazartesi geri dönüyorum. Babam çok değişik bir felsefede bir adamdı. Baba biz 16 yaşındayız daha yani. Ben okula gidiyorum zaten. Burayı yapıp da ne yapacağız? Bırak kapalı kalsın dedi. Birinin orada kalmasındansa orası bizde kalsın. Önemli vizyonu oraya ortaya koydu. Buradaydı. Berber İrfan’ın anca oğlu olursun dedi. Ama orada Kadir Alkan olursun dedi. O vizyonu bizim ortaya koydu ve 16 yaşında müşterileri karşılamak zorunda bıraktı bize. Yani insanlar bana 16 yaşında gelir ya da gelmez ki geliyordu. Biz onlar sayesinde bu arada hep öğrendik. İlk kırımı noktam bugün bu mecradayız. YouTube. Çünkü benim 2006 yılında YouTube’da videom vardı. Bakın YouTube tahminim 2005 yılında filan kuruldu. Öyle hatırlıyorum. Benim 2006 yılında saç kesim videom vardı YouTube’da. Ve hatırlıyorum 30 bin izlenmişti. Bakın 30 bin müthiş bir rakam. Sonra bir düzleştiricimiz vardı. Silindir düzleştirici. O benim kırımı noktamdır. İnanılmaz tanımamı sağladı. Bu bir düzleştirici ürün. Bu ürünün tanıtımını direktten yüzlüydüm. Bununla beraber bütün kıvırcık kişiler beni tanıdı. Öyle diyeyim size. Türkiye’de kıvırcıklıkla ilgili bir şey olurdu. Sen mi yaptın diyorlardı filan. Dünya ikinci diye kısmı şöyle. Dünya Kuafeler Konfederasyonu var.
Buranın her ülke 52 ülkenin katılımına gerçekleşen bir organizasyonu var. İtalya’nın birinci olduğu. Birinci olmamız lazımdı ama nasip olmadı. İkinci olduk. Yine de güzel bir dereceydi. Ve sonrasında da gerçekten orada güzel bir ambiyans yaşadık. Ben dedim ki bu işi nasıl iyi yaparım? Bir kendi eğitimlerimi tamamladım. Çok önemli bir süreçti bu. Yaklaşık 20’ye yakın eğitim aldım yurt dışı ve yurt dışı. Ve sonrasında bunun içerisinde diksiyon eğitimi de vardı. Hatta ben diksiyon eğitimi aldığımda hayırlı spiker mi olacaksın filan diyorlardı. Dalga geçiyorlardı benimle. En yakın arkadaşlarım dalga geçiyordu. Yapamazsın diye bir şey var bu Türkiye’de. Deli misin? İnanılmaz. Zaten çok güzel bir söz var ya. İnsanlar hayallerinize dalga geçmiyorsa daha oluşmamış demektir diyor. Gerçekten. Bende de çok dalga geçtiler. Dalga geçsinler. Şu an ben onlardan da dalga geçmiyorum ama onlar benle gurur duyuyorlar. Bilimsel olarak bir şeyleri yapmaya başlayınca fark yarattım. Fark yaratmaya başlayınca da otomatikmen insanların gözünde kulaktan kulağa yayılmaya başladı. Fransiyal sistemini evet istiyordum. Dünyaya yayılan bir marka çünkü bunun dünyada örnekleri var. Bunu istiyordum ama nasıl yapabilirim onu bilmiyordum. Bunu araştırdım. Ne yapabilirim ne edebilirim. Sonrasında sağolsun Ankara salonunu sahibi Enver Tos’un şu anda da kendisi proje koordinatörümüz.
Eğitim koordinatörümüz yani Kadir Alkan markasının her şeyi. Bugün 20 salonumuz var beş ülkede ve anlaşmalı salonlarımız şu anda 2022 yılını kendimize yurtdışı yılı olarak veriledik. Şu anda şöyle ifade edeyim Türkmenistan’da var, İskoçya’da var, Hollanda, Belçika ve İngiltere.
Şu anda anlaşmalarımızı da yaptık. Bazılarını şu anda aktif edeceğiz çünkü pandemi girdi tam anlaşmalarımızı yaptık. Pandemi ortaya girince durdurduk çünkü iki yıldır hiçbir şey yapamıyoruz. Pandeminin artık yaralarını sardıktan sonra tüm Avrupa’ya sonrasında Dubai, Bakü, Amerika, New York ve Miami iki yerde şu anda görüşmelerimiz sürüyor. Buraları da açmayı planlıyoruz. O yüzden de nasip olursa bir dünya markası yaratmak istiyorum. Hayaller olmadan olmaz. Hayallerini yak, evin ısınsın. Benim felsefem bu. Ben çok hayal yaktım. Çok hayal ettim. Aklım hala yapamadıklarımda. Hayal ettiğim her şeyi yaşadım bu arada. Şükürler olsun. Bugün bu yaşadığım her şeyi hayal etmiştim. Şu anda yapacaklarımı da hayal ediyorum. Nasip olursa onları da yapabilsem benim için büyük bir gurur olacak. Çünkü gerçekten çok büyük şeyler hayal ediyorum.
Hayallerimi hep büyük tutmaya çalışırım. Bir tık altı olursa da şükrederim. Benim o felsefem o. Hayalet, risk al, çok çalış. Benim felsefem bu. Hep söylerim yani hatta şu yerlerin seramiklerini bile en arka tarafı yaptırmaya param yapmadı. Perdeyle kapattım orayı yani. Yapacak bir şey yok. Çünkü bu da bir riskti benim için. Kredi kartı limitlerimiz o kadar yetti. 80 metre kare bir dükkan yapıyorsunuz, 60 metre kare seramik alabiliyorsunuz. 20 metre alamıyorsunuz yani. Alamadım. Ne yapayım şimdi yani? Perdeyle kapattım ben de o bölümü. Gerisi kullandım. Bu benim için büyük bir riskti. Ben insanın istedikten sonra bir şey yapamama durumu olduğuna inanmıyorum. Çok istemediğine inanıyorum. Ben çok istiyorum. Yani bu işte kafayı kırmış bir adamım. Her zaman söylüyorum. Yani kendi işinle kafayı kırmazsan bir yere gelemezsin. Hangi işi yaparsan yap, o işin en iyisi olmalısın. Randevu biraz zor olmuyor. Ama esasında kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin ilk mobilya uygulamasını yapan kuaförüm. Bunu mobilya taşıdım hem de 5 yıl önce taşıdım. Bizim bir tabir vardı. Beni araya alamadınız. Hangi araya? O arayı bulsam ben zaten yemek yiyeceğim.
Öyle bir aram yok. Öyle yemeye aram yok. İnanın öyle çalışıyorum. Saç yıkanırken hemen mutfakta bana hazırlanan iki dakikada bir şey yetiştiriyorum. Yiyorum ve geride geliyorum. Ben 300 liraya saç kesiyorum. Başlangıç rakamı 300 lira. Yani bunu da söylemiş olayım buradan. Bu arada herkes de bilsin. Tabii ki istediğiniz paketlere göre bu rakam artabiliyor. VIP paketler var vs. vs. Özel odalarda hizmet alabiliyorsunuz.
Bunlarla beraber aldığınız hizmete paralel olarak da ücreti de artıyor. Ama her şey şeffaf. Bakın bu çok önemli. İnsanlar işte o korkuyla acaba ben buradan çıkabilir miyim? Adamın birisi hatta bir yorumda yazmış. Abi senin kuaförün fotoğraflarına bakarken cenneden 250 lira azaldı diye. Ben ona çok gülmüştüm. Ondan sonrasında dedim ya böyle bir şey yok. Sen gel o parayı burada tıraş alırsın falan dedim hatta. Öyle yorumda yazmıştım. Ne kadar iyi hizmet o kadar ona göre ücret.
Yani kaliteyi ucuza satın alamaz. Anatomik saç kesimi bizim esas böyle sıçrama noktamız oldu. Yani bizi fenomenliğe iten artık yani anatomi deyince bırak saç kesimini. Anatomi deyince bile Google’da arattırın. Otomatikmen bizle alakalı sonuçlar çıkıyor. Çok güzel şeyler bunlar benim için. Bu nasıl başladı ona değineyim.
Benim ikiz müşterim vardı. Bu ikiz müşterim hem kıyafet olarak hem de saç olarak hep aynı şeyi isterlerdi benden. Bir şeyi fark ettim. Adamların ensedeki dönüyü bile aynı. Bakın tek yumurta ikizdi ya her şeyle aynı. Ama bir şeyleri farklı. Aynı tıraşı yapıyorum birinin solunda birinin sağında pot alıyor. Bu nasıl oluyor falan diye düşünüyorum. Bir baktım birinin solu basık birinin sağa basık. Biz pareyter kemikleri diyoruz işte. Pareyter kemiklerinde birinin solu birinin sağa basık. Yani birini hep sola yatırmışlar birini sağa yatırmışlar. İkizleri biliyorsunuz böyle hep karşılıklı yatırırlardı. Dedim ki git bakayım annene sor dedim. Seni hep soldan mı seni sağdan mı yatırmış. Harbiden de öyle yatırmış ya abi dedi. İş orada patladı. Dedim ki demek ki kafa kemiği bu işte çok büyük bir süreç. Yani stabil olarak saçın uzamasında kafa kemiği çok önemli. Kafa kemiklerini hemen öğrendim. Hangi kemikler var? Oksiptel, pareyter, temporal, frontal.
Burada bunların hepsini öğrendim. Sonra bunu saç şekline etkilerini araştırdım. Baktım gerçekten insanların da en büyük problemlerinden demiştim ya. Ben o koltuğa otururken aynı müşteri gibi oturuyorum. Müşteridenin en büyük problemi ben herkese yapılan saç kesimi istemiyorum. Bana özellikle saç kesimi istiyorum. İşte ben aynı el işi terzi gibi yani bugün bir vitrinden takım elbise alırsınız.
Takım elbise harikadır ama mesela ben kendimden örnek vereyim. Ben bu ceketi aldım ama kollarını gittim yaptı. Çünkü benim kol durumu kıstaymış mesela. Omuzlarım çok güzel oluyor ama her gidiğim takım elbise de eğer özel dikletmezsem kollarım uzun geliyor. İşte demiştim ya bu meslekte altın harflerle isimli yazdırmak istiyorum.
Bir tanesi anatomik saç kesimi.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir