MEVZULAR 11 – NATO! (gerçek abonelerimiz için)
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=cBIj7j12iQ0.
Aç abi bu şu aç. Koy perdeyi. Allah’tan temiz bir stüdyodayız. Karşınıza böyle çıktığım için çok özür diliyorum öncelikle. Eve giderken radyoda bir haber dinledim. NATO tatbikatında yaşanan skandalla ilgili. Geleyim dedim hemen. Benim ekip yok şu anda. Ekip olmamasına rağmen o sesi ayarlıyor. Tuğrul’cuğum da sevgili kardeşim Öz. Kameranın başında netlik yapıyor şu an. Tuğrul olmasa böyle olur. Tuğrul olunca ne oluyor? Daha kötü.
Babala TV’nin en sevdiğim tarafı Babala TV’nin benim olması. Onedio’yu da çok seviyorum. Sonuçta para veriyorlar. Ama Onedio’nun bize para vermesinin sebebi sizsiniz. Çünkü izliyorsunuz, likeliyorsunuz, güzel yorumlar yapıyorsunuz. Mevzular programının içeriğini Babala TV’nin eski takipçileri bilir. Mevzular bir mizah programı değildir. Adı üzerinde Mevzular. Türkiye’de dünyada yaşanmış Mevzuları anlattığımız bir program. Olaylar değil. Olaylar şaka, konuklar. Onedio’da yaptığımız ruzname, şakalar. Başımıza gelen talihsiz olaylar. Ama Mevzuların olayı çok farklı. Kitlesinin ben çok ayrı olduğunu biliyorum. Burası şaka bölümü değil. Mevzular için o kadar güzel geri dönüşler aldım ki. Biz bu açıdan bakmamıştık Olsan abi diyenler de mesaj atıyor. Doğru söylüyorsun kardeşim diye mesaj atanlar oluyor. Kimisi eleştiriyor. Kimisi diyor ki hiç bu açıdan baktığınızı ben diyorum ki bakmadım. Beni açıyor. Mevzular Babala izleyicisiyle benim birbirimize açtığımız bir format. Dost meclisi. Size bir şeyler anlatmak istiyorum. Bakın böyle bir şey okudum. Böyle bir şey duydum. Bence böyle diyorum. Siz de bana yorumlarda diyorsunuz ki bizce de şöyle
Sen haklısın ya da haksızsın çünkü diyorsunuz. Karşılıklı bilgi paylaşımını yaptığımız yorum yaptığımız konuları değerlendirdiğimiz bir format. Mevzular. O yüzden burada böyle büyük şaka beklemeyin. Gülende kimse yok ya kendimi yapayalnız hissettim burada. Youtube’u aşağılayanlar da var. Bunun sebebi biliyorsunuz. Anneannemin takma dişleriyle sevgilimin poposunu ısırdım. Bu video. Yani şimdi doğal olarak diyorlar ki Youtube gibi bir mecra da bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Youtube Türkiye bundan ibaret olabilir mi? Herkese açık bir paylaşım platformu bizde kırık bir şeyler paylaşmaya başladık. Ben o kadar mutluyum ki söylediklerimi duyan, duyup anlayan bana da bir şeyler anlatanlar var. İşte Babala TV’yi bu yüzden çok seviyorum. Değişik jeneriklerle soktuğum bir video hazırlamak zorunda değilim. Çünkü Babala izleyicisiyle benim aramda öyle bir ilişki yok. Babala izleyicisi gülsün diye burada birini kafasına beyzbol sopasıyla vurmam. Seyirciyi aptal yerine hiçbir zaman koymadım. Tam tersi hep kendimden yüksek gördüm. Kendini sizden zeki zanneden Youtuberlar var. Televizyon programcılar var. Bakın bunu söylüyorum ama bunu da anlatmak istediğim şeyi anladınız mı arkadan anlattığı şeyin resmi geliyor.
Hiç gördünüz mü benim sizi bir görüntüyle güldürmeye çalıştığımı? Çünkü siz benim anlattığımı hayal edebilecek kapasite edesiniz. Ben neden size gerizekalı muamelesi yapayım ki? Oğlum o kadar mutluyum ki şu anda Babala TV’de olduğum için. Laps laps. Gerçekten öyle. Para verince insanlar biraz yaptırımları olabiliyor çünkü. Diyorum ki Coca Cola bi’ içiyorsun. Coca Cola bebeğğğ! Neden? Coca Cola versen reklam olur. A**ın ökeyim ben Coca Cola dedim diye. Duydunuz mu? Oğuzhan olur Coca Cola demiş. Oğuzhan olur Coca Cola demiş. Coca Cola’nın CEO’su beni arar. Alo? Oğuzhan Bey? Efendim?
Sayenizde Coca Cola satışları patladı. Son dakika aranız bir habere göre Oğuzhan olur Coca Cola içtiğini açıkladı falan. Bu mu? Sonuçta benim bir ekibim var. Ekibim ekmek yiyor. Belirli şeylerin döngüsü parayla sağlanıyor. Bu parayı kazanmak için doğal olarak reklam da yapacağız. O ne diyor öyle de anlaşacağız. Bize kızmayın. Oğuzhan abi bi’ yerimde dur. Ben ne bu son saniyede Atatürk’ü savunancı bu? Ben zaten yerimde duruyorum oğlum. Onda sıkıntı yok. Bu birazcık iç dökme gibi oldu. En azından videonun süresi de uzadı. Yavrum olur. 30 saniyede olur. O senin kapasitenle alakalı.
Babalayı izleyicisine ben konuyu 10 saniyede anlatırım. Dünkü videomuz Araplarla ilgiliydi. Bunu anlatmak zorundaydım. Çünkü bana soru geliyor. NATO olayını radyoda duyar duymaz Instagram DM’leri, Joştu, Oğuzhan abi NATO konusunda ne düşünüyorsun? Hiçbir şey düşünmüyorum. Hoşçakalın. Çok teşekkür ederim Görkem ve Tuğrul. Beni yalnız bırakmadınız. Kahve bile koydular. Gerçekten. Şimdi bu çocuk kahveyi bedava mı koysun? Sevgili reklam verenler. Paracı insanlar hiçbir zaman olmadık. Ama…
Pişlere bak lan. Pardon abi. Şimdi beni bunu tekrar tekrar konuşturup kötü bir yola sokmayın beni. Ama biz mesela şu anda izledikleri videonun reklam geleni bağışladık ya. Aman bir seneliğine bağışlamışsınız falan demişler. Merak etmeyin. Bir dahaki sene başka bir kuruma. Bir dahaki sene başka bir kuruma. Biz ne kadar video çekersek ve ne kadar hayatta kalırsak o devam edecek. İşte prim böyle yapılır. Hoşçakalın falan. Neyse artık mevzulara gelelim.
Norveç’te yapılan NATO tatbikatında çok büyük bir skandal yaşandı. Hepinizin haberlerden duyduğu şey. Ülkelerin askeri güçleri NATO tatbikatlarında, veriler üzerinde ya da fiziki olarak olası tehditlere karşı savaş oyunları yaparlar. Mesela Rusya yeni bir silah bulmuş olsun. Avrupa’yı ele geçirmeye çalışsın. Ne yapabiliriz? Savaş oyunu hazırlanır. Derler ki işte Norveç kıyılarını Amerikalılara alsın. İngilizler şuradan atak yaparlarsa Rusları buradan durdurabilirler gibi bir sistemdir aslında.
Hayali veya gerçek bir düşman yaratıp istatistik belirler ya da zaten istatistikleri belirli bir ülke üzerine olmamış ya da olması öngörülen planlar yapar. Bu planlar üzerinde de savaş oyunları yaparlar. NATO’nun bu tatbikatında da plan bizdik. Bu ne demek? Düşman biziz. NATO ülkelerinin çarpışacağı düşman kuvveti olarak gösterilen bölge liderleri Atatürk ve Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’a fotoğrafları çıkıyor. Tabii Türk subaylar da var hiddetleniyorlar ayağa kalkıyorlar. Genel kurumaya haber veriyorlar. Genel kurumayla dolayı bütün askerlerimize hemen geri çekiyor. NATO sonrasında özür üstüne özür diliyor. Bizim haberimiz yok. Olur mu öyle şey? Biliyorsun yani NATO yani anladın mı? Şimdi bu bir skandal mı? Kim bize şunu diyebilir NATO bize saldırmak için hazırlık yapıyor. Kim bize de diyebilir ki NATO’ya bakacak demek bize sırtımızdan vuracak. Bunları söylemek saçmadır. Gerçek olmadığı için değil geç olduğu için. NATO demek Amerika demektir. NATO’nun kurulma sebebi Amerika’dır. Amerika Birleşik Devletleri’nin zamanında komünist tehdidini azaltmak için 1949 yılında kurduğu bir oluşumdur. Adı da Kuzey Atlantik Antlaşması örgütüdür.
2. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’yı Rusya ile paylaşmak zorunda kaldı. Bu durum iki büyük gücü kafa kafaya getirdi. Sonrasında olan soğuk savaşlar falan filan. Neyse kendileri için tehlike gördükleri bütün bu komünist sistemi için bir blog kurdular. Bu blog kim savunacaktı? Avrupa Devletleri, Amerika falan filan. Bunun adı da NATO oldu. Yani Kuzey Atlantik Antlaşması örgütü. Biz Türkiye olarak ne zaman girdik NATO’ya? 1952’de. Mesela bu örgüt NATO tek alt metni savunma olan bir örgüt. Ama hiçbir zaman savunma öyle olmadı. Şimdi diyoruz ki Norveç’teki haritada Atatürk fotoğrafı çıktı, Cumhurbaşkanlığın fotoğrafı çıktı. Demek ki bunlar Türkleri hedef alıyor. Arkadaş NATO biz bu örgüte girdiğimizden beri bizi s***. Bu net. Yeni bir bilgiymiş gibi herkesin şaşırması, kızması beni daha çok sinirlendiriyor. Birisi demiş ki NATO’dan hemen çıkmamız lazım çünkü onlar bizi düşman. Demek ki bizi sallayacaklar. Çok geç. Ama bizim ülkemizin algısı da bu. Hangimiz evine hırsız girmeden önce alarm taktırdı? 100 kişiden onu. Önce o eve hırsız girecek değil mi?
Kadının evi yanmış, yeni evine yangın söndürücü alıyor. Kadını hamile bırakmış, eczanede prezervatif soruyor. Biz de hep s*** imiş, kötü davasını yapıyorlar. Kafa kaldırıyorlar. Şimdi NATO böyle. 21 gün sonra unutacaksınız zaten. Bu bilimsel veridir arkadaşlar. En büyük depremleri yaşasak 500 bin tane insanımız da ölse 21 gün sonra o insanların neden öldüğünü unutacaksınız. Senede bir anacaksınız, 10 tane tweetle yad edeceksiniz. Sonra yine unutacaksınız. Reddedebilirsiniz ama kaçamazsınız. Birçok devletin bir araya gelip oluşturduğu bu örgüte üye olarak Türkiye’nin kendini garantiye almış olması, savunmasını en iyi düzeye getirmiş olması gerekmiyor muydu? Bize birisi bir şey yaptığı zaman NATO, ooo bir dakika Türkiye’ye bunu yapamazsınız çünkü o bizim üyemiz demesi gerekmiyor muydu? Genel işleyiş bu değil midir? Olması gereken işleyiş budur. Ama ne oldu? 1952’den beri NATO bizim sırtımıza bindi, vurdu kırbacı vurdu kırbacıya. NATO bize silah verdi ama mermisini vermedi. Sen savaşa girdin. Kime dileneceksin o mermi için? NATO’ya.
Yani kime? Amerika Birleşik Devletleri’ne. NATO bize uydu sistemleri gönderdi. Füze savunma sistemleri gönderdi. Peki füze savunma sistemlerinin en gerekli malzemesi radar aleti mi? İşte bize onu göndermedi. Bir sürü hava savunma roketi var. Fırlatamadıktan sonra götümüze mi sokalım o roketleri? Ben Suriye’ye gireceğim çünkü benim askerlerim PYD tarafından öldürülüyor. Radar istiyor musun? İstemiyor musun? Tamam girme o zaman al radarı. O kadar çok şantaj malzemesi var ki. Arkadaş biz F-16 almışız radar anahtarı 2 tane. Biri kimde? NATO’da. Yani Amerika Birleşik Devletleri’nde.
Biz bugün o F-16’larla bir yeri vurmaya giderken havada bizim radarımızı kilitleyebiliyorlar. IFF verileri diye bir şey var. Gemiler birbirini tanır. Dost gemi, düşman gemi. Bu IFF bilgilerini kim sağlıyor? Amerika sağlıyor. Türk savaş gemisi. Amerika kimi isterse onu dost, kimi isterse onu düşman görüyor radarında. NATO yalnızca bizi parasal ve onursal anlamda zedelememiştir aslında. 60 yıldır ajancılık oynamıştır Türkiye’de. Türkiye’de bugüne kadar gerçekleşen bütün darbelerin arkasında NATO’nun olduğunu biliyor muydunuz?
Yani Amerika Birleşik Devletleri’ne. Hele ki 15 Temmuz’daki darbe kalkışmasını. Fethullah Gülen biliyorsunuz ki bir maşa. O maşayı kim tutuyor? Amerika Birleşik Devletleri. NATO’ya üye olduğumuzdan beri bu ülkenin başına gelmeyen kalmamıştır. Çok daha acısını söyleyeyim size. Şu anda skandal diye nitelendirilen bu durumdan size yüzlerce örnek verebilirim. Ama ben en umuttuklarınızı anlatayım size. 1992 yılında Akdeniz’de yapılan bir tatbikat. NATO tatbikatı. Birçok ülke katılıyor. Tabii ki Türkiye’de katılıyor. Akdeniz. Gemilerimiz var.
Bu arada savaş gemimiz bize Amerika tarafından satılmış. Amerika yeni gemilere geçmiş. Ki Amerika’nın huyudur zaten biliyorsunuz. DVD’ye geçtikleri zaman ellerinde kalan VCD’leri kime satarlar? Bize. Amerika savaş gemilerini kullanır. İki tane yama yapıp Türkiye’ye satar. Türkiye başka birinden alamaz. Hani NATO üyesiyiz ya. NATO bize yardım yapıyor ya. Yaptığı yardım kendi mallarına artıklarını dayatmak yani. Neyse 1992 yılında Akdeniz’de gerçekleştirilen tatbikatta Deniz Kuvvetleri’ne ait muavvenet diye bir gemimiz var. Bu arada fiziki tatbikat değil.
Kimse tek bir ufak mermi bile sıkamaz. Bütün silahlar kilitli, bütün roketler kilitli ki bir roket fırlatması için bir geminin 6 emre 4 şifreye ihtiyacı var. Yalnızca komutan gelip böyle tuşa basayım da füze atayım. Bilgisayar oyun değil bu a*****. Ne yapıyorsun? Pentagon onay veriyor musun? Füze atacağım. Onay veriyorum. Sen onay veriyor musun? Evet. Bunu gemi komutanına bildirin. Bak. Daha gemi komutanına gitmedi a*****. Gemi komutanı evet tamam. Hop gidiyor füze. Hedefine vuruyor. Böyle bir sistemdir. Dost müttefik ülkelerin gemileri yan yana durmuş.
Dizilmişler Akdeniz’e. Tatbikat esnasında bile olmayan bir olayı anlatıyorum şimdi size. Yani of durumda herkes. O sırada Amerika’nın uçak gemisi Saratoga. 2 tane füze fırlatıyor muavvenet gemimize. Türkiye Cumhuriyeti’ne ait gemiye. Beraber tatbikat yaptığı dost müttefik ülkenin gemisine. 5 şehidimiz var. Ve o 2 füzeyi nereye atlıyorlar biliyor musunuz? Köprüye, denizciler bilir. Şanlı bayrağımızın dalgalandığı yer. Hemen yine Saratoga’dan füzeler atıldıktan saniyeler sonra muavvenete doğru bir helikopter kalkıyor.
Helikopterin içinde de kalan füze parçalarını temizleyip karartmak için gelmiş bir ekip var. Ama Allah’tan o sırada yardımcı komutan, yaralı geminin komutasını ele alıyor ve Amerikalılar’ı uzaklaştırıyor oradan. O helikopteri oraya indirtmiyor. Ve bütün delilleri topluyor. Amerika’dan açıklama geliyor. Bir dakika bir yanlışlık var. Bir hata var. Bu arada muavvenet gemisinin havadan gelecek saldırılara karşı savunma kalkanı var. Yani havadan bir füze attıkları zaman muavvenet gemisinden füze çıkıp kendine gelen füzeyi vurabiliyor. Ama muavvenet gemisinin sistemleri kapalı. Neden?
Çünkü IFF verileri tutmuyor. Onlar bizi düşman olarak görüp bize füze atabiliyorlar ama muavvenet Amerikan gemisini düşman olarak göremediği için ona füze kilitleyip füze atamıyor. Neden? Gemiyi bize onlar sattı. NATO yani Amerika Birleşik Devletleri. 5 tane aslan gibi yiğidimiz alçakça kumpasın içinde şehit oluyor. Amerika’da bir açıklama yapıyor. Diyor ki olur mu öyle şey? En son buldukları bahane neydi biliyor musunuz? Emir subayımız alkoluydu. Yani diyor ki kafası güzeldi. Aile bir problemleri vardı. Kestirdi gözünün önüne fırlattı. O füze tek bir kişinin inisiyatı birine fırlatılabilecek bir şey mi var? Değil. Türkiye ne yapsın garibim? Savaş mı açsın? Uçakları onun elinde. Gemilerinin bu sistemleri onun elinde. Ne yapacak? Özür bekledi. Özür diledim Amerika ve tabi diledi. O özür geri getirdin mi benim şehitlerime? Dünya patlasa ikiye bölünse bizim şehitlerimiz geri gelir miydi? Buradan Fatiha okuyalım bütün şehitlerimize. Tamam ruhları şad olsun peki. Ama o şehitlerimiz ne zaman yerlerinde rahat uyacaklar biliyor musunuz? Biz bu durumu ayıttığımız zaman. Üzerinden 25 yıl geçmiş. Geç olsun güç olmasın. Yeter ki biz üzerimize oynanan bu oyunu algılayalım. Bu kadar saf olmayalım. Peki sebep ne? Amerika durduk yere neden bizi vursun? Amerika bize sürekli vuruyor da 92’de neden bize vurdu? Biliyorsunuz hani İkizkuleler faciasından sonra savaş çıkartıp herkese silah satarak batmak üzere olan ekonomilerini kurtardılar ya. Bush denilen o ****** oğlu. Dünyayı savaşa sokarak kurtarıyor ya bütün ekonomisini. Amerika bizim hükümetimizde yine bir anlaşmaya varmaya çalışıyor. 30 tane eski gemi satacak bize. Eski eski. Amerikan artığı 30 savaş gemisi. O dönem ki hükümet de diyor ki biz bunları almak istemiyoruz. Çünkü o sırada hükümetimize bilim adamlarımız, mühendislerimiz diyorlar ki almayın daha iyisini yapacağız. Bu ne ******?
Deniz kuvvetlerine Amerikan artığı gemilerle mi donatacağız diyorlar. Hep yeni projelerimiz, fikirlerimiz var. Hükümetimizde diyor ki vay aslanlarım vay milliyi gurur yürüyün be diyor ve Amerika’ya dönüp böyle yapıyor. Gemimi satacaksın almıyoruz diyor. Bir gün sonrasında oluyor bu olay. Saratoga gemimizi vuruyor. Arkadaşlar Amerikanın özürüşü oluyor. 7 tane NOX savaş gemisini indirimle satarak özür diyorlar. Türkiye’nin almayı reddettiği gemileri bize indirimle satarak bizden özür diliyorlar. Biz Türkiye’ye gemileri yok fiyatına sattık. İşte özürümüz de bu diyorlar.
İnanabiliyor musunuz ya? Gerçekten gözlerim dolacak, sinirlerim çok bozuldu. Ben burada çok sert durdum her zaman. Ama şu anda yani böyle kahroluyorum ya. Şimdi sen haritada Atatürk’ü görmüşsün, Cumhurbaşkanı’nı görmüşsün ve demişsin ki bunu NATO nasıl yapar? Lan NATO bunu nasıl yaptı bize? Bizi yeni nesil çok fazla izliyor. Sizin haberiniz var mıydı gençler? Haberiniz olsun. Siz biraz ayık olun. Çünkü gelecek nesil sizsiniz. Anlattığım olay esnasında yeni doğmuşlar var. Ne anlattığım olayı? 2000’de doğmuş, 2005’de doğmuş adamlar oturup artık YouTube’u videoyu izliyorlar.
Bunları bilin. Amerika’ya karşı durmak, Amerika’yla savaşmak, gel Amerika seni şöyle yapacağız, böyle yapacağız demek değil. Amerika’yı yalnızca bununla korkutursun. Amerika’nın tek bir eksiği var. O da bu. Şu toprağı atalım kafamızın üzerinden. Birazcık kafaları çalıştırmaya başlayalım. Her zaman şuna inanırım ki bunu birçok filmde de görmüşsünüzdür. Kriçe bir laftır hatta. Adama der ki, eğer anlatmazsan seni yavaş yavaş doğrarım. Ama anlatırsan kafana sıkarım ve bu zulüm sonra erer. Birisi kafamıza sıkacaksa sıksın. NATO’dan çıkalım. Sonucu ne olacaksa olsun. Ama biz NATO’nun içinde kaldıkça bu ülkeyi yavaş yavaş öldürecekler. Halk arasında da çok kullanılan bir laf. NATO mermer NATO kafa derler. Buradaki NATO şu an anlattığım NATO değil. Orada diyor ki, NATO kefari, NATO mermeri. Rumcadan gelir. Der ki, ha kafa ha mermer. Taş kafa der yani. İşte bu yüzden mevzular gerçek babalay izleyicisine hitap ediyor. Şimdi ben buradan muhabbet et gemisine şehit olmuş kahramanlarımızı bir kez daha anmak istiyorum.
Gemi komutanı Kurmay Yarbay, Levent Kudret Güngör, Deniz Teymen, Alper Tunga Akan, Deniz Asrubayı Serkan Aktepe, Deniz Çavuş, Mustafa Kılınç ve Er Recep Atak saygıyla ve rahmetle onaylıyorlar.
İlk Yorumu Siz Yapın