MEVZULAR – E.S.Ö. – Bölüm 4 – Başbakan Binali YILDIRIM

MEVZULAR – E.S.Ö. – Bölüm 4 – Başbakan Binali YILDIRIM

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=VNEs15hBvVY.

Babala TV’nin konu şu anda Bir alayım Hoşgeldiniz Ses geliyor mu arkadaşlar? Rahatlıyor biliyor musunuz? Heyecanlıyım Ben de heyecanlıyım Oğuzhan hazırım her türlü sürprize Siz hazır mısınız? Güzel Hemen küt küt başlayabilir miyim? Hemen başlayayım Bundan sonra gençler neyi farklı yapacaksınız da size oy vermeye devam etsinler? Şimdi Oğuzhan Bey Soru soruyorlarsa hiç korkmayın Çünkü soru sormayan insan umudunu kesmiştir Eğer bize çok soru soruluyorsa Eksikleri yanlışları vardır Çok görev yaptılar ama Hala bir umut var demektir Bizde bu umudu gerçeğe dönüştürmek için buradayız Niye? Biz ne yapacağız? 16 yıldır Türkiye’nin sorumluluğunu taşıyoruz Cumhurbaşkanımızla beraber Yaptıklarımızı anlatmayacağım Yaptıklarımızı insanlar yaşıyor Gençlerle ilgili bizim ilişkilerimizde bir sorunumuz var O da şu Biz iktidara geldiğimiz günden bugüne Gençler bizimle beraber büyüdü 2000 doğumlu olanlar bugün oy kullanıyor Dolayısıyla gençlerin Kıyaslayacağı başka bir yönetim yok Bu zor bir durum O bakımdan kendimizi gençlere anlatmakta Zaman zaman zorlandığımızı İfade edeyim Oğuzhan İçinizden geldiği gibi her şeyi sorun Ben de samimiyette her şeyi cevaplayacağım Sadece şu kadarını söyleyeyim Türkiye yollar, köprüler, havalanları
İnternet kısaca altyapı Konusunda 2003’te ben Göreve başladığımda dünyada 39. sıradaydı Şimdi 9. sıraya yükseldi Kısaca söz geldiğimiz nokta bu Bunu yeterli görmüyorum daha da ileride taşıyacağız Kısa bir şey anlatmak istiyorum Çok önemli bir şey 2007’de seçim kampanyasında Köyleri dolanıyor bir köyün girişinde İhtiyar bir teyze dediler ki Yanımdaki arkadaşlar teyze bak Bakan geldi ne istiyorsun
Şöyle kafasını kaldırdı Hoş gelmişsin evladım Yavrum dedi bizim köyde ADSL çekmiyor evladım O ne teyze dedi yavrum dedi Bakan olmuşsun ama cahil kalmışsın Allah biliyor ki sen mesajını bile bilmez 75 yaşındaki teyzeden bahsediyor Mesajını mı sordu size Vay arkadaş Yaşımız ne olursa olsun İhtiyaçlar bitmez Altyapısını biz yaptık diyorsunuz Şimdi altyapısını yaptığınız bir şeyi iyi kullanabildiğinizi düşünüyor musunuz
İçinsel olarak bu konuda başarısız olduğumu çok rahatlıkla söyleyebilirim Bunu saklamaya lüzum yok Anlamadığımdan değil görevim icabı İşlerimiz oluyor Bir dakika Bulgaristan başbakanı ben şu twittera cevap vereceğim diyemiyorsun Bir de bazıları bunu ne yapıyorlar Birine veriyorlar hadi sen benim adıma yaz onu ben istemiyorum Hiç kimse benim düşündüğümü benim gibi ifade edemiyor O tip teklifleri bana arkadaşlar yapıyor efendim yazalım çizerim yok kardeşim Ama benim fan hesapları var
1 milyona falan çıkanlar var Ama olsan sana yetişemeyiz Elme su dökelim 1 milyon 300 bin benim de çok bir şey değil Takipi takip yapabilirim sayın başkanım Peki çok güçlüsünüz diye siz de seprenler var mı Bunları ayırt edebiliyor musunuz Bunları ölçmek kolay değil Görevi bıraktığınızda belli olur Güçten kastım şu İzmir’e geliyorum Polis turdurur kontroller İzmir girişinde Ben dedim ki İrneli Bey’in yanına gidiyorum Bir anda konvoy oldu biz baya gidiyoruz Ne kadar güçlü bir şeymiş sizinle görüşme talibi için
Bizde bize böyle çikolata verdiler üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık yazıyor Aldım onu arabanın önüne koydum kimse beni durdurmuyor o günden beri Çok ciddi söylüyorum Görevlerini doğru yapmamış Yok yok bu tabi esprim Buradan kimseyi de şey yapmıyorum dönüşte de var Ben bile bir çikolatanın gazına gelip bunları anlatıyorum size İnsanlar bunu güç için kullanıyor mudur Bunu tespit edebiliyor musunuz ya da bunu tespit etmek için çalışmayı yapabiliyor musunuz Birisi gelip de şunu diyebiliyor mu yani Ben sayım başbakanla görüştüm Artık kendi düdüğümü öttürürüm burada diyen de vardır
Açık ve samimiyette söyleyeyim nüfus kullananlar var Ama çok fazla değil biz bu konuda çok titiziz Birisi gitmiş işte başbakan gönderdi Plan yere müdür yapsın diye talimatı var Adam da yapmış yani affedersin aptallık bu Ya kardeşim sen bunu araştırdın mı soruşturdun mu doğru söylüyor musun Ondan sonra da bana diyor ki bir gördüğü yerde Efendim talimatınızı yerine getirdik Hangi talimat gördün mü İyi halt etmişim dedim
Onlar hoş şeyler değil kamu vicdanını yaralayan şeyler Torpil yapıyorsun başka hak eden biri var Sen onu bırakıyorsun orada ilgisiz bir adamı getirip o göreve koyuyorsun Ve adam bizim adımızı kullanarak yapıyor Siyasette belirli bir görevde olanların öyle bir derdi var Ama bu konudaki yaklaşım önemli Eğer burada net durursanız kararlı durursanız çok fazla yaygın yapılamıyor Bunu muadili bir soru daha soracağım Sizin destekçileriniz var Sizin diğer insanlara anlatmasını istiyorsunuz Gidip de zaten sizi destekleyen iki grup bir araya gelip sürekli birbirini överse bir yere de ulaşılmaz Peki birileri sizi boş yere övüyor mu? Bunu düşünüyor musunuz? Bazen çok altıboş açıklamalar da yapıyorlar Sırf övmek için Beni övenler olunca işkence çekiyor gibi oluyor Öyle mi? Evet bir insanı yüzüne karşı övmek Onu kör testereyle kesmeye benzer Şimdi yarın bütün karşı duranlar size övmeye başlamaz mı? Durumlar değişmesin Beni kimse övmesin Ağız olan konuşuyor Diyorsunuz ki ağız olan konuşuyor Peki sabah haberi açıyorum böyle başlıyor haberler Müjde Ben de derim ki ne oldu acaba? Yani müjde bin mutlu olun canım falan diyorlar Haberine altı yökmesi Bunu fazla yaptıklarını düşünmüyor musunuz? Ben çok açık konuşmayı severim Bir kere bizim haberleri izleme değerlendirme fırsatımız hiç olmadı Önemli olan sizinle haber yaptığımız değil Sizi izleyenlerin dinleyenlerin zihninde bıraktığı izdir İletişim budur Her türlüsünü duyacaksınız sonunda kendi zihninizde mukayesesini yapıp kararını vereceksiniz Bence her şey konuşulsun Abartılı haber yapanda yapsın Olumsuz haber yapanda yapsın Her şeyi konuşalım Konuşmamak en büyük tehlikedir Konuşacağız ama bir şeyi akıldan çıkarmayacağız Birbirimizi rencide etmeyeceğiz Hakaret etmeyeceğiz Suç işlemeyeceğiz Bunları yapmadığımız müstehçe her şeyi konuşalım Peki insan kendi koltuğundan olmak için bu kadar uğraşır mı? Anayasa değişikliği başbakanlığın döneminde başladı bu süreç Milletçi Hareket Partisi ile birlikte bir değişiklik meclise getirdik Meclis görüştü kabul etti
O zamanlarda ben bu sistem değişikliğinin önemini anlatırken insanlar bana bu ne biçim adam diyorlardı Hakikaten çok yadırgıyorlardı Ben de onlara dedim ki başbakanlık onurlu bir görev Tabi ki bu benim için çok büyük bir gurur vesilesi Ama 1 Temmuz’da ben bu sistemin değişmesi gerektiğine inandım Çünkü çift başlılık var İradede paylaşma olmaz İradeyi millet verir Milletin verdiği irade ile idare yapılır Aksi halde 28 Şubatları yaşarsınız
80 darbesini yaşarsınız 71 muhtirasını yaşarsınız Siz sadece 15 Temmuz’u gördünüz 15 Temmuz’a gelinceye kadar Türkiye en az 5 tane darbe yaşadı Buradan anlatmak istediğim şu Vatandaşlarım o günde aynı şeyi söyledi Bu günde aynı yer değil Eğer bu sistemin değişmesi için kendi koltuğumu yok etmek için kendimi parçalıyorsam Demek ki bu ülkemiz için iyi bir şey Geleceğimiz için iyi bir şey
Bu ülke için bu bayrak için bir Ali değil bin Ali feda olsun Aday değilsiniz neden meydanlardasınız İlla aday olunca mı meydanlara çıkmak lazım Biz bir ekibiz biz yol arkadaşıyız Yol arkadaşlığı pazara kadar değil mezara kadar Biraz önce 15 Temmuz dediniz FETÖ terör örgütün yaptığı şeyler hakkında Cumhurbaşkanımızın şöyle bir açıklaması var Biz kandırıldık diyor Peki lisede okuyan çocuklar kandırılmış olamaz mı? Ne düşünüyorsun? Bu bir öz eleştiridir
Cumhurbaşkanımız o da bir insan bir öz eleştiri yapmıştır Ama örgüt olmadan önceki bu cemaatin durumuyla örgüt olduktan sonraki durumunu birbirinden ayırt etmemiz lazım Doğru gençler de kandırılmış olabilir Kandırıldığı zaten aşikar belli Ama onları kandırmak için özel araçlar kullandılar Yani gençlerin beklentisi nedir? İyi bir öğrenim yapmak değil mi? Parlak bir geleceğe kendini hazırlamak Ve bütün bu gizli gündemlerini anlatmadılar Hep bunları anlattılar
Arka planda asıl hedeflerinin ne olduğunu gençler anladığı zaman hemen zaten yollarını ayırdılar Şimdi hapistekilere gelecek olursak büyük bir felaketin eşiğinden döndü olsam Ülke o gece gidebilirdi İşgal edilebilirdi Çünkü bu darbeyi yapan FETÖ ekibi değil Onu azmettiren emperyal güçler var FETÖ sadece sahnede gözüken kısmı Dolayısıyla o darbe girişiminde Sayın Cumhurbaşkanımızın meydanlara insanları davet etmesi
Onların bütün planlarını bozdum Ve o güne kadar ben bir şeyde yanıldığımı anladım Gençler apolitik, gençler ülke meseleleriyle ilgilenmiyor diye düşünürdüm Ama o gece meydanın üçte biri gençlerle doluydu İnsanların yarısı kadın o manzarayı görünce ülkemle, ülkem insanıyla gençlerimizle bir kez daha gurur duydu Mahkemeler nasıl yargılama yapıyor? Belki bir şeyin bilinmesi lazım Gönlümüz hiçbir suçsuz insanın ceza çekmesi değildir Suçsuzsa cezasını çekmemeli Bir yanlışa kurban gitmemeli Bu bir ilke Yaşla kurup birbirinden ayrılmalı Ancak yargı matematik gibi değil İki kere iki dört değil Yargıda veya hukukta iki kere iki üçle beş arasında bir sayıdır Niye? Birisini alıyorsun Onunla ilgili bir iddia ortaya atılıyor İdda üzerine alıyorsun zaten Bir suçlama var Ve siz o suçlamanı sürütmek için büyük bir mücadele vermeniz lazım E bu da mağduriyet oluşturuyor O bir taraf suçlayan tarafta iddiasında ısrarlı oluyor Bu yüzden de zaman geçiyor Sonunda belki masum olduğunuz anlaşılıyor Ama yaşadığınız o üzüntü o mağduriyet yanınıza kar kalıyor Keşke yargı daha hızlı çalışsa Bütün delilleri bütün bilgileri daha çabuk değerlese Bu davaları bir an önce sonuçlandırsa Toplumsal huzur ve barışta sağlamış olacak
Ama bizim onlara talimat verme yönetme gibi bir hakkımız yok Erkler ayrılığı var yürütme yasama yargı Yargı kendi kurallar içerisinde kanunlar içerisinde işini yapıyor Bizim görevimiz yargıya yardımcı olmak Mesela diyorlar ki şu adamı tutun getirin biz onu yapacağız Niye götürüyoruz deme hakkımız yok Dosya onlar da bilgi onlar da Dediniz ki emperyalist güçlerin maşasıydı Amerika var diyor musunuz? Algı bu aşikar Peki aynı Amerika ile Mümbiç için bir anlaşma yaptık Bu anlaşmadan ne bekliyoruz? Ya da Amerikalılar sözlerini tutacaklarmış Çünkü daha önce PKK’ya PYD’ye tırlar dolusu silah verdik Amerika sürekli sözümden döndü Bu sefer sözlerini tutacaklarını düşünüyor musunuz? Ya da tutmazlarsa bununla ilgili bir yaptırımımız var mı? Türk topraklarında Amerika’nın üstleri var Mesela bunları kapatmayı düşünüyor musunuz? Doğal da 90 günlük bir anlaşma yaptık Anlaşma ne 90 gün içerisinde belirli bir takvime göre Buradan PKK uzantısı PYD YPG unsurları çıkarılacak Oradaki yönetim yerel halka devredilecek
Bu Türkiye’nin ısrarlı gayretleri sonucu bu noktaya geldi Biz ne dedik? Bugün Elbaptayız, yarın Afrin’deyiz O bir günde gerekirse Mümbiç’te oluruz Terörle mücadelenin Fırat’ın doğusu batısı diye bir şey yok Tehdit Türkiye’ye, bayrağımıza, milletimize, ülkemize, insanımıza nereden gelirse gelsin biz oradayız Geçmişteki yaşadığımız tecrübelere bakarsak tedbirli olmamızda fayda var Obama yönetiminde de bunlar oradan çıkarılacaklar
Bize verdikleri söz var ama çıkarmadılar Şimdi bunu yazılı hale getirdik Söz uçar yazık alır dediniz? Söz uçar yazık alır İmzalar atıldı, uygulamazlarsa onların ayrılır Ne yapalım canım? Uygulamadılar Amerika, büyük devlet Ondan mı uğraşalım diyecek halimiz yok Bir yaptırma olacak o zaman Hak ve menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa onu yaparız Amerika, Birleşik Devletleri, NATO ve İsrail’in Orta Doğu’ya ait plan ve uygulamaları zaten çok net Amerika tek taraflı olarak İran ile anlaşmasını da iptal etti Irak ve Suriye’den sonra sırada İran var diyorlar Amerika, Birleşik Devletleri eğer derse ki ben İran’ı vuracağım kardeş İncirliği kullanacağım derse kullanmalarına izin verecek miyiz? Vermeyeceksek bunu şimdiden açıklayacak mıyız yoksa nedir? Biz İncirliği sadece terörle mücadele amaçlı kullanımına izin verdik Herhangi bir ülkeyi vurmak için asla ve asla bizim üstlerimizi Amerika kullanamaz Irak’ı işgalinde Amerika, Türkiye’yi kullanabildi mi?
1 Mart tezkeresinin hazırlığı, 1 Mart tezkeresi Amerika’nın üstleri ve Türk topraklarını kullanarak yapacağı bir operasyondur Biz reddettik Onun dışında İran bizim 600 asırlık Kastrışir’in anlaşmasından beri Herhangi bir şekilde savaş yapmadığımız bir komşumuz bir komşumuza karşı savaşta bizim onlara destek sağlamamızı asla düşünmemiz Asla! Bunun cevabı net. Peki İsrail ile elle tutulup yaptırılıyor mu şu anda ya da yapılacak mı? Çünkü çok sert söylemlerde de bulunuyor size ehtalim ama bir yaptırım olacak mı? İsrail’e yaptırımların en fazlasını biz yaptık Yani elle tutulur yaptırımlar var Var gayet tabi büyük elçimizi çektik diplomatik ilişkilerimizi dondurduk Ama en önemlisi Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun toplanmasını sağladık 6 ülke dışında 128 ülkenin tamamı İsrail’i, Kudüs’ün, Başkent’i ilan etmesini ve Amerika’nın büyük elçilik açmasını reddettik
Kınadık. Bunu yaptıran ön ayak olan Türkiye. Onunla yetinmedik iki sefer İslam İşbirliği Teşkilatı’nı topladık. Orada Kudüs’ün statüsü dahil Filistin Devleti’nin nasıl kurulacağı ve Başkent’inin Kudüs olduğunun 50 civarındaki İslam ülkesi dünyaya İstanbul Deklarasyonu ile ilan etti. Yani bir yerde Amerika var bir tarafta da dünyanın diğer ülkeleri var.
Amerika böyle bir inatlaşma içinde. Sadece orada mı iki gün önce G7 toplantısı oldu. Kanada Amerika neredeyse sınırlar kalktı zaten bir ülke gibi. Ama orada artık Kanada’da ayanamadı isyan etti. Toplantıyı yarıda bıraktılar. İmza da atmadılar hepsi dağıldı gitti. Dünyada bir şeyler oluyor. Küresel anlamda çok kötü şeyler oluyor. O yüzden biz bölgemizde çok sağlam durmamız lazım. Bu seçimler BK meselesidir. Emperyal güçler bir uydu terör devleti kurarak Türkiye’yi terbiye etmeye çalışıyor. Adayları görüyoruz. Terörle mücadele konusunda ben bir şey duymadım. Diğer adayları. Muharrem İnce’nin ilk işi Edirne’ye gidip Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etmek mi olmalıydı? Bu Selahattin Demirtaş askerlerimizi şehit eden PKK’lıların cenazelerine giden milletvekilleri sorulduğunda nasıl karşılıyorsunuz? Bunlara ceza verecek misiniz diye sorulduğunda ne söyledi? Ne demek dedi onlar bizim kahramanlarımız dedi. Gitmeselerdi ceza verirdim dedi. Bununla ilgili sanırım biraz önce söylediğiniz hukuk yargı hızlı hareket etsin dediğiniz yine aynı şeyi götüreceksiniz. Hayır. Bu ülkeyi kimse bölemez. Yolları böleriz ama Türkiye’yi böldürtmeyiz. Hukuktan yargıdan bahsettik. Ezel diye bir rap şarkıcısı var. Tanıyor musunuz? Duydunuz mu? Takip edebildiniz mi? Duymadım. Şu anda hapiste. Sebebi de şu. Şarkılarında uyuşturucuya özendirdiğini iddia etmişler. Gözaltını alıp sonrasında tutuklamışlar.
Seda Sayan herkesin izlediği bir programda vururum seni. Bu insanları cinayete teşvik etmiyor da o çocuk şarkısının bazı yerlerinde belirli cümleler kullanınca uyuşturucuya mı teşvik ediyor? Sizce bunda özgür bırakılmamalı mı insanlar? Bu konuda ki fikrinizi alın. Şunu baştan söyleyeyim dosyayı bilmiyor. Olsan senin söylediklerini veri kabul ederek konuşacak olursak ve yaptığın karşılaştırmayla dikkat alırsak Seda Sayan’a yapılan ezelede yapılması gerek. Ya da ona yapılan ona da yapılmalı.
Aynı şey. İnsanlar suç işlemedikten sonra ceza almamalı. Cezalandırılmamalı. Uyuşturucuyla mücadele hepimizin hassasiyeti. Büyük bir tehdit. Maalesef bu da dış kaynaklı bir tehdit. Sistematik bir şekilde Avrupa içine düştüğü bu beladan Türk gençlerinin de düşmesini istiyor. Ve bunun için çalışan özel kuruluşlar var. Türkiye’de uyuşturucunun yaygınlaşması için büyük bütçeler ayırıyorlar.
Çok çok ucuza maliyetinin onda birine sentetik uyuşturucuları bir şekilde iletiyorlar Türkiye’ye gençlerimizi zehirlemek için. Bağımlılıkla ilgili hassasiyetimiz has safhati. O bir şarkı çünkü sonuç olarak vururum seni. Aynı şey. Tabii eğer orada bir işlem yapılmıyor burada yapılıyorsa bir çifte standarttır. Umarım daha bir taraftan bakarlar. Peki Kanal İstanbul Projesi gerçekleşirse 1936 Möntro Boğazları Antlaşması’na etkisi olumsuz anlamda olacak mı düşünüyorsunuz?
Yani Amerika NATO gemileri Karadeniz’de istediği gibi girip çıkarsa Rusya’yla ilişkilerimiz nasıl olur? Kanal İstanbul Projesi bir eğlence projesi değil. Böyle bir proje değil. Öyle anlatıyorlar ki ya bu kadar parayı buraya harcamaya ne lüzum var. Bir kere rakamları tam bilmiyorlar. Proje 10 milyar dolar onlar 65 milyar dolar diyor. Projeyi yapan ben diyorum ki bu 10 milyar dolar ısrarla diyorlar ki 65 milyar dolar para niye bu işe harcıyorsunuz?
İkinci yanlış biz bunun devletin bütçesinden bu proje yapmayacağız. Bu projeyi yap işlet devret modeliyle yapacağız. Mesela diyeceğiz ki 30 sene işlet kardeşim. Sonradan süre bitince teslim edecek. Bir kere bunun açıklığa kavuşturalım. İkinci de Möntro’ya aykırı bir durum yok. Biz bu projeyi şunun için yapıyoruz. Çoğunuz hatırlamaz bir İndependenta diye bir tanker patladı. Tam Haydar Paşa’nın önünde bir hafta boyunca yandı Boğaz kapandı.
İstanbul’un evlerinin Bostancı’dan bu tarafta Beyoğlu’nun Kasım Paşa, Hasköy’e kadar camlar aşağı in. Büyük bir felaket yaşadı. Geçen günde bir tekne biliyorsunuz Boğaz’da bir araya baştan kara girdi. 50 bin gemi geçiyor olsan. Bunun 12 bini tanker. Bomba bomba nükleer bomba. Dünyanın en güzel şehrini bu tehlikeye altında ne kadar daha yöneteceğiz? Dolayısıyla bu bir mecburiyet.
Kanalı açacağız Boğaz’ın bütün tehlikeli yüklerin geçişini engelleyeceğiz. Şimdi engelleyemiyoruz çünkü alternatif göstermemiz lazım. Montro’ya göre engelleyemezsin. Her türlü gemi geçer. Buna masum geçiş diyorlar. Dolayısıyla Kanal İstanbul devreye girince diyeceğiz ki kardeşim kusura bakma. Oradan geçme buradan geç diyeceğiz. Ve böylece İstanbul’u büyük bir felaketten, çevre kirliliğinden kurtarmış olacağız. Peki Yunanistan’la ilgili bize ait adaların işgal edilmiş olma sorunu var. Uluslararası hukuk kapsamında bu oldu bitti karşısında ne yapacağız? Şöyle orada da bir kafa karışıklığı var. Yunanistan’ın adalar biliyorsunuz Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında 1911’de Trablus Karpf mücadelesini Gazi Mustafa Kemal Atatürk de oradaydı. Son mücadeleyi kaybettikten sonra biz adaları İtalya’ya emanet verdik. İtalya bu adaları ikinci dünya savaşından sonra istedik alamadı.
12 adalar bu adalar dışında ismi cismi belli olmayan kayalıklar var. Bu anlaşmalara yazılmamış. Yüzlerce var bunlardan. Kardak mesela bunlardan biri. Yani kime ait olduğu anlaşmalarda belli olmayan adalar için bizim duruşumuzda bir farklılık yok. Bunların herhangi bir şekilde Yunanistan tarafından kullanılması, bayrak takılması, buraya çıkılması asla kabul etmiyoruz ve anında müdahale. Yani herhangi bir şey Yunanistan’a bırakılmış değil.
Bu konuda yanlış bilgi var. Yanlış bilgi var. Anladım. Yunanistan demişken Akdeniz’de tatbikat yapmaya başladılar. Bir hareketlilik var. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Doğu Akdeniz’deki milli menfaatlerimiz için bir deniz üstü kurmayı düşünüyor muyuz? Bizim Kuzey Kıbrıs’ta zaten askeri varlığımız var. Oldukça da kuvvetli bir askeri varlığımız var. Kardeşlerimiz, soylu aşlarımız için ne gerekiyorsa onu yaparız. Çünkü orada biz bedel ödelik şehitlerimiz var. Asla oldu bittiye getirmeyiz. Anladım. Çok kesin bir cevap oldu benim için de.
Ülkemizde çok fazla SMA hastası. Ne hastası? SMA hastası. Bu bir kas hastalığı. Evet, evet biliyorsunuz. Mesela bununla ilgili devlet devreye girecek mi? Çünkü şöyle bir durum varmış. İlaçları kendi başlarına almaya çalıştıkları zaman çok pahalı, çok yüksek fiyatlar çekiyorlarmış. Fakat devletler işin içine girdiği zaman ve satın aldığı zaman bir indirim de oluyormuş. Evet, indirim. Bu hallolmuş. Öyle mi? Gündemimizde vardı. Hallolmuş. Yani gündemde var ve halloluyordu diyelim. Hallolmuş diyebiliriz. Hallolmuş diyebiliriz o zaman.
Evet. Eşkiden olsan paranızla da ilaç alamıyordunuz. SMA için hepsini ödüyormuşuz. İyidir değer. Evet. Son bilgi. SMA hastalarının tip 1 için devlet tamamını ödüyor. Tip 2 için de şu anda çalışma yapıyor. Şu anda yani çalışmalar yapıyorlar. Anladım. Gençler geleceğimiz SMA hastası da çok tehlikeli bir hastalık. Sadece geleceğimiz değil, bugünümüz. Umarım tamamını karşılarız. Onlara bir umut oluruz. Çünkü zamanla yaşıyorlar onlarda hayatta kalmak için. Doğru.
Peki örevizyona niye hala katılmıyoruz? Ben gideyim alayım geleyim başbakan. Ben gitsem 1. Olurum valla. Onda süperli yok. Sana güveniyorum. Sağ olun. Yalnız bu sene şarkı yarışması çok ideolojik bir şekle dönüştü. Tabii onun farkında. İlk defa israil’de yapılması için israeli kazandırdılar. Puan alamadığı halde kazandırdılar. Kazanan ülkede yapılıyor ya en son lizbon’da. Oylama değişikliğine gittiler.
Planlanmışlar seneye israil’de kudüs’de yapılsın inadına gidiyorlar. Dinler arası çatışmayı körüklemek için israelin şarkıcısı iyi şarkıcı değil. Ama sadece israeli öldürmeyi bilir. Şarkı söylemeyi bilmez. O gün kudüs’e amerika büyük elçilik kaçarken 8 yaşındaki bir bebek onlara ne zarar verebilirdi. Gözünü kırpmadan öldürdüler. Bu mu insan? Doğu türkistan için neler yapacaksınız ya da yapmayı düşünüyorsunuz.
Doğu türkistan konusu çok hassas bir konu. Bizim bu konuda düşüncemiz çok açık ve net. Çin’in egemenliği, toprak bütünlüğü bizim için çok önemli. Doğu türkistan soydaşlarımız kardeşlerimiz var ama teröre bulaşırlarsa toprak bütünlüğü egemenlik haklarına açıkça karşı çıkarlarsa biz onlara olumlu bakmayız. Öğretmenlere ek atamaya olacak mı? Bu yıl içerisinde 25 bin yeni öğretmen alımı yapacağız. Ağustos’tan. Bedelli çıkacak mı çıkarsa kimler faydan alınabilecek diyorlar. Bunun ciddi gençlerin önünde engel olduğunu biliyoruz. Şöyle söyleyeyim 5 milyondan fazla askerlik çağına gelmiş gencimiz var. Biz her sene 350 bin civarında alabiliyoruz. 5 milyon 350’ye böl 14-15 sene içinde eritemezsiniz. Bir yandan da geliyor. Dolayısıyla bu çok büyük bir sorun. Biz bu sorunu seçimden sonra kapsamlı şekilde el alacağız. Bu iş bedelli askerliğin ötesinde büyük bir reform gerektiriyor.
Ve bu reformu da inşallah yeni dönemde yapacağız. Mesela bu fabrikalar neden özelleneştiriliyor? Tarımda üretime sınır mı koyuluyor? Samanı bile ithal etmemizdeki sebebi ne? Onlar çok açık. İstismar etmek istediğiniz zaman bunun sınırı yok. Saman niye ithal ediyor? Piyasada arz talep dengesi var. Diyelim kuraklık oldu. Fazla yağış yapmadı. Hasat oldu. Yiyen saman kıt oldu. Bu sefer ne oluyor? Kıt olan şey pahalı olur. 10 liraya alacağınız faraz ağaç çıkuyor 100 liraya. Ne yapıyoruz? Biz müdahele yapıyoruz. Yani geçici müdaheleleri yani sürekli biz sanki saman ithal ediyormuşuz gibi bir algı oluşturuluyor. Şimdi et de yapıyoruz. Et açığımız fazla besilik hayvan yetiştiremediğimizden değil, ihtiyaçlarımız artıyor. Kişi başı tüketim 5 kiloydu. Yıllık şimdi 15 kiloya çıktı. Dolayısıyla ihtiyaç fazla. İhtiyaç fazla olunca aynı hızda kendi yerli kaynaklarınızı oluşturamadığımız için
piyasadaki aşırı çişmeyi fiyat artışını kontrol etmek için mecburen dengeleme yoluna gidiyorsunuz. Geçici ithalat yapıyorsunuz. Biz sürekli alıyormuşuz gibi lanza ediyorlar mı diyorsunuz yani? Öyle tabii. Uygulanan bir yöntem bunu sadece biz uygulamıyoruz. Dünyada her ülke uyguluyor. Yani en fazla buğday üreten ülke bile yerine göre buğday ithal ediyor. Suriyeli mültecilerle ilgili vatandaşlık verilecek mi? Ne zaman geri gönderilecekler, gönderilecekler mi? Vatandaşlık verirse oy kullanabilecekler mi?
Ülkelerinde henüz çözüm oluşmadı ama kısmen dönmeye başladılar. Zaten 150 bin kişi, 160 bin kişi Fırat Kalkanı bölgesine bir 50-60 bin kişi de Afrin bölgesine gitti, döndü, yerleşti. Yani ülkelerinde savaş sona erdikçe mutlaka gidecekler. Boşuna dememişler olsan. Ülbünü altın kafese koymuşlar. İlede vatanın demiş. Bir mecburiyetten buradalar. Kucak açtık, ekmeğimizi paylaştık. Şartlar oluşunca dönecekler.
Vatandaşlık konusunda da çok sınırlı sayıda. Mesela öğretmen, mühendis gibi ülkemizin ihtiyaç duyduğu alanlarda Arapça öğretmenini kastediyorum. Burada görev yapanlara veriliyor. Çok az ama çok. Tamamına yapıyoruz. Çok sınırlı. Vatandaşlık veriliyor. Amacımız size daha güzel bir ülkeye devretmek. Bunun için gayret ettik. Yaptıklarımız çok, yapamadıklarımız da var. Biz de insanız. Hatalarımız da olabilir. Ama her zaman iyi niyetle çalıştık. Sizlerle daha iyi ilişki kurabilirdik. Çok fazla belki gençlere zaman ayıramadık. Bu da bir itiraftır. Gençler, tabii her şey size anlatılacak. Her şeyi dinleyeceksiniz. Ama en iyi muhakemeyi siz yapacaksınız. Her şeyi dinleyin. Ama sonunda kendi ölçünüze göre, kendi değer yargınıza göre, süzgeçten geçirin. Kararınızı ona göre verin. Böyle kıstı bir zamanda kabul ettiğiniz için davet ediyoruz. Çok teşekkür ederim. Ben teşekkür ediyorum. Bana da bir kısacım.
İstan, siz de hürmeti başlatın.
Konuğumuz da.