"Enter"a basıp içeriğe geçin

MEVZULAR (Yerel S.Ö.) Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı MENDERES TÜREL

MEVZULAR (Yerel S.Ö.) Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı MENDERES TÜREL

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=xqK2zE9jUMs.

… Bu baba çayı orası. Evet. Bizim memleket ya. Hayırlı olsun. Particilikten ziyade projeleri konuşacağımız, yapılmış projeleri konuşacağımız ya da bundan sonra devam edecek mi etmeyecek mi diye soru soracağımız bir aday var yanımızda. Halen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel tekrar Antalya’dan aday ve konuğumuz. Antalya insanı rahat insandı. Evet. Çünkü manzaraları güzel, çevreleri güzel. Mustafa Kemal’in de bir sözüyle karşılıyor Antalya insanları. Ben de hep söylüyorum. Şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel şehirdir. 14 Şubat’ta Antalya’da projelerimi açıkladım. Sevgililer Günü, aşkım Antalya diyerek açıkladım. Orada bir şey söylemiştim. Dedim ki ben Cumhur İttifakı’nın adayıyım ama benim için önemli olan Antalya İttifak. Belediye Başkanlığımızda hiç siyasi parti farkı gözetmeden herkese hizmet etmeye çalıştık. Biliyorsunuz bazen siyasette çok yanlış bir düşünce. Hep şöyle söylüyorlar, diyorlar ki işte belediye başkanları az oy aldığı yere pek fazla hizmet etmez. Çok oy aldığı yere daha çok hizmet eder ama bende tam tersi oldu. Konya 6 mesela benim en az oy aldığım ilçeydi ama en önemli projelerimi orada yaptım. Hiçbir ayrım gözetmediğimin en güzel teyidi oradır. İşte Sahil Antalya Yaşam Parkı dediğimiz Konya 6 sahilindeki proje. Ve hemen arkasından Boğaçay’ı şimdiki değerli belediye başkan adayı rakibimiz benim için hayal proje yapamaz. Uçuk proje filan diyordu onlar için ama biz onları gerçekleştirdik. Ve Tünektepe, Telefilik gibi çok önemli projeleri yaptık Konya 6’da. Bunları en az oy aldığımız ilçede yapıyorken en çok oy aldığımız ilçede, Kepese’de raylı sistemi götürdük. Şu anda Varsağ, Tiran gitti.
Dolayısıyla geçenlerde Antalya’da böyle bir kanaat önderleri farklı farklı partilerden arkadaşlar vardı. Çok sevgili partili kardeşlerim filan diye lafı başladım. Hop bir dakika dediler ya biz senin partinden değiliz nereden çıktınız? Dedim ki hepimiz aynı parti deniz. Çünkü ben Antalya Partisi’ndenim. Siz de Antalya Partisi’ndensiniz. Siz de Antalya için kanaat önderi olarak bir sürü fikir, proje, bir şeyler söylüyorsunuz. İşinizi, gücünüzü bırakıyorsunuz. Geliyorsunuz burada bizi dinliyorsunuz. Bize öneriler getiriyorsunuz, eleştiriler getiriyorsunuz. Dolayısıyla benim için Antalya hakikaten bir aşk. Orada doğmuşum, toprağına yatacağım şehir diyorum.
Çok hizmetim olmuş, gazetecilik yaşamımda olmuş, ticaret sanayi odası başkanıyken olmuş. Yaptığımız hizmetler gerçekten Antalya’da. Belki yüzyıllar boyu arkamızdan çok güzel bir şekilde anılacağımız hizmetler olacak. Derdimiz makam mevkii değil. Ama makam mevkii hedefiniz yok mu diyorsanız elbette var. O hedefimde milletin gönlündeki makam. Onun için ulaşıyoruz. CNN’de 40 programındaydım Buket Aydın’ın konuğu. Bana güzel bir soru sordu dedi ki. Güzel bir soru sordu. Güzel bir soru. Buket Aydın’a da selamlar. Dedi ki size CHP’den niye aday olmadığınız falan diye soran olmuyor mu falan dedi. Vallahi onu soran çok yok ama dedim CHP’liyim ama sana oy vereceğim diyen çok oluyor dedim. Ben sizin CHP’li olduğunuzu bir düşünen seçmen de tanıyorum Antalya’da. Doğru. Siyasi kimliğimizi aslında çok ön plana çıkartmıyoruz. Antalya’da 12 ay boyunca turist akını oluyor. Özellikle yılbaşlarında binlerce turist geliyor. Şehir yılbaşlarında neden ışıklandırılıp süslenmiyor demişler. Noel kutlaması olarak algılandığı için mi yoksa başka sebepleri var mı, bu turizme engel değil mi diye bir soru gelmiş.
Antalya’daki ışıklandırma unsurları ne ise onların hepsini kullanıyoruz ama ben başka bir şey yaptım. Turizm sektöründeki yatırımcılar, işletmeciler, iş adamları Antalya’nın her sokağını bir otele veriyor. Şıkır şıkır yapsınlar Antalya’yı. Bir keresinde Antalya’da bir turizm grubu Cumhuriyet Meydanı’nı muhteşem ışıklandırıyor. Dolayısıyla bu imkanları artık devletin kaynaklarıyla yapmak doğru değil. Bu gibi konularda Antalya bir turizm şehri ise bu turizmin ekmeğini turizmdeki arkadaşlarımız yiyor ise o zaman onlar da elini taşın altına koysunlar.
Hangi meydanını istiyorlarsa Antalya’nın ben onlara vereyim, hatta turizm örgütlerine vereyim. İstedikleri gibi ışıklanıyorsunlar. Biz bunu bazen yaptık. Ama bu konuda her şeyi devletten beklemek ne kadar doğru? Onun da takdirini izleyenlere bakalım. Büyük ihtimalle sorumluluğunda alt metni şu. Siz harfinizden dolayı yılbaşına mı kayıtsınız? Herhalde bunun en son söylenilecek kişisi benim yani. Demişler ki Dedeman’dan Lara’ya doğru, Dedeman değil artık orası başka bir şey oldu. Akraba tebava. Dedeman’dan Lara’ya doğru izin verilen dikey yapılaşma kentin havasını bozuyor rüzgarını kesiyor. Çok doğru. Ama devam edilecek mi? Çok doğru. Bu maalesef geçmişteki imar hatalarından kaynaklanan bir sonuç. Tabii hiçbir belediye başkanı bir memleketine kötülük yapmak istemez. Ama hepimizin hataları olacak. O yüzden geçmişte bu hatalar yapıldı diye birilerini yaptalamayalım. Kötü adamı ilan etmeyelim. Onlar da belki iyi şeyler yapmak için bunları yaptılar ama sonuçları çok kötü oldu. Bizim gelecekte o hatalardan ders almamıza yarayarak bundan sonrasını planlamamız için de bize bir ders niteliğinde bir imkan tanıyor. İşte o yüzden ben Antalya’da kentsel dönüşümde örnek çalışmalarla Türkiye’de örnek kentsel dönüşüm çalışmalarını yapıyorum. Benim yaptığım kentsel dönüşüm projesi Chicago’da ödül aldı. Green Award. Dolayısıyla artık biz bunlara çok iyi dikkat ediyoruz. İklim değişiklikleri nedeniyle, özellikle geçtiğimiz yıl aşırı yağış sonrası serlerden ve hortumlardan başta üreticiler olmak üzere tüm Antalya halkı büyük sıkıntılar yaşadılar. Can kayıpları da oldu. Neler yapacaksınız önlenmeniz var mı? Valla Oğuzhan’cığım sana şunu söyleyeyim. Benim çocukluğumda hortum muhortum yoktu ya. Yani şimdi birden biz böyle işte bu sene hortum felaketleri yaşadık. Herhalde bu kresel ısınmanın, iklim değişikliğinin getirmiş olduğu sonuçlar. Bunlara karşı çok dikkatli tedbirler almamız gerekiyor. Tabi devlet aslında burada yaraları çok çabuk sarıyor. Ama biz de tedbirlerimizi doğru almalıyız. Demek ki bunlarla yaşayacağız bundan sonra. Antalya’ya olan etkilerini birlikte çalışıyoruz Avrupa Birliği’ndeki uzmanlarla. Antalya’yı oraya doğru yavaş yavaş hazırlıyoruz neler yapacağımız konusunda. Bu çalışmalar esnasında önlemlerin arttırıldığını söyleyebilir misiniz peki? Yani şimdi bu Allah’ın afeti önlemi nasıl arttıracaksınız ki yani güm diye geliyor işte hortum veya sel geliyor. Sel geliyorken yağmur suyu, düvenaç kanallarını şehir merkezinde, ilçe merkezlerinde arttırıyoruz. Eskiden Antalya’da can kayıpları yaşıyorduk. Çok ciddi yağmur suyu kanalları yaptık. Ve hepsi yerin altında gözükmüyor şu anda. Ama şimdi bırakın can kayıbı yaşamayı artık. Antalya’da iki misli yağın yağmuru rağmen ana caddelerde en azından bir göllenme, bir yağmur suyu felaketi filan söz konusu olmuyor.
İşte tedbir almamız gerekiyor. Ben bu dönemde 4271 kilometre içme suyu kanalı yapmışım. Yerin altında gözükmüyor. Biz Antalya’da eskiden birçok yerde asbestli borularla su içiriyorduk milletin. Bunlar artık kalkıyor. Yani belediyecilik gözle görüleni süsleme değil. Evet, altyapıdan vazgeçemeyiz. Bu yöntem de çok fazla kullanılıyor memlekette. İnsanların da dikkatini çekiyor bu. Bakmıyorlar ki altyapıda ne oldu? Genel olarak çevredeki düzenlemeye bakıyorlar. Şimdi Akdeniz’de sık sık ufak da olsa depremler oluyor. Olası bir deprem için ne tür hazırlıklarınız var?
Mesela demiş ki depremde riskli binaların envanteri var mı? Bunlar çıkartıldı mı Antalya için? Şimdi bu bizim için çok hassas bir konu. İşte bunun için deprem master planı gerekiyor. Bunu inşaat mühendisleri, odamızda uzun zamandır çalışıyoruz. Deprem master planı çıkarttığınızda Antalya’da Antalya bir turizm şehri. Depreme dayanıksız yapıların oranı %60-70 çıkarsa gelecek turistler de bir soru işareti. Çünkü biliyorsunuz bunları çok iyi provokate etmeye hazır bir ulus tararası medya karşımızda. O yüzden bunu biraz kırıp dökmeden ihtiyatlı götürmeye çalışıyoruz. Ama Antalya’nın deprem master planı ne olursa olsun az önce altyapıdan nasıl çekinmiyorsak deprem master planı yapılmasında da çekinmeden cesaretli üzerine gidip azıcık da kırıp dökmeden bunu tamamlayacağız. Bunun ilgili bir adım atıldı ama o zaman. Elbette. Başladık çalışma. Ramazan Bey demiş ki sırf oy toplayabilmek için mi otobüs seferlerine ve suya indirim yaptınız seçimden sonra da devam edecek mi demiş. Niye şimdi son hafta açıkladınız. Oğuzhan’cım sorma benim projeleri ben açıkladıktan sonra kendileri sanki hiç ben daha önce açıklamamışım gibi adeta bir proje kopyasına doğru götürdüler. Şimdi onu açıklasaydım. Valla bizim proje gene acaba aşırılır mıydı diye. Son 10 günü bekledim o yüzden. Seçime kadar mı diye düşünüldü. Bu bir seçim maddi mi diye düşünüldü. Şimdi bu 5 sene boyunca devam edecek. Burhan Bey demiş ki özelleştirme adı altında halkın kullanacağı uygun fiyatlı alanlar neden daraltıldı. Mekamlar ateş pahası. Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?
Önce denize girdiğimiz halk plajı olarak kullandığımız yerlerde bugün özel testler var gidemiyoruz. Neler yapacaksınız bununla ilgili? Şimdi mesela bir örnek vereyim. Bizim Konya altı sahil Antalya Yaşam Parkı. Aşağı yukarı 4 kilometrelik bir yerdir. Şimdi bu ticari alanlar %7’sinde var. %93’ü tamamen halka açık. 0 lira. Hiç para vermek istemeyen de halka açık %93’lük Konya altı sahilinde veya Lara sahilinde istediği gibi denizine güven. Şu anda rakibiniz olan Muhittin Böcek doğalgazın yalnızca Konya altında yapıldığını söylüyor. Bu doğru mu?
İkincisi biraz önce dediniz ki projelerimi son haftaya saklıyorum. Bazen araklanıyor projelerim dediniz. Muhittin Bey de aynısını söylemiş. Benim vaad ettiğim projeleri Menderes Bey söylemeye başladı demiş. Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Şöyle söyleyeyim. 8641 çiftçi şu anda sulama suyunda elektriği bedava kullanıyor. Sulama suyu maliyeti yarı yarıya düşüyor. Bunu ben sadece Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı sulama birliği ve kooperatiflerinde yapıyordum. Bir dahaki dönem bunu yaygınlaştırıyorum. 50.000 çiftçimiz artık sulama suyunda elektriği bedava kullanacak. Bunu nasıl yapıyoruz? Güneş enerjisi santrallarıyla yapıyoruz. Muhittin Bey bunu ilk defa yapıyormuş gibi kendi projem diye anlattı. E ben 5 senedir zaten yapıyorum ya. Bir film yapmışlar. Benim yapamadığım tahriklerimle ilgili güya. Mesela diyor ki orada doğalgaz yapamadı. Muhittin Bey Konya Altı’na doğalgaz getirdiğini söylüyor. Konya Altı’na doğalgaz getiren Büyükşehir Belediyesidir. Çünkü Türkiye’nin her yerinde doğalgaz yatırımlarını Büyükşehirler yapar. Ama kendisi doğalgazı Konya Altı’na getirdiğini ifade eden bir reklam çekmiş. Bunlar sosyal medyada var. Arkada Büyükşehir’in tabelası var. Dolayısıyla doğalgazı sadece Konya Altı’na gelmesi filan tamamen gerçek dışı.
Kepezde de var. Murat Paşa’da da var. Daha da yaygınlaştırıyoruz. Bugün Botaş’ta bir toplantı yaparak buraya geldim. Şimdi Korkuteli’ye gidiyor. Kumluca, Elmalı, Manavgat ve Alanya’ya kadar doğalgaz alını yaygınlaştırıyoruz. Kendisi yapmış gibi film çekmiş. Arkada tabelayı görmemişler. Büyükşehir’in logosu var. Antalya’da esnaf ve ev sahipleri şu öğrencilerin sırtından ne zaman inecek? Ev fiyatları çok yüksek. Bu konuyla ilgili çözümümüz var mı? Bir yurt projemiz var. 1200 kapasiteli hemen üniversitenin bitişini de bir yurt projemiz hazır. Alantahsislerini aldık.
Üniversitenin içerisinde artık büyük bir kampüstür biliyorsun. Ücretsiz ring seferler koydum toplulaşma araçlarının. Üniversitedeki kardeşlerimiz, öğrencilerimiz istediği yeri kampüsun içerisinde bedava bizim toplulaşma araçlarıyla gidiyor. Tesmedi beni. Üniversitenin içerisinden raylı sistem hattına kadar da ücretsiz otobüs hattı koydum ki raylı sisteme kadar üniversite öğrencisi ücretsiz gitsin. Ondan sonra raylı sistemle de istediği yere gitsin diye. Üniversite öğrencilerini önemsiyoruz. Kültürel etkinliklerine de ciddi destek vermeye çalışıyoruz.
Üniversitenin içerisinde sadece çamaşırları açmadık. Meslek edinme kursu istediler onu da açtık. Üniversiteye en büyük hizmetlerimizden bir tanesi de ücretsiz wifi. Oradan gelip buraya yorum yapabilirsiniz arkadaşlar. Kale içi Antalya’nın en güzel mekanlarından. Fakat orada artık oradaki işletmeler, kulüpler, puplar diyorlar ki biz masamızı dışarı sokağa koyamıyoruz artık. Gençler sokakta daha çok vakit geçirmeyi seviyorlar ama yasaklandı biz dışarı koyamıyoruz diyorlar. Yok belli bir limit dahilinde elbette ki koyuyorlar. Ama siz yaya yolunu kapatıp masalarla insanların geçişini engellerseniz ona da müsaade etmek takdir edersiniz.
Kim mümkün değil belli bir limit dahilinde herkes dışarıya masasını koyabiliyor. Peki Antalya şu anda Türkiye’nin en borçlu belediyesi mi? Çok yalan. Bir kere şunu söyleyeyim. Belediyelerin batık bir belediye bütçesinin sahip olması yeni kanun çerçevesinde mümkün değil. Çünkü artık belediyeler gerçekleşen bütçesinin 1,5 katından fazla borçlanamıyor. Sizin gerçekleşen bütçeniz 100 gram, 151 lira borçlanamazsınız. Ben 2009’dan önce bu filmi görmüştüm. Bize batık belediye filan dediler.
O dönemde de gazeteci arkadaşlar o dönemki aday sayın Akaydın daha sonra belediye başkanlığı yaptı. Dediler ki ya siz bu kadar kötü bir bütçesi var belediyenin nasıl yöneteceksiniz? Bakın bu kadar ikiye duruyorsunuz. Bitik belediye bütçesi iflas etmiş batık belediye filan. Nasıl yapacaksınız bu işi diye sordular. Çok güzel bir cevap ver dedi ki Antalya Ankara’dan zengin kardeşim merak etme yaparız bu işleri dedi. Seçildiği saniye Enkaz edebiyat, mazeret edebiyat. Şimdi yine batık belediye edebiyatına başladılar. Mazeret belediyeciliğinin taşlarını döşüyorlar. Türkiye’de hiçbir belediyenin bütçesi batık olamaz bu kanun gereğince. Antalyalılar gençler bunun farkına varacaklardır diye düşünüyorum. Ben üçüncü etap rayda sistem projesini Dünya Bankası’nın kredi kuruluşu olan IFC’den kredilendirdim. IFC ilk defa Türkiye’de bakın Türkiye’de ilk defa bir belediyeye hazine garantisi istemeden 140 milyon 150 milyon yıra yakın kredi verdi. Şimdi ben buradan soruyorum. Bizim bütçemiz batık olsa hem de hazine garantisi istemeden Dünya Bankası kuruluşu bize hazine garantisi istemeden borç verir miydi? Vermezdi. Enteresan bir durum var. Ben bu son zamanlarda bu dikkatimi çekiyorsam.
Parti hep sarıydı hamlemleri, meeting alanlarında. Bu ara baya kırmızı oldu. Kırmızıya dönüştü. Bu son dönemdeki bayrağı ön planı çıkartma durumundan mı oluyor? Yoksa parti genel olarak artık hani BKM serisi de dendi biliyorsunuz belediye seçimleri için. Bu söylemi de güçlendirmek için artık bir kırmızıya mı yöneldi? Şimdi şöyle söyleyeyim yani orada biz bir kalp işareti yapıyoruz. Tabii. Tabii bayrağımızın renkleri çok güzel. Peki genel olarak partinizin BKM serisi demesine nasıl bakıyorsunuz? Türkiye’nin bir BK sorunu bugün ortaya çıkmış değil. 100 sene önce de vardı 100 sene sonra da olacak. Dolayısıyla bugün BK sorunu yoktur demek bence çok doğru bir yaklaşım değil. Her zaman oldu. Vardı olacak. Şimdi bakıyorum mesela bize eleştiren BK sorunu yoktur diyen muhalefet adaylarının sloganlarına bakıyorum. Antalya’da gördüm bir tanesini. Geleceğimiz için birlikte olalım diyor. Bu bile bir BK sorunu ifade ediyor ki CHP adayı bunu söylüyor. Ben Antalya’yı konuşmak istiyorum gibi bir ifade var gözümün. Aynen öyle. Ben genel tez sorduğunuz için konuşuyorum. Yoksa ben genel siyaseti hiçbir yerde konuşmadım.
Lara ve Konya altında liman projeleriniz var. Gerçekleşirse büyük gemiler buraya yanaşacak mı? Yanışırsa sıkıntıya düşecek demiş insanların burada denize girmeleri. Ayrıca büyük gemiler bugüne kadar Alanya’ya geliyorlar diye ve Alanya bundan gelir elde ediyordu. Bu proje olursa ne olacak? Projede otel yapımı düşünülmüş. Orada her yer denize sıfır. Otellerle dolu bu otele gerek var mı demişler. Ben Kruvaziyar limanı Antalya’ya yapacağım diyorum. Neden yapacağım diyorum? Biz Antalya’da 13 milyon 600 bin turist geliyor. Bu sene geldi. Gelecek sene 16 milyon turist bekliyoruz. Bugün Antalya dünyada New York ile birlikte en çok konaklamalı turist ağırlayan üçüncü şey. En çok Londra, sonra Paris 30 milyon 20 milyon sonra biz geliyoruz. Biz aslında nice’likte iyi bir turist sayısını yakalamışız ama bizim derdimiz nitelik. Yani gelir düzeyi yüksek turiste getirmeye çalışıyoruz. Antalya bunu başaracağız. O zaman Antalya zenginleşecek Antalya’lı zenginleşecek. Gelir düzeyi turist neyle geziyor? Kruiz gemilerle geziyor veya yatlarla geziyor. Konya altında yat limanı nereye yapıyoruz? Şu anda tel çit örgülerle kapalı kamu’nun kendi misafirhanesi sosyal tesis olarak kullandı. Antalya’lılara hiç giremediği bir yere yapıyoruz. Dolayısıyla biz de Antalya’da halka kapalı bir alanı halka açıyoruz marina yaparak. Benim vakibim diyor ki Kruvaziyer limanı yük limanın içerisine yapacağım. Hiç bir şekilde sığma şansı yok. Çünkü ben o limanın işletmeci şirketi yani serbest bölgenin Aspaş’ın en büyük hissedarı olan belediyenin başkanıyım. Avucumun içi gibi biliyorum. Ben Kruvaziyer limanı diyorken Oğuzhan’cığım benim vakiblerim hatta muhalefet partisinin milletvekilleri, meclise Kruvaziyer liman çok büyük yanlıştır diye benim hakkımda sorun önergisi verdi. Şimdi Kruvaziyer limanı yapacağız deme noktasına gelmişlerse ben bundan mutluyum. Ama gerçekten derslerine iyi çalışmıyorlar bu sefer de yanlış adrese yapacağız diye duvara tostluyorlar. Gelelim Lara’ya. Kruvaziyer liman yapacağız. Şimdi Kruvaziyer limanı biz neden Lara’ya yapıyoruz? Çünkü ben dünyanın en önemli kruiz firmalarının yöneticileriyle sahipleriyle, siyolarıyla konuştum. Dünyayı geziyoruz. Dünya bu işleri nasıl yapıyor öğreniyoruz. Biz daha iyisini yapma iddiasını koyuyoruz. Antalya hub olur dediler yani bir merkez olur. Antalya hub olacağı için Miami’ye gidiyorsunuz Güney Amerika’ya kruizle gitmek istiyorsanız. Uçakla gidiyorsunuz, orada iniyorsunuz, bir gece kalıyorsunuz ve orada bir gece konakladıktan sonra gemiye binip 3-5 gün, 1 hafta, 10 gün neyse Güney Amerika turuna, kruiz turuna gidiyorsunuz. Neler yaşıyormuş insanlar. Bizi hep daha babur bekliyoruz. Biz bunları tabii çok iyi çalışıyoruz. Dolayısıyla kruiz liman yapacaksanız bir kere havaalanına yakın olacak. Lara’da yapmak havaalanına 10 dakika mesafe. Peki niye yanına otel yapıyoruz? O kadar otel var. Çünkü gelen kruiz yolcusu orada bir gece kalacak, ertesi gün gemiye binip gidecek. Bu arada bir ihtiyaç. Bizim orada kapattığımız sahil yani halkın kullanımına açık olan sahili kapatıyorlar iddiasının ne kadar gerçek dışı olduğunu ifade etmek için söylüyorum. Sadece 500 metre. Sadece lava sahili sen çok iyi biliyorsun 6 kilometre ve devamında 12 kilometreye kadar gider. E şimdi 6 kilometrelik bir yerde siz nitelikli turisti, gelir düzeyli turisti yani zengin turisti getirmek için 500 metre sahilinizi ayırmazsanız yapma şansına sahip değilsiniz. E buraya yapma. Biz limanı nereye yapacağız? Torosların zibresine mi yapacağız? Bunu kullanmak zorundayız.
Onun için söylemiştim. Çok güzel soru, çok güzel cevap vereceğim. Onların cevap da soru soran arkadaşımızı tatmin etmiştir. Mesela demişler ki Boğa Çay projesi vardı. Çayın çevresinde restoranlar, kafeler vesaire yapılacak mı? Çay etrafında zeminin kum ve çakıl olması maliyeti arttıracak mı? O proje bitti. Geçmiş olsun. Arkadaşımızın interneti yavaş galiba. O proje etap etap bitiyor. Birinci etapını bitirdik. Onun ikinci, üçüncü de etapında Hollywood’daki sinema stüdyolarının çok daha iyisini yapacağız. Bunu çok bekleyen var ve bu ne zaman bitecek diyorlar? Önümüzdeki dönemde bitecek.
Peki, platolar için uzman bir göz size yardım ediyor mu? Bir yönetmen? 30 sene önce Universal Studios’u çizen Andy Grant bizim projemizi çizen kişi. Başka sorum yok. Ya dedi ben dedi 30 sene önce çiziyordum. Bunlar falan yeni yaptığımızı zannetmeyin falan dedi. Tamam dedik. Baba iyi bir adama benziyor. Şeklini koymuş yani. Dünyadaki en önemli film prodüktörlüğüyle, prodüksiyon firmalarının CEO’ları sahipleriyle Los Angeles’a defalarca gittim. Bir keresinde Sayın Cumhurbaşkanımız Amerika’ya sırf bu için gittiğinde orada Game of Thrones’u çeken firmanın co-produzörü geldi.
Bir sinema teşvik kanunumuz daha o zaman gittiğimizde çıkmamıştı. 2 ay önce o da çıktı. Böylelikle yurt dışından gelen prodüktörler artık bir geri ödeme. %25 ya da %30 kanun da yeni çıktı. Alabiliyorlar. Neden? O yabancı prodüktörleri Türkiye’ye çekerim diye. Aslında film üretiminin dışında Türkiye ekonomisine de büyük katkısı olacak. Hem ciddi bir döviz gelir ama esas katkısı PR. Uluslararası PR. O Game of Thrones’un co-produzörü geldi, anlattı bana. Oturdu. Hello dedi böyle bir. Anam dedim, Godmother geldi galiba. Şunu söyledi bize dedi ki ben Game of Thrones’u Ürdün’de kafamıza bombalar yağıyorken çektim.
Genç adam dedi sen dedi bu dedi stüdyoları bitir. Ben dedi kovsana Antalya’dan gitmem dedi. Yine Activision, Call of Duty’yi yapan. Bundan önce işte Star Wars’u yapmışlar. Biz Star Wars’da önce sinema filmini çektik. Ondan sonra da Playstation’ı sunduk piyasaya. Ama Call of Duty’de önce Playstation’ı sunduk. Sonra sinema filmini çekeceğiz. Aynı Star Wars gibi. 1, 2, 3 şu anda Philippine veya Endonezya’ya çekmeyi düşünüyoruz dedi. Ama dedi ben dedi siz bu stüdyoları yaparsanız bana Antalya’ya gelmedeseniz bile gelelim Antalya’da çekelim dedi. Gençler diyor ki yani buradan biz de faydalanabilecek miyiz?
Çünkü Akdeniz Üniversitesi’nin fiyatı Antalya Föktüesi var da oradan Sinema Televizyon var. 10.000 kardeşimiz orada ve Sinema Akademi’sini kuracağız işte. Bütün bir fırsat olacak gençler için. Şimdi Antalya’da bu kadar ışıklar uzun kırmızı ışıklar. Yani ben orada yaşlandım. Çok uzun değil mi sizce de? Ama şimdi yok Oğuzhancığım. Ne zamandır gelmiyorsun Antalya. Şimdi artık çok azaldı gerçekten. Expo’da yapılması planlanan Disney Land türü projeden naz geçilmesinin sebebi nedir? Vazgeçilmedi. Daha ne yapılması gerektiğine karar verilmedi çünkü. Yani biz orada bir temalı park Disney Land gibi yapabilir miyiz?
Hala bir köşede duruyor. Çalıştığımız konulardan bir tanesi. 2 kat milyona yakın devlet olarak oraya yatırım yaptık. Ve hepsi duruyor orada. Şu anda aslında orası hala ziyaretçileri açık. Hala da ciddi ziyaretçisi var. Ama expolar, olimpiyatlar kısa dönemler için yapılmış büyük yatırımlar. Kullanılabilmesi için çok doğru bir karar yakında inşallah hep birlikte vereceğiz. Ama bunu Antalyalılar da tartışarak vereceğiz. Tunağan başlamış ki Akdeniz Üniversitesi kültür kapısına üst geçiş yapılacak mı? Yeni yapılan üst geçiş sizce ne kadar faydalı? Burada çünkü kaza olmuş sanıyorum. İşte bir kardeşimiz orada hayatını kaybetti maalesef. Oraya biz bir katlı köprülü kavşak yapacağız. Kave yollarıyla birlikte. Oradaki üst geçit tam o kavşağın içinde kalıyor. Oraya bir geçici üst geçit yaptık. Sökülebilir, takılabilir. Orada kavşak inşaatımız yakında başlayacak. Bittikten sonra oraya gayet konforlu bir üst geçidi yeniden yapacağız. Demişler ki Serik ve Belek arasındaki ulaşım sorumunu çözmek için ne gibi projeleriniz var? Turistleri düşünüp yazın 9’a kadar seferler konuluyor. Fakat Belek yerleri düşünülüyor mu? Otogardan gelen Belek’e gitmek için sadece taksi kullanabiliyorlar. Şehirlere, otobüs seferleri için de şehir için ulaşım saatleri birbirine uymuyor. Ne yapacaksınız bu konuda? Soru uzun cevap kısa. Seriye raylı sistem geliyor. Finale geleyim. İzleyicilerimize sizi baş başa bırakayım. Neden tekrar sizi seçsinler? Şu anda onlarla baş başasınız. Buyurun. Özellikle bu dönemde Antalya’da çok önemli hizmetleri yapmak istiyoruz. Geçmişte yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatı. Antalya biz kazandığımızda kazanan bir şehir olmuş. Biz kaybettiğimizde maalesef kaybetmiş. Bunu ben söylemiyorum. Tarih söylüyorum.
Zaten biz önümüzdeki dönemde Antalya’ya vizyon projeleri kazandırmak, Antalya’da işsizliğe çözüm olmak, Antalya’da özellikle sosyal belediyecilikte, sosyal yardımlarımızla, tarım destek paketlerimizle hem öğrencilerimize hem gençlerimize önemli destekler vereceğiz. Örneğin üniversite öğrencilerimize bu dönemde ilk kez burs vermeyi düşünüyoruz. Bunu başaracağız. Biz bu dönemde 10 bin ortaokul ve lise öğrencimize burs vermişiz. Bir dahaki dönem üniversite öğrencilerimizle bunu ekleyerek 30 bin öğrencimize burs imkanı sağlayacağız.
Sadece burs değil, sosyal yardım olarak da. 14 bin vatandaşımızda sosyal yardım kartımız var. Bunu da 30 bine çıkaracağız. Evinde çalışan hanımefendiler üretimlerse ev güçlilerine katkı sağlayacaklar ve onlara 5 bin liraya kadar mikrokredi vereceğiz. Velhasıl dar gelirliği ev sahibi yapacağız. Bu dönemde 606 liradan başlayan taksitlerle ev sahibi yaptık. Bunu daha da ilerleteceğiz. Bu seçim bir iktidar seçimi değil, bir muhalefet seçimi değil, bir genel seçim değil. Bu seçimde iktidar devam edecek, muhalefet devam edecek.
O yüzden Antalya Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi hiç şüphesiz ki dünyanın en güzel yeri. Antalya böylesine güzel bir şehirken biz Antalya’yı siyasetin kısır çekişmelerine kurban etmeden muhasebesini iyi yapmamız lazım. İyi bir analizle doğru sonucu abardığımızda kazanan siz olacaksınız. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve tekrar aday Menderes Türel konuğumuzdu. Çok teşekkür ederim.
Ayrıca sizin programınızda olmak da benim için büyük mutluluk oldu. Çok teşekkürler.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir