Modern Azerbaycan’ın mimarı Haydar Aliyev kimdir?
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=XC9u6TzSKtw.
O, modern Azerbaycan’ın bugünlere gelmesini sağlayan isim. Vatanını parçalanmanın eşiğindeyken, uçurumun kenarından alan, Ermenistan’ın işgalci politikasını tüm dünyaya gösteren bir lider. Vatan aşkıyla milyonların gönlünde taht kurmayı başardı. Azerbaycan’a adanan 80 yıllık ömrü ve güçlü duruşuyla halkına rehber oldu.
Karşınızda Haydar Aliyev’in profili. Haydar Ali Rızaoğlu Aliyev, 10 Mayıs 1923’te Nahçıvan’da işçi bir ailede dünyaya geldi.
Liseyi 1939’da Nahçıvan Pedagocu Enstitüsü’nde, üniversiteyi ise Azerbaycan Sanayi Enstitüsü Mimarlık Fakültesi’nde okudu. Ama üniversite yıllarında ikinci dünya savaşı çıkınca eğitimi yarım kaldı. 1957’de eğitim hayatına geri dönerek Azerbaycan Devlet Üniversitesi tarih bölümünü bitirdi. Hayatını eşi Zarife Aliyeva ile birleştirdi. Bu evlilikten kızı Sevil Aliyeva ve şu anda Azerbaycan Cumhurbaşkanı olan İlham Aliyev dünyaya geldi. Çocuklarını vatan sevgisiyle büyüttü. Azerbaycan’a duyduğu sevgi ve aidiyeti onlara miras bıraktı. 1941’de Nahçıvan Özel Cumhuriyeti İşçileri Komiserliği Gizli Arşiv Dairesinde müdürlük yaptı. 1944’te ise KGB’de görev aldı. Güçlü analiz yeteneği ve başarılı çalışmalarıyla tüm general rütbesine kadar yükselen Aliyev,
1967’de Azerbaycan’ın KGB başkanı oldu. Azerbaycan Komünist Partisi Merkezi Komitesi’nin genel sekreterliği Sovyet İttifakı Komünist Partisi Merkezi Komitesi Siyasi Büro Üyeliği görevlerinde bulundu. Bu görevleriyle 1982’ye kadar Azerbaycan’ı yönetti. Beş yıl Sovyetler Birliği Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcılığı 20 yıl boyunca da Sovyetler Birliği Milletvekirliği yaptı.
O Sovyetler Birliği’nde üst düzey yöneticiliğe kadar yükselebilen ilk Müslüman Türk’tü. Azerbaycan’ın en zor zamanlarında görev alarak vatanını ve milletini ayağa kaldırdı. 1990’da Sovyet tankları Bakü’de katliam yapıyordu.
Sovyetlerin ve Mihail Gorbaçov’un yürüttüğü ikiyüzlü politikalara karşı çıktı. Bu nedenle Komünist Parti’den istifa ederek vatanına döndü. 1991’de Azerbaycan Sovyetler Birliği’nden ayrılmış genç bir ülkeydi. Bu nedenle güçlü bir yönetime ve düzenli orduya sahip değildi. Ermenistan bunu fırsat bilerek Sovyetler’den aldığı destekle Karabağ’a işgale kalkıştı. 1992’de başlayan savaşla Ermeniler Dağlık Karabağ ve çevresindeki şehirleri işgal etti. Azerbaycan iç savaş ve dış güçler tarafından parçalanmak üzereydi. Ülkesinin ona ihtiyacı vardı. Bu nedenle Azerbaycan halkı onu Bakü’ye davet etti. 1993’de yeniden ülkesinin başına geçerek Azerbaycan’ı uçurumun kenarından aldı. 15 Haziran 1993 Azerbaycan için bir milat oldu. Bir milletin kurtulur hikayesi böyle başladı. Orduyu çok kısa sürede güçlendirmeyi başardı. 1994’de ateş kes imzalandı ve işgalci Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’daki saldırılarını sona erdirdi. Ermenistan’ın işgalci politikasını tüm dünyaya duyurdu. Hatta bunu rakipleri bile itiraf etti. Petrol ve doğal gaz kaynaklarını harekete geçirerek ekonomik kalkınmayı başlattı. 20 Eylül 1994’de Dünya Devi 11 Petrol Şirketi’ni Azerbaycan’a getirerek 100 yılın anlaşmasını imzaladı.
Vakütiflis Ceyhan Petrol boru hattı Azerbaycan’ın gücüne güç kattı. Böylece Azerbaycan petrolü dünya pazarına çıktı ve ülkesi ekonomik olarak hızla iyileşmeye başladı. Halkıyla hep iki çoğuldu. Tam bir halk adamıydı. Güldü güldürdü. Haydar Aliyev’in vatan sevgisini gözler önüne seren, hafızalara yer etmiş son görüntülerden biri Askeri Akademi’nin 30. yıl dönümünde yaşandı. Törende konuşma yaparken birden kalbini tutarak yere yığıldı.
20 dakika sonra karşısında onu dinleyenlerin geleceğin komutanları olduğu bilinciyle geri döndü. O esnada kalp krizi geçirdiğini ve düşerken altı kaburgasını kırdığını kimse anlamadı. Türkiye ve Amerika’da gördüğü tedavi 8 ay sürdü ama hayata tutunma çabaları fayda etmedi. 12 Aralık 2003’de Amerika Birleşik Devletleri’nde tedavisi devam ederken hayatını kaybetti. Vefat ettiğinde 80 yaşındaydı. 14 Aralık 2003’de cenazesi Bakü’ye getirildi. Havalının da tören kıtası ve onu bekleyen ailesi vardı. Yurtdışından dönerken her zaman sevinçli halkını selamlardı ama bu defa yaşlı gözler ve derin bir sessizlik vardı. 80 yıllık ömrünün her bir anını Azerbaycan’a adadı.
O sadece bölgede istikrarı sağlayan tam bağımsız bir ülke değil aynı zamanda kendisini seven hürruları da bıraktı. El bilir ki sen benimsen. Yurdum, yuvam, meskenimsen. Anam, doğumavetenimsen.
Hayırlar mı? Çönülcan’dan Azerbaycan.
İlk Yorumu Siz Yapın