Recep Tayyip Erdoğan | Veysel Eroğlu | Yalım Eralp | Nureddin Nebati
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=70q9FMMkc9s.
Herkese merhaba ve programa hoş geldiniz. Bugün pazartesi haftabaşı. Önümüzde çok güzel 5 gün bekliyor. Bol bol hikayeler, bol haberler ve de aynı zamanda bol bol hayali nasıl kelimesini doğru söyleyebilirim hapise girmeden hayali fikirler ve de düşüncelerle birlikte. Türkiye’de bir gerçek var. O gerçek şu. Bir kesim insan paralel bir evrende yaşıyor. Anladın mı? Matrix gibi düşünün. Bu gerçek var dokunduğumuz. Ve de bunun matrix şeyi var. Bambaşka bir ülkede yaşıyor. Bambaşka bir dünyada yaşıyor. Şimdi bambaşka derken de oturup da illa doğru veyahut haklı demek istemiyorum. Çünkü en önde gelenlerden bir tanesi
Sayın Cumhurbaşkanımız. Cumhurbaşkanımız Van’daydı. Biz bu ülkede iktidara yürürken seçme ve seçilme yaşı 30’du. Biz bu ülkede iktidara yürürken o zaman seçme ve seçilme yaşı neydi? 30’du. Değildi. 30’da aldığımız seçme ve seçilme yaşını önce 25’e sonra 18’e indirdik dedi.
30’da aldığımız seçme ve seçilme yaşını önce 25’e sonra 18’e kim indirdi? Biz indirdik. 1995’te 18’e indirildi. Cumhurbaşkanımız Erdoğan aynı zamanda Van’da dedi ki Van 100. yıl üniversitesi için biz açtık dedi. Şimdi soruyorum. Kardeşlerim.
Van’a üniversiteyi kim getirdi? Biz. Açmadı. 1982’de açıldı. Öte yandan eski bakan Veysel Eroğlu dedi ki geçmişte olduğu gibi akaryakıt kuyruklarının uzaydan fotoğrafı çekilmedi.
Yani diyor ki eskiden akaryakıt kuyruğu vardı. Uzaydan çekilince görülüyordu. Yoktu. Olabilirdi. Kuyruk. Ama uzaydan çekilmiyordu. Paralel evren. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız şeye de kızdı. Emekli büyükelçi Yalım Erhal. Çünkü Yalım Erhal dedi ki Yunanistan adaları Yunanistanındır dedi. Cumhurbaşkanımız kızdı dedi ki yok öyle bir şey dedi. Şimdi Yunan adaları Yunanındır. Yunanlıların. O statümi bir zaman değişmedi. Lozan anlaşmasından sonra Yunanistan’ın oldu. Paralel evren gene. Tam çözemiyorum ben. Yani neyin gerçek neyin paralel olduğunu artık hepsi birbirine karışmaya başladı.
Ya gerçekten Yunan adaları Yunanlılar mı yoksa bizim mi onlar mı herhalde? Onlar herhalde ise niye hala biz geri almadık? Niye silahla silahlandırıyorlar? Şimdi mi silahlandırıyorlar? Hayır. 1960 yılından beri silahlandırıyorlar. O zaman niye şimdi kızıyoruz? Peki başka bir konu bulamadığımız için acaba olabilir mi? Bence öyle.
Ve ya gerçekten bu paralel evrenlik bize satılıyor. Çünkü alıcısı da var. Konda’nın yeni araştırmasını size göstermek istiyorum. İlginç bir dünyadayız gerçekten. Konda’nın araştırmasına göre Lozan anlaşmasının 2023’te sona ereceğine inanan Türkiye’de 100’de 48. 48.
İki kişiden biri diyor ki Lozan anlaşması 2023’te bitecek. Bitmeyecek. Sadece 100. yıl dönümü kutlanacak. Üzücü olan üniversitelerin arasında da 100’de 43’ü bunu da düşünüyor. Yani 2023 yılında sona erecek diye düşünüyor. Sona ermeyecek. O bizim tapulu malımız. Bizim o. Yani bizim için yapılmış bir anlaşma.
Peki. Dünyayı 5 büyük aile yönetiyor diye düşünen Türkiye’de. 100’de 48 yine. Üniversite mezunlarında da 100’de 50. Dünyayı 5 büyük aile yönetiyor. Bayağı Rothschildler, Mordschildler bilinmeler. Hayır. Dünyayı 5 büyük aile yönetmiyor. Nereden biliyorsun? İnanın bana biliyorum. Çünkü öyle bir şey yok. Böyle bir dünya yok. Böyle 5 büyük aile yönetiyor. Öyle bir şey yok. Bunlar hepsi fantazi. Bunlar hepsi sebep, bahane arama. Anlatabildim mi? Başka bir yerde hedef bulma şeyleri bunlar. Son olarak. Ki bu ciddi ciddi bunu düşünmenize de şaşırıyorum.
Türkiye’de milletimizin %34’ü 17 İstanbul Boğazı’nda 17 trilyon dolar değerinde kontoryum elementi olduğunu düşünüyor. Ve de dış güçler onu çıkartmamıza izin vermediğini düşünüyor. Kontoryum. Kontoryum ne biliyor musunuz? Hiçbir şey. Çünkü öyle bir element yok.
Şok. Yok öyle bir element. Ama işte binler de, dede o da da. Ama işte boğazlarda binler de, dış güçlerde da da da. Paralel bir evrende yaşıyoruz. Paralel. Bu paralel evrende dünyada acayip enflasyon var. Ve de bu sebepten dolayı bizde de enflasyon var. Ama dünyada %8 iken bizimki %70.
Türkiye göre. Türkiye Ütopik İstasitik Kurumu. Bilmiyorsunuz beni farkındayım yani hoşuma da gidiyor. Yani beraber programı şey yapıyoruz. Dünyada elektrik fiyatları yükseliyor doğrudur. Ama bizde yükseldiği kadar fiyatlar yükselmiyor. Dünyada %20 yükseliyorsa bizde 250 yükseliyor. Doğal gaz dünyada %30 yükseliyorsa bizde %300 yükseliyor.
Benzin dünyada %35 yükseliyorsa bizde %350 yükseliyor. Böyle bir paralel dünyada yaşayıp kendimizi bir bahane arıyoruz. O bahaneler de genellikle işte bu. O üniversiteyi ben kurdum. Onu ben yaptım, onu sen yaptın. Uzaydan bizim böyle ee kuyruklar gözüküyordu falan filan. Paralel bir evrende yaşatılıyoruz.
Paralel evrende yaşatıldıkça da günlük hayatımızdan uzak kalmayı öğreniyoruz. Daha rahat ediyoruz bir şekilde. Çünkü bizim için rahat oluyor. Dünyayı beş büyük aile yönetiyor. Ya şimdi anladım sebebini. Boğazda 17 trilyon dolarlık kontortium. Neyse işte. Bak işte bize şey yapma. Bu sebepten dolayı siz gerçeklerle yüz yüze olamıyorsunuz ve de gerçekleri göremiyorsunuz. Çünkü gerçekler feci. Feci feci. Dolar çünkü yine yükseliyor. Hani geçen hafta Sayın Ebaati açıklamalar yaptı. Yeni şeyler vereceğiz, silahlar işte nedir? Ges dediler. Gelir endeksli. Ne olacak? Faizden daha mı düşük olacak? Yani şu anki pardon şu anki enflasyontan daha düşük mü getirivericek? Muhtemelen. Ne kadar? Yüzde 20, yüzde 25?
Bilmiyoruz ama muhtemelen öyle bir şey sayılacak. Çünkü başka bir şey de yok. Bütün dünya enflasyonanla mücadeleyi, faizleri yükselterek savaşırken biz tam tersini yapıyoruz. Çünkü biz bir paralel dünyadayız. Bu paralel dünyada hepimiz çok mutluyuz, kardeşiz ve de çok zenginiz. Neyse. Programı izlediğiniz için çok teşekkür ederim.
Abone olmayı unutmayın, yorum yazmayı unutmayın ve like atmayı unutmayın.
İlk Yorumu Siz Yapın