"Enter"a basıp içeriğe geçin

Sadece Salavat Okuyan Gencin Hikayesi – Serdar Tuncer

Sadece Salavat Okuyan Gencin Hikayesi – Serdar Tuncer

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=Wvpg_x95Uds.

Selamünaleyküm Erenler ve dahi Erenlere gönül verenler, hatta ve hatta selamın bir eman manifestosu olduğunu bilenler. Bu ne demek? Saadettin Öktem Bey hocamın bir ifadesi diyor ki, Selam bir eman manifestosudur. Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam, iman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız buyurmuşlar. Ve hemen peşinden diyor ki, o sevgiyi aranızda artıracak bir şey haber vereyim mi size? Buyurun ya Resulallah, aranızda selamı yayınız. Tanıdığımız, tanımadığımız, bildiğimiz, bilmediğimiz her bir kimseyle selamlaşmak. Mühim dava. Bugün biri bir günün mevzu salavat. Dilimizi alıştırmamız lazım salavat da. Efendimiz buyurmuşlar ki, insanların en cimrisini size haber vereyim mi?
Buyurun ya Resulallah, yanında adım anılıp da bana selatu selam etmeyendir. Selatu selam önemli. Rivayet o ki, Allah dostunun biri bir gün Beyazlı Bestami Hazretleri olduğunu Muzaffer Efendi Hazretleri sohbetinde söylüyor. Bir rivayete göre Beyazlı Bestami Kudüs’e sürruh. Belki de başka bir zat Kabe’yi tavaf ediyor. Geçmiş öbür tarafa bakmış, sürekli bir delikanlı aynı dua ediyor. Ne ediyor diye dikkat kapat.
Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala liseydina ve nebina Muhammedin. Sürekli salavat ediyor. Yanına geliyor. Selamun aleyküm Eren’le. Aleyküm selam Eren’lerin ta kendisi diyor. Evlatcım diyor, burada her rükünde edilecek başka bir dua vardır. Onları bilmediğiniz için mi sürekli salavat getirmektesiniz? Burada tavaf ederken şöyledir, burada durunca böyledir, şafta böyledir, sayda böyledir. Değişik duaları var her birisin ama bakıyorum siz hep aynı dua ediyorsunuz ve salavat getiriyorsunuz. İsterseniz ben size bu duaları öğretebilirim. Genç demiş ki efendim o duaları bendenize bilirim. Lakin vaktiyle yaşadığım bir hadiseden dolayı ahdettim. Salavat’tan başka bir şeye getirmem ben. Başka bir dua okumam. Allah Allah. Bak bu da enteresan. Bir pencere açalım. O genç bir hadise yaşadığı ve o hadiseden dolayı orada edilecek duaları bilmesine rağmen sadece salatü selam getiriyor.
Bu menkıbeyi dinleyip insan hacca gitse ve sadece oralarda salatü selam getirse yapılması gereken duaları bilmesine rağmen doğru bir şey yapmış olur mu? Hayır. Hayır. Niçin? Allah bazı kullarına, bazı vesilelerle bazı amelleri öğretir. O, o kişi için güzel, makbul, bağlayan bir şeydir. Ama ümmetin geneline asıl olan Efendimiz aleyhisselatü vesselam orada neyi yapmışsa onu yapmaktır. Çünkü usulsüz vusul olmaz. Mühim cümledir. Usulsüz vusul olmaz. Mesela Kabe’yi tavaf ederken görürsün. Koca koca Evliya-ı Kiram Hazreti ellerinde dua kitapları oradan Efendimizin ettiği duaları okuya okuya okuya giderler. Bazen insanın içine şöyle gelir. Manasını da bilmediğim bir duayı okuyorum. Bunu kapatsam, ağlaya ağlaya gönlümden yakarsam, niyaz etsem çok daha samimi olmaz mı?
Çok daha samimi olur mu bilmem ama doğru olmaz. Çünkü Allah orada senden ağlaya ağlaya kendinden geçerek o işi yapmanı istemiyor. Allah’ın orada senden istediği Habibinin yaptığı gibi o tavafı yapmak. Dolayısıyla kendinden geçerek, kendini paralayarak, samimiyetle hıçkıra hıçkıra ağlayarak ama kendi bildiğin duaları etmendense manasını bilmeden ama onun ettiği gibi dualar ederek
o ibadeti yapman Allah’ın daha çok hoşuna gider. Zira usulsüz, vusul olmaz. Neyse, o genç diyor ki efendim vaktiyle bir hadise yaşadım da ben ondan dolayı ahdettim. Salatü selamdan başka bir şey getirmeyeceğim. Diğer duaları bilmeme rağmen Allahümme sellelâ seyyidina Muhammed diyeceğim. Ne yaşadınız diyor evladım hani nedir mesele? O zat diyor ki biz Horasan’dan geliyoruz diyor. Yolculukta babamla beraberdik. Bir gece emr-i hak vaki oldu. Babam vefat etti. Konakladığımız çadırın içerisinde son nefesini verdi. Babamın başında duruyorum. Birden yüzü değişti. Bir hayvan suretine büründü. Bazı rivayetlerde o hayvan ne olduğu da söylenir de hadiseyi anlatan güzel zatlar nezaket ve zarafetlerinden dolayı o hayvanın ismini zikretmezler. Onlara mutabahat kastıyla bendeniz de zikretmeyeceğim.
Ama babamın sureti çirkinleşti çirkinleşti bir hayvanın haline döndü. Ürktüm dedim ki aman ya Rabbi ne olacak? Ben bu cenazeyi nasıl dışarı çıkartacağım? İnsanlar görürse bunu nasıl izah edeceğim? Mahcubiyet içerisinde perişan. Elimi açtım ve yakarmaya başladım. Ya Rabbi o benim babamdır. Az sonra insanlar gelecek. Onu bu halde görecekler. Kime ben ne diyebilirim? Onun benim üzerimde hakkı var. Sana kurban olayım. Sen ol deyince olmayacaklar olur. Sen dostlarının hatırına, sen Resulü’l-i Ekrem Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam’ın hatırına beni bu müşkülden kurtar ya Rabbi ne olur. Yakardım de. O sıra çadırın kapısı açıldı. İçeriye daha önce görmediğim güzeller güzeli, nur yüzlü bir zat şerif girdi. Ayağa kalktım diyor edeble. Dedim ki kuyursunlar efendim.
O durdu. Babama bir nazar etti. Baktı böyle. Bir şeyler okudu. Babamın sureti değişti, değişti, değişti. Eskisinden daha güzel bir hale geldi. Ben beyaz, yüzünde tebessüm, yaşarkenki halinden daha güzel bir hale geldi. Ben dedim ki siz kimsiniz efendim? Kurban olayım. Elinize ayağınızı öpeyim. Dedi ki ben Muhammed Mustafa’yım. Sallallahu aleyhi ve sellem.
Bir rivayette ben babanın okuduğu salavatlarım diyecektir o içeri giren zat. Diyor ki evet baban günahkar bir adamdı ama her gece uyumadan evvel bana yüz defa Salatü Selam ederdi. Onların hatırına ben bugün onu o müşkülden kurtarmaya geldim. Genç diyor ki ben diyor bunu gördüm ya, ben bunu yaşadım ya Salatü Selam’dan başka bir şey getirmem.
Sürekli dilimde salavat olacak. Ben bunu bilirim, bunu yaparım. Salatü Selam kıymetlidir. Bu şu demek değildir. Böyle anlamazsınız da böyle anlayan olmasın diye bir şert düşeyim. İstediğimiz kadar günah işleyelim Serdar ağabey. Bir gecede yatarken alalım elimiziye teşbi. Allah’ım esel lele çeydine Muhammed, Allah’ım esel lele çeydine Muhammed. Ondan sonra Allah’ta bizim günahlarımızı affet. Öyle üç kuruşa beş köfte yok. Bu günah işleyelim demek değildir. Bu salavat, şerife getirelim demektir.
Benim cancağızım. Şimdi biliyorum bazı gençler var. Yatarken açıyorlar seyrediyor. Bizim oğlan da öyle. Baba yeni biri bir gün çektin mi? E çekiyorum diyorum geliyor. Yolda açıyor böyle seyrediyor bazen gülüyor falan. Geçiyor. Şimdi yatarken ne yaparız? Kitap okuruz bazılarımız. Yani %0.1’i ülkenin falan. Bazımız işte elinde telefon tok tok tok oraya vurur. Ama en son işte o telefonu bırakırız, o kitabı bırakırız falan. Başımızı yastığa koyarız, sağ tarafa döneriz. Sünnet olduğu üzere sağ elimizi başımızın altına alırız.
Ama için biraz zaman geçer. Doğru mu? O zaman geçerken desen ki Allahümme sellela seydina Muhammedin ve aleyhi ve sellem’e ve nebiyye’ne Muhammed. Allahümme sellela seydina Muhammedin ve aleyhi ve sellem’e ve nebiyye’ne Muhammed. Çok güzel olmaz mı? Salavatı şerife getirmek Resul-i Ekrem Efendimiz sallallahu aleyhi ve selleme ilana aşk etmektir. Seni seviyorum ya Resulallah demektir. Bu salavatlar gelir çıkar karşınıza.
İltibat kurmaktır, bağ kurmaktır. Allah Resul’ün her bir ümmetiyle arasında kalbinden onların kalplerine uzanan görülmez bir bağ vardır. Salavatı şerifeyi çoğaltmak, çok getirmek, o bağı keskinleştirmek, yermek ve nihayet kendisine salavat getirdiğimiz zatın dönüp kutlu nazarlarını bize çevirerek acaba kim ki beni bu kadar çok sevip zikrediyor diye düşünmesi manasına gelir. Bir Allah dostu öyle demişti.
Mürid, mürşidini düşünmüyorsa zaten mürid değildir. Mürid odur ki mürşidi onu düşüne. Bak sen oturup da mürşidim ne yapıyor diye düşünmeyeceksin. Mürşid oturacak mı? Bu ne yapıyor diyecek ya. Böyledir. Aşık maşukunu görmüyorsa rüyada, aşktan filan söz etmesin zaten. Ama hakikatli aşık odur ki maşuk onu rüyasında göre. Yani gidip de efendim dün gece rüyamda sizi gördüm. Bu güzeldir.
Ama dedi ki gel bakayım yaklaş, buyursunlar efendim. Dün gece rüyamda seni gördüm. Mevzu tamamdır. Müridlik oradan sonra başlar. Selâbât-ı Şerîfe’yi unutmayın. Her daim dilimizde, gönlümüzde o olsun. Bu bir güzelliktir. Yaşatalım. Okuldaki çocuklar, öperim gözlerinizden. Genç kardeşlerim, 11 yaşın altındakiler muhabbetle dua eder dua beklerim.
Allah’a emanet olun efendim. Ve unutmayın, selam bir eman manifestosudur. Eyvallah.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir