"Enter"a basıp içeriğe geçin

Şeytanla Karşılaşan Oduncunun Hikayesi – Serdar Tuncer

Şeytanla Karşılaşan Oduncunun Hikayesi – Serdar Tuncer

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=ySpi9JJpbGY.

Peygamber Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam sahabeleriyle otururken diyor ki gelecek ümmetlerim hakkında en korktuğum şey şirke düşmeleridir. Şirk Allah’tan başkasına tapınmak. Efendimiz açıyor. Diyor ki onların güneşe tapacağından, aya tapacağından, değişik mahluklara tapacaklarından endişe etme. Yaptıkları amelleri Allah rızasından başka bir şey için yapacaklarından tereddütte düşerim.
Şirk dediğim budur. Yani namaz kılayım ki kılıyor desinler. Namaz kılayım ki bu bir spor. Oruç tutayım ki zayıflıyayım. Kurban keseyim ki fakirler et yesin. Hacca gideyim ki filanca da hacı olmuş desinler.
Bu da şirk. Güneşe tapmak, eski buzağaya tapmak, puta tapmak değil. İbadeti yapılan şeyi Allah rızasının dışında başka bir şey için yapmak. Bunu yaptığınız anda da şeytan çok düşer. İnsanlar çok zayıf. Gene geçmiş kavimlerden birisi de bir salih oduncu zat yaşamış. Güzel bir adam. Onun yaşadığı diyarda da insanlar bir ağaca tapıyorlar.
Önce bez bağlamışlar, çaput bağlamışlar. Sonra gidip ibadet etmeye ağaca tapıyorlar deyince benim bir büyüğüm anlatmışlar. Fransa’da diyor Paris’te namaz vakti oldu. Namaz çıkacak. Mescit yok. Namazı kılmamız lazım. Ne yapalım? Önümüze bir ağacı aldık diyor. Sütür ettik o ağacı. Önümüzden kimse gelip geçmesin diye. Namazımızı kıldık. Biz namazı kılarken bir Fransız hanım öyle başında şapkanı bekliyor. Bakıyor bize. Selam verdik. Geldi. Mimandarımıza sordu diyor. Siz hangi dindensiniz?
Müslümanız demişler. Şaşırdı diyor. Ağaca tapanı ilk defa gördüm demiş. Zannediyor ki o ağaca. Ağaca secde ediyorlar. Yaptıkları şey. Yani yeşile tapıyor falan hanım teyzenin ocağı. O değil. İşte insanlar bez bağlamış, çaput bağlamış falan filan. Sonra o ağaca tapmaya başlamışlar. Bu salih oduncunun da zoruna gitmiş. Ben bu ağacı keserim demiş. Almış baltayı. Lan kesiyim demiş. Hem insanları Allah’tan başkasına ibadet etmenin günahından kurtarayım.
Hem de o odunla alırım çoluk çocuğun rızkı çıkar. Allah için ben bu ağacı keserim. Kaptı baltayı gidiyor. Karşısına biri çıkıyor. Böyle çirkin suratlı. Abuz. Görseniz böyle kafanızı çevireceksiniz. İkrah edeceksiniz türden. Nereye gidiyorsun demiş. Ağacı kesmeye gidiyorum. Kestirmem demiş. Keseceğim demiş. Kestirmem. Keseceğim. Kestirmem. Keseceğim. Keserdin, kesemezdin. Birbirlerine girmişler. Adam aldığı gibi onu altına yatırmış. Bıçağı çekmiş. Boynuna dayamış. Keseceğim demiş. Ben şeytanım demiş. Sana o ağacı kesemem. Hah yakaladım seni. Mevzuyu çözerim. Bıçağı kaldırmış. Geçecek boynuna. Şeytan demiş ki sen istesen de beni öldüremezsin. Allah bana kıyamet gününe kadar mühlet verdi. Beni öldüremezsin. Hem öldürmeye çalışacağında eline ne geçecek? Bırak beni demiş. Ya bir ağacı keseceksin eline ne geçecek? Şeytanı öldüreceksin eline ne geçecek? Bir düşünmüş adam böyle. Halbim mantıklı gelmiş. Ben demiş sana her gece yastığının altına bir altın bırakayım. Sen demiş bu ağacı kesme. Hem o altını alırsın. Fakire fukaraya da dağıtırsın. Bak. Lan bırak. Şeytan böyledir. Hele sağdan yaklaşır. Alırsın fakir fukaranın işini görürsün. Yetimini doyurursun. Bak bir ağacı keseceksin de ne olacak filan? Bir altın sağdan sağdan yaklaşıyor namussuz.
Adam düşünmüş. Ulan iyice mantıklı gelmiş. Tamam demiş. Evine gitmiş yatmış. Sabah bir kalkmış. Yastığın altında bir altı. Sevindim. Ertesi gün. Tabi merakla yatıyor. Kalkıyor sabah. Yastığın altında bir altı. İyi itişaret yaptık demiş. Üçüncü gün yatmış. Elini bir atmış. Yastığın altı boş. Şeytanla ısıtılır mı? Baltayı kapmış. Yürümüş ağaca doğru gidiyor. Şeytan aleyhül lâne gene karşısına çıkmış. Nereye gidiyor? Ağacı keseceğim. Kestirmem, keseceğim, kestirmem, kestirmem, kestirmem. Başlamışlar tartışmaya kavgaya. Şeytan adamı aldı gibi çarpmış yatırmış. Boynuna oturmuş. Aha adam altında. Ne kadar demiş geçenden beri ne yaptın? Spor mu yaptın lan? Ne bu güç kuvvet geçen çok zayıftın. Bak bu defa nasıl güçlenmişsin falan. Rahmetli Muzaffer Efendi Hazretleri dermiş ki şeytan da adamı cennete götürür. Nasıl? Nasıl götürür efendim şeytan? Adamı cennete nasıl götürür? Dediğini yapmazsın cennete gidersin dermiş. Götürür. Adam yatıyor. Şeytan demiş ki kuzum sen geçen defa ağacı kesmeye Allah için gidiyordun.
Şeytan Allah için yola çıktığından dolayı ben karşında çelimsiz güçsüz kaldım aldın beni yere yıktın. Ama bu defa altınlar için gidiyorsun. Allah için değil. Benim gücüm kuvvetim onun için yerinde. Bak niyet, niyet, niyet. İhlas, ihlas, ihlas. Yaptığı işi Allah rızası için yapmak kıymetlidir. Güzeli güzelin hatırına yapmak lazım. Güzeli güzel için güzelce yapmak lazım.
Erenler, erenlere gönül verenler, darlık zamanında da, genişlik zamanında da, Rabbini zikretmesi gerektiğini bilenler. Mevla bahanelerinizi, vesilelerinizi, niyaza aracı edeceğiniz güzelliklerinizi hem artırsın hem de sadece kendi rızası için yapanlardan edilsin.
Ben vallım.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir